Gelişmiş Arama
Ziyaret
11358
Güncellenme Tarihi: 2011/08/16
Soru Özeti
Cabir İbn-i Hayyan’ın kısa biyografisini açıklar mısınız?
Soru
Cabir İbni Hayyan'ın kısaca biyografisini anlatıp defnedildiği yeri bildirir misiniz?
Kısa Cevap

Cabir İbn-i Hayyan, Ebu Abdullah veya Ebu Musa Cabir İbni Abdullah-i Tarsus-i Kufi olarak tanınan

meşhur bir sofidir (tasavvufçudur). [1]

İbni Nedim “El-Fihrist” kitabında onun künyesini Ebu Abdullah olarak zikir ederek, şöyle diyor: Razi (Zekeriya-i Razi) fenni kitaplarında Cabir İbn-i Hayyan’ dan “Üstadım Ebu Musa Cabir İbn- Hayyan” olarak bahsetmektedir. İbni Nedim El-fihrist kitabının başka bir yerinde de ondan Ebu Musa olarak bahsetmektedir. Bu farklılık Cabir İbn-i Hayyanın, Abdullah ve Musa isimli iki çocuğunun olmasından kaynaklanabilir.[2]

Tarihçiler, doğum yeri ve tarihi hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Onun asaleten Horasanlı olduğu söylenmektedir. Doktor İhvanı bu konuda söyle diyor: “Cabir İbn-i Hayyan'ın babası Kufe'de attar (baharatçı, miskçi) idi ve Ezd kabilesine mensuptu. Kufe'den Horasan'a muhaceret etmiş ve Cabir Horasan'da dünyaya gelmiştir. Horasan’ın hâkimi Cabir'in babasına şialık ithamında bulunarak onu şehit etti”. [3]

Bu nakle göre Cabir İbn-i Hayyan Horasan’ın Tus şehrinde dünyaya gelmiştir ve İranlıdır.

Elbette bu konuda başka nakillerde bulunmaktadır. Cabir’in Tarsuslu veya Harranlı olduğuna dalalet eder. Afrikalı tarihçi Lio Afrika-i 1526 yılında yazdığı “Kimyacıların Biyografisi” adlı eserinde Cabir den Kimyacıların büyüğü olarak ve Peygamber Efendimizden(s.a.a)  bir asır sonra yaşamış, sonradan Müslüman olmuş bir Yunanlı olarak bahsetmektedir.

Başka bir nakilde ise Cabir İbn-i Hayyanı Aşbili'ye nispet verilmektedir. Ancak Cabir Aşbili, Cabir İbn-i Felahtır. 11’inçi yüzyılda Aşbilde yaşamıştır. Uzay ve yıldız bilimi alanlarında eserleri bulunmaktadır.

İsmi, yaşadığı mekân ve zaman hakkında farklı görüşler olduğu gibi hangi dalda uzman olduğu ve mezhebi hakkında da tarihçiler farklı görüşlere sahiptir.

Şia, Cabir İbn-i Hayyanı Şia’nın büyüklerinden saymakta, başka bir gurup ise onu filozof olarak tanıtmaktadır. Altın ve gümüş sanatında uzman olan bazıları ise onu bu sanatın reisi, başlatıcısı olarak tanıtmaktadırlar.[4]

Doğru olan görüş Cabir İbn-i Hayyan'ın mezhebi acıdan Şia olduğudur.[5] Felsefi bahislere ve münazaralara katıldığı fenni ilimlerde ise bir kimyacı olduğu bilinmektedir.[6]

Cabir’ in biyografilerinin olduğu birçok kaynakta gecen Cafer ismi imam Cafer(a.s)dır. Hacı Halife, Cabir'den İmam Cafer Sadık(a.s)’ın öğrencisi olarak bahsetmektedir.[7],[8]

Cabir İbn-i Hayyan hicri:160 ta ve diğer bir rivayete göre hicri:180 de vefat etmiştir.

Ulemanın Cabir ibni Hayyan hakkında görüşü:

Ulema Cabir’i hekim, matematikçi, filozof, uzay bilimci, tabip, yerbilimci, yazar olarak tanımakta ve bu alanlarda ve birçok diğer ilimde eserlerinin olduğunu kabul etmektedir. Bu durum onun ne kadar zeki, akıllı ve büyük bir himmete sahip olduğuna delalet etmektedir.[9]

Ahmet Fuat Ehvani “El-Mecelle” adlı mısırda yayın yapan bir dergide uzun bir makalede onu n hayatını ele alarak şöyle diyor: “Cabir ibni Hayyan en tanınmış Arap bilim adamlarından biridir. O tecrübî ilimlerin kanunlarını keşfeden, kayda geçen ve bunları aşikâr eden ilk kişidir. O bu işiyle genel olarak bilime, özel olarak ise Arap medeniyetine büyük bir hizmette bulunmuştur”.[10]

Doktor Muhammet Yahya Haşimi “İrfan” dergisinin onuncu sayısında şöyle diyor: “Cabir ibni Hayyan’dan geride kalan elimize ulaşmış Kimya dalındaki eserle de açıkça dile getirmektedir ki Üstadı İmam Sadık(a.s) dır. [11]

Bazılarının hem onun eserlerine hem de İmam Sadık(a.s) la olan birlikteliğini inkâr etmeye çalışsa da açıktır ki O Şia’nın yetiştirdiği Şianın büyüklerinden olan büyük bir bilim adamıdır. [12]



[1] Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[2]Cabir ibni Hayyan, Zeki necip Mahmut, 12.s, Tarihi -fikril il-Arabî, İsmail mezher.

[3]Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[4]El-fihrist, İbni Nedim, 499.s.

[5]İtikadı olarak

[6] Cabir İbn-i Hayyan, Zeki necip Mahmut, 16.s.

[7] Fi Keşf uz-Zunun, 343.s.

[8] Aynısı,16.s.

[9] Eyan-ı Şia, 4.c, 30.s.

[10] Aynısı

[11] Aynısı

[12] Daha fazla bilgi için: Cabir ibni Hayyan, Zeki necip Mahmut, Tarihi -fikril il-Arabî, İsmail mezher, Cabir ibni Hayyan, Doktor Fekiki.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar