Gelişmiş Arama
Ziyaret
10085
Güncellenme Tarihi: 2012/05/16
Soru Özeti
Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
Soru
Neden imam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir. Neden İmam Ali hiçbir zaman açıkça ben sizin imamınızım dememiştir?
Kısa Cevap

İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet makam ve konumunu açıkça dile getirmekteydi. Bu bildirimlerin bazıları Nehcül-Belağa’da zikredilmiştir ve biz sadece onların bir kısmının adresini vermekle yetiniyoruz: 3, 4, 5, 6, 10, 15, 16, 26, 34, 37, 74, 75, 84, 87, 92, 93, 108, 126, 127, 131, 136, 137, 139 ve 156. hutbeler.[1]  Burada sadece meşhur Şıkşıkiye[2] hutbesinde İmam Ali’nin açık sözlerinin bir numunesini aktarıyoruz. İmam Ali bu hutbede açıkça Allah Resulünün bazı sahabeleri tarafından hilafet makamının gasp edilmesine itiraz etmekte ve kendini ümmeti hidayete erdirme ve ümmetin imameti için en üstün şahıs sıfatıyla tanıtmaktadır. Bu nurani hutbede İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Biliniz ki Allah’a yemin olsun Ebubekir[3] hilafet elbisesini giydi, oysaki o benim İslam devletindeki konumumun değirmenin etrafında döndüğü değirmen ekseni olduğunu bilmekteydi. O, ilimler şelalesinin benim dağ yatağımdan aktığını ve düşüncelerin yüksek uçan kuşlarının benim yüksekliğimde uçamayacağını bilmekteydi. Ben hilafet cübbesini bıraktım ve kendimi toplayarak ondan uzaklaştım. Ben, tek bir şahıs olarak kendi hakkımı almak için ayaklanayım mı veya yaşlıları çürüten, gençleri yaşlı kılan ve imanlı bireyleri kıyamet ve Allah ile görüşünceye dek hüzünlü kılan bu boğucu ve karanlık muhitte sabrı mı seçeyim diye düşündüm. Doğru bir değerlendirmeden sonra sabır ve beklemeyi makul gördüm. Böylece gözümde diken ve boğazımda kemik varmışçasına sabrettim ve mirasımı yağmaladıklarını kendi gözlerimle seyrettim.”[4]  Sonra bu şikâyeti sürdürmekte ve şöyle buyurmaktadır: Ebubekir kendi hayatında halktan özrünü kabullenmelerini istiyordu, ama nasıl ölüm anında hilafeti bir başkasına devretti! Her ikisi hilafet devesini çok sağdı ve onun ürününden faydalandılar.[5]

 


[1] Nehcü’l-Belağa, tercüme: Muhammed Deşti.

[2] Nehcü’l-Belağa, Subhi Salih, hutbe. 3, s. 48.

[3] Subhi Salih’in Nehcü’l-Belağa’sında Ebubekir ismi yerine “filan” sözcüğü kullanılmıştır. Ama en eski Nehcü’l-Belağa şerhlerinden olan İbn. Ebi’l-Hadid’in Nehcü’l-Belağa’sında “İbn. Ebi Kuhafe” (Ebubekir) ismi zikredilmiştir.

[4] Nehcü’l-Belağa, üçüncü hutbe, s. 45.

[5] a.g.e. s. 46.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    9468 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Acaba bütün peygamberlerin ismini zikrede bilir misiniz?
    3728 تاريخ بزرگان 2019/09/22
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20775 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Allah İle İrtibat Zamanı Ne Zamandır?
    10242 Pratik İrfan 2011/08/03
    Her ibadetin ruhu Allah ile irtibat kurmak ve O’na yaklaşmaktır. Bu husus namaz, dua ve Allah’ın dergâhına yalvarma ve yakarma ile müyesser olacaktır. Allah ile irtibat kurmak özel bir zaman ve mekâna has değildir. Elbette gece yarısı gibi bazı zamanlar Allah ile irtibat kurmak için en güzel zamanlardır veya ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17424 ذکر 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • İmam tarafından namazın teşehhüdüne bir harf eklendiği durumda tabi olanların hükmü nedir?
    7471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur. ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6887 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
    92226 Tefsir 2010/01/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    8186 انفاق و قرض الحسنه 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    7921 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...

En Çok Okunanlar