Gelişmiş Arama
Ziyaret
20773
Güncellenme Tarihi: 2011/10/17
Soru Özeti
İlk marangoz Hz. Nuh muydu (a.s), yoksa ondan önceki peygamberlerden marangoz olan var mıydı? Gerçekte marangozluk ilk olarak Allah’ın emriyle ve bir peygamberin vasıtasıyla mı ortaya çıktı?
Soru
Lütfen Hz. Nuh’un (a.s) marangozluğunun özellikleri, uyguladığı teknik hakkında öğrencilere anlatmak için (ders kitaplarında) daha fazla bilgi verir misiniz? İlk marangoz Hz. Nuh muydu, yoksa Ondan önce gelen peygamberlerden marangoz olan var mıydı? Gerçekte marangozluk ilk defa, Hz. Davud’un ilk olarak demircilik yaptığı gibi Allah’ın emriyle ve bir peygamberin vasıtasıyla mı ortaya çıktı?
Kısa Cevap

Hz. Nuh’un asıl adı, Abdulcabbar veya Abdulgaffar’dır, Nuh onun lakabıdır. Babası Lemek b. Metuşalah, annesi de Rakil’in kızı ‘Kınûşî’ idi. Ona ‘Nuh’ lakabının verilmesinin nedeni, ümmetinin günahları için nevha okumasından dolayıdır. Nevha okumaktan maksat, kavmini tevhide davet etmesi de olabilir. Hz. Adem’in (a.s) inişinden 1642 yıl sonra doğmuş ve 400 yaşında iken peygamber olmuş, 950 yıl halkı ibadete ve tevhide davet etmiş, bütün bu çabalarının sonucunda ancak 40 erkek ve 40 kadın kendisine iman getirmiştir. 950 yıllık davetin sonunda kavmine tufan azabı geldi. Tufandan sonra 350 yıl daha yaşadı ve yaklaşık 1290 yaşında iken vefat etti. Mezarı şu anda Necef-i Eşref’tedir.

500 yaşında iken ‘Sam’, ‘Ham’ ve ‘Yafes’ adlı üç oğlu dünyaya geldi. Hz. Nuh’un lakaplarından biri Şeyhu’l Enbiya’dır. Zira Hz. Adem’den sonra hiçbir peygamber Onun kadar uzun yaşamadı. Hz. Nuh, Ulu’l-Azm ve şeriat sahibi olan ilk peygamber olup zeki, fasih, beliğ gibi özelliklere sahip olduğu söylenmektedir. Aklı ve sabrı çoktu. Münazarada, delil getirmede, burhanda, cedelde güçlü, basiretli ve bilgiliydi. Nuh büyük bir sabır ve tahammülle kavminin hidayeti için uğraştı. Güzel ve gönülleri okşayıcı sözlerle konuşurdu. Ümitliydi ve asla ümitsizliğe kapılmazdı. En güzel teknikle davetini yapar, tatlı bir dille risaletini tebliğ eder, gece gündüz, açıkta ve gizlide, bazen sürekli, bazende ara vererek kavmini hidayete uğraşır, dikkatlerini yaratılış sırlarına çekerdi. Ama kavmi Onun bu davetine karşı inat yolunu seçti, safsatayı had safhaya ulaştırdı. Batılı hakka, helaketi kurtuluşa tercih ettiler. İşi öyle bir yere getirdiler ki Hz. Nuh, ruhunun azametine rağmen elini duaya kaldırdı ve ağlayarak şöyle dedi: ‘Allahım! Bunlar davetimi kabul etmediler.’ Allah-u Teala’da Nuh’un bu sözlerini teyit edercesine kavminin iman getirmesinin artık mümkün olmadığını ima ederek şöyle buyurdu: ‘(Şimdiye kadar) İman getirenlerin dışında kavminden kimse iman getirmeycektir.’[1]

Hz. Nuh’un gemiyi nasıl yaptığı konusuna gelince, bu konuda -aradan çok uzun zaman geçtiği için- herhangi bir şey nakledilmemiştir. Kur’an’da bir tarih kitabı olmaktan çok hidayet kitabı olduğundan kıssanın daha çok eğitici bölümüne eğilmiştir. Ancak kesin olarak bilinen şey marangozluğun Hz. Nuh’tan önce de olduğudur. Zira ağaç, tahta kullanımı kolay olduğu için Ondan öncede herkes tarafından istifade ediliyordu. Bazı tefsirlerden Hz. Nuh’un önce marangoz olduğu, sonra peygamberliğe seçildiği anlaşılmaktadır. Allah’ın ilhamıyla ilk gemi yapan kişi galiba Hz. Nuh’tu.[2]                   



[1] -Hud/36; Simay-ı Olguyu Peyamberan Der Kur’an-ı Kerim, (tebyan.net)

[2] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, (Hemedani’nin Farsça çevirisi), c.10, s.364

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar