Gelişmiş Arama
Ziyaret
3962
Güncellenme Tarihi: 2014/10/02
Soru Özeti
Vaizlerin Sultanı Şirazi kimdir?
Soru
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi kimdir?
Kısa Cevap
Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur Alim şahsiyetlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi (1314/1391.k) dir. Minberde, vaiz vermede, hitabette vede münazarada üstad ve yetenekli bir şahsiyettir. ‘Peşaver geçeleri’ adlı eser kendisinin ehlisünnet ulemasından bazı alimlerle peşaver şehrinde yapmış olduğu münazaraların metinleştirilmiş şeklidir. O dönemden günümüze bu eser mütehassısların ilgisini üzerine çekmiştir.
Ayrıntılı Cevap
Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur vaizlerinden ve alimlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi dir. Kendileri kelami konularda özelliklede İmametin Kuran, hadis ve rivayetlerden isbatı noktasında mütehassıs bir alimdi. Aynı şekilde hutbe okumada, vaiz vermede ve hitabette ünü herkesin dilinde olan hatta ‘Vaizlerin sultanı’ olarak meşhur olmuş bir şahsiyettir.
Kendileri hicri takvime göre 1314 senesinde zikade’nin 7’sinde tahran’da dünyaya gözlerini açmış yıllar sonra kutsal topraklara hicret ederek orada İslami ilimler eğitimi ve öğretimiyle meşgul olmuştur.[1]
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi İran dışına birçok seferde bulunmuş; Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün, Filistin ve Hindistan’a sefer etmiştir. Bu yolçulukların en önemlisi onun tanınmasını sağlayan ve meşhur münazaraların gerçekleştiği ‘Peşaver’e yaptığı sefer olmuştur.
Kendileri bütün seferlerinde minbere çıkması, vaiz vermesi ve tebliğ çalışmalarının yanı sıra çeşitli mezhep ve fırkaların büyük alimleriyle görüş alışverişinde bulunmuş ve Şia’nın hak ve hakikat olan inançını tanıtmıştır. Bu bağlamda meşhur ‘Peşaver geceleri’ adlı eser ortaya çıkmış ve kendisine aittir.
‘Peşaver geceleri’nin eserleştirilişi
Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi hicri 1345’in rebiyülevvel ayında henüz otuz yaşındayken kutsal topraklara seferinden ve Müminlerin Emiri Ali (a.s)’a tevessülünden sonra hindistan yoluna düşmüştür. Keraci, Bambey, Lahor, Pencap, Haydarabad ve Hindistanın birçok diğer noktasında Müslümanların ve Müslüman olmayan insanların saygı ve sevgisiyle karşı karşıya kalmıştır. Buralarda ilmi toplantılar ve münazaralar düzenlemiştir. Daha sonra kendisini ‘yeni delhi’ye davet etmişler ve Hindistan ulemasından bir grupla münazaralr gerçekleştirmesi sağlanmıştır. Delhi’de gerçekleşen bu toplantıların bazılarına Hindistan’ın büyük lideri Mahatma Gandi’de katılmıştır.[2]
Bu toplantılar sonrasında Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi Hindistanda ki saygın ‘Kızılbaş’ hanedanının büyüklerinden olan Muhammet Sururhan’ın davetiyle konuşma ve hutbe vermek için Peşaver’e yolculuk etmiştir. Vaizlerin Sultanı bu toplantılarda hilafet, vilayet ve Ehlibeyt mektebinin inançlarını konu etmiştir.
Bu toplantıların birinde ‘Kabil’ ülemasından iki alim Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi’nin yanına glerek konuşmaları hakkında onunla münazara etmek istemişlerdir.[3] Hafız Muhammed Reşid ve Şeyh Abdusselam adındaki bu iki alim o geceden başlayarak yatsı namazından sonra şehrin önde gelenlerinin, alimlerin ve halktan oluşan bir kalabalığın önünde Vaizlerin Sultanıyla ihtilaflı konular hakkında sohbetlere oturmuşlardır. Bu oturumlar hicri 1345’te recep ayının 23’de bir Cuma günü başlamış ve on gün sürmüştür. Bu oturumlara yatsı namazından sonra başlanılmış  6/7 saat sürmüş bazen ise sabah ezanına kadar devam etmiştir.
Bu münazaralarda bazı dergi ve gazete sahipleri yer aldığı için her akşam konuşulanları  yarının gazete ve dergilerinde baskıya hazırlamışlardır. Merhum Seyit Muhammet Şirazi daha sonraları bu dergi ve gazeteler üzerinden ‘Peşaver Geceleri’ni yayına hazırlamıştır. Kendisi bu eserin yayınlanma sebebini Kusrevi gibi aydın kılıklı bazı yazarların mesnetsiz itham dolu saldırlarına karşı yapıldığını açıklayarak şöyle diyor: “İki açıdan çok üzüntü içindeydim bir taraftan atılan iftiralar, yalanlar, oynana oyunlar ve yapılan kötülükler karşısında sessiz kalamaz ve izleyici olamazdım. Zira bu duruma sessiz kalırsam Allah Teala’nın lanetini kazanmaktan korkuyordum. "اذا ظهرت البِدَع فَلِلعالِم اَن یظهَر عِلمَه و اِذا کَتَم فعلیه لعنه الله" “Bir bidat ortaya çıktığında alime düşen ilmini açığa çıkarmasıdır. Eğer ilmini gizlerse Allah’ın laneti onun üzerine olur.”[4]
İkinci nokta taşıdığım Seyitlik makamıydı ‘haşimi gayreti’ ve Seyitlik şehameti beni içten içe yakmaktaydı. Elbette vazifem hasebince minberlerde ve toplantılarda ortaya atılan şüpheleri bertaraf etmekte, Ehibeyt mektebinin hakkaniyetini açıklamakta ve aydın kılıklıların sözlerinin batıllığını izhar etmekteydim. Ama şiddetle onların bu yalanlarının reddine mustakil bir eser yazmak arzusundaydım. Maalesef birçok sağlık sorunuyla karşı karşıyaydım. Yaklaşık bir yılı aşkın bir süreyi hastanede geçirmiş ve güçümüde kaybetmiştim. Doktorlar mutlak ıstırahat vermiş kesinlikle yazmaktan ve konuşma yapmaktan kaçınmamı vurgulamışlardı. Bir gün hasta yatağımda düşünceye dalmışken aklıma ortaya atılan şüphe ve yalanların cevabı  ‘Peşaver’ gecelerinde gerçekleştirdiğimiz münazaraları yayınlayan dergi ve gazetelerde özette olsa olabileceği geldi. Bu yayınların basılmasınının doğru olacağına karar verdim ve elinizde olan bu eser ortaya çıktı.”[5]
Peşaver geceleri oturumların tertibine göre sıralanmış ve yazar kendisini ‘Dai’ ünvanında tanımaktadır.
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi bir ömür çaba ve tebliğ çalışmalarının ardından hicri 1391 yılında dünyadan gömüştür.[6]
 
 

[1] Huseyni Celali, Seyit Muhammet Huseyin, fihris et-teras, 2.c, 513.s, Kum, intişarat delil ma, 1422.k.
[2] Vaizlerin Sultanı Şirazi, Seyit Muhammet, Peşaver geceleri, 92.s, Tahran, dar’ul-kitab’ul-İslamiye, 1379.ş.
[3] Aynı adres: 93.s.
[4] Rivayetin asıl metni: «قالَ رَسولُ اللَّه(ص): إِذا ظَهَرَتِ الْبِدَعُ فِي أُمَّتي فَلْيُظْهِرِ الْعالِمُ عِلْمَهُ فَمَنْ لَمْ يَفْعَلْ فَعَلَيْهِ لَعْنَةُ اللَّهِ» Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: “ümmetimin içinde bir bidat ortaya çıktığında alime düşen ilmini açığa çıkarmasıdır. Her kim bunu yapmazsa Allah’ın laneti onun üzerine olur. Kuleyni, Muhammet bin. Yakup, El-Kafi, 1.c, 135.s, Kum, dar’ul-hadis, 1.bk, 1429.
[5] Peşaver geceleri, 44.s.
[6] Fihris et-teras, 2.c, 513.s.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar