Gelişmiş Arama
Ziyaret
8776
Güncellenme Tarihi: 2009/05/21
Soru Özeti
Neden Allah Teâlâ münafıkların hastalıklarını tedavi etmemekte, bilakis onların hastalıklarını şiddetlendirmektedir?
Soru
Bakara suresinin 9’uncu ayetinde Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azab vardır.” Neden merhametli Allah onların hastalıklarını iyileştireceğine artırmaktadır?
Kısa Cevap

Allah Teâlâ, insanı özgür, irade ve ihtiyar sahibi bir mahlûk olarak yaratmıştır. Yani insanın tekâmülü, irade ve seçimlerinin sonucu meydana gelmektedir. Öyleyse münafık kendi irade ve seçimlerinin sonucunda delalet ve sapıklık yolunu edinmiştir. Artık Allah Teâlâ nın onları zorla hidayet etmemesi hiçbir anlam ifade etmez. İlk olarak bu durum İnsanın yaratılışındaki hikmetle çelişir; ikinci olarak ta zorlamayla gerçekleşen hidayetin hiçbir değeri yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Allah Teâlâ, insanı özgür ve irade ihtiyar sahibi bir mahlûk olarak yaratmıştır. Yani insanın tekâmülü, irade ve seçimlerinin sonucu meydana gelmektedir. Öyleyse münafık kendi irade ve seçimlerinin sonucunda delalet ve sapıklık yolunu edinmiştir. Artık Allah Teâlâ nın onları zorla hidayet etmemesi hiçbir anlam ifade etmez. İlk olarak bu durum İnsanın yaratılışındaki hikmetle çelişir; ikinci olarak ta zorlamayla gerçekleşen hidayetin hiçbir değeri yoktur.

Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Allah Teâlâ bütün kullarına karşı şefkatlidir. Herkese bu saadeti ve hidayeti sağlayacak mukaddimeler sunulmuştur.   Böylece isteyen herkes kendi iradesiyle hidayet yolunu seçebilir; isteyen herkes ise kendi irade ve isteğiyle delalet ve sapıklık yolunu seçebilir. Hakikatte insanın ruhsal açıdan sahip olduğu sağlık ve hastalık kendi iradesi altındadır. Kuranı kerimin şu buyruğundan: “münafıkların kalplerinde hastalık vardır; Allah Teâlâ da onların hastalığını artırmaktadır.” maksat: Allah Teâlâ nın insana vermiş olduğu irade ve ihtiyarı hidayet yolunda kullanacaklarına delalet ve sapıklık yolunda kullanmaktadırlar. Kendilerini hidayet ve peygamberlerin öğütleri nimetlerinden mahrum bırakmaktadırlar. Allah Teâlâ nın sünneti şu şekildedir: kendi seçimleri olan nifak yolunda günbegün daha fazla sukut etmektedirler.[1] Başka bir tabirle; ilahi sünnet ve kanun üzere nasıl bir insanın cismi bir hastalığı olduğu zaman eğer derman etmezse hastalık günbegün artacağı gibi ruhi ve revani bir hastalık içinde bu ilahi sünnet geçerlidir. Tövbe ile deva edilmemesi bu hastalığın artmasına yol açacaktır. Zira bu ilahi sünnet ve kanun gereğidir. İşte bu yüzden bu durum Allah’a nispet verilmektedir. Öyleyse bunun Allah Teâlâ nın lütfü ve merhametiyle hiçbir tezatlığı yoktur.  Yoldan çıkmış, münafık şahıslar kendi irade ve seçimleriyle ilahi desturlar çiğnenerek nifak yoluna düşmüşlerdir. Böylece kendilerinin Allah’ın lütfünden, merhametinden ve hidayetinden mahrum bırakmaktadır.

 


[1] Numune tefsirinden alınmıştır, c.14, s.517.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar