Gelişmiş Arama
Ziyaret
7035
Güncellenme Tarihi: 2010/07/17
Soru Özeti
Ölüm tehlikesi olduğunda kutsal türbelere gitmek haram olmaz mı?
Soru
Ölüm tehlikesinin olduğu yerlere gitmenin caiz olmadığı ve bunun haram olduğu yönünde hadisler var. Bu hüküm, Irak’taki durumlar göz önüne alındığında oradaki kutsal türbelere gitmek içinde geçerli midir? (Oralara gitmek günah sayılırsa namazlarında tam kılınması gerekmez mi?)
Kısa Cevap

Masum İmamların (a.s) pak ve nurlu kabirlerini ziyaret etmek için o kutsal mekanlara gitmek güzel ve Masum İmamlarında (a.s) tavsiyeleridir. Zira bu ziyaretlere gitmek, Masum İmamların (a.s) adını, hatırasını ve eserlerini yaşatmak demek olup, insan bundan sevapta almaktadır. Böyle ziyaretlere gidildiğinde can tehlikesi söz konusu olursa bu tehlikenin İslamın ve teşeyyünün korunmasında, Masum İmamların (a.s) adının, hatırasının ve eserlerinin yaşatılmasında ne gibi etkileri olur hesap edilmesi gerekir. Bu eserlerin korunması canın korunmasından daha üstün, daha önemli ve daha öncelikli ise oralara gidilmelidir. Nitekim tarih boyunca Şiiler hep böyle yapmıştır.

Ama günümüzde Ehl-i Beyt’in (a.s) mektebi yayıldığından ve önceki şartlar olmadığından İran İslam Cumhuriyetinin kanunlarına aykırı bir şekilde sınırdan geçilir ve şartlar, değerli taklit merciilerinin ve İslam cumhuriyeti yetkililerinin izin vermeyecekleri şekilde olursa yolculuk günah yolculuğu olacaktır; dolayısıyla oralara gidildiğinde namazların tam kılınması gerekir. Yolculukları kanuna aykırı olmayan ziyaretçiler, büyük bir tehlikede yoksa kutsal türbelere gittiklerinde tesadüfen teröristler tarafından öldürülürlerse mazlumdur ve büyük sevaplara nail olurlar.     

Ayrıntılı Cevap

Masum İmamaların (a.s) pak ve nurlu kabirlerini ziyaret etmek için o kutsal mekanlara gitmek güzel ve Masum İmamlarında (a.s) tavsiyeleridir. Çünkü Ehl-i Beyt’in (a.s) düşmanları Masum İmamların (a.s) adını, hatırasını ve eserlerini hep yoketmeya çalışmışlardır. Ehl-i Beyt’in (a.s) Şiileri ve sevenlerinin bu ziyaretleri, düşmanların çabalarını etkisiz kılmıştır. Tabi bu ziyaretler genellikle tehlikelerle dolu olmuştur.

Ziyaretlere gitmenin doğuracağı tehlike, İslamın ve teşeyyünün korunması, Masum İmamların (a.s) ad, hatıra ve eserlerinin yaşatılmasında ne kadar etkili olur bunun bir değelendirmesi yapılmalıdır. Bu eserlerin korunması canın korunmasından daha üstün, daha önemli ve daha öncelikli ise o zaman oralara gidilmelidir. Nitekim tarih boyunca Şiiler hep böyle yapmıştır.

Tarihçiler şöyle yazar: Abbasi halifelerinden Mütevekkil, İmam Hüseyin’in (a.s) kabrininin ziyaret edilmesini engellemek için oraya gideceklerin kollarını kesmekle tehdit ediyordu. Ama Şiiler bu tehdide aldırmadılar; hatta bazıları bu uğurda kollarının ikisini birden verdiler. Halife baktı olmayacak sonunda pes etmek zorunda kaldı.

Böyle bir fedakarlık o zamanlar gerekliydi; çünkü Teşeyyü’nün yaşaması ve korunması Şiilerin Hüseyni mezarın ziyaretine gitmelerine bağlıydı. Ehl-i Beyt mektebi günümüze kadar gelebilmişse bu, o zamanki insanların fedakarlığının sonucudur.

İşin fıkhi boyutuna gelince, fıkhi açıdan tehlikeli zamanlarda kutsal türbelere gitmek mevzuyu tesbit etme türündendir. İslamı korumak için kutsal türbelere gitmek kesin olarak gerekliyse oralara gidilmelidir. Ama günümüzde teşeyyü mektebi yayıldığı için böyle bir gereklilik hissedilmemektedir. Böyle yolculuklar İslam Cumhuriyetinin yetkilileriyle koordineli bir şekilde olmalıdır.

Dolayısıyla sınırdan geçmek İran İslam Cumhuriyetinin kanunlarına aykırı olur ve hiçbir taklit merciî buna cevaz hükmü vermezse bu durumda yolculuk günah yolculuğu olacaktır.[1]

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, böyle kimselerin namazı hakkında şöyle buyuruyor: ‘Kanunlara aykırı olursa, bu ve benzeri yolculuklarda namazları tamdır (seferi değildir). Zira yolculukları günah yolculuğudur ve ilmihallerde günah yolculuğunda namazın tam kılıncağına dair fetva verilmiştir.’[2]

Yolculuklar kanunlara uygun olur ve büyük bir zararda öngörülmezse oralara gidenler tesadüfen teröristler tarafından öldürülürlerse mazlumdur ve büyük bir sevaba nail olurlar.


[1] - İmam Humeyni (r.a), Rehber Ayetullah Hamanei ve diğer taklit mercileri, mukaddes İran İslam Cumhuriyetinin kanunlarının aksine hareket etmenin şer’i olarak caiz olmadığını ve haram olduğunu buyurmuşlardır.

[2] - İslam İnkılabı rehberi Ayetullah Hamanei’nin Kum’daki bürosu, Telefonla İstifta - Dini Sorulara Cevap Kısmı

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10888 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi hangi alanları kapsamına alır?
    9392 Politika Felsefesi 2011/04/11
    İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi onun temel görüşlerinden bir parça sayılır ve çeşitli alanlardaki düşünceleri ile ilişki içindedir. Çok yönlü bir şahsiyet olan İmam Humeyni'den irfan, fıkıh, felsefe, kelam ve siyaset alanlarında bir çok eser kalmıştır. O İslami düşünceye dayalı bir düzenin kurucusu ve lideri olduğu ...
  • Yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddeden ayetler hangileridir? Bu ayetler Allah’ın ruhunu insana üflemesi meselesiyle nasıl bir uyum sağlamaktadır?
    16190 Tefsir 2011/10/20
    Tevhid inancından, ister insan olsun ister başka şey, hiç bir şeyin Allah’a benzeme imkanının olmadığı manası çıkmaktadır. Kur’an’da birçok ayet yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddetmektedir. Örneğin:1- ‘Ve ona, bir tek eşit ve benzer yoktur.’2- ‘Ona hiçbir benzer yoktur’3- ‘Artık Allah'a eşit varlıklar tanımayın; şüphe yok ki Allah ...
  • İslamî olmayan devletlerin bankalarından borç almanın hükmü nedir?
    6785 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    “Borç almak devlet bankasından olsa dahi zatı itibariyle şerî otoritenin iznine bağlı değildir ve faizli olsa bile durum hükmü açısından doğrudur. Ancak faizli olması durumunda ister Müslüman’dan veya Müslüman olmayandan, ister İslam devletinden veya İslamî olmayan bir devletten alınmış olsun sorumluluk açısından haramdır. Harama bulaşmayı caiz ...
  • Bakire kızla geçici evlilik yapmanın hükmü nedir?
    13636 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Günümüzde ki taklit merciilerin çoğunluğu bakire kızın geçici veya daimi evliliğinde babanın izninin şart olduğunu söylüyorlar. Baba olmadığı zaman babanın babasından izin alması gereklidir. Eğer bakire olmazsa veya baba ve babanın babası olmazsa izine ...
  • Neden Kur’an sizler kadınlarınızı dövebilirsiniz diye buyurmaktadır?
    8943 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Kur’an’da tavsiye edilmiş üçüncü taktik (öğüt verme ve yataktan uzaklaştırmadan sonra) hakkında, ilk bakışta insan, istediği şekilde kadına davranması ve yumruk, tokat ve tekmeyle onu teslim alması için İslam’ın erkeğe imkan tanımak istediği sanısına kapılabilir. Oysaki durum asla bundan ibaret değildir. Kadınların isyan etmesi, vazife ve sorumluluklarına sırt çevirmede ...
  • İslam Peygamber’inin mektuplarını padişahlara kim ulaştırmaktaydı?
    3462 Tarih 2020/01/20
  • Habil ve Kabil kimle evlendiler?
    82846 Tefsir 2009/06/17
    Tarih ve hadis kaynaklarına göre bugünkü insan soyu ne Habil nede Kabil’in soyundandır. Bu günkü insanlar Hz. Adem’in diğer oğlu olan Şeys veya Hibetu’llah’ın soyundandır.Ancak, Hz. Adem’in çocuklarının evlenmesine gelince Müslüman bilginler bu konuda farklı görüşlere sahiptirler ve genelde şu iki görüşten birini ...
  • Kur’an’da kaç tane kelime vardır?
    15688 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Müslümanlar, İslamın başlangıcından bu yana semavi kitapları Kur’an’a her yönüyle büyük önem vermiş, onun bütün kelimelerini hatta Mekki ve Medeni olanları bile ayrı ayrı saymışlardır. Bu sayımdan elde edilen rakamlar şöyledir:Mekki kelimeler 45653, Medeni kelimeler 32154’tür. Buna göre Kur’an-ı Kerim’deki kelimlerin toplamı: 77807’dir.
  • Örfün geçerliliği ne ölçüdedir ve onu belirlemek kime aittir? Acaba örf değişebilir mi?
    7680 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Örfün lügatte iki manası vardır:a) Beğenilen işb) Marifet ve TanımaFakihler ...

En Çok Okunanlar