Gelişmiş Arama
Ziyaret
10546
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Başkalarının düşünce ve davranışlarının etkisinde kalmamak ve huzura kavuşmak nasıl mümkündür?
Soru
Bir müddettir tam bir huzurum yok, kendim için yaşayamıyorum ve başkalarının düşünce ve bakışının etkisine girmekteyim. Özgür olmak ve kendim için yaşamak istiyorum. Lütfen bana pratik bir çözüm yolu önerin.
Kısa Cevap

Bu soruda dile getirilenler erginlik ve ilk gençlik döneminin bazı alametleridir. İnsan bu dönemde başkalarının düşünce ve hatta bakışlarının etkisinde çok kalır. Bu özellik bir ölçüye dek tabiidir; çünkü genç en küçük bir zaaf noktası bile göstermek istememekte ve herkesin gözünde sevilen ve övülen biri olmak istemektedir. Özgüven taşımak ve kendine inanmak istemektedir. İnsanda bu kendine inanmaya sebep olan ve onu huzura kavuşturan bazı önemli etmenler kendini tanımak, kendine değer vermek ve kendini hafife almamaktan ibarettir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruda dile getirilenler erginlik ve ilk gençlik döneminin bazı alametleridir. İnsan bu dönemde başkalarının düşünce ve hatta bakışlarının etkisinde çok kalır. Bu özellik bir ölçüye dek tabiidir; çünkü genç en küçük bir zaaf noktası bile göstermek istememekte ve herkesin gözünde sevilen ve övülen biri olmak istemektedir. Bu ölçüye kadar her şey iyi ve güzeldir; zira insan iyi ölçüleri göz önünde bulundurarak ve kendine bakarak salih insanların gözünde yüce değerlere ulaşmaya teşebbüs edebilir. Elbette bu genç için tehlikeli de olabilir. Genç iyi olmayan arkadaş ve fertlerle birlikte olursa ve zaaf noktası göstermemek için onların ölçülerini kendine uyarlarsa, bu durumda çok çabuk bir sürede sapmaya yönelir. Bazı şahıslarda, bu tür bir idealizm değişik nedenler yüzünden ve bu cümleden olmak üzere ailevî terbiye nedeniyle aşırı bir şekilde gelişim göstermektedir. İşte bu durumda insanın huzuru kaçmaktadır. Her an başkaları için yaşadığını sanmakta, diğer insanların görüşlerini kendi görüşünden daha önemli saymakta ve de bunaltı ve ağırlık hissi taşımaktadır; zira herkesi kendinden memnun kılmak istemektedir. Her haliyle bu sorunu çözmek için aşağıdaki hususlara özen göstermek gerekir:

1. Özgüven Ve Huzur:

Özgüven kendine inanmak, kendi gücüne dayanmak ve güvenmek ve de hareket etmede kendi kabiliyetine inanmak demektir. [1] İslam kendi zengin öğretileri, örnek tanıtımı, kendini bilmeyi ve can saygınlığını bildirmeyle insanlara kendine inanmanın en büyük dersini armağan etmiştir. Örneğin İslam’da özgüvenin göstergelerinden birisi, insancıl duygular ve fıtrî temayüllerin derinliklerinden kaynaklanan bağımsızlık talebi ve başkalarına muhtaç olmamaktır. Kur’an-ı Kerim her insanın saadetini onun kendi amel, çaba ve mücadelesine bağlı bilmekte ve onun için çaba ve faaliyetinin hâsılından başka bir ödül gözetmemektedir. Böyle bir şey de ancak kendine inanmayla tahakkuk edecektir. “ Herkes, kazancına bağlıdır.” [2]  

2. Kendine Değer Vermek:

Bu, kendine saygı duymak ve kendine müspet bakmak demektir. İslam ibadetsel, toplumsal, ahlakî ve ekonomik tüm programlarında onuru gözetmiş ve onu göz önünde bulundurmamayı hiçbir şartta kabul etmemiştir. Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Allah Müslüman’ın tüm işlerini kendisine bırakmıştır, ama kendisini zelil etme kararını ona vermemiştir.” [3] Abraham Mazlu şöyle demektedir: “Toplumdaki tüm fertler onura veya kendine saygı duymaya veyahut başkalarına saygı duymaya eğilim göstermekte veya ihtiyaç duymaktadır.” [4]

3. Kendini Tanımak:

Kendini tanımak, büyük bir ölçüye kadar şahsiyet eksenli olumlu yönleri tanımaya ve kabiliyet, yetenek ve güçlerden haberdar olmaya bağlıdır. [5] İnsanın kendisine menfi bakması ve yeteneklerini küçük sayması, huzuru kaçırmaya ve derunî özgürlüğün yok olmasına neden olur. Aynı şekilde insanın ruhsal denge taşımamasına ve de hayattan ve onun sorumluluklarından kaçmasına ve uzak durmasına sebep olur. [6]

4. Başkalarının görüşlünü kabul etme veya reddetmedeki ölçünüzün hak ve hakikat olmasına özen gösterin. Masum imamın şu değerli sözüne dikkat ediniz: İmam Musa b. Cafer (a.s), Hişam’a şöyle buyurmaktadır: “Ey Hişam eğer elinde bir ceviz olursa ve tüm halk onun mücevher olduğunu söylerse, bunun senin için bir faydası yoktur ( inanma) ve eğer elinde bir mücevher olursa ve tüm halk onun ceviz olduğunu söylerde, bunun sana bir zararı olmaz (üzülme). [7]

5. Başkalarının da sizin gibi kusurları olduğundan emin olun. İnsan-ı kâmilden başka hiç kimsenin kâmil ve ideal olmadığını bilin.

6. Başkalarının da (özellikle genç arkadaşlarınız) kendileri hakkında sizin görüşünüze önem verdiklerini unutmayın.

7. Huzur bulmanız için kalbinizi Allah’a verin. Allah şöyle buyuruyor: “Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [8]

Daha fazla bilgi elde etmek için şu yanıtlara müracaat edebilirsiniz:

12672 (Site: 12423) (Akıl Ve Düşüncenin Yetiştirilmesi Ve Bağımsızlığı),

525 (Site: 572) (İradeyi Takviye Etmenin Yolları)

 ve 15882 (Site: 15622) (Sinirlerin Gerilmesinin Nedenleri)  



[1] Muin, Muhammed, Ferheng-i Farsi, c. 2, s. 2406; Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Rahiyan-ı Kuy-i Dost, s. 15, Merkez-i intişarat-ı Müessese-i Amuzeşi VePejuheşi İmam Humeyni, çap-ı sevvom, 1376.

[2] Müdessir, 38.

[3] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, Furu-i Kafi, c. 5, s. 63, Tahran, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, çap-ı dovvom, 1326.

[4] Abraham Mazlu, Revan Şinasi Şahsiyet-i Salim, ba tercüme: Ruygerdan, Şiva, s. 154, Bi Ca.

[5] Sübhani, Niya, Muhammed, Civan Ve İtimad Be Nefs, s. 64, Merkez-ı Çap Ve Neşr-i Defter-i Tebliğat-ı İslami Hovze-i ilmiye-i Kum, çap-ı evvel, 1387.

[6] Menuçehriyan, Perviz, Ukde-i Hakaret, s. 5, İntişarat-ı Gotenberg, Bi Ta.

[7] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 1, s. 136, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[8] Rad, 28.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar