Please Wait
6022
Bu ibarenin anlamı şudur: “Günlere düşman kesilmeyin zira onlara düşman kesilirseniz onlar da size düşman kesilir”. Bu ibare Peygamber efendimiz’den (s.a.a.) nakledilen bazı rivayetlerde zikredilmiştir. "Günler"den kasıt haftanın günleridir.
Bu tabir, zamanın ehemmiyetini ve günleri, kötülük kaynağı algılayıp şikâyet konusu yapılmaması gerektiğini göstermektedir. Aksi takdirde talihsizlik olarak algılanan şeyin insanın başına gelmesi mümkündür. Yapılması gereken insanın bu günlerde esen ilahi rahmet esintilerinden gafil kalmayıp yararlanmasıdır. Bu cümle bir diğer manayada gelebilir ki detaylı cevapta açıklanmıştır
Peygamber efendimiz’den (s.a.a.) nakledilen bazı rivayetlerde zikredilen[1] bu ibarenin manası şudur: "Günlere düşman kesilmeyin aksi halde onlarda size düşman kesilir."
Bu tabir zahiri olarak insanın günlere karşı düşmanlık beslememesi, şikâyet konusu yaparak uğursuzluk endişesine kapılmaması gerektiğini ifade ediyor. Zira uğursuzluk kaygısı taşımanın insan için kötü sonuçları olabilir ve günlerle ilgili düşündüğü ve şikâyette bulunduğu olaylar ve öngürüler kendisi için meydana gelebilir.
Ancak bazı rivayetlerde başka bir mana daha söz konusudur ki bu rivayetleri yukardaki ibarenin uzantısında, batını veya misdaklarından biri olarak telakki etmek mümkündür. Bu ibare haftanın günlerinin adlandırılması hakkında söylenmiştir. Zira günlerden her biri masumlardan (a) birinin adıdır ve "günlerden kasıt, haftanın günleridir.[2]
Şii olan Sakar Bin-i Ebu Dulf'un sanısına göre, bu rivayette zikredilen günlerden maksat gece ve gündüzdür. Onun inancına göre bu rivayet müneccim ve falcıların inançlarına bir kanıttır. Onlar, insanın yazgısı ve kaderinin gece ve gündüzün, ay ve yıldızların dönüşümüne bağlı kılıyor ve insan’ın buna karşı eli bağlı olduğunu kabul ederler. Sakar derki: İmam Hadi’yle (a) görüşmek için hapishaneye gittim ve O’na (a.s.) şöyle dedim: Efendim, peygamber’imizden (s.a.a) bir rivayet nakledilmiş manasını anlayamıyorum. Hz. İmam Hadi (a.s) şöyle buyurdular: "Yerler ve gökler ayakta durduğu sürece, biz günlerin manasıyız. Öyleyse Cumartesi peygamberimizin (a),Pazar Ali’nin (a.s) Pazartesi Hasan ve Hüseyin’nin (a, Salı İmam Seccad, İmam Bakır ve İmam Sadık’ın (a),Çarşamba İmam Musa Kazım, İmam Rıza, İmam Cevad ve benim (İmam Hadi'nin), Perşembe oğlum olan Hasan'ın (İmam Hasan Askeri ) ve Cuma da torunumun yani (İmam Mehdi) isimleridirler."[3]
Sonuç itibariyle: Bu tabir ve bu cümle, zamanın önemini vurgulamakta, dolayısıyla insan bu günleri kötülemek ve onları şikâyet konusu etmesi yerine, onlarda esen rahmet esintilerinden gafil kalınmamasının gerekli olduğunu ve bu günleri layıkıyla değerlendirip onlardan gerektiği şekilde yararlanıp istifade edilmesi ve nasibini almasının gerekli olduğu açıklanmaktadır.
Masum İmamlara (a) ziyaretleri vesilesiyle tevessülde bulunmak, ilahi rahmeti kendi üzerine çekip yararlanmanın örneklerinden biridir. Bu ziyaretler günlerin isimlendirilmesine uygun bir şekilde “Mefatihu'l-Cinan” adlı dua kitaplarında zikredilmiştir.