Gelişmiş Arama
Ziyaret
47311
Güncellenme Tarihi: 2011/10/29
Soru Özeti
Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
Soru
Ben 24 yaşında bekâr ve yatılı tıp öğrencisiyim. Başkaları beni dindar ve mezhebi bilirler. Elbette böyleyim de. Ama Tahran ve Üniversitenin ortamı bir taraftan ve vefasız arkadaşlarım diğer taraftan düşüş etmeme neden oldu. Nihayet bu yılın yazında ani olarak internete girmekle günaha duçar oldum; hem de bir zamanlarda düşünmesinden haya ettiğim günahlara. Bu durum öyleli yerlere vardı ki…bir aydır ki tövbe etmişim. O’nun rahmetine ümit varım. Tövbenin yanı sıra oruç tutuyorum, açlık çekiyorum, kalbime hutur edene karşı ihtiyat ediyorum, namaz kılıyorum ve… . şehvet uyandırıcı düşünceler, gördüklerim fotoğraflar ve yaptıklarım işler bana eziyet ediyor. Arkadaşlarımla olan arkadaşlığımı tesir altında bırakmış. İmanımda çok kötü eser bırakmış. Okumamı etkiliyor. Bütün bunların yanı sıra bunun kendisi kendi başına günah için bir ortamdır. Ne yapmam gerekli olduğunu bilemiyorum? Kimseyle istişare de edemiyorum. Lütfen bana yol göstericilik ve kılavuzluk yapınız. Bu karanlık dönemden daha önce de şeytan nitelikli kimselerin arkadaşlığına duçar olmuştum. Elbette bu kimselerle arkadaş olduğumda eylemlerimiz sadece fikir ve düşünce safhasında idi. Elbette buda kaç sene önce işlenen günahlarda etkisiz değildi. Ancak Allahın rahmet gözü beni korudu. Hali hazırda çok kötü durumdayım. Ne yapmalıyım? Şunu da belirtmeliyim ki şimdilik evlenme şartları da benim için elverişli değildir.
Kısa Cevap

Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. Boş vakitlerini doldurarak, tevekkül ve tevessül ile Masum kimselerden nakledilen duaları okuyarak ve… Şeytansal fikirlerden kendini koruyabilir ve onlardan fasıla alabilir.

Ayrıntılı Cevap

İnsanın düşünce ve fikirleri bir otomobil gibidir. Kontrol edilmezse her tarafa gidebilir. Ama güzel ve uzman bir şoför onu doğru bir yöne yönlendirip maksadına ulaştırabilir. Fikir ve düşüncelerin kontrol edilmesi ve doğru bir şekilde yönlendirilmesi ciddi bir çalışma ve uğraşa gerek duymaktadır. Bu ciddi çalışma ve uğraş sayesinde şeytansal vesveselere duçar olmaları engellenebilinir. Eğer insan kabul görülmeyen fikirler ve düşüncelerin eser ve sonuçlarını dikkate alırsa kendi fikir ve düşüncesini doğru yönlendirmek için muhakkak uğraşır ve çalışacaktır.

Cinsel Yöneliş, Şeytani Ve Şeytani Düşünceleri Kontrol Eden Yollardan Bazıları Şöyledir:

1-      Akılcılık: Kabul görülmeyen düşünce ve hisleri etkisiz hale getirip onları teadüle sokmanın yolarından birisi akıl nimetinden yararlanmaktır. Hz. Ali (a.s.) bu konuyla alakalı olarak şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten kötü düşünce ve istekler kalpler için söz konusudur. Aakılda bunlardan alı koyar”.[1] Buna binaen akıl güzel isteklerin bekçisi ve şehvetlerin tuğyan etmelerini engelliyor. Aklı kendisi için bir kılavuz kabul eden bir kimse ani ve geçici bir lezzeti daimi ve sürekli olan bir lezzete tercih etmez. Şehvetçiliğinin ve kayıtsızlığın getireceği fesat ve kötü neticeleri dikkate alan bir kimse kayıtsız ve şartsızlığın (şehvani özgürlüğün) peşinden gitmez ve şeytani ve nefsanî arzuların arkasından gitmekten sakınır. Elbette zayıf olan bir akıl, gençlik dönemindeki acımasız ve aşırı hisleri etkisiz hale getirmekten acizdir. Dolayısıyla bu aklı nurlandırmak gerekir. Bu da ancak güzel ameller işlemek, Allaha tevekkül ve Masum imamlara (a.s.) tevessül etmekle mümkündür. Hz. İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Biz ehlibeytin ismini yâd etmek ruhsal, psikolojik ve cisimsel hastalıklara şifa olacaktır”.[2]

2-      Allah merkezli olma: Doğal olarak erginlik çağında ve cinsel hislerin baskısına karşı akıl tek başına şehveti kontrol edemez. Bu dönemde daha keskin ve vurucu bir silaha ihtiyaç var. Bu silah da takva, Allaha olan aşk ve tek bir kelimeyle Allah merkezli olmaktır. Takvaya riayet etmek ile insan günahlı ortamından uzaklaşmakla kalmıyor, belki insan için bir halet oluşturur ki eğer insan o haletle günahlı ortamlara girse bile kendini muhafaza edebilir. Kur’an’ı kerim şöyle buyurmaktadır: “Şüphe yok ki Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah’ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar”.[3]   O halde eğer bir kimse Allah onun amellerini görür, söylediklerini işitir ve Allahın hazır olduğuna teveccüh ederse bu tevecühün kendisi, onu günah işlemekten alı koyar. İmam Sadık (a.s.) bu ayet hakkında şöyle buyurmaktadır: “günah işleme vesvesesi insanın zihnine gelir, ama insan Allahı yad eder, Onu hatırlar ve günah işlemez”.[4]

Örneğin Hz. Yusufun (a.s.) sahip olduğu manevi ve takva gücüyle kendini günaha bulaşmaktan koruduğu gibi. Allah u Teâlâ dini kurallarla kadınlarla erkekleri şeriatın dairesine mahdut kılmıştır. Şehvetin tuğyanını böylece engellemiştir. Bu kuralların en önemlisi yaratan ile yaratılanın arasındaki bağı koran namaz ve oruçtur. Kur’an’ı kerim namazı günahı işlemekten caydıran caydırıcı bir amil olarak açıklıyor. Şu bağlamda şöyle buyurulmaktadır: “(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor”.[5]

Namazın tabiatı insana en güçlü caydırıcı yani varlık âleminin mebde’i olan Allah’a ve me’ada olan inancı hatırlattığı için fuhuş ve münkerden caydırma özelliğine sahiptir. Namazın tüm cüzleri insanın vücudunda maneviyat dalgasını oluşturuyor. Günahın karşısında güçlü bir set konumunda olan bir dalgayı oluşturur. Ancak namaz sahip olduğu kemal şartları ve ibadet ruhu oranında fuhuştan ve münkerden alı koyuyor. Bazen çok genel bir alıkoyma görevini yapar ve bazen de daha cüz’i anlamda alıkoyma görevini yapar. Namaz, namaz kılan her keste -namazı yüzeysel, günaha bulaşmış bir kimse de olsa- etki bırakmaması imkânsızdır. Elbette namazı yüzeysel olan kimsenin kıldığı namazın bırakacağı eserde bu orandadır. Bu tür insanlar yüzeysel olarak kıldıkları namazı kılmazlarsa daha fazla günaha bulaşmaları kesindir.

Daha açık bir şekilde söylemek gerekirse: Fuhuş ve münkerden alıkoyma, silsile şeklinde çok mertebeleri ve dereceleri vardır. Kılınan her namaz haiz olduğu şartlara oranla bazı bu derecelerin bir kısmına sahiptir.[6]

3-      Her işi yapmak için çok ve ciddi bir irade ve karar alma gerekir. Bu nedenle kötü ve beğenilmeyen fikirlerden sakınmak için de ciddi bir irade gerekmektedir.

4-      Çeşitli fotoğrafları müşahede etmekten, filim seyir etmekten ve şehveti canlandıran manzaralardan kesinlikle korunmak gerekir.[7]

5-      Hayalcılıktan ve şehvani konular hakkında düşünmekten uzak kalmak: Cinsel konusundaki sapmalardan korunmak için düşüncemizi şeytanın nüfuzundan uzak tutmamız gerekir. Zira sapmanın ilk adımı fikrimizi sapık şeylerle meşgul ettirmektir. Hz. Ali (a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Günah hakkında çok düşünen bir kimse sonuçta günaha bulaşacaktır”.[8] Bekâr olan bir genç için şeytansal fikirleri kendi zihninden uzaklaştırması ilk etapta çok zordur. Ama mukavemet ederek, alıştıra alıştıra ve daimi bir uğraşla hayal gücünü kontrol etmeyi başarabilir. Tekrarlamakla her şey kazanabilindiği gibi buda kazanabilinir.

6-      Boş vakitlerini doldurmak: Şehvani fikir ve amilleri türeten şeylerden birisi meşguliyetsizlik ve işsizliktir. Dolayısıyla faydalı işlerle meşgul olmak için kendimiz için ortam hazırlamamız gerekir. (şehveti canlandırmayan kitapları okumak, ağır spor yapmak). Hatırlatmak gerekir ki işsizlik ve meşguliyetsizlik öyle bir şeydir ki ondan kedini koruma ve ondan uzak durulmazsa insana her şey yaptırabilir.[9]

Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: “Birçok insan için iki haslet fitne kaynağıdır; bedenin sağlığı ve işsizlik”.[10]

Netice: Allaha tevekkül ve masum (a.s.) imamlara tevessül etmek ile her çeşit soruna –ister ruhi ve ister cismi olsun- galip gelinebilinir, günah bağlamındaki şeytani fikirler kontrol edilir ve zamanla zihinden silinebilinir. Bu da hem sabır ve hem de mukavemet ister. Ama bu tevekkül ve tevessül bazı amellerle birlikte olması gerekir ki yapılması gereken ameller zikredildi.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki sorunun cevabına müracaat ediniz:

Nemaye: Hud irzayi ve tövbe: Sual 1”618 (sayt: 1627).



[1] Hansari, ağa CEMALUDDİN, “şerh-i ber gureru’l-hikem”, çap-i evel, Neşri Danişgahi Tahran, 1366 ş.c. 2, s. 500.

[2] Meclisi, MUHAMMED BAKIR, “biharu’l-envar” Lübnan: müesesetü’l-vefa, c. 2, s. 145.

[3]İnnellezinettekav iza messehüm taifüm mineş şeytani tezekkeru fe izahüm mübsirun” (Araf 201).

[4] Arusi huveyzi b. Cuma, ABDU ALİ, “tefsir-i nurus-sakaleyn”, çap-ı çaharum, Kum: intişarati ismailiyan, 1415 kameri, c. 2, s. 112, hadis no: 414.

[5] Ankebut 45.

[6] Mekarimi Şirazi, NASIR, “tefsiri nümüne”, çap-ı evel, Tahran: darul-kutbil-islamiye”, 1374 ş. c. 16, s. 284-285.

[7] Alıntı; sual 1618, (sayt: 1627).

[8] Hansari, ağa CEMALUDDİN, “şerh-i ber gureru’l-hikem”, çap-i evel, Neşri Danişgahi Taharan, 1366 ş.c. 5, s. 321, hadis no: 8561.

[9] Alıntı; sual 1618, (sayt: 1627).

[10]Tuhaful ukul”, tercüme: Ahmet CENNETİ, çap-i evel, Taharan: müesesei emir kebir,1382 şemsi, s. 65.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar