Gelişmiş Arama
Ziyaret
9835
Güncellenme Tarihi: 2012/05/16
Soru Özeti
Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
Soru
Neden imam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir. Neden İmam Ali hiçbir zaman açıkça ben sizin imamınızım dememiştir?
Kısa Cevap

İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet makam ve konumunu açıkça dile getirmekteydi. Bu bildirimlerin bazıları Nehcül-Belağa’da zikredilmiştir ve biz sadece onların bir kısmının adresini vermekle yetiniyoruz: 3, 4, 5, 6, 10, 15, 16, 26, 34, 37, 74, 75, 84, 87, 92, 93, 108, 126, 127, 131, 136, 137, 139 ve 156. hutbeler.[1]  Burada sadece meşhur Şıkşıkiye[2] hutbesinde İmam Ali’nin açık sözlerinin bir numunesini aktarıyoruz. İmam Ali bu hutbede açıkça Allah Resulünün bazı sahabeleri tarafından hilafet makamının gasp edilmesine itiraz etmekte ve kendini ümmeti hidayete erdirme ve ümmetin imameti için en üstün şahıs sıfatıyla tanıtmaktadır. Bu nurani hutbede İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Biliniz ki Allah’a yemin olsun Ebubekir[3] hilafet elbisesini giydi, oysaki o benim İslam devletindeki konumumun değirmenin etrafında döndüğü değirmen ekseni olduğunu bilmekteydi. O, ilimler şelalesinin benim dağ yatağımdan aktığını ve düşüncelerin yüksek uçan kuşlarının benim yüksekliğimde uçamayacağını bilmekteydi. Ben hilafet cübbesini bıraktım ve kendimi toplayarak ondan uzaklaştım. Ben, tek bir şahıs olarak kendi hakkımı almak için ayaklanayım mı veya yaşlıları çürüten, gençleri yaşlı kılan ve imanlı bireyleri kıyamet ve Allah ile görüşünceye dek hüzünlü kılan bu boğucu ve karanlık muhitte sabrı mı seçeyim diye düşündüm. Doğru bir değerlendirmeden sonra sabır ve beklemeyi makul gördüm. Böylece gözümde diken ve boğazımda kemik varmışçasına sabrettim ve mirasımı yağmaladıklarını kendi gözlerimle seyrettim.”[4]  Sonra bu şikâyeti sürdürmekte ve şöyle buyurmaktadır: Ebubekir kendi hayatında halktan özrünü kabullenmelerini istiyordu, ama nasıl ölüm anında hilafeti bir başkasına devretti! Her ikisi hilafet devesini çok sağdı ve onun ürününden faydalandılar.[5]

 


[1] Nehcü’l-Belağa, tercüme: Muhammed Deşti.

[2] Nehcü’l-Belağa, Subhi Salih, hutbe. 3, s. 48.

[3] Subhi Salih’in Nehcü’l-Belağa’sında Ebubekir ismi yerine “filan” sözcüğü kullanılmıştır. Ama en eski Nehcü’l-Belağa şerhlerinden olan İbn. Ebi’l-Hadid’in Nehcü’l-Belağa’sında “İbn. Ebi Kuhafe” (Ebubekir) ismi zikredilmiştir.

[4] Nehcü’l-Belağa, üçüncü hutbe, s. 45.

[5] a.g.e. s. 46.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar