Gelişmiş Arama
Ziyaret
6942
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Neden kutsal ziyaretgâhlar ve imamların kabri altın madeniyle kaplıdır? Neden onları fakir ve muhtaçların ihtiyaçları için harcamıyorlar?!
Soru
Bazı İslamî ve gayri İslamî ülkelerdeki Müslümanların ve halkın fakirlik, yoksulluk ve acı veren sorunları ve de ihtiyaçlarına rağmen neden kutsal ziyaretgâhlar ve imamların kabri altın madeniyle kaplıdır, neden altınlar bu grupların ihtiyaçları için kullanılmamaktadır? Öte taraftan Medinetü’n-Nebi ve Mekke-i Mükerrem’e gibi kutsal mekânlar böyle değildir. Böyle bir soru bizden sorulursa Şii olmayan kesimler ve gayri Müslimler için cevabımız nedir?
Kısa Cevap

Bu soruya değişik açılardan cevap verilebilir:

1. Bu gibi meselelerin makul bir dayanağı vardır; tüm dünyada ve tüm dinler arasında yüce şahsiyetleri anmak ve onların eserlerini ihya etmek olağan ve normal bir husustur ve bunun aklî hiçbir engeli yoktur.

2. İmamlar (a.s) dünyayı terk etmiştir ama onun tüm imkânlarını halka bırakmışlardır. Onların çoğu din ve halkın kurtuluşu yolunda canlarını feda etmişlerdir. Bundan ötürü, o yüce şahsiyetlere kadirşinaslık göstermek için halk böyle şeylere girişmektedir.

3. Haremeyn-i Şerifeyn ve Ehli Beytin (a.s) haremleri en önemli İslamî yapı ve eserlerden ve İslam medeniyetinin sembollerindendirler. Dolayısıyla zaman ve mekânın gerektirdiği şekilde özel bir mimari ve yapıya kavuşturulmuş ve de dinî ve milli kültürüne tabi kılınmışlardır.

4. Haremeyn-i Şerifeyn’de de altın madeninden istifade edilmiştir. Örneğin Kabe’nin kapısında yüksek ayarlı ve değerli altından istifade edilmiştir, onun halis altın oyuğu ve Peygamber Mescidinde kullanılan süslemeler imamların hareminde kullanılmış altınlardan çok olmasa bile kesinlikle daha az değildir. Müslümanların birçok diğer mescit ve merkezlerinde ve bu cümleden olmak üzere Ehli Sünnet kardeşlerin önemli mescitlerinde de bu durumun benzeri mevcuttur. O halde –geçersiz olan bu eleştirinin geçerli olduğu varsayılırsa- bunların tümü gözden geçirilmelidir!

5. Bu yapıtlar tüm kültürel, siyasal ve toplumsal yönleriyle İslamî ve medeniyetsel unsurlardır, İslam toplum ve milletlerinin malî ve kültürel dayanağıdır.

6. Bu yapıt ve mekânların ihya edilmesi ve onarılması bir tür tebliğdir, muhalifler karşısında Müslümanlar ve İslam medeniyetinin gücünün gösterilmesidir.

7. Ehli Beytin haremlerinin kubbe ve eşiğinin inşasının gider ve masrafları vakıflardan ve halkın bağış ve yardımlarındandır ve ne olursa olsun vakfedenlerin ve yardım edenlerin niyetine riayet edilmelidir. Bu esas uyarınca altın ve değerli eşyaların satılması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması bu insanların niyetleriyle uyuşmaz ve şerî sakınca taşır. Artı, vakfeden ve yardım edenler şahıslar genellikle varlıklı bireylerdir ve kendi şerî hukuklarını ödemekle ve fakir ve yoksullara yardım etmekle birlikte bir miktar mallarını da bu hususlara vakfetmektedirler.

8. Artı, Ehli Beytin (a.s) haremlerinin yanında ve çevresinde fakirler için bir sürü yardım ve bağış toplanmaktadır; örneğin İran’da İmam Humeyni’nin (r.a) emriyle tesis edilen “İmdat Komitesi” adındaki devrimci ve halkçı kurum devlet yardımları ve bütçesi ve de halkın yaptığı değerli bağış ve yardımlar ile faaliyet sürdürmekte ve ihtiyaç sahiplerini idare etmektedir ve yapılan bağış ve yardımların kahir ekseriyeti de bu harem ve dinî mekânların çevresinde toplanmaktadır.

9. Haremlerin altınlarının satılması ihtiyaç sahiplerinin sorunlarını kökten çözmemekle kalmayacak, İslamî yapıtlara ve İslam medeniyetinin sembollerine de zarar verecektir. Oysaki Ehli Beyt takipçileri arasında bulunan ihtiyaç sahiplerine yardım etme kültürü, fakir ve muhtaçlara yardım etmenin ve onları kollamanın en önemli dayanağıdır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar