Gelişmiş Arama
Ziyaret
6842
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
İsm-i A’zam’ı kim bilmekteydi?
Soru
İsm-i A’zam’ı kim bilmekteydi ve onunla hangi önemli işi yapmaktaydı?
Kısa Cevap

İsm-i A’zam salt bir sözcüğü bilmek ve söylemekten ibaret değildir. Onun sözcük ötesi bir hakikati vardır. İsm-i A’zam kendini yetiştirme, nefis tezkiyesi, ibadet ve ilahi yardımlar ile bireylerde beliriverir ve bu halin etkisiyle Yüce Allah böyle bir kudret ve ilahi makamı kendilerine verir. Birçok ayet ve rivayette İsm-i A’zam’a işaret edilmiş ve aynı şekilde onun ilahi peygamberler ve temiz imamların (a.s) nezdinde olduğu ve de Belkıs’ın tahtını uzak bir mesafeden Hz. Süleyman (a.s) için getiren Asıf b. Berhiya gibi yüce makam sahiplerinin İsm-i A’zam’ın bir kısmına sahip bulunduğu beyan edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an ayetleri ve rivayetlerde İsm-i A’zam’a işaretler edilmiştir; mesela Asıf b. Berhiya olayını betimleyen Kur’an ayetleri bazı fertlerin İsm-i A’zam’ı bildiklerine örneklik teşkil eder. İmam Hadi (a.s) bir rivayette şöyle buyurmuştur: İsm-i A’zam yetmiş üç harften oluşmaktadır. Asıf b. Berhiya onların tümü arasından sadece birini bilmekteydi ve sadece onu kullandı. Bir göz kırpması süresi zarfında kendi ülkesi ve Sebe ülkesi arasındaki mesafeyi kat etti, Belkıs’ın tahtını aldı ve Süleyman’a getirdi. Ama biz Ehli Beytin nezdinde o yetmiş üç harften yetmiş iki harf mevcuttur. Bizim yanımızda sadece bir harf yoktur ve o da Allah’a mahsustur. Allah onu kendi gayb ilmi için muhafaza etmektedir.[1] İmam Sadık (a.s) da nakledildiğine göre şöyle buyurmuştur: “Allah Azze ve Celle kendi İsm-i A’zam’ını yetmiş üç harften oluşturmuş ve o harflerden beş harfi Âdem’e, yirmi beş harfi Nuh’a, sekiz harfi İbrahim’e, dört harfi Musa’ya ve iki harfi İsa’ya vermiştir. İsa o iki harfle ölüleri diriltiyor ve anneden doğma kör olanı ve alaca hastalığını iyileştiriyordu. Ama Allah o yetmiş üç harften yetmiş ikisini peygamberi Muhammed’e öğretti ve kendi zatında olanı kimsenin bilmemesi ve de diğerlerinin zatında olanı kendisinin bilmesi için kalan bir harfi perde ardında sakladı.”[2] Hadis kaynaklarımızda bu iki rivayete benzer başka değişik rivayetler de mevcuttur. Dikkat edilmesi gereken nokta şudur: İsm- A’zam salt bir sözcük müdür yoksa sözcükten öteye bir hakikate mi sahiptir? Halkın zihninde yer aldığına göre İsm-i A’zam Yüce Allah’ın isimlerinden bir isim ve sözcüktür. Bu sözcükle Allah’a dua edildiği takdirde dua kabul edilecek ve hiçbir şey bu etkiden kurtulamayacaktır. Onlar, Allah’ın güzel isimleri arasında böyle bir isme rastlamadıkları ve celale isminde (Allah) de böyle bir etki görmediklerinden İsm-i A’zam’ın bir takım harflerden oluştuğuna ve herkesin o harfleri ve onların terkip şeklini bilmediğine ama ona ulaşan kimsenin önünde tüm varlıkların boyun eğeceği ve emrine itaat edeceğine inanmışlardır. Allame Tabatabai (r.a) bu hususta şöyle buyuruyor: “Bazılarına göre İsm-i A’zam’n bir lafzı vardır ve bu lafız lügat durumu gereğince değil, doğası gereğince ona delalet etmektedir. Onun harflerinin terkibi ihtiyaçların çeşitliliği ve değişik konular hasebincedir. Onu elde etmek için özel bir takım yollar vardır ve ilk önce onun harfleri bu yollar ile öğrenilir, sonra terkip edilir ve onunla dua edilir. Ayrıntıları o tekniğe müracaat etmeyi gerektirir.”[3] Kendisi bu görüşü reddederek şöyle buyurmaktadır: Her ne kadar bazı rivayetlerden İsm-i A’zam’ın lafız olduğu anlaşılsa da neden ve sonuç bağlantısı ve özelliklerine dikkat edildiğinde gerçek etkinin eşyaların varlığı, varlıklarının güç ve zayıflığı ve etken ve edilgenin benzeşirliğinden kaynaklandığını söylemek gerekir. Gırtlağımızdan çıkardığımız bir sesin veya zihnimizde hayal ettiğimiz bir suretin kendi başına her şeyi egemenliğine alacak, arzuladığımız şey üzerinde isteğimiz üzerine tasarruf yapabilecek, yeri gök ve göğü yer kılabilecek, dünyayı ahiret ve ahireti dünya yapabilecek bir düzeye gelmesi imkânsızdır. Çünkü o ses bizim irademizin sonucudur. Bundan dolayı ilahi isimler ve özellikle de İsm-i A’zam her ne kadar evrende etkili olsa da ve Yüce Allah’ın feyzinin nüzulü için bu evrende bir takım sebep ve vasıtalar bulunsa da onların etkisi hakikatlerinden kaynaklanır. İlahi isimlerin ve özellikle de İsm-i A’zam’ın etkisinin manası ise şudur: Her şeyi yaratan Yüce Allah, her şeyi o şeyle uyuşan kendi yüce sıfatlarından birisiyle ve bir ismin kalıbıyla yaratır. İsmin kuru ve boş lafzı veya onun mefhumun manası veyahut yüce Allah dışında başka bir hakikat ile böyle bir etki meydana gelmez.”[4] Belirttiğimiz rivayetler ile şu hususlar aydınlandı: Birincisi, ilahi peygamberler ve özellikle de son peygamber (s.a.a) ve aynı şekilde temiz imamlar (a.s) bu ismi bilmekteydi ve büyük şahsiyetler dışında Asıf. B. Berhiya gibi fertler de çok az bir oranda İsm-i A’zam’dan bir şeyler taşımakta ve ondan istifade ederek bir takım işler yapmaktaydılar.[5] İkincisi, İsm-i A’zam herkesin söylemesi durumunda etki edecek salt bir lafızdan ibaret değildi. İsm-i A’zam değerli bir hakikat olup kendini yetiştirme, nefis tezkiyesi, ibadet ve ilahi yardımlar ile bireylerde beliriverir ve bu halin etkisiyle Yüce Allah böyle bir kudret ve ilahi makamı kendilerine verir.          



[1] el-Kafi, c. 1, s. 230, hadis. 3.

[2] el-Kafi, c. 1, s. 230, hadis. 2.

[3] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i el-Mizan, c. 8, s. 464, mütercim, Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, çap-ı Camia-i Müderrisin-ı Kum, 1374 ş.

[4] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i el-Mizan, c. 15, s. 518 ve 465-466 (kısaltılarak).

[5] A.g.e., c. 15, s. 528, c. 18, s. 19; Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 7, s. 31ve 32 (kısaltılarak).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar