Gelişmiş Arama
Ziyaret
6543
Güncellenme Tarihi: 2011/07/28
Soru Özeti
Peşin ve versiye satışlarda ortaya çıkan fiyat farkının hikmeti nedir?
Soru
Fıkıh açısından peşin ve versiye satışlardaki fiyat farkının asıl hikmeti nedir? ‘Paranın zamandan dolayı değeri vardır’ sözünün fıkhi dayanağı var mı? İslam açısından zamanın kendi başına değerinin olduğu bir alan var mı?
Kısa Cevap

Alış veriş, a) Mal veresiye satış bedeli veresiye, b) Peşin, c)Veresiye, d) Selem (selef) olmak üzere dört kategoride incelenir. Alış verişin ‘Mal veresiye satış bedeli veresiye’ olan kısmı satılan mal ve o malın bedeli muamele sırasında veresiye olan muameledir (böyle bir muamele bütün fakihlerin görüşüne göre haramdır).

Peşin satış, mal ve bedelin iki taraf arasında zaman mesafesi olmadan alıp verdikleri muameledir.

Veresiye satış, malın akit sırasında mevcut olduğu, muamele yapılır yapılmaz müşteriye teslim edildiği, ama bedeli iki tarafın belirlediği sürede ödendiği muameledir.

Selem (selef) ise malın bedeli akit sırasında ödenen, ama mal iki tarafın belirlediği sürede alıcıya teslim edilecek olan muameledir.

‘Paranın zamandan dolayı değeri vardır’ kaidesi örfe ait olup şeriatında kabul ettiği bir kaidedir. Veresiye ve selem muamelesinde malın bedelinin bir kısmı (alıcının ödemesi gereken para) belirlenen sürenin karşılığıdır. Bu yüzden malın fiyatı veresiye muamelede peşin muameleye göre daha fazla olursa sakıncası yoktur. Aynı şekilde selem muamelede malın fiyatı peşin fiyattan daha az olursa sakıncası yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Alış veriş, a) Mal veresiye satış bedeli veresiye, b) Peşin, c) Veresiye ve d) Selem (selef) olmak üzere dört kategoride incelenir. ‘Mal veresiye satış bedeli veresiye’ muamelesi satılan mal ve o malın bedeli muamele sırasında veresiye olan muameledir (böyle bir muamele bütün fakihlerin görüşüne göre haramdır).[1]

Peşin satış, mal ve bedelin iki taraf arasında zaman mesafesi olmadan alıp verdikleri muameledir.[2]

Veresiye satış, malın akit sırasında mevcut olduğu, muamele yapılır yapılmaz müşteriye teslim edildiği, ama bedeli iki tarafın belirlediği sürede ödendiği muameledir.[3]

Selem (selef) ise malın bedeli akit sırasında ödenen, ama mal iki tarafın belirlediği sürede alıcıya teslim edilecek olan muameledir.

‘Paranın zamandan dolayı değeri vardır’ kaidesi örfe ait olup şeriatında kabul ettiği bir kaidedir. Veresiye ve selem muamelesinde malın bedelenin bir kısmı (alıcının ödemesi gereken para) belirlenen sürenin karşılığıdır. Bu yüzden veresiye muamelede malın fiyatı peşin muameleye göre daha fazla olursa sakıncası yoktur. Selem muamelede de malın fiyatı peşin fiyattan daha az olursa sakıncası yoktur.

Peşin ve versiye satışlarda ortaya çıkan fiyat farkının nedeni verilen süreden dolayıdır; yani malın bedeli gecikmeli olarak satıcının eline geçmektedir. Bu yüzden birisi peşin olarak 10 liraya sattığı malı versiye olarak 20 liraya satar ve müşteride onu veresiye olarak 20 liraya alırsa bu alış veriş doğrudur.[4] Bu muamelenin delili ‘Paranın zamandan dolayı değeri vardır’ kaidesi olup, fıkıh kitaplarında ona istinat edilmiştir. Manası da şudur: Veresiye alış verişte zamanın rolü olduğundan malın bir miktarı paranın karşılığı, bir miktarıda zamanın karşılığı olmuştur. Onun doğruluk şartı sürenin belirlenmesidir.[5]

Buna göre veresiye alış verişlerde satıcının sermayesinin, müşterinin yanında kaldığı süre ve zaman içinde bir değeri vardır; bu yüzden değerin bir kısmı onun karşılığı olması gerekir. Böyle alış verişlerin doğruluğunun hikmetlerinden biri satıcının kendi malından zarar etmemesidir. Onun için değerin (paranın) bir kısmı zamana karşılık olarak gelir.



[1] -‘2. kısıma gelince: Mal veresiye, satış bedeli veresiye kısmı şüphesiz batıldır. Ama sakıncası onun manasındadır. Hadiste buyurulan ‘Borç, borca karşılık satılamaz’ cümlesinden ilk anda anlaşılan şey alış veriş sırasında mal ve bedelin her ikisinin de borç olmasıdır, yoksa alış verişin sebebinin borç olması değil. Örneğin Zeyd, Amr’dan alacağı 5 lirayı yine Amr’ın kendisine Amr’ın Bekir’den alacağı 5 liraya satarsa bu satış kesinlikle borcu borca satmaktı ve ‘mal veresiye satış bedeli veresiye’ kısmına girer. (Mirza Kummi, Cami-uş Şetat Fi Ecvibet-is Sualat, c.2, s.145)

[2] -İmam Humeyni, Tahrir-ul Vesile, c.1, s.507, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, Kum, h.k. 1421.

[3] -Muhammed Ali Ensar, Mevsuat-il Fıkhiyye, c.7, s.416, Mecme-u Fikr-i İslami, Zuhur-u Kum Matbaacılık, 1. Baskı, h.k. 1427.

[4] -İmam Humeyni, Kitab-ul Bey’ c.5, s.503, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, Kum, 2. Baskı, h.ş. 1384.

[5] -Muhammed Ali Ensar, a.g.e, c.7, s.416-417; Seyid Ali Tabatabai, Riyaz-ul Mesalik, c.8, s.213, Müessese-i Neşri İslami, 1. Baskı, H.K. 1419; İmam Humeyni, Kitab-ul Bey’ c.5, s.493 ila 503.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar