Gelişmiş Arama
Ziyaret
5711
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
Bizim daha çok ihtiyacımız olmasına ve halkımızın pahalılık ve yokluktan dolayı sıkıntı çekmesine rağmen neden Irak’a yardım ediyoruz?
Soru
Bizim daha çok ihtiyacımız olmasına ve halkımızın pahalılık ve yokluktan dolayı sıkıntı çekmesine rağmen neden Irak’a yardım ediyoruz?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

1-                  İran İslam Cumhuriyetinin diğer İslam ülkelerine yaptığı yardım öncelikle maddi ve mali değil manevidir.

2-                  Diğer İslam ülkelerine maddi yardımlar varsa da karşılığında hem maddi ve hem de manevi olmak üzere bir çok fayda ve etkileride vardır. Örneğin:

a)             Maddi Faydaları: Bu yardımlar ülkenin ekonomisinin gelişmesine neden olmaktadır; çünkü ekonominin ve diğer ülkelerle ticari ilişkilerin gelişmesinin önemli etkenlerinden birisi uluslararası toplumlarda siyasi itibarın kazanılmasıdır. Dünyada siyasi itibar kazanmak ise başka ülkelerin güç ve desteğine sahip olmak ve karşılıklı iyi ilişkiler kurmakla olur. Nitekim bütün ülkeler, başka ülkelere karşı kendi sistemlerinin temellerini sağlamlaştırmak için çeşitli bölgelerde ki dostlarına maddi ve manevi yardımlarda bulunur, kendileri için savunma sistemi oluştururlar.

b)            Manevi faydaları: Böyle bir şey Allah’ın rızasını kazanmanın, şer’i[1] ve insani vazifeyi yerine getirmenin yanı sıra adaleti yayma, zulümü yoketme, İslami ve inkılabi hedefleri yaymaya neden olmaktadır.

c)             Burada dikkat çeken çok önemli bir nokta da şudur ki, İslam, sömürgecilerin Müslümanların arasına tefrika sokmak için çizdikleri sınırlara ve coğrafi bölünmelere inanmamaktadır. İslam, dünyadaki Müslüman halkların tek millet olduğuna inanmakta ve onlara tek ümmet demektedir: ‘Hiç şüphe yok ki siz bir tek ümmetsiniz ve ben Rabbinizim, bana kulluk edin.’[2] İslam fıkhında İslam ülkelerine ‘Dar-ul İslam’ onların dışındakilere ise ‘Dar-ul Küfr’[3] denmektedir. Bu sebepten dolayı İslam ülkelerinin serveti Veliyy-i Emr-i Müslimin’in elinde olmalıdır; çünkü o bu serveti ümmetin hayırına olan yerde harcayacaktır. Eğer İslam cumhuriyetinin korunması bu malların yanlızca İran’da harcanmasına bağlıysa Veliyy-i Emr-i Müslimin öneminden dolayı onu İran’da harcar. Çünkü İslam cumhuriyeti günümüzde İslam devletlerinin merkezi ve ekseni konumundadır.[4]

Bu iddianın delili şudur: Diğer ülkelerde ki Şiiler, humus, zekat gibi ilahi vergilerini Kum şehrindeki taklit mercilerine göndermektedirler. Taklit mercileri ise bunları İran’da ve diğer ülkelerde hayır işlerde özellikle ilmi yayınlarda, medrese ve ilmi merkezler kurmada vb. gibi yerlerde harcamaktadırlar.



[1] - Usul-u Kafi, Kitab-ı İman ve Küfr, Bab-ı Hakk-ı Mü’min Ala Mü’min

[2] - Enbiya/92

[3] - Mehdi Hadevi Tahrani, Velayet ve Diyanet

[4] - İran-Irak savaşı sırasında İmam Humeyni’den (r.a) ‘İran’ı mı savunmak önceliklidir yoksa Lübnan’ı mı?’ diye sorduklarında şöyle buyurdu: ‘İran’ı savunmak önceliklidir, zira İran, İslam ülkelerinin merkezi ve ekseni sayılmaktadır.’

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Bilim ve teknoloji öğrenmenin bizlerin dünya ve ahretine ne faydası var?
    3088 فضایل اخلاقی 2019/06/15
    İslam dini ilim ve bilim öğrenmeyi toplumun gelişme, ilerleme ve yetkinleşme etmeni olarak saymaktadır. İslam Peygamberin’den şöyle nakledilmiştir: “Çinde dahi olsa ilmin peşinde olun. Zira ilim öğrenmek her müslümana farzdır.”[1] Teknolojinin günümüz dünyasında insanoğlunun maddi ve fikri hayatına yapmış olduğu hizmeti kimse inkar edemez. ...
  • Eğer Hz. Peygamber (s.a.a) cuma günü doğmuşsa, neden biz pazartesi günü oruç tutuyoruz?
    7258 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    1. İslam Peygamberinin (s.a.a) yaşam tarihindeki en ihtilaflı meselelerden biri, o yüce şahsiyetin doğum tarihi hakkında bulunan ihtilaftır. Eğer bir kimse bu husustaki tüm görüşleri toplamak isterse yirmi görüşe ulaşır. Hz. Peygamberin (s.a.a) yaşamını yazanların çoğu, onun Fil yılında, miladi 570 yılında doğduğu görüşündedir; zira Hz. Peygamberin (s.a.a) miladi ...
  • Hali hazırda Batıya egemen olan felsefe nedir?
    5888 فلسفه غرب 2012/08/12
    Eğer “egemen felsefe” tabirini gündemde olan ve ciddi felsefe olarak tanımlar ve “hali hazırı” da “çağdaş” olarak yorumlarsak, çağdaş Batı felsefesinin en önemli iki ekolü pozitivizm ve egzistansiyalizmdir. Eğer “hali hazırı” şimdi olarak (2010) tanımlarsak, Batı felsefesi pozitivizm ve egzistansiyalizmden sonra önemli bir felsefi akıma tanıklık etmemiştir. Yirminci ...
  • SMS kanalıyla okunan talakın hükmü nedir?
    7260 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    15804 Teorik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Neden Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeytine (a.s) namazda salâvat getiririz? Hz. Peygamber’in (s.a.a) sünneti de bu şekilde miydi?
    14811 Teşehhüt Ve Selam 2013/01/19
    1. Soruda da belirtildiği üzere Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Ehlibeytine salâvat getirmek ile ilgili olarak “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin”[1]ayetinin tefsiri bağlamında birçok rivayet mevcuttur. Bu hadisler Şia ve Sünni ...
  • Acaba taklidi merci olamayan bir kimseye humus ödenebilinir mi?
    5936 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bildiğiniz üzere bazı değerli mercilerin görüşüne göre kendi taklidi mercii olmayan bir başka mercie humus ödeyebilmek için sadece bazı prensipler dairesinde mümkündür. Söz konusu mercilerin değerli görüşleri aşağıda zikrediliyor: Eğer bir kimse imamın (a.f.) payını (humusu) taklit etmediği bir müçtehide vermek istiyor ise bir surette bu izin kendisine veriliyor. ...
  • İnsani Şeytan nedir?
    16641 Eski Kelam İlmi 2008/05/04
    “Şeytan” kelimesi, insan, cin veya herhangi bir türden olan isyankâr, asi ve saptıran varlıklar için kullanılan genel bir isimdir. Kuran- Kerim’de şeytan kelimesi özel bir varlık için kullanılmamış, hatta şer, fitneci ve fesat çıkartan insanlar için de şeytan tabiri kullanılmıştır.Buna göre, İnsani Şeytandan maksat, ilahi emirlere isyan etmeleri sonucu ...
  • Müziğin haram veya helal olduğuna dair delilleri açıklar mısınız?
    68551 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/09
    fıkıh literatüründe musiki ile gına (şarkı) birbirinden farklıdırlar. Gına, eğlence meclisleri münasebetiyle muhataplarını sevindirmek ve eğlendirmek gayesiyle, hançereden çıkıp boğazda çalkalanan sese deniliyor. Musiki (müzik) ise, çalgı aletlerinden meydana gelen ritimdir.Bazı ayet, rivayet ...
  • Allah Resulünün İmam Ali’ye duyduğu aşırı muhabbet Hz. Yakup’un Hz. Yusuf’a duyduğu muhabbet gibi diğerlerinin haset etmesine yol açmamış mıdır?
    2816 گناه و رذائل اخلاقی 2020/01/20

En Çok Okunanlar