Gelişmiş Arama
Ziyaret
9977
Güncellenme Tarihi: 2015/01/20
Soru Özeti
Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
Soru
Akika kurbanı nedir? Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
Kısa Cevap

Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.

Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi erkek oluşu göz ardı edilebilir. Kurbanın İslami usullere göre başı kesildikten sonra kemiklerinin kırılmaması, eklem yerlerinden birbirinden ayrılması daha doğru olacaktır. Kurbanlığın kemiklerinin gömülmesi gibi bazı yörelerde adet olan eylemlerin İslami dayanağı dini kaynaklarda bulunmamaktadır.

Akika kurbanının dağıtılmasında sünnet olan dörtte birinin yakınlara geriye kalanının ise müminler arasında dağıtılmasıdır. Daha münasip olan ise en azından suda pişirilip içine yeterince tuz atılarak on kişiden az olmaması şartıyla yemek verilmesidir. Anne babanın, geçimi bu babanın boynunda olan herkesin ve çocuğun ailesi sayılanların bu kurbanlıktan yememeleri daha iyidir.

Ayrıca yedinci gün çocuğun saçlarının tıraş edilip bu saçlar ağırlığınca altın veya gümüş sadaka verilmesi sünnettir.

Eğer baba yedinci gün çocuğu için akika kurban edemezse çocuk baliğ oluncaya kadar bu sünnet baba için geçerlidir. Ama baliğ olduktan sonra çocuğun kendisin akika kurban etmesi sünnettir.

Ayrıntılı Cevap

 Sözlükte:  «عقیقه»  ’akika’ kelimesinin kökü «عقّ» ’akk’ olup; insan olsun hayvan olsun yeni doğmuş yavrunun doğumda sahip olduğu saça denir. Günümüzde ise doğumun yedinci günü kurban edilmiş hayvana verilen isimdir akika .[1]

Fıkıh ilminde: Bir grup fakih akika’yı doğan çocuğa kesilen koyun tarif etmiştir.[2] Bazı diğer fakihler ise akika’yı kız olsun erkek olsun yeni doğan çocuk için kesilen hayvan olarak tarif etmiştir.[3]

Akika’nın adabı ve şartları: Allah Teala’nın kendisine evlat inayet ettiği insanın çocuğunun doğumunun yedinci gününde akika unvanında bir koyun kurban etmesi fakihler arasında ki meşhur görüşe göre sünnet[4], bazı fakihlere göre ise vaciptir.[5] Bu kurban çocuğun belalardan korunması için olup, etinden ise en az on kişiye yemek vermek sünnettir.[6]

İmam Sadık (a.s)’dan akika kurban etmek yerine değerinde sadaka vermek sorulduğunda şöyle cevap vermiştir: “Akika yerine sadaka olmaz; Allah Teala kurban kesilmesinden ve yemek verilmesinden hoşnut olmaktadır.”[7]

İmam Sadık (a.s)’dan nakledilen bir diğer rivayette ise şöyle geçer: “Yeni doğan her yeni çocuk akikasının ipoteği altındadır.”[8] Yani eğer onun için akika kurban edilmezse ölüm ve çeşitli belalara müptela olma riski altındadır.[9]

Bu öneme binaen eğer çocuk için baliğ olana kadar akika kurban edilmemiş ise artık ömrünün sonuna kadar akika kurban etmek kendisine düşen bir sünnettir.[10]

Ömer ibn. Yezit şöyle naklediyor: İmam Cafer Sadık’a arz ettim babamın benim için akika kurban edip etmediğini bilmiyorum. İmam (a.s) bana yaşlı olmama rağmen akika kurban etmemi destur verdi. Bende öyle yaptım.[11]

Hangi hayvanın akika olarak kurban edilmesi gerektiği; kurban edilecek akikanın doğan çocukla aynı cinsiyette olması veya olmaması  hakkında çeşitli rivayetler söz konusudur.

İmam Sadık (a.s)’dan şöyle nakledilmiştir: “Eğer çocuk erkekse onun için erkek hayvan ve eğer kız ise onun için dişi hayvanı akika olarak kurban edin.”[12]

Ama başka bir rivayette ise İmam Cafer Sadık (a.s)’dan kız veya erkek çocuğunun akikası hakkında sorulduğunda İmam (a.s) şöyle cevap vermiştir: “Kız ve erkeğin akikası birdir aralarında fark yoktur.”[13] Bazı fakihler bu hadisten  kız ve erkek çocuğu için kurban edilecek akikanın cinsiyet farkının olmadığı çıkarımında bulunmuşlardır. Bu rivayetlere binaen fakihler farklı fetvalar vermişlerdir. Bir güruh fakih erkek çocuk için erkek hayvan ve kız çocuk için ise dişi hayvan kesilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.[14] Ayrıca akikanın da başka bir hayvan değil koyun olması gerektiğini açıklamışlardır.[15] Bazı fakihler ise koyun kesilmesini müstahak bilip sırasıyla deve, büyük baş ve kurban edile bilinecek her hayvanın kurban edilmesini yeterli görmüşlerdir.[16] Başka bir güruh fakih ise erkek çocuk için erkek hayvan ve kız çocuk için ise dişi hayvan kesilmesini müstahak bilip bunu akikanın sıhhat şartı olarak görmemişlerdir.[17]

Rivayetleri ve fakihlerin fetvasını özetleyecek olursak: Akika için kurban edilecek hayvanın koyun olması daha evladır. Ama inek ve deve gibi helal hayvanları kurban etmekte yeterli olacaktır. Aynı şekilde erkek ve kız çocuğu için kurban edilecek hayvanın cinsiyetinin aynı olması evla olmakla birlikte buna riayet edilmemesi sorun yaratmaz.

Bazı fakihler[18] akika olarak kurban edilecek hayvanın Kurban bayramında kurban edilecek hayvanın şartlarını taşımasın daha doğru olacağını savunmuşlardır.[19] örneğin: hayvan özürlü olmasın, zayıf olmasın, yaşını doldurmuş olsun[20]… ama bu şartları taşımazsa dahi kurban etmenin yeterli olacağını bildirmişlerdir. Elbette tavuk, horoz ve ördek gibi hayvanlar akika olarak kurban etmek yeterli değildir. Yani bu hayvanlardan akika olmaz. Aynı şekilde at ve eşek gibi etleri mekruh olan hayvanlar akika olarak kurban edilemez.

Bu konuda İmam Sadık (a.s)’dan şöyle rivayet edilmiştir: “Akika kesmekte hedef et ihsan etmektir. Kurban bayramı kurbanı hükmünde değildir. Herhangi bir koyunu kurban etmek yeterli olacaktır. Ama ne kadar semiz olursa daha müstahaktır.”[21]

Akika kurbanının duası:

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur ne zaman akika kurban etmek isteseniz şu duayı okuyun:

«يٰا قَوْمِ إِنِّي بَرِي‌ءٌ مِمّٰا تُشْرِكُونَ إِنِّي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمٰاوٰاتِ وَ الْأَرْضَ حَنِيفاً مُسْلِماً وَ مٰا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ[22] إِنَّ صَلٰاتِي وَ نُسُكِي وَ مَحْيٰايَ وَ مَمٰاتِي لِلّٰهِ رَبِّ الْعٰالَمِينَ لٰا شَرِيكَ لَهُ وَ بِذٰلِكَ أُمِرْتُ وَ أَنَا مِنَ الْمُسْلِمِينَ [23] اللَّهُمَّ مِنْكَ وَ لَكَ بِسْمِ اللَّهِ وَ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ تَقَبَّلْ مِنْ فُلَانِ بْنِ فُلَانٍ».[24]

Duanın sonunda geçen ’filan bin filan’ yerine çocuğun ismi ve babasının ismi zikredilmelidir.

Akika’yı kurban ettikten sonra okunması gereken dua:

İmam Cafer Sadık (a.s)’dan akika kurban edildikten sonra şu duanın okunması rivayet edilmiştir:

«وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمٰاوٰاتِ وَ الْأَرْضَ حَنِيفاً مُسْلِماً وَ مٰا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ إِنَّ صَلٰاتِي وَ نُسُكِي وَ مَحْيٰايَ وَ مَمٰاتِي لِلّٰهِ رَبِّ الْعٰالَمِينَ لٰا شَرِيكَ لَهُ اللَّهُمَّ مِنْكَ وَ لَكَ اللَّهُمَّ هَذَا عَنْ فُلَانِ بْنِ فُلَانٍ»[25]

Ayrıca şu duanın da akika kurban edildikten sonra okunmasını İmam Sadık (a.s) tavsiye etmiştir:

«بِسْمِ اللَّهِ وَ بِاللَّهِ اللَّهُمَّ عَقِيقَةٌ عَنْ فُلَانٍ لَحْمُهَا بِلَحْمِهِ وَ دَمُهَا بِدَمِهِ وَ عَظْمُهَا بِعَظْمِهِ اللَّهُمَّ اجْعَلْهُ وِقَاءً لآِلِ مُحَمَّدٍ ص»[26]

Akika kurban edildikten sonra İmam Muhammet Bakır(a.s)’dan okunması tavsiye edilen bir başka duada şu:

«بِسْمِ اللَّهِ وَ بِاللَّهِ وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ وَ اللَّهُ أَكْبَرُ إِيمَاناً بِاللَّهِ وَ ثَنَاءً عَلَى رَسُولِ اللَّهِ ص وَ الْعِصْمَةَ لِأَمْرِهِ وَ الشُّكْرَ لِرِزْقِهِ وَ الْمَعْرِفَةَ بِفَضْلِهِ عَلَيْنَا أَهْلَ الْبَيْتِ فَإِنْ كَانَ ذَكَراً فَقُلِ- اللَّهُمَّ إِنَّكَ وَهَبْتَ لَنَا ذَكَراً وَ أَنْتَ أَعْلَمُ بِمَا وَهَبْتَ وَ مِنْكَ مَا أَعْطَيْتَ وَ كُلُّ مَا صَنَعْنَا فَتَقَبَّلْهُ مِنَّا عَلَى سُنَّتِكَ وَ سُنَّةِ نَبِيِّكَ وَ رَسُولِكَ ص وَ اخْسَأْ عَنَّا الشَّيْطَانَ الرَّجِيمَ لَكَ سُفِكَتِ الدِّمَاءُ لَا شَرِيكَ لَكَ وَ الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعٰالَمِينَ»[27]

Akika kurbanı nasıl taksim edilir:

Akika kurban edildikten sonra kurbanın kemiklerinin kırılmaması eklemlerden birbirinden ayrılması sünnettir.[28] Ama kurbanlığın kemiklerinin gömülmesi gibi bazı yörelerde adet olan eylemlerin dini kaynaklarda İslami dayanağı bulunmamaktadır.[29] Dağıtımında sünnet olan  üçte birinin[30] yada bir but ’unun[31] veya  dörtte birinin[32] ebeye verilmesidir. Elbette çocuğun ebesi babaannesi veya babanın bakmakla yükümlü olduğu fertlerden biriyse bu ebeye kurbandan verilmez.[33] Çocuk ebesiz doğum yapmış ise anne bu payı istediğine verebilir.[34] Geriye kalan kısım ihtiyaç sahibi müminler arasında paylaşılmalıdır. Müstahak olan ise en azından suda pişirilip içine yeterince tuz atarak en az on kişiye yemek ikram edilmesidir. Elbette bu yemeğe ne kadar mümin katılırsa fazileti o kadar daha fazla olur.[35]

Elbette sünnet olan çocuğun anne babasının, babanın bakmakla yükümlü olduğu aile ferlerinin ve birinci dereceden yakınların akika kurbanının etinden yememeleridir. Hatta o et kullanılarak pişirilen diğer yemeklerde bu bireyler tarafından yenmezse münasip olur. Annenin akika kurbanı etinden yemesinin keraheti daha çoktur ancak yerse de bir sakınca söz konusu değildir. Ayrıca annenin fakir komşulara bu etten vermesi münasiptir.[36]

Ayrıca yedinci günde  akika kesimiyle birlikte yeni doğan çocuğun sacının tıraş edilip ağırlığınca altın veya gümüş sadaka verilmesi yerinde olacaktır.[37] Ama önce saçın tıraş edilip sonra akika kurban edilmesi sünnette daha uygundur.[38]

 

 

[1] Tarihi, Fahreddin, Mecme’ul-bahreyn, 5.c, 215.s, kitapfuruşi murtezevi, tahran, 1375.ş.

[2] Şeyh Tusi, el-Mebsut fi fıkh’il-İmamiye,1.c, 394.s, mektebe’tul-mertezeviye li’ihya’İl-asar’ul-Caferiye, tahran, 3.bk, 1387.h.

[3] Şerif Murtaza, Ali bin. Hüseyin Musevi, El-İntisar fi infiradat’ul-İmamiye, 406.s, defter intişarat islami, kum 1.bk, 1415.h.

[4] Hilli, Allame, Hüseyin bin Yusuf bin Mutahhar esedi, muhtelif’uş-Şia fi ahkam eş-Şeria, 7.c, 303.s, defter intişarat İslami, Kum, 2.bk, 1413.h.

[5] El-intisar fi infiradat’ul-İmamiye, 406.s.

[6] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 28-29.s, dar’ul kitab’ul-İslamiye, tahran, 4.bk, 1407.h.

[7] Aynısı: 25.s

[8] Aynısı: 25.s

[9] Meclisi, Muhammed Bakır, Hilye’tul-muttakin, 115.s, intişarat armağan tuba, Kum, 1.bk, 1380.ş.

[10] Şeyh Tusi, el-Mebsut fi fıkh’il-İmamiye,1.c, 395.s.

[11] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 25.s

[12] İbni babavey, Muhammed bin. Ali, Men la yehzur’ul-Fakih, 3.c, 485.s, defter intişarat İslami, Kum, 2.bk, 1413.h.

[13] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 26.s

[14] Tusi, Muhammed bin. Ali bin. Hamza, El-vesile’tu ila neyl’ul-Fezile, 316.s, intişarat kitabhane Ayetullah Maraşi Necefi, Kum, 1.bk, 1408.h; El-Mebsut, 1.c, 395.s.

[15] El-Mebsut, 1.c, 316.s.

[16] El-vesile’tu ila neyl’ul-Fezile, 316.s

[17] Amuli, Şehit sani, zeyniddin bin. Ali, Er-Rovza’tul-behiyye, fi şerh’il-lume’tu-demeşgiyye,  5.c, 448.s, kitapfuruşi daveri, Kum, 1.bk, 1410.h.

[18] Anynısı, 447.s.

[19] Kurban edilecek hayvanın şartları: a): Eğer hayvan deve ise beş yaşını doldurmuş altı yaşına girmiş olması gerekir. Sığır ise vacip ihtiyat gereği iki yaşını doldurmuş üç yaşına girmiş olması gerekir. Bu hüküm keçi içinde geçerlidir. Koyun ise vacip olan ihtiyat gereği bir yaşını doldurmuş iki yaşına girmiş olması gerekir.

b): Hayvan sağlam ve sağlıklı olmalıdır. c): Çok yaşlı olmamalıdır. d): Hayvanda bir noksanlık ve kusur olmamalıdır. e): Çok zayıf olmamalı. f): Kısırlaştırılmamış olmalıdır. g): Er bezleri burkulmuş olmamalı. h): Doğuştan kuyruksuz olmamalı. (İmam Humeyni, Menasik hac, 258-259.s)

Elbette bu şartlar Hacda vacip olan kurban için geçerli şartlardır.

[20] Yaş şartları: deve ise beş yaşını doldurmuş altı yaşına girmiş olması gerekir. Sığır ise vacip ihtiyat gereği iki yaşını doldurmuş üç yaşına girmiş olması gerekir. Bu hüküm keçi içinde geçerlidir. Koyun ise vacip olan ihtiyat gereği bir yaşını doldurmuş iki yaşına girmiş olması gerekir. (İmam Humeyni, Menasik hac, 258.s)

[21] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 30.s.

[22] Enam, 78-79.

[23] Enam, 162-163.

[24] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 31.s.

[25] Aynısı.

[26] Aynısı, 30.s.

[27] Aynısı, 30-31.s.

[28] Aynısı, 27.s.

[29] Fazıl lenkerani, Muhammed, cami’ul-mesail, 2.c, 389, intişarat emir kalem, Kum, 11.bk.

[30] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 28-29.s.

[31] Aynısı, 32.s.

[32] Aynısı, 27-29.s.

[33] Aynısı, 32.s.

[34] Aynısı, 29.s.

[35] İmam Rıza (a.s)’a mensup olan ‘el-fıkh fıkh’ur-Rıza, 239.s, muesse’tu Alul’beyt, meşhet, 1.bk, 1406.h.

[36] Kuleyni, El-Kafi, 6.c, 32.s.

[37] Aynısı, 33.s.

[38] Behçet, Muhammet taki, cami’ul-mesail, 4.c, 98.s, 2.bk, 1426.h.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar