Gelişmiş Arama
Ziyaret
7492
Güncellenme Tarihi: 2011/02/08
Soru Özeti
peygamber efendimiz (s.a.a) kurandan daha faziletli midir?
Soru
peygamber efendimiz (s.a.a) kurandan daha faziletli midir?
Kısa Cevap

kurandan maksat kuranın sayfaları ve kuranın yazısı ise yakinen (bilinmelidir ki), kuran peygamberden (s.a.a.) üstün olamaz. Bilakis hem peygamberin (s.a.a.) maddi boyutu ve cismi hem peygamberin manevi boyutu ve şahsiyeti kurdan üstündür. Dolayısıyla tehlikeli durumlarda peygamber kurana feda edilmemelidir. Ama kurandan maksat kuranın muhtevası, kuranın ihtiva ettiği gerçekler ve kuranın ruhu ise, (bilinmelidir ki), kuran peygamberin ruhuyla bitişmiş ve birleşmiştir. Hakikatte peygamberin şahsiyeti ilahi yaratılışın ufku olmuştur. (yani bütün yaratıklar bu ruh için yaratılmıştır). Dolayısıyla kuran bütün yaratıklardan daha faziletli ve üstündür. Evet! (Allah kurusun) eğer bir gün kurana dayalı bu ayin tehlikeyle karşılaşırsa peygamberin (s.a.a.) maddi ve cismani boyutu onun için feda edilir. Bu nedenle peygamberin sadece cismi kuranın ruhuna feda edilebilinir diyebiliriz.

Ayrıntılı Cevap

Bu problem (peygamberin kurandan üstün olduğu veya kuranın peygamberden üstün olduğu) farklı yönlerden araştırma ve değerlendirmeye müsaittir. Bu kısacık makalede söylenilmesi mümkün olan şey, kurandan maksadın ne olduğu sorusudur? Eğer kurandan maksat, kuranın cildi, sayfaları ve içindeki yazılar ise, yakinen bilinmelidir ki, kuran peygamberden (s.a.a.) üstün ve onun ilerisinde değildir. Gerçek itibariyle bu ikisi bir biriyle mukayese edilebilinir durumda bile değildirler. Zira sifin savaşında Şam ehli kuranı okların ucuna takarak kuranı hekem karar kılarak siyasi ortamı kendi nefsani arzularının lehine döndürmek istediklerinde imam Ali (a.s.) şöyle buyurdu: "konuşan (natık olan) kuran benim". Ama eğer kurandan maksat, kuranın sayfaları, cildi ve içindeki yazılar değil, bilakis kuranın içindeki gerçekler ve kuranın ruhu ise, bu durumda her çeşit görüş belirtmekten önce peygamberin şahsiyetine göz atıp onun şahsiyet ve kimliğini tanımak lazım. Allahın resulü kendisini eğiten mektebin tebliğcisidir. Başka bir beyanla peygamberin ruhu bir ayini taşımaktadır ki kuranı kerim o ayini tarif etmektedir. Bu perspektiften bakıldığında kuran ile peygamber birleşmiş, birliktedirler ve kuran peygamberin şahsiyetinin ve kişiliğinin tanımlayıcısıdır. Adeta peygamber daha dünyaya gelmeden önce peygamberin kalbi kuranın nüzul ettiği mekândır.

Bir diğer nokta şudur: yaratılıştan gaye insani kâmil ve Allah halifesinin eğitmesi olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla kuran olmak üzere diğer tüm yaratıkların varlığı insan-i kâmili eğitmek için birer mukaddime konumundadır. Netice itibariyle insan-i kâmil tüm yaratıkların ufkunda ve her şeyden daha faziletlidir. Elbette bunun yanı sıra bu noktada zihinlerde canlı tutulmalıdır ki, bu kuran ve kuran kültürünün beşeriyet denilen varlığın neslini eğitmek için kıyamet gününe kadar baki ve canlı kalmalıdır. Bu nedenledir ki, eğer bir gün tehlikeyle karşılaşır, bekası ve korunması canların verilmesine gerek duyuyorsa, bu durumda insani kâmil bile kendi maddi boyutunu onun bekası için vermesi gerekiyor. Buna binaen sonuç itibariyle şöyle diyebiliyoruz: böyleli durum ve haletlerde kuranın kendisi ve kurandan kaynaklanan mektep, peygamberin maddi ve cismani boyutundan daha üstün olacaktır. Onun şahsiyetine ve onun asıl varlığından daha üstün olamaz. Hakeza eğer insani kâmilin fiziksel boyutu tehlikeye girer ve kuranın fiziksel boyutuyla insani kâmilin fiziksel boyutundan birisini seçmek diğerini feda etmek gerekirse, kurban edilmesi gereken bir durum varsa kuranın fiziksel boyutu feda edilmelidir.  Yani kuranın fiziksel boyutu peygamber ve masum imamların fiziksel boyutuna feda edilmesi gerekir. Bunun örneği sifin savaşında yaşanmışi: sifin vakıasında bazı cahil kimseler kuranın fiziksel boyutunu, Ali'nin bedeninde bulunan kuranın ruhsal boyutuna tercih ettiler. Ali peygamber değil, imam idi ise de meselenin ölçüsü aynıdır. Zira adeta Ali peygamberin nefisidir ve sorulan soru bakımından aralarında fark yoktur. Birçok yerlerde Ali'nin (a.s.) konuşan kuran ve konuşmayan kurandan daha üstün olduğu zikredilmiştir.[1]



[1] Şam ehli sifin vakıasında kuranı hekem kılmak istediklerinde müminlerin emiri hz. Ali (a.s.) şöyle buyurdu: "ben konuşan kuranım". ("tarih-i tabari", c. 4, s. 232-233.; "el-kamil-u fi et-tarih", c. 2, s. 221, 224; "tarih-i Yakubi", c. 2, s 163.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar