Gelişmiş Arama
Ziyaret
9643
Güncellenme Tarihi: 2008/11/09
Soru Özeti
İmam Ali (a.s) kendi yönetimi zamanında muta kısıtlamasının kaldırılması yönünde açık bir söz söylemiş midir?
Soru
Ömer’in mutayı yasaklamasından sonra, İmam Ali (a.s) kendi yönetimi zamanında muta kısıtlamasının kaldırılması yönünde açık bir söz söylemiş midir?
Kısa Cevap
Din adına bidat işleyen insanlar onu hiçbir şekilde terk etmeye hazır değildiler. Örneğin tarihte şöyle nakledilmiştir: Kufe ehli, Müminlerin Önderinden (a.s) ibadette bir bidat sayılan Ramazan ayının nafilesini (teravih namazı) cemaat ile kıldırması için bir imam seçmesini istedi. Hz. Ali (a.s) bunu kabul etmedi ve bu amelin bidat oluşandan onları haberdar kıldı. Onlar, Hz. Ali’yi (a.s) terk ettiler, kendi aralarından bu namaz için bir imam seçtiler ve sen bizi öncekilerin sünnetinden alıkoyuyorsun diye itirazda bulundular. Geçici evlilik hususunda, ikinci halifenin yasağına yönelik imamlar ve Hz. Ali (a.s) birçok defa muhalefet etmiş ve bu tür yasakların zararları hakkında halkı bilgilendirmişlerdir.
Ayrıntılı Cevap
Bildiğiniz gibi Hz. Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra hazineyi paylaştırmada Arap ile Acem arasında fark gözetmek, yolculukta oruç tutmak, abdestte ayakları yıkamak, mübarek Ramazan ayının nafilesini (teravih namazı) cemaat ile kılmak, hac ve kadın mutasını haram kılmak gibi birçok bidat ortaya çıkmıştır. Bu bidatler zamanla halk arasında özellikle avam arasında sünnet olarak dile geldi, halk bunları din adıyla yapmaya başladı ve terk etmeye yanaşmadı. Örneğin tarihte şöyle nakledilmiştir: Kufe ehli, Müminlerin Önderinden (a.s) ibadette bir bidat sayılan Ramazan ayının nafilesini (teravih namazı) cemaat ile kıldırması için bir imam seçmesini istedi. Hz. Ali (a.s) bunu kabul etmedi ve bu amelin bidat oluşandan onları haberdar kıldı. Onlar, Hz. Ali’yi (a.s) terk ettiler ve kendi aralarından bu namaz için bir imam seçtiler.  Hz. Ali (a.s) oğlu Hasan’ı (a.s) onlara yolladı.[1] Onlar sen bizi öncekilerin sünnetinden alıkoyuyorsun diye itirazda bulundular. Oysaki onlar bunun bidat olduğunu ve Hz. Peygamberin (s.a.a)  bunu yasaklamış olduğunu biliyordular[2]; zira Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştu: “Ey insanlar Ramazan’ın akşam nafilesi bidattir. Ramazan ayında nafileyi cemaat ile kılmayın … az sünnet çok bidatten daha iyidir. Her bidat sapkınlıktır ve her sapkınlık da ateştedir.”[3] Hz. Ali (a.s) zahiri hilafete ulaştıktan sonra önceki halifeler döneminde yapılan bazı icraatları neden düzeltmediği hakkında şöyle buyurdu: “Eğer ben yapılan sapkınlıkları düzeltmek, gasp edilmiş mallar ve yağmalanmış hazineyi yerine aktarmak istersem ordumda bulunan asker bana kılıç çeker ve halk sünnet ve ilahi kitaba muhalif olarak amel edenin ben olduğumu düşünür; örneğin Ömer Ramazan ayında müstahap bir namazı haksız yere sünnet haline getirdi. Hâlbuki böyle bir sünnet yoktu. Ondan sonra ve benim hilafet dönemimde Ramazan ayında müstahap namazları cemaat ile kılmak için bize cemaat imamı atamak isteyen kimseler geldi. Ben onlara müstahap namazların cemaat ile kılınamayacağını söyledim ama kendileri giderayak “Ramazan elden gitti” diye bağırdılar…” Ömer döneminde kök salan yanlış sünnetlerden birisi de mutadır ki şimdilik bu yasağın kaldırılmasının ve hakkında oluşturulan menfiliğin giderilmesinin imkânı bulunmamaktadır.”[4] Elbette geçici evlilik bağlamında, ikinci halifenin yasağına yönelik imamlar ve Hz. Ali (a.s) birçok defa muhalefet etmiş ve bu tür yasakların zararları hakkında halkı bilgilendirmişlerdir. Örneğin, sahih bir hadiste nakledildiği üzere Hz. Ali’nin şöyle buyurmuştur: Hac mutası ve kadınlar mutasının helal olduğuna dair emir verirdim.[5]
 

[1] Allame Hilli, Nehcü’l-Hak ve Keşfu’l-Sıdk, tercüme-i Kohensal, Ali Rıza, s. 298, Naşır Aşura, Meşhed, 1389 ş, çap-ı evvel.
[2] Keraceki, Ebu’l-FethKemere-i, Kenzu’l-Fevaid ve et-Taaccub, Muhammed Bakır, Gencine-i Maarif-i Şia, tercüme-i Kenzu’l-Maarif-i Şia, Kenzu’l-Fevaid ve et-Taaccub, c. 2, s. 303, Naşır: Çaphane-i Firdevsi, Tahran, çap-ı evvel, Tusi, Tehzibu’l-Ahkam, c. 3, s. 70, çap-ı Daru’l-Kütüb-i İslamiye, Tahran, çap-ı çarom, 1365 ş, çap-ı evvel, Nehcü’l-Hak ve Keşfu’l-Sıdk, tercüme-i Kohensal, s. 298.
[3] Kemere-i, Muhammed Bakır, Gencine-i Maarif-i Şia, tercüme-i el-Fevaid ve’t-Taaccub, c. 2, s. 303.
[4] Allame Meclisi, Biharü’l-Envar, heman, c. 43, s. 172.
[5] Kuleyni, Rovza-i Kafi, tercüme-i Kemere-i, c. 1, s. 105, Kitab Furuşi İslamiye, Tahran, 1383 k, çap-ı evvel; Alemu’l-Huda Horosani, Nehcü’l-Hitabe-Sohanan-i Peyamber (s.a.a) ve Emirü’l-Müminin (a.s), c. 2, s. 128, Naşır-i Kitabhane-i Sadr, Tahran, 1374 ş, çap-ı dovvom.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    16030 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10174 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Zihinde gayrimeşru bir ameli canlandırmanın hükmü nedir?
    7417 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    Günah ve gayrimeşru amel düşüncesi her ne kadar insan zihin, düşünce ve ruhunu kirletse ve birçok başarıyı engellese de haram amel işlemeye varmayana dek günah sayılmaz. Ama cünüp olmaya neden olursa, mastürbasyon türlerinden sayılır ve haram olur.[1]
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77765 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Bura b. Azip Kimdir? Ehl-i Beyt’in dostlarından mıdır? Hz. Ali’nin imamlığını kabul etmiş midir?
    7649 تاريخ بزرگان 2008/05/13
    Evs kabilesinden olan Bura b. Azip İslam Peygamberi’nin sadık dostlarındandır. Peygamber’in savaşlarının çoğunda Peygamber’in yanında savaşmıştır. O, 14 gazvede Peygamber’in emrinde savaştım, demiştir. Onun katıldığı ilk savaş Handek savaşıdır. Bedir savaşında ise yaşının küçük olduğu için birkaç arkadaşıyla birlikte yarı yoldan geriye döndürülmüştür. Hicri 24 ...
  • Erkek ölmüş olan kaynanasına gusül aldırabilir mi?
    7015 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Büyük fakih ve merciler kadın ve erkeğin gusül aldırması hakkında şöyle fetva vermişlerdir: Eğer erkek kadına ve kadın erkeğe[1] gusül aldırırsa gusül geçersizdir.[2] Ama kadın kocasına ve koca karısına gusül ...
  • Neden namaz, oruç ve hac gibi farzların eda edilmesinin somut eserleri bulunmamaktadır?
    7712 Pratik Ahlak 2011/10/30
    Namaz, oruç ve hac gibi tüm ibadetler birçok bireysel ve toplumsal esere sahiptir. Namazın en üstün eserlerinden biri, Allah’a yakınlaşmak ve kötülük ve haramlardan sakınmaktır. Oruç da birçok esere sahiptir. Bedensel sağlık, dertleşme hissinin icat edilmesi ve takvalı olmak bunlardandır. Hac da ruhanî ve manevî yolculuk sıfatıyla kendine has ...
  • Müstehcen filmlere bakmaktan nasıl tövbe edebiliriz?
    25199 Pratik Ahlak 2010/02/01
    Günah, kötü kokulu bir lağım kuyusu gibidir, insan ona ne kadar çok dalsa kokusunu o kadar az alır. Zira insanın koku alma duyusu iş yapamaz hale gelir ve daha fazla battığının farkında olmaz. Öte yandan, insanın bu ...
  • Mürmenliler (Murmen dinsel fırkası) ehli kitap mıdır?
    6137 Eski Kelam İlmi 2011/11/21
    1. Hıristiyanlığın birçok fırkası vardır ve Amerika’da bulunan çok meşhur bu fırkalardan birisi de Murmen adındaki gruptur. Bu grup, Jozef Smit adında bir ferdin önderliğinde 1820 yıllarında kurtarıcılık faaliyet ve tebliğine başladı. Jozef Smit, 1830 yılında yazdığı “Murmen” kitabında şöyle bir iddiada bulundu: Amerika kıtasını bulan Kıristof Kolom, Amerika’nın ...
  • Kur’an ve rivayetlerde Hz. Hızır hakkında ne gibi bilgiler var?
    30012 تاريخ بزرگان 2010/10/12
    Kur’an-ı Kerimde, Hz. Hızır’ın adı açıkca gelmemiş, ondan ‘...kullarımızdan bir kul...ki biz, katımızdan ona rahmet ihsan etmiştik ve katımızdan ilim belletmiştik.’[1] diye söz edilerek onun ubudiyetine ve sahip olduğu özel ilmi makama ...

En Çok Okunanlar