Gelişmiş Arama
Ziyaret
7580
Güncellenme Tarihi: 2011/07/14
Soru Özeti
Yerin küresel oluşu hakkında Kur’an’ın görüşü nedir?
Soru
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.” “Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı?” Allah yerin bir halı gibi düzgün olduğunu bildirmektedir. Bu ayetler yerin küresel olmadığına delalet etmiyor mu?

Kısa Cevap

Yüce Allah Kur’an’da yeri insan yaşamı için hazır ve elverişli bir mekân olarak tanıtmaktadır. Ama Kur’an’da yer hakkında kullanılan “medde” ve “musattah” gibi kelimeler, düzgünlük ve yaymak anlamında (çarpıklık ve alçaklık ve yüksekliğin karşıtı olarak) ifade edilmiş ve küresellik anlamının karşısında kullanılmamıştır. Bundan dolayı Kur’an’da yerin (küresel olmanın karşısında) düzgün olduğuna açıkça delalet eden hiçbir ayet mevcut değildir; zira ayetin orijinalindeki “medde” kelimesi rahatlık ve asayişi yaymak manasına gelip küresel olmanın karşısında yer almaz, çarpıklığın karşısında yer alır. “Mihad” da yeryüzünde insanın rahatlık hissetmesi için Allah’ın karar kıldığı asayiş açılımının beyanı hakkındadır. O halde bu ayetler, Kur’an’ın yeryüzünün küresel olduğunu reddettiğine hiçbir şekilde delalet etmemektedir. Bilakis Kur’an’da yeryüzünün küresel oluşuyla tamamıyla uyuşan ve yeryüzünün küresel olduğunu doğrulayan birçok ayet mevcuttur. Bu da Kur’an’ın ilmî mucizelerinden olup onun azametine ve ilahî olduğuna delalet etmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Muhterem kullanıcının isnatta bulunduğu ayetlerin yeryüzünün küresel oluşuyla çelişip çelişmediğinin aydınlanması için ilgili ayetlerin tefsirine müracaat etmemiz gerekmektedir:

A. Birinci Ayet: : “Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.”[1]

“Medde Arz” yerin boylam ve enini genişletmek manasındadır. Eğer Allah yeryüzünü genişletip yaymasaydı ve yeryüzü sadece dağ silsileleriyle donatılmış olsaydı, orası çiftçilik ve yerleşmeye elverişli olmaz ve canlılar yaşam erginliklerine ulaşamazlardı.[2] “Medde” ve genişletip yaymaktan maksat, yeryüzünün küresel olmadığı değildir, sadece yeryüzünün tümüyle girintili ve çıkıntılı bir şekilde yaratılmadığı kastedilmektedir. Eğer böyle yaratılmış olsaydı insan yeryüzünde rahatça yaşayamazdı. Çiftçilik yapamaz ve rahatlık altyapısını hazırlayamazdı. Nitekim insana rahat veren nimetleri sayan sonraki ayetlerin akışı da bu konuya delalet etmektedir.

B. İkinci Ayet: “Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı?”[3]

Bu ayetteki “mehad” kelimesi hazır, düzgün ve düzgün mekân” manasındadır ve bebeğin istirahat etme yeri (beşik veya yatak) manasına gelen“mehd” kökünden türemiştir.[4] Bu yüzden bebek için hazırlanan beşiğe de mehd denmektedir.[5] Bundan dolayı mehd ve mihad, beşik gibi yetişmeye elverişli yer anlamındadır. Nitekim bir başka ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor: “O ki size arzı bir beşik yaptı.”[6] Bu aynı “O, sizin için yeryüzünü bir döşek kıldı”[7] ayetinin manasını taşımaktadır.[8] Bu esas uyarınca şöyle söylenebilir: Bu ayet, yeryüzünün ilahî bir nimet olarak, tıpkı huzuru sağlayan “mehd” ve beşik gibi varlıklar ve özellikle de insanın rahatlığı için yaratıldığını beyan etmek istemektedir. Öte taraftan uzmanların belirttiğine göre Kur’an’da yeryüzünün küresel oluşuyla uyuşan ve bağdaşan bir takım ayetler mevcuttur. Bu ayetler Kur’an’ın ilmî mucizesi olarak lanse edilmiştir. Aşağıda onlardan bazılarına işaret edeceğiz.

1. Birinci Ayet: “Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örtendir.”[9] Bu ayet gecenin gündüzü kuşattığını anlatmaktadır. Yani gündüz olan tüm mekânları gece kuşatmaktadır. Eğer yeryüzü küresel olmasaydı, gecenin daima gündüzü kuşattığını ve takip ettiğini söylememiz doğru olmazdı; zira bu durumda sadece gecenin birkaç saati gündüzü takip etmiş olacaktı ve yeryüzünün sonuna yaklaştıklarında da gündüz dönecek ve geceyi takip edecekti. Başka bir ifadeyle bir gün gece gündüzü ve sonraki günde de gündüz geceyi takip edecekti. O halde Kur’an’ın mutlak bir şekilde gecenin gündüzü takip ettiğini bildirmesi, yeryüzünün küresel olması dışında başka bir şeyle uyuşmamaktadır.[10]

2. İkinci Ayet: “… Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor…”[11]

Bu ayetin tefsiri hakkında şöyle yazılmıştır: Eğer bir insan yerkürenin dışında duracak ve yerin güneş etrafındaki doğal hareketine ve de gece ve gündüzün dönüşümüne bakacak olursa, sanki düzenli bir şekilde bir taraftan gecenin siyah şeridinin gündüzün aydınlığını örttüğünü ve öte taraftan da gündüzün beyaz renginin de gece siyahlığını örttüğünü görecektir. Ayetin orijinalindeki “yekur” fiili “tekvir” maddesinden gelip örtme manası taşımasından da yerin küresel olduğu, kendi etrafında döndüğü ve bu dönmeyle gecenin siyah şeridi ve gündüzün beyaz şeridinin sürekli onun etrafında döndüğü noktası aydınlanmaktadır. Sanki bir taraftan beyaz şerit siyahı ve diğer taraftan da siyah şerit beyazı örtmektedir.”[12]

3. Üçüncü Ayet: “Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter.”[13] Seyid Hebehuddin Şehristani bu ayetin tefsirinde şöyle demiştir: “Bu ayet doğular ve batıların çokluğuna ve de yeryüzünün küresel olduğuna delalet etmekte ve aynı şekilde yeryüzünün her noktasının başka bir grup için batı olduğunu gerektirir. O halde doğular ve batıların çok olması yeryüzünün küresel olmasıyla bağdaşmaktadır.”[14] Bunun açıklaması şudur: Eğer yeryüzü düzgün olsaydı sadece bir doğu ve batı var olacaktı. Ama yeryüzünün küresel olması durumunda onun birçok doğu ve batıya sahip olması icap edecektir. Çünkü bu durumda yeryüzünün dönmesi nedeniyle mekânların doğu ve batıları farklı olacaktır.[15]

4. Dördüncü Ayet: “Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!”[16] Bazı müfessirler bu ayeti, A’raf suresinin 137. ayetini, Saffat suresinin 5. ayetini ve Mearic suresinin 40. ayetini yeryüzünün küresel oluşunun delilleri addetmekte ve bunu Kur’an’ın ilmî mucizelerinden biri olarak telaki edip şöyle yazmaktadırlar: Yerin düz olması, onun küresel olmasına bir engel teşkil etmez; çünkü her kürenin bir düzlemi de bulunmaktadır. Bu yüzden hendesede küreyi düzlemin kısımlarından biri saymaktadırlar. Küreselin mukabilindeki manasıyla düz olmak yeni hendesî bir ıstılahtır ve ayetteki düzlemden kastedilen ise yaymaktır.[17] Netice olarak Kur’an yeryüzünü (küresel olmanın karşısında) düz bilmemektedir ve buna ek olarak yeryüzünün küresel oluşuyla bağdaşan birçok ayet mevcuttur.



[1] Hicr, 19.

[2] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 12, s. 138 ve 139, Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, Kum, çap-ı pencom, 1317 k; Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 11, s. 52 ve 53, Daru’lKütübi’l-İslamiye-Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş.

[3] Nebe, 6.

[4] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 16-17.

[5] Meryem, 29, کَیْفَ نُکَلِّمُ مَنْ کانَ فِی الْمَهْدِ صَبِیًّا

[6] Taha, 53.

[7] Bakara, 22.

[8] Husrevî Hüseyni, Seyid Ali Rıza, Tercüme Ve Tahkik-ı Müfredat-ı Elfaz-ı Kur’an, s. 261, İntişarat-ı Murtezevi – Tahran, çap-ı dovvom, 1375 ş; Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tefsir-i el-Mizan, c. 20, s. 161 ve 162.

[9] " یُغْشِی اللَّیْلَ النَّهارَ یَطْلُبُهُ حَثِیثاً"

[10] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tefsir-i el-Mizan, Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, Tercüme-i Tefsir-i el-Mizan, c. 10, s. 222, Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, Kum, çap-ı pencom, 1317 k; Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 11, s. 52 ve 53, Daru’lKütübi’l-İslamiye-Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş.

[11] Zümer, 5. یُکَوِّرُ اللَّیْلَ عَلَى النَّهارِ وَ یُکَوِّرُ النَّهارَ عَلَى اللَّیْل

[12] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 19, s. 376.

[13] Mearic, 40. " فَلا أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشارِقِ وَ الْمَغارِبِ إِنَّا لَقادِرُونَ"

[14] Rızayi İsfahanî, Muhammed Ali, Pejuheşi Der İ’caz-ı İlmî Kur’an, s. 188 ve 189, İntişarat-ı Kitab-ı Mubin, çap-ı sevvom, 1381 ş.

[15] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 19, s. 13 ve 14.

[16] Ğaşiye, 20. و الی الارض کیف سطحت

[17] Guderzi, Necef, Metalıb-i Şegoft Amiz-ı Kur’an, s. 28-30; Emin Ahmed, Kitab-ı Rah-ı Tekamül, c. 7, s. 145; Mahname-i Mekteb-i İslam, sal-ı 12, ş 11; Niyazmend, Yedullah, İ’caz-ı Kur’an Ez Nazar-ı Ulum-i Emruzi, s. 189, be nakl az: Pejuheşi Der İ’caz-ı İlmî Kur’an, Rızayi, s. 190.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    12371 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Daha fazla ücret vererek taksitle araba satın almanın bir sakıncası var mıdır? Peşin olarak araba satın almak için kar ile borç almanın da bir sakıncası var mıdır?
    8181 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Borç şekliyle peşin fiyatından daha fazla bir fiyatla otomobil gibi bir malı satın almak ve satmak doğrudur. Ama sizin ikinci sorunuzdaki husus borç faizi olup haramdır. ...
  • İran İslam Cumhuriyetinin dışındaki Ülkelerde oy kollanmanın hükmü nedir?
    6912 Diğer Konular 2012/05/19
    Diğer ülkelerin seçimlerine iştirak etmek eğer Müslümanların maslahatına ters ise veya İslam düşmanlarının güçlenmesine neden oluyor ise caiz değildir. İslam ve Müslümanların maslaha­tını ardında getiriyor ve onların güçlenmesine neden oluyor ise seçimlere iştirak edip oy kol­lanmak uygundur. Bu durum dışında oy kollan­mak mubahtır. Mükellefin ihtiyarine bağlıdır. ...
  • Ojeli tırnakla cenabet guslü alınabilir mi?
    11546 Suyun Ulaşmasını Engelleyen Şeyler 2012/06/09
    Abdest ve guslün şartlarından biri suyun abdest ve gusül azalarına ulaşmasına engel olacak bir şeyin olmamasıdır.[1] Bu açıdan abdestle gusül arasında bir fark yoktur. Buna göre engel teşkil edecek şeyi gusülden önce gidermek gerekir. Giderildiğine emin olmadan gusül alınırsa o gusül batıldır.
  • erkek ve kızların gelecekteki evlilikleriyle ilişkin konuları onlara nasıl öğretebiliriz?
    7513 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuklar tarafından bağımsız ve yeni bir yaşam yuvasının kurulmasıyla ilişkin meseleler, duygusal, sosyal ve cinsel meseleler ile irtibatlı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır, dolaysıyla bu bağlamda var olan meseleler iki bölümde ele alınmalı ve tahkik edilmelidir. Ailenin başarılı veya ta sorunlara kadar varan vücuda gelen ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3563 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Kur’an ayetleriyle mukayese ettiğimizde hadislerin itibar derecesi ne ölçüdedir?
    9299 Kur’anî İlimler 2009/06/06
    Kur’an-ı Kerim ve muteber hadislerin her ikisi dini kaynaklardan sayılırlar ve her ikisi de şer’i hüccettirler. Kur’an hakkında senet yönünden inceleme yapılmaz Çünkü Kur’an’ın tümünün Allah katından indiğinde ve aynı şekilde Peygamber (s.a.a) tarafından bize ulaştığında bir şüphe yoktur. Sadece Kur’an ayetleri ifade ettikleri mana bakımından ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    38335 Abdest Şekli 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    12376 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23883 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar