Gelişmiş Arama
Ziyaret
7680
Güncellenme Tarihi: 2007/06/22
Soru Özeti
Müslüman olmayan bir bayanla evlenmenin şartları nelerdir?
Soru
bir senedir ki Almanlı bir kızla tanışmışım. Bu kızı çok seviyorum. Ama benim sorunum şu ki bu kız bazı vakitlerde içki içiyor, bazen diskoya veya yüzmeye gitmek istiyor. Elbette belirtmek gerekiyor ki buradaki yüzme havuzları umumi ve erkek ile bayanlar karışıktır. Ben bu bayanla her ne kadar konuştumsa kendisinde hiçbir değişiklik gerçekleşmedi. O bu söz konusu amellerin kendi dininde haram olmadığını söylüyor. İstedikleri her eylemi kendi ülkesinin kanunları çerçevesinde yapabilirler. Lütfen bu bayanla ne yapmam gerekiyor noktasında bana kılavuzluk yapınız. Zira söylediğim gibi ben bu bayanı çok seviyorum. Elbette hatırlatmam gerekiyor ki buradaki Müslümanlar da söylediklerim amellerin hepsini yapıyorlar; yani içki içiyor, diskoya ve yüzmeye gidiyorlar.
Kısa Cevap
Fakihlerin çoğu şöyle diyor: Müslüman olmayan bayanlarla hata eğer ehli kitap olsa, ahlaki meselelere rivayet etse ve şeriata muhalif işler yapmazsa bile, evlenmek caiz değildir. Böyleli bayanlarla evlenebilmek için ilkin İslam’ı kabul etmeleri lazım. Buna binaen eğer siz bu bayanı seviyorsanız ve onunla evlenmek istiyorsanız ilkin onu Müslüman yapmanız gerekiyor.
Elbette eğer bayan ehli kitaptan ise çoğu fakihlerin fetvasına göre onunla geçici evlilik yapabilirsiniz.
Her halükarda onu işaret ettiğiniz ahlaka ters işlerden caydırmak için onunla burhan, güçlü ve sarsılmaz mantıklı delillerle konuşmanız gerekir. Bu da bu bağlamda yazılmış yararlı kitapları mütalaa etmekle mümkündür. Böyleli işlerin kendisi için zararlı olduğunu deliller ile ispatlayıp açıklaman gerekiyor.
 
Ayrıntılı Cevap
İslam fıtrat dinidir. Her kim gerçekten bu dine girerse hakikatte kendi pak fıtratını yararlı hale getirmiş olur. Böyleli bir şahıs kendi fıtratını İslam dışı başka bir mesire ayarlamış bir kimseyle psikolojik ve kişilik olmak üzere bütün boyutlarıyla uyumlu kılabilmesi ve ona karşı gerçek şefkat ve muhabbet bağlaması mümkün değildir.[1]
Bu esas ve başka fıkh-i deliller ki ilgili konularda beyan edilmiş, gereğince fakihlerin çoğu şöyle diyor: Eğer Müslüman bir erkek gayri müslüm bir bayanla evlenmek istiyorsa kendisiyle evlenmek istediği bayan İslam’ı kabul etmesi gerekiyor, aksi taktirde sadece onunla geçici evlilik yapabilir.[2] Hakeza buyurmuşlardır: ehli kitaptan, yani Yahudi ve Hıristiyan’dan kâfir olan bayanlarla daimi evlenmek caiz değildir.
İmam Humeyni (Allah rahmet etsin) hazretleri bu bağlamda şöyle buyuruyor: “…Müslüman erkek ehli kitap olmayan kafir bayanla daimi evlilik yapamaz ve hakeza ehli kitaptan kafir olan bayanla ihtiyati vacip gereğince daimi evlilik yapması caiz değildir”.[3]  
Buna binaen eğer söz konusu hanımı seviyor ve onunla evlenmek istiyorsanız ilkin onu Müslüman yapmanız gerekiyor, sonra onunla evleniniz. Açıktır ki İslam’ı kabul ettikten ve İslam’ın kurallarına bağlı kalırsa saydığınız gayri ahlaki ve gayri meşru şeylerden kendiliğinden uzak duracak. Ama eğer onunla geçici evlilik yapmak isterseniz eğer ehli kitaptan ise fakihlerin çoğunun fetvasına göre işkâlı yoktur.
Onu, işaret ettiğiniz gayri ahlaki işlerden vazgeçirmek için onunla güçlü ve sarsılmaz mantıklı delillerle ki söz konusu mantıklı deliller bu bağlamda yazılmış kitapları mütalaa etmekle kazanılması mümkündür, konuşun ve mezkûr amellerin zararlı olduğunu kendisi için açıklayınız ve onu kani ediniz, ta ki kendisi kendi isteğiyle bu çirkin amellerden vazgeçsin. Böyleli kişilerle konuşurken şu noktayı kendilerine hatırlatmak gerekir ki, Allah u Teâlâ merhametlidir, bütün kullarını seviyor. Dolayısıyla eğer bizim için içkinin içilmesini, diskoya gidilmesini veya erkek ve bayanın karışık olduğu bir yerde yüzmeyi haram kılmışsa kesinlikle bizim menfaatimiz içindir. Mezkûr amellerin terk edilmesi kesinlikle bizim menfaatimizi içeriyor. Bunu yaparken kesinlikle gafil olmayınız ki Allah her zaman sizinle, yardımcınız ve destekleyicinizdir.
Zahiren bu bayanın asıl sorunu onun dinindedir. Eğer İslam dinini kabul ederse içki içmek, disko veya erkek ve bayanın karışık olduğu havuzlarda yüzme gibi saydığınız gayri ahlaki meselelerdeki sorunu çözülür. Doğrudur ki bazı Müslümanların bu tip yerlere gitmeleri ve bu tür amellerde bulunmaları mümkündür. Ama bu onların imanlarının zaafından kaynaklanılıyor. Müslümanlar yapıyor diye başkası da bunu yapmaya mücazdır denilmesine delil olamaz. Ama gerçek bir Müslüman kesinlikle böyleli işlere bulaşmaz. Veya eğer bu gibi şeylere bulaşsa da kesinlikle çok çabuk pişman olacak ve tövbe eder. Allah da bunların tövbelerini kabul ve onları affedeceklerine dair söz vermiş.     
 

[1] Allame Caferi, “Resail-i Fıkhi; Tefavuthayi Hukuk Beşer ez Didgah-i İslam ve Garb”, s. 168.
[2] (Behcet); Müslüman kadın Müslüman olmayan bir erkekle evlenemez. Müslüman erkek de ehli kitap olmayan kâfirle evlenemez. Ama Yahudi veya Hıristiyan olan bayanlarla geçici olarak sıga (muta) yaparak evlenebiliyor.
Zencani; Müslüman bir bayan kâfirin aktine giremez. Müslüman bir erkek de ehli kitap ve Mecus olmayan bir bayanla ne geçici olarak ve ne daimi olarak evlenemez. Zahiren daimi veya geçici olarak Yahudi veya Hıristiyan ile velilik batıl değildir, belki mekruh ve ihtiyati müstahaba terstir ve özellikle daimi evlilik mekruh ve ihtiyati müstahaba aykırıdır. Eğer kâfir bir erkek kâfir bir bayanla evlenir sonra erkek Müslüman olur ve hanımı Hıristiyanlık ya Yahudilik veya Mecusilikte baki kalırsa evlilikleri batıl olmuyor. Koca ve eşi için farklı hükümler vardır ki detaylı yazılmış fıkıh kitaplarında beyan edilmiştir.
Sistani; Müslüman bir bayan kâfir bir kişinin aktine giremez. İster daimi, ister geçici olsun, ister ehli kitaptan, ister ehli kitap olmasın. Müslüman erkek de ehli kitaptan olmayan kâfir bir bayanla evlenemez. Ama Yahudi ve Hıristiyan olan bayanlarla geçici ve sıga (muta) yapabilir. İhtiyati lazım gereğince onlarla daimi evlilik yapılmamalı. Ama Mecusi olan bir bayanla ihtiyati vacip gereğince hatta geçici olsa bile Müslüman olan bir kimse onunla evlenmemelidir. Nasibiler gibi bazı fırkalar ki kendilerini Müslüman biliyor ama kâfir hükmündeler, Müslüman erkek ve Müslüman bayan onlarla hiçbir şekilde; ne geçici ne daimi, evlenemiyor.
Mekarım: Müslüman bayan kâfirin aktine giremez. Aynı şekilde Müslüman erkek de ihtiyat gereğince kâfir bayanla daimi evlilik yapamaz. Ama geçici evlilik Yahudi ve Hıristiyan gibi ehli kitapla yapabilir. (Tevdihu’l – Mesail (el – Muhaşi lil İmam Humeyni) c. 2, s. 468, Mesele; 2397.
[3] Bkz. “Tevdihu’l – Mesail”, (el – Muhaşi lil İmam Humeyni) c. 2, s. 468, Mesele; 2397, 842 numaralı cevaptan iktibas edilmiştir.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar