Gelişmiş Arama
Ziyaret
9607
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
Soru
Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı? İmam Ali (a.s) mi yoksa Allah mı hata yapmıştır?!
Kısa Cevap

Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu söz konusu şahsın siyasal ve toplumsal aktivitelerde hata ve yanlış yapmadığı anlamına gelmez. Kur’an Peygamberin bazı eşlerini kendisine muhalefet yapmaları ve onun sırlarını ifşa etmeleri nedeniyle ikaz etmiş ve boşanmayla tehdit etmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruya cevap verirken birkaç noktayı açıklamak gerekmektedir:

1. Peygamberin eşlerinin müminlerin annesinin olmasının manası: Ahzab suresinin altıncı ayetinde Yüce Allah müminlere şöyle hitap etmektedir: “Peygamber, müminlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de müminlerin analarıdır.” Bu ayet Peygamberin eşleriyle evlenmenin haram olduğunu beyan etmektedir. Bir başka Kur’an ayetinde de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın Resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.”[1] Bu ayet bundan fazla bir şeye delalet etmemektedir.[2]

2. Kur’an’da Peygamberin (s.a.a) eşlerinin temiz olduklarının ilanı: Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayetinin sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgili olduğunu ve Peygamberin eşlerini kapsamadığını belirtmeliyiz. Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için şu adrese müracaat ediniz:

İndeks: Tathir Ayeti, Soru: 1504 (Site: 1557).

Kur’an’ın iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) Peygamberin eşlerinin temiz olduğuna tanıklık etmesi şu şekilde gerçekleşmiştir: Hz. Peygamberin savaşlarının birinde onun eşlerinden biri (Ehli Sünnetin bazı rivayetlerine göre Ayşe ve diğer bazı rivayetlerine göre de Mariya Kıbtiye)[3] de bulunmaktaydı. Bir takım nedenlerden dolayı Hz. Peygamberin eşi dönmekte olan kafileden uzak kalır. Medine münafıkları bu konudan haberdar olunca, Hz. Peygamberin haysiyetini zedelemek için kendisinin eşine iffet karşıtı bir amelde bulunma iftirasını attılar. Yüce Allah Hz. Peygamberi savunmak için bu iftirayı reddetmiş ve Hz. Peygamberin eşinin bu iftiradan arı olduğunu vurgulamıştır.[4] Bu ayette söz konusu kadının ve Hz. Peygamberin diğer eşlerinin iffet karşıtı meselelerden arı oldukları açıklanmıştır. Kur’an’ın bu açık vurgusu sadece Hz. Peygamberin eşlerinin temiz ve arı olduklarını savunmamakta, yanı sıra aziz Peygamberin (s.a.a) haysiyetini ve nübüvveti de savunmaktadır; zira böyle bir haksız iftira peygamberlik konusunda bir engeldir. Ama Kur’an’ın bu açıklaması, Hz. Peygamberin eşlerinin her türlü hata, yanlış ve unutmadan korunduğu (masumların korunması gibi) anlamına gelmez. Çünkü Kur’an hata işlemiş ve Hz. Peygamberin bazı sırlarını ifşa eden kendisinin iki eşinden tövbe etmelerini istemiş ve şöyle buyurmuştur: “(Ey peygamber’in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih müminler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar. Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.”[5] Şia ve Ehli Sünnetin tefsirlerinin tümüne göre bu iki kadın (sırasıyla sırrı söyleyen ve duyan) Hafsa ve Ayşe idi.[6] Bu ayetlerde bu iki kadının Hz. Peygamberin (s.a.a) isteğine muhalefet etmesi ve onların Peygamber tarafından boşanabileceğine yönelik Allah’ın tehdidinden açık olarak söz edilmektedir. Peygambere muhalefet ederek büyük bir hataya duçar olmaları göz önünde bulundurulduğunda, onun vefat etmesinden sonra bu hataların onlar tarafından yapılma olasılığı yok mudur? Bunların imamet ve velayete karşı muhalefetleri nübüvvete muhalefet etmelerinden daha mı acayiptir? Tüm İslam mezhepleri, Osman’ın öldürülmesinden sonra kesinlikle İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün dördüncü halifesi olduğu ve ona itaat etmenin herkes için farz olduğu noktasında hemfikirdir. O halde İmam Ali’ye karşı ayaklanmak, kesinlikle Peygambere (s.a.a) karşı ayaklanmak sayılmaktadır. Buna ek olarak Kur’an’da Peygamberin (s.a.a) eşlerinden evlerinde oturmaları ve takvalı olmaları istenmiştir.[7] Müslümanların önderine karşı yapılan açık bir savaş ve ayaklanmaya katılmak Kur’an’ın bu ayetine uymakta mıdır yoksa karşı gelmek midir?!

Cemel savaşının nedenlerini şu adresten öğrenebilirsiniz:

Soru: 158 (Site: 1250).



[1] Ahzab, 53.

[2] Ehli Sünnetin birçok tefsiri, Peygamber eşlerinin müminlerin annesi olmasının onlarla evliliğin haram olduğu ve onlara büyük saygı duyma anlamına geldiğini belirtmiştir. Bkz: Cesas, Ahmed b. Ali, Ahkamu’l-Kur’an, c. 5, s. 225, Daru’l-İhya, Beyrut, 1405; Beyzavi, Abdullah b. Amr, Envaru’l-Tenzil Ve Esraruru’t-Tevil, c. 4, s. 225, Daru’l-İhyai’t-Turas, Beyrut, 1405; Endülüsi, Ebu Hayan, El-Behru’l-Muhit Fi’t-Tefsir, c. 8, s. 454, Daru’l-Fikir, Beyrut, 1404.

[3] Tefsir-i Kumi, c. 2, s. 99.

[4] Nur, 11.

[5] Tahrim, 4 ve 5.

[6] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i el-Mizan, c. 19, s. 555, Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, Kum, 1374 ş; Fethu’l-Kadir, c. 5, s. 298; Envaru’t-Tenzil, c. 5, s. 224; el-Bahru’l-Muhit Fi’t-Tefsir, c. 10, s. 210.

[7] Ahzab, 33.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. İsa Ve Suyun Üzerinde Yürüme
    13286 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Peygamberleri tanımanın yollarından birisi mucizedir. Mucize ıstılah olarak öğretilecek ve öğrenilecek türden olmayan ve insanların yapmaya güç yetiremeyeceği olağanüstü işlere denir.[1] Hz. İsa (a.s) bazı mucizelere sahipti. Ölüleri diriltmek, doğuştan kör olanlara şifa vermek ve hastaları iyileştirmek bu mucizelerin bazılarıdır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “…
  • Zina zade hakkında rivayet edilen hadisler hangileridir?
    8914 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Zina sonucu doğan çocuğun (zina zade) İslam nazarında Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve masum İmamlarımızın (a.s.) rivayetlerinde beyan edilmiş, özel hükümleri vardır. O, hadislerden bazılarının adresleri şunlardır:1-   Zina zadenin mirası: “Vesailuş-Şia”, c.26, ...
  • Cenabet guslü alınmazsa namaz ve orucun kazasını yerine getirmek farz olur mu?
    11948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/30
    Bu konuda kendi taklit merciinizin fetvasına göre amel etmelisiniz. Büyük taklit merciilerinin ‘Yıllarca cenabetli olarak namaz kıldım, oruç tuttum. Ama cenabetlinin gusül alması gerektiğini bilmiyordum. Bu durumda görevim nedir?’ sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir:Ayetullah Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamanei, Mekarim, Vahid:
  • Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
    28705 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine ...
  • Ehl-i Sünnetin abdest alma şekli dikkate alındığında abdest ayetindeki 'ila' kelimesi ne manaya gelmektedir?
    9549 Sire 2009/04/08
    Abdestayetinde ki 'ila' kelimesi için demek gerekir ki, ayet yıkamanın şekliyle ilgili değildir, yalnızca yıkamanın haddi ve miktarı beyan edilmektedir ve 'ila' ğayet (son sınır) manasını taşımaktadır. Ama bu ğayet (son sınır) magsul'ün (yıkanılan yerin) ğayet'ini belirtmektedir, guslün (yıkamanın) değil. Birine 'ellerini yıka' dendiğinde ...
  • Meni sıvısı kemiğin imik sıvısının üretimi ve bedenin diğer işleri için faydalıdır. Böyleyken evlenirsem bu sıvı heder olmaz mı ve bunu korumam gerekmez mi?
    27622 Pratik Ahlak 2010/09/22
    Yanıtın açıklığa kavuşması için ilkönce mastürbasyon günahının bazı manevî ve cismanî zararlarını hatırlatıyoruz:1- Manevî Zararlar1-1- Mastürbasyon günahı insanın Allah’tan uzaklaşmasına neden olur; öyle ki diriliş gününde Yüce Allah bu günahı işleyenlere ne bakacak ve ne de ...
  • Mevcudat nasıl Allahu Teâlâ nın ayet ve nişaneleridir?
    7057 Teorik İrfan 2011/08/20
    Mevcudat hem zati olarak hem de sıfat yönüyle Allahu Teâlâ'nın vücudunun nişaneleridir.  Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Mevcudat zat ve mahiyet açısından mümkünü'l-vücutturlar. Vücut bulabilmeleri için vacipu'l- vücut olan Allaha muhtaçtırlar. İşte bu yüzden onların vücutları ve varoluşları vacipu'l-vücut olan Allahın varlığına delildir. Dahası Hikmet-i Mütealiye göre mümkünü'l- vücut ...
  • Acaba Nebiyi ekrem (s.a.a) ezanda kendi nübüvvetine ve hazreti Ali’nin (a.s.) velayetine şehadet veriyor muydu? Neden zamanımızın imametine şehadet vermiyoruz?
    8512 Fıkıh Tarihi 2015/05/20
    Rivayetler esasınca şu müsellemdir ki İslam Peygamberi (s.a.a.) ezanda kendi nübüvvetine şehadet veriyordu. Zira nebiyi ekrem (s.a.a.) diğer insanlar gibi şer’i hükümlere ve tekliflere amel etmeye mükellef olmadığını ispatlayan has bir delil var olmadığı sürece mükellefti. Ezan bağlamında müstesna kılındığına dair hiçbir delilimiz yok iken mükellef olduğuna ...
  • Allahın sıfatları hakkında bilgi sahibi olduğumuz halde neden günah işliyoruz?
    9927 Pratik Ahlak 2010/11/09
    Allah amellerinizden haberdar ve Onun kadir ve hekim olduğunu bilmek insanı itaat yapmaya sürüklemez. Şeytan Allahın sıfatlarını biliyordu, ama Onun emrine sırt çevirdi.İlahi sıfatlar hakkındaki ilim, itikat ve iman ile birlikte olunca, insanı amele sevk eder. Ama heva ve ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9862 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...

En Çok Okunanlar