Gelişmiş Arama
Ziyaret
16115
Güncellenme Tarihi: 2011/10/17
Soru Özeti
İlk marangoz Hz. Nuh muydu (a.s), yoksa ondan önceki peygamberlerden marangoz olan var mıydı? Gerçekte marangozluk ilk olarak Allah’ın emriyle ve bir peygamberin vasıtasıyla mı ortaya çıktı?
Soru
Lütfen Hz. Nuh’un (a.s) marangozluğunun özellikleri, uyguladığı teknik hakkında öğrencilere anlatmak için (ders kitaplarında) daha fazla bilgi verir misiniz? İlk marangoz Hz. Nuh muydu, yoksa Ondan önce gelen peygamberlerden marangoz olan var mıydı? Gerçekte marangozluk ilk defa, Hz. Davud’un ilk olarak demircilik yaptığı gibi Allah’ın emriyle ve bir peygamberin vasıtasıyla mı ortaya çıktı?
Kısa Cevap

Hz. Nuh’un asıl adı, Abdulcabbar veya Abdulgaffar’dır, Nuh onun lakabıdır. Babası Lemek b. Metuşalah, annesi de Rakil’in kızı ‘Kınûşî’ idi. Ona ‘Nuh’ lakabının verilmesinin nedeni, ümmetinin günahları için nevha okumasından dolayıdır. Nevha okumaktan maksat, kavmini tevhide davet etmesi de olabilir. Hz. Adem’in (a.s) inişinden 1642 yıl sonra doğmuş ve 400 yaşında iken peygamber olmuş, 950 yıl halkı ibadete ve tevhide davet etmiş, bütün bu çabalarının sonucunda ancak 40 erkek ve 40 kadın kendisine iman getirmiştir. 950 yıllık davetin sonunda kavmine tufan azabı geldi. Tufandan sonra 350 yıl daha yaşadı ve yaklaşık 1290 yaşında iken vefat etti. Mezarı şu anda Necef-i Eşref’tedir.

500 yaşında iken ‘Sam’, ‘Ham’ ve ‘Yafes’ adlı üç oğlu dünyaya geldi. Hz. Nuh’un lakaplarından biri Şeyhu’l Enbiya’dır. Zira Hz. Adem’den sonra hiçbir peygamber Onun kadar uzun yaşamadı. Hz. Nuh, Ulu’l-Azm ve şeriat sahibi olan ilk peygamber olup zeki, fasih, beliğ gibi özelliklere sahip olduğu söylenmektedir. Aklı ve sabrı çoktu. Münazarada, delil getirmede, burhanda, cedelde güçlü, basiretli ve bilgiliydi. Nuh büyük bir sabır ve tahammülle kavminin hidayeti için uğraştı. Güzel ve gönülleri okşayıcı sözlerle konuşurdu. Ümitliydi ve asla ümitsizliğe kapılmazdı. En güzel teknikle davetini yapar, tatlı bir dille risaletini tebliğ eder, gece gündüz, açıkta ve gizlide, bazen sürekli, bazende ara vererek kavmini hidayete uğraşır, dikkatlerini yaratılış sırlarına çekerdi. Ama kavmi Onun bu davetine karşı inat yolunu seçti, safsatayı had safhaya ulaştırdı. Batılı hakka, helaketi kurtuluşa tercih ettiler. İşi öyle bir yere getirdiler ki Hz. Nuh, ruhunun azametine rağmen elini duaya kaldırdı ve ağlayarak şöyle dedi: ‘Allahım! Bunlar davetimi kabul etmediler.’ Allah-u Teala’da Nuh’un bu sözlerini teyit edercesine kavminin iman getirmesinin artık mümkün olmadığını ima ederek şöyle buyurdu: ‘(Şimdiye kadar) İman getirenlerin dışında kavminden kimse iman getirmeycektir.’[1]

Hz. Nuh’un gemiyi nasıl yaptığı konusuna gelince, bu konuda -aradan çok uzun zaman geçtiği için- herhangi bir şey nakledilmemiştir. Kur’an’da bir tarih kitabı olmaktan çok hidayet kitabı olduğundan kıssanın daha çok eğitici bölümüne eğilmiştir. Ancak kesin olarak bilinen şey marangozluğun Hz. Nuh’tan önce de olduğudur. Zira ağaç, tahta kullanımı kolay olduğu için Ondan öncede herkes tarafından istifade ediliyordu. Bazı tefsirlerden Hz. Nuh’un önce marangoz olduğu, sonra peygamberliğe seçildiği anlaşılmaktadır. Allah’ın ilhamıyla ilk gemi yapan kişi galiba Hz. Nuh’tu.[2]                   



[1] -Hud/36; Simay-ı Olguyu Peyamberan Der Kur’an-ı Kerim, (tebyan.net)

[2] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, (Hemedani’nin Farsça çevirisi), c.10, s.364

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Din tebliği (gayri Müslimleri ve başkalarını eğitmek ve onlara kılavuzluk etmek) tüm Müslümanlara farz mıdır?
    8652 Pratik Ahlak 2011/12/19
    İslam evrensel, herkesi kapsayıcı ve en kâmil bir din olup dinlerin en sonuncusudur. Bu nedenle tüm ulus ve milletlerden herkes onunla tanışmalıdır. Diğer halkların bu insan yetiştirici dinle tanışmasının tek yolu, İslam hakikatleri, emirleri, hükümleri ve öğretilerini tebliğ etmektir. Bu esasla Kur’an-ı Kerim’in değişik ayetlerinde din tebliğine önem verilmiş ...
  • Namazın bazı yerlerinde bedenin hareket etmemesi gerekir, acaba başın veya ellerin hareket etmesi namazı bozar mı?
    5683 Namazı Bozan Şeyler 2011/11/12
    Şer’i sorularınızın cevabı için, taklit merciinizi bilmeniz zorunludur, ama bu mesele hakkında yeterli ölçüde ittifak olması hasebiyle aşağıda verilen fetvalara dikkatinizi çekmek istiyorum: Namazın ikamesi için hem namaz kılma mahalli ve yerinin sabit olması[1] (zorunlu durumlar hariç) hem de namaz kılanın bedeninin hareketsiz ve ...
  • Din ve mezhep seçiminde ailenin rolünü açıklar mısınız?
    7696 Eski Kelam İlmi 2010/05/04
    İnsan çevresinde olan aile, arkadaş, akraba gibi kimselerden etkilenen bir varlıktır. Aile, önemli ve hassas bir kurum olması hasebiyle aile bireylerinin, özelliklede çocuklar ve yeni yetişen gençliğin eğitim ve gelişim sürecinde önemli bir role sahip olabilir. Eğer aile doğru eğitim kurallarına riayet ederse çocukların gelişme ve ilerlemelerinin ...
  • İslama göre tapu alınarak sahipsiz arazilere malik olunabilir mi?
    5554 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Bir şehir veya köyün ikamet edilen yerlerinin arasında sahibi belli olmayan araziler olabilir. Bu arazilerin kesinlikle sahipleri vardır, ama kimler olduğu belli değildir. Dolayısıyla sahibi meçhul malların hükmündedirler. Bu yüzden başkaları (sahiplerinin dışında) kimse tapu çıkararak onlara sahip olamaz. Onlara sahip olabilmek için şer’i hakimden (veliyy-i fakih’ten) satın ...
  • Allah falan kulunu kendi haline bırakmış deniliyor, bunun anlamı nedir?
    6872 ارتباط انسان و خدا 2012/09/15
    Bu kur’an’sal bir kavramdır. Allahu Teala kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “nesullahe fe nesiyehu; onlar Allahı unuttular, öyle ise Allah (da) onları unuttu”. Bunun anlamı şudur: Dünyada bazı insanlar Allah ı unuttukları için Allah da onları kıyamet gününde unuttur. Yani bunlara teveccüh etmiyor, kıyametin hayırlarından ve bereketlerinden mahrum ...
  • Cennet nimetleri bıktırıcı değilse, cennet ehli bir lezzeti bırakıp başka bir lezzete nasıl yönelebilirler?
    5572 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Bu sorunun kaynağı galiba dünyanın özellikleriyle ahiret meselelerinin birbirleriyle mukayese edilmesi ve dünyanın özelliklerinin ölçü kabul edilmesidir. Eksiklik, kusur, hastalık, zayıflık ve yokluk bu aleme aittir. Halbuki ayet ve rivayetlere göre ahiret aleminin özellikleri bu dünyanınkiyle muvafık değildir.Bir lezzeti bırakıp (eğer cennette bırakmak varsa) başka ...
  • Bütün peygamber aynı çizgide mi yol almıştır ve ortak hedefleri nelerdir?
    2308 پیامبران و کتابهای آسمانی 2020/01/20
  • Kur'an'da hangi ayetler sahre (teshir) ayetleridir?
    7998 Tefsir 2009/04/08
    A'raf suresinin 54 ila 56. ayetlerine sahre ayetleri ya da teshir ayetleri denmektedir. Hadislerde bu ayetleri okumanın faydalarına işaret edilmiştir. ...
  • peygamber efendimiz (s.a.a) kurandan daha faziletli midir?
    6557 Eski Kelam İlmi 2011/02/08
    kurandan maksat kuranın sayfaları ve kuranın yazısı ise yakinen (bilinmelidir ki), kuran peygamberden (s.a.a.) üstün olamaz. Bilakis hem peygamberin (s.a.a.) maddi boyutu ve cismi hem peygamberin manevi boyutu ve şahsiyeti kurdan üstündür. Dolayısıyla tehlikeli durumlarda peygamber kurana feda edilmemelidir. Ama kurandan maksat kuranın muhtevası, kuranın ...
  • Müslüman (Muslim) sözcüğünün anlamı nedir?
    68770 Tefsir 2009/10/18
    Kuran-ı Kerim’de Müslüman Allah Teala’nın emirleri karşısında mutlak bir teslimiyet içinde olan kişi anlamına gelir. Müslüman olmak kâmil halisane bir tevhit inancına sarılmayı ve her türlü şirk ve ikili tapınmadan uzak durmayı gerektirir. İşte bu yüzden Kuran-ı Kerim, Hz. İbrahim’i (a.s), Müslüman olarak tanıtmaktadır.

En Çok Okunanlar