Gelişmiş Arama
Ziyaret
3867
Güncellenme Tarihi: 2014/10/02
Soru Özeti
Vaizlerin Sultanı Şirazi kimdir?
Soru
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi kimdir?
Kısa Cevap
Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur Alim şahsiyetlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi (1314/1391.k) dir. Minberde, vaiz vermede, hitabette vede münazarada üstad ve yetenekli bir şahsiyettir. ‘Peşaver geçeleri’ adlı eser kendisinin ehlisünnet ulemasından bazı alimlerle peşaver şehrinde yapmış olduğu münazaraların metinleştirilmiş şeklidir. O dönemden günümüze bu eser mütehassısların ilgisini üzerine çekmiştir.
Ayrıntılı Cevap
Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur vaizlerinden ve alimlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi dir. Kendileri kelami konularda özelliklede İmametin Kuran, hadis ve rivayetlerden isbatı noktasında mütehassıs bir alimdi. Aynı şekilde hutbe okumada, vaiz vermede ve hitabette ünü herkesin dilinde olan hatta ‘Vaizlerin sultanı’ olarak meşhur olmuş bir şahsiyettir.
Kendileri hicri takvime göre 1314 senesinde zikade’nin 7’sinde tahran’da dünyaya gözlerini açmış yıllar sonra kutsal topraklara hicret ederek orada İslami ilimler eğitimi ve öğretimiyle meşgul olmuştur.[1]
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi İran dışına birçok seferde bulunmuş; Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün, Filistin ve Hindistan’a sefer etmiştir. Bu yolçulukların en önemlisi onun tanınmasını sağlayan ve meşhur münazaraların gerçekleştiği ‘Peşaver’e yaptığı sefer olmuştur.
Kendileri bütün seferlerinde minbere çıkması, vaiz vermesi ve tebliğ çalışmalarının yanı sıra çeşitli mezhep ve fırkaların büyük alimleriyle görüş alışverişinde bulunmuş ve Şia’nın hak ve hakikat olan inançını tanıtmıştır. Bu bağlamda meşhur ‘Peşaver geceleri’ adlı eser ortaya çıkmış ve kendisine aittir.
‘Peşaver geceleri’nin eserleştirilişi
Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi hicri 1345’in rebiyülevvel ayında henüz otuz yaşındayken kutsal topraklara seferinden ve Müminlerin Emiri Ali (a.s)’a tevessülünden sonra hindistan yoluna düşmüştür. Keraci, Bambey, Lahor, Pencap, Haydarabad ve Hindistanın birçok diğer noktasında Müslümanların ve Müslüman olmayan insanların saygı ve sevgisiyle karşı karşıya kalmıştır. Buralarda ilmi toplantılar ve münazaralar düzenlemiştir. Daha sonra kendisini ‘yeni delhi’ye davet etmişler ve Hindistan ulemasından bir grupla münazaralr gerçekleştirmesi sağlanmıştır. Delhi’de gerçekleşen bu toplantıların bazılarına Hindistan’ın büyük lideri Mahatma Gandi’de katılmıştır.[2]
Bu toplantılar sonrasında Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi Hindistanda ki saygın ‘Kızılbaş’ hanedanının büyüklerinden olan Muhammet Sururhan’ın davetiyle konuşma ve hutbe vermek için Peşaver’e yolculuk etmiştir. Vaizlerin Sultanı bu toplantılarda hilafet, vilayet ve Ehlibeyt mektebinin inançlarını konu etmiştir.
Bu toplantıların birinde ‘Kabil’ ülemasından iki alim Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi’nin yanına glerek konuşmaları hakkında onunla münazara etmek istemişlerdir.[3] Hafız Muhammed Reşid ve Şeyh Abdusselam adındaki bu iki alim o geceden başlayarak yatsı namazından sonra şehrin önde gelenlerinin, alimlerin ve halktan oluşan bir kalabalığın önünde Vaizlerin Sultanıyla ihtilaflı konular hakkında sohbetlere oturmuşlardır. Bu oturumlar hicri 1345’te recep ayının 23’de bir Cuma günü başlamış ve on gün sürmüştür. Bu oturumlara yatsı namazından sonra başlanılmış  6/7 saat sürmüş bazen ise sabah ezanına kadar devam etmiştir.
Bu münazaralarda bazı dergi ve gazete sahipleri yer aldığı için her akşam konuşulanları  yarının gazete ve dergilerinde baskıya hazırlamışlardır. Merhum Seyit Muhammet Şirazi daha sonraları bu dergi ve gazeteler üzerinden ‘Peşaver Geceleri’ni yayına hazırlamıştır. Kendisi bu eserin yayınlanma sebebini Kusrevi gibi aydın kılıklı bazı yazarların mesnetsiz itham dolu saldırlarına karşı yapıldığını açıklayarak şöyle diyor: “İki açıdan çok üzüntü içindeydim bir taraftan atılan iftiralar, yalanlar, oynana oyunlar ve yapılan kötülükler karşısında sessiz kalamaz ve izleyici olamazdım. Zira bu duruma sessiz kalırsam Allah Teala’nın lanetini kazanmaktan korkuyordum. "اذا ظهرت البِدَع فَلِلعالِم اَن یظهَر عِلمَه و اِذا کَتَم فعلیه لعنه الله" “Bir bidat ortaya çıktığında alime düşen ilmini açığa çıkarmasıdır. Eğer ilmini gizlerse Allah’ın laneti onun üzerine olur.”[4]
İkinci nokta taşıdığım Seyitlik makamıydı ‘haşimi gayreti’ ve Seyitlik şehameti beni içten içe yakmaktaydı. Elbette vazifem hasebince minberlerde ve toplantılarda ortaya atılan şüpheleri bertaraf etmekte, Ehibeyt mektebinin hakkaniyetini açıklamakta ve aydın kılıklıların sözlerinin batıllığını izhar etmekteydim. Ama şiddetle onların bu yalanlarının reddine mustakil bir eser yazmak arzusundaydım. Maalesef birçok sağlık sorunuyla karşı karşıyaydım. Yaklaşık bir yılı aşkın bir süreyi hastanede geçirmiş ve güçümüde kaybetmiştim. Doktorlar mutlak ıstırahat vermiş kesinlikle yazmaktan ve konuşma yapmaktan kaçınmamı vurgulamışlardı. Bir gün hasta yatağımda düşünceye dalmışken aklıma ortaya atılan şüphe ve yalanların cevabı  ‘Peşaver’ gecelerinde gerçekleştirdiğimiz münazaraları yayınlayan dergi ve gazetelerde özette olsa olabileceği geldi. Bu yayınların basılmasınının doğru olacağına karar verdim ve elinizde olan bu eser ortaya çıktı.”[5]
Peşaver geceleri oturumların tertibine göre sıralanmış ve yazar kendisini ‘Dai’ ünvanında tanımaktadır.
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi bir ömür çaba ve tebliğ çalışmalarının ardından hicri 1391 yılında dünyadan gömüştür.[6]
 
 

[1] Huseyni Celali, Seyit Muhammet Huseyin, fihris et-teras, 2.c, 513.s, Kum, intişarat delil ma, 1422.k.
[2] Vaizlerin Sultanı Şirazi, Seyit Muhammet, Peşaver geceleri, 92.s, Tahran, dar’ul-kitab’ul-İslamiye, 1379.ş.
[3] Aynı adres: 93.s.
[4] Rivayetin asıl metni: «قالَ رَسولُ اللَّه(ص): إِذا ظَهَرَتِ الْبِدَعُ فِي أُمَّتي فَلْيُظْهِرِ الْعالِمُ عِلْمَهُ فَمَنْ لَمْ يَفْعَلْ فَعَلَيْهِ لَعْنَةُ اللَّهِ» Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: “ümmetimin içinde bir bidat ortaya çıktığında alime düşen ilmini açığa çıkarmasıdır. Her kim bunu yapmazsa Allah’ın laneti onun üzerine olur. Kuleyni, Muhammet bin. Yakup, El-Kafi, 1.c, 135.s, Kum, dar’ul-hadis, 1.bk, 1429.
[5] Peşaver geceleri, 44.s.
[6] Fihris et-teras, 2.c, 513.s.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar