Gelişmiş Arama
Ziyaret
7125
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
İsm-i A’zam’ı kim bilmekteydi?
Soru
İsm-i A’zam’ı kim bilmekteydi ve onunla hangi önemli işi yapmaktaydı?
Kısa Cevap

İsm-i A’zam salt bir sözcüğü bilmek ve söylemekten ibaret değildir. Onun sözcük ötesi bir hakikati vardır. İsm-i A’zam kendini yetiştirme, nefis tezkiyesi, ibadet ve ilahi yardımlar ile bireylerde beliriverir ve bu halin etkisiyle Yüce Allah böyle bir kudret ve ilahi makamı kendilerine verir. Birçok ayet ve rivayette İsm-i A’zam’a işaret edilmiş ve aynı şekilde onun ilahi peygamberler ve temiz imamların (a.s) nezdinde olduğu ve de Belkıs’ın tahtını uzak bir mesafeden Hz. Süleyman (a.s) için getiren Asıf b. Berhiya gibi yüce makam sahiplerinin İsm-i A’zam’ın bir kısmına sahip bulunduğu beyan edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an ayetleri ve rivayetlerde İsm-i A’zam’a işaretler edilmiştir; mesela Asıf b. Berhiya olayını betimleyen Kur’an ayetleri bazı fertlerin İsm-i A’zam’ı bildiklerine örneklik teşkil eder. İmam Hadi (a.s) bir rivayette şöyle buyurmuştur: İsm-i A’zam yetmiş üç harften oluşmaktadır. Asıf b. Berhiya onların tümü arasından sadece birini bilmekteydi ve sadece onu kullandı. Bir göz kırpması süresi zarfında kendi ülkesi ve Sebe ülkesi arasındaki mesafeyi kat etti, Belkıs’ın tahtını aldı ve Süleyman’a getirdi. Ama biz Ehli Beytin nezdinde o yetmiş üç harften yetmiş iki harf mevcuttur. Bizim yanımızda sadece bir harf yoktur ve o da Allah’a mahsustur. Allah onu kendi gayb ilmi için muhafaza etmektedir.[1] İmam Sadık (a.s) da nakledildiğine göre şöyle buyurmuştur: “Allah Azze ve Celle kendi İsm-i A’zam’ını yetmiş üç harften oluşturmuş ve o harflerden beş harfi Âdem’e, yirmi beş harfi Nuh’a, sekiz harfi İbrahim’e, dört harfi Musa’ya ve iki harfi İsa’ya vermiştir. İsa o iki harfle ölüleri diriltiyor ve anneden doğma kör olanı ve alaca hastalığını iyileştiriyordu. Ama Allah o yetmiş üç harften yetmiş ikisini peygamberi Muhammed’e öğretti ve kendi zatında olanı kimsenin bilmemesi ve de diğerlerinin zatında olanı kendisinin bilmesi için kalan bir harfi perde ardında sakladı.”[2] Hadis kaynaklarımızda bu iki rivayete benzer başka değişik rivayetler de mevcuttur. Dikkat edilmesi gereken nokta şudur: İsm- A’zam salt bir sözcük müdür yoksa sözcükten öteye bir hakikate mi sahiptir? Halkın zihninde yer aldığına göre İsm-i A’zam Yüce Allah’ın isimlerinden bir isim ve sözcüktür. Bu sözcükle Allah’a dua edildiği takdirde dua kabul edilecek ve hiçbir şey bu etkiden kurtulamayacaktır. Onlar, Allah’ın güzel isimleri arasında böyle bir isme rastlamadıkları ve celale isminde (Allah) de böyle bir etki görmediklerinden İsm-i A’zam’ın bir takım harflerden oluştuğuna ve herkesin o harfleri ve onların terkip şeklini bilmediğine ama ona ulaşan kimsenin önünde tüm varlıkların boyun eğeceği ve emrine itaat edeceğine inanmışlardır. Allame Tabatabai (r.a) bu hususta şöyle buyuruyor: “Bazılarına göre İsm-i A’zam’n bir lafzı vardır ve bu lafız lügat durumu gereğince değil, doğası gereğince ona delalet etmektedir. Onun harflerinin terkibi ihtiyaçların çeşitliliği ve değişik konular hasebincedir. Onu elde etmek için özel bir takım yollar vardır ve ilk önce onun harfleri bu yollar ile öğrenilir, sonra terkip edilir ve onunla dua edilir. Ayrıntıları o tekniğe müracaat etmeyi gerektirir.”[3] Kendisi bu görüşü reddederek şöyle buyurmaktadır: Her ne kadar bazı rivayetlerden İsm-i A’zam’ın lafız olduğu anlaşılsa da neden ve sonuç bağlantısı ve özelliklerine dikkat edildiğinde gerçek etkinin eşyaların varlığı, varlıklarının güç ve zayıflığı ve etken ve edilgenin benzeşirliğinden kaynaklandığını söylemek gerekir. Gırtlağımızdan çıkardığımız bir sesin veya zihnimizde hayal ettiğimiz bir suretin kendi başına her şeyi egemenliğine alacak, arzuladığımız şey üzerinde isteğimiz üzerine tasarruf yapabilecek, yeri gök ve göğü yer kılabilecek, dünyayı ahiret ve ahireti dünya yapabilecek bir düzeye gelmesi imkânsızdır. Çünkü o ses bizim irademizin sonucudur. Bundan dolayı ilahi isimler ve özellikle de İsm-i A’zam her ne kadar evrende etkili olsa da ve Yüce Allah’ın feyzinin nüzulü için bu evrende bir takım sebep ve vasıtalar bulunsa da onların etkisi hakikatlerinden kaynaklanır. İlahi isimlerin ve özellikle de İsm-i A’zam’ın etkisinin manası ise şudur: Her şeyi yaratan Yüce Allah, her şeyi o şeyle uyuşan kendi yüce sıfatlarından birisiyle ve bir ismin kalıbıyla yaratır. İsmin kuru ve boş lafzı veya onun mefhumun manası veyahut yüce Allah dışında başka bir hakikat ile böyle bir etki meydana gelmez.”[4] Belirttiğimiz rivayetler ile şu hususlar aydınlandı: Birincisi, ilahi peygamberler ve özellikle de son peygamber (s.a.a) ve aynı şekilde temiz imamlar (a.s) bu ismi bilmekteydi ve büyük şahsiyetler dışında Asıf. B. Berhiya gibi fertler de çok az bir oranda İsm-i A’zam’dan bir şeyler taşımakta ve ondan istifade ederek bir takım işler yapmaktaydılar.[5] İkincisi, İsm-i A’zam herkesin söylemesi durumunda etki edecek salt bir lafızdan ibaret değildi. İsm-i A’zam değerli bir hakikat olup kendini yetiştirme, nefis tezkiyesi, ibadet ve ilahi yardımlar ile bireylerde beliriverir ve bu halin etkisiyle Yüce Allah böyle bir kudret ve ilahi makamı kendilerine verir.          



[1] el-Kafi, c. 1, s. 230, hadis. 3.

[2] el-Kafi, c. 1, s. 230, hadis. 2.

[3] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i el-Mizan, c. 8, s. 464, mütercim, Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, çap-ı Camia-i Müderrisin-ı Kum, 1374 ş.

[4] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i el-Mizan, c. 15, s. 518 ve 465-466 (kısaltılarak).

[5] A.g.e., c. 15, s. 528, c. 18, s. 19; Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 7, s. 31ve 32 (kısaltılarak).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam evlatlarının adına yapılmış türbelere inanmanın ölçüsü nedir?
    6813 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    İmam evlatlarından maksat Ehl-i Beyt İmamlarının soyundan gelen zatların türbeleridir. Bir çok hadiste Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin gerekli olduğu vurgulanmış ve bu iş için büyük bir sevap ve mükafat vaat edilmiştir.Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin bir örneği de onların mezarlarına saygı göstermek, oraları ziyaret ...
  • Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
    10145 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ...
  • Neden yeni Müslüman olmuş birisi geçmiş namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmezken doğuştan Müslüman olan birisi eda etmediği namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmektedir?
    2736 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2020/01/19
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12734 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    7622 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    6967 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
    12187 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.1- Şer’i HükümŞer’i Hüküme göre ...
  • Nur suresinin iniş sebebi nedir?
    30901 Tefsir 2012/05/27
    Nur suresinin bir iniş sebebi yoktur; ama 6 ila 9, 11 ila 16 ve 30 ila 31. ayetlerinin iniş sebebi vardır ve aşağıda bunlara işaret edilecektir: Nur suresinin 6 ila 9. ayetlerinin iniş sebebi: Bu ayetlerin iniş sebebi hakkında İbn. Abbas’tan nakledildiğine göre ...
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8855 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Aşırılık nedir ve ondan nasıl uzak kalınabilir?
    17415 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    “Ğuluv” (aşırılık) sözlükte fazlalık ve uzamak anlamındadır; başka bir ifadeyle had ve ölçüyü aşmaktır veya daha iyi bir tabirle her şeydeki ölçü ve konumdan çıkmak ve öteye geçmek aşırılıktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de aşırılığa şöyle işaret etmektedir: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin.” ...

En Çok Okunanlar