Gelişmiş Arama
Ziyaret
11213
Güncellenme Tarihi: 2009/12/12
Soru Özeti
Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
Soru
Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır? Acaba içinde yaşandığın yer ve topluma mı bağlı? Haram olduğu takdirde illetini açıklayınız?
Kısa Cevap

Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)[1] anlamındadır.  Istılahta ise bir kimse kendi hedefine ulaşabilmesi için verdiği şeyler (par, mal) dir.[2]

Rüşvetin haram oluşunu açıklamak için fakihler; Kur’an, Sünnet, İcma ve Akıl olmak üzere dört delilden yararlanmışlar.[3]

Kur’a’nı Kerim:

Allah u Teala şöyle buyurmaktadır: “Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin”.[4] Allame Tabatabai bu ayetin tefsirinde şöyle yazıyor: “tedlu” mastarı olan “edilla” kelimesinin anlamı kuyudan su çekmek için kuyunun içine atılan kovadır. Şu mübarek ayetteki anlamı hâkimlere rüşvet vermektir. Buradaki “delv” kelimesinin kullanımı konuya latif ve güzel bir kinayedir ki rüşvet veren kimsenin göze almış olduğu şeyin hükmünü kuyunun dibinde yer almış olan sunun menzilesine koymuş ki rüşvet kovanıyla dışarıya çekilmeye çalışılıyor”.[5] Dolayısıyla rüşvet vermenin haram oluşunun gereğince rüşvetin alınması da haramdır.[6]

Rivayetler :

Birçok rivayetin içeriğince rüşvet alınmasını küfrün mısdaklarından sayılmaktadır. Şu rivayete dikkat ediniz: Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Rüşvetten uzak durun. Zira bu iş küfürdür. Rüşvet yiyen bir kimse cennet kokusunu alamıyor”. İmam Cafer Sadık bu bağlamda şöyle buyuruyor: “…amma rüşvete gelince ey Ammar! Hükümler noktasında Allah a ve Allah Resulüne küfretmek anlamındadır”.[7]

İcma :

Rüşvetin haram oluşu hakkında fakihlerce sunulmuş bir başka delil ehlisünnet ve Şia olmak üzere tüm İslam fırkalarının üzerinde ittifak emiş olmalarıdır ki buna icma denilmektedi. Dolayısıyla icma ile rüşvetin haram oluşu sabit kılınmıştı.[8]

Akıl :

Rüşvet camiaya çok zararlar varit ediyor. Bir kısım parayla (rüşvetle) kendi tüm maksatlarına ulaşırlarsa parasız olan ve her hangi bir nedenden dolayı rüşvet vermek istemeyenler kendi haklarına varmak için birçok sorunlarla karşılaşırlar. Sorumlular yapacakları işleri karşısında rüşvet almaya adet ederlerse rüşvet vermeyenlere karşı kendi vazifelerini gerektiği gibi ve doğru bir şekilde yerine getirmezler / getiremezler. Dolayısıyla idari sistem tamamen fesada bulaşır. Bu nedenle mukaddes-i ERDEBİLİ olmak üzer diğer âlimler rüşvetin haram oluşu hakkında beyan edilen “akli” delili müstakil bir delil olarak unvan etmişler. Yani rüşvetin haram oluşu aklen sabit kılınmıştır. “ Mecmau’l – Fevaide ve’l – Burhan ” adlı kitapta şöyle yazılmaktadır: “rüşvetin haram oluşunun nedeni akıl ve nakilden, kuran, Müslümanların icma’i ve sünnetten istifade edilebilinir”.[9]

Sonuç itibarıyla taklidi mercilerin fetvasını zikredeceğiz:

Behcet, Hamenei, Safi, Fazıl, Mekarım ve Nuri gibi büyük Ayetullahlar şöyle buyurmuşlardır: “Dairelere müracaat eden kimseler tarafından kurumlarda topluma hizmet vermekle görevli çalışanlara (memur) para veya herhangi bir mal vermek kurumları fesada bulaştırır ve şeran haramdır. (Veren kişi için haram olduğu gibi) alan kişi için de haramdır ve dolayısıyla bu doğrultuda malı elde kimse bu malda tasarruf etme hakkına sahip değildir.[10]

Tebrizi, Sistani ve Vahit gibi Ayetullahlar şöyle buyurmuşlardır: “Kaza (kazilik) babı dışında kendi hakkını almak için rüşvet vermek caizdir. Ama vazifesi çalışmak ve topluma hizmet etmek olan kimseler tarafından almak caiz değildir.[11]

Hazreti Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani (damet berekatuh):

Fıkıh literatürüne has anlamda rüşvet hakka zıt hüküm etmek için kadı tarafından alınan maldır. Bu mutlak bir şekilde haramdır. Günümüzde rüşvetin kazandığı anlam şudur: Kanuna aykırı hüküm vermek için kişi tarafından alınan mala denir. Bu da kesinlikle haramdır.

Elbette rüşvetin alınması her halükarda haramdır ama eğer kişi kendi şahsi ve gerçek hakkını alabilmesi için kanuna aykırı hüküm verilmesi gerekmekte ve dolayısıyla biraz mal vermek zorunda ise bu doğrultuda verilen mal işkâlsızdır.

لینک به سایت استفتائات             

 


[1] Mecmau’l - Bahreyn ”, c. 1, s. 184.

[2] “ibni Esir, “ en - Nihaye ”, c. 2, s. 226.

[3] Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 256.

[4] Bakare, 188.

[5] el - mizan”, c. 2, s. 52. (bakara suresinin 188. Ayetin zeylinde).

[6] Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 234.

[7] Vesailu’ş - Şia ”, c. 12, s. 63, bap: 5, hadis no: 1. 

[8] NECEFİ, “ Cevahiru’l - kelam Fi Şerhi Şerai’i’l – İslam ”, c. 22, s. 145; Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 263.  

[9] Mukaddes Erdebili, “ Mecmaul Fevaid Ve’l - Burhan Fi Şerhi İrşad’i’l - Ezhan ”, Kum: defteri intişarati İslami, 1403, hicri kameri, c. 12, s. 49.

[10] İmam, “tahriruvesile”, c. 2, kitab-i kada, mesele: 6; Ayetullah fazıl: “camiul meseil”, c. 1, sual: 972; Ayetullah Mekarım-i Şirazi, “istiftaat”, c. 2, sual: 664  ve 665; Ayetullah Safi; “ Camiu’l - Ahakam ”, c. 2, sual: 1540; Ayetullah Hmenei, “ Ecvibetu’l - İstiftaat ”, sual; 1246 ve 1247; Ayetullah Behcet: “ Tevziu’l - Mesail ”, Muteferkat, mesele no: 16.

[11] Ayetullah Tabrizi, “ İstiftaat ”, sual 999; Ayetullah Vehit, “ Minhacu’s - Salihin ”, c. 3, mesele no: 32; Ayetullah Sistani, “ sistani.org ”, rüşve baistifade ez nermefzar-i pursiman, (sd.).

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şia düşüncesine göre imam nasıl her yerde hazırda bulunuyor?
    6341 Eski Kelam İlmi 2010/11/22
    İmam peygamberin (s.a.a.) yerine geçen halifedir. Peygamberin uhdesinde bulunan (vahiy almak hariç) bütün vazifeler imamın da uhdesindedir. Peygamber (s.a.a.) kendi uhdesinde bulunan vazifeleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek olmadığı gibi, imam da kendi uhdesinde bulunan teklifleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek yoktur. ...
  • Kur’an’ın adlarını nedir?
    27212 Kur’anî İlimler 2009/07/11
    Kur’an için birçok isim zikredilmiştir, elbette sadece bunlardan bazıları müslümanlar arasında meşhurdur. Ayrıca Kur’an için zikredilen isimlerden bazıları Kur’an’da, Kur’an’ın ismi değil vasfı olarak gelmiştir. Kur’an’ın isim ve vasıflarını birbirinden ayırmak konusundaki ihtilaf yüzünden Kur’an’ın isim ve vasıflarının sayısı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
  • Nübüvvetin felsefesi ve Peygamberlerin görevleri nelerdir?
    4598 Kelam İmi 2020/08/31
    Hem akli hem de nakli deliller ışığında Peygamberlerin varoluş zarureti kanıtlandıktan sonra görev, yetki ve vazifeleri açıklığa kavuşmalıdır.Özetle Allah Teala insanoğlunun dünyevi ve uhrevi saadete ve kemale ulaşması için peygamberleri insanlara kılavuzluk ve rehberlik etmesi için göndermiştir.Konuyu insanoğlu açısından tahlil edecek ...
  • Sorunun Özeti: Acaba “Ebu Mihnef ve bazı eserlerini ezcümle “Vakatu Taf” kitabını tanıtabilir misiniz?
    7128 Varie 2015/06/18
    Ebu Mihnef Kimdir? Lut b. Yahya b. Said ki Ebu Mihnef ile meşhurdur, imam Sadık’ın (a.s.) değerli ashaplarından birisidir. Şia ve güvenilir bir şahıstır.[1] O birinci asrın ikinci yarısında Şii bir ailede, belki de Küfe’nın en büyük Şii ailelerinden birsinde dünyaya geldi. Dedesi nebiyi ...
  • Masum İmamlar da iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?
    5719 Eski Kelam İlmi 2012/03/04
    Birincisi, İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi. İmam Ali’nin (a.s) ‘Beni bırakın ve başkalarının yanına gidin.’ sözü bu iddiaya en güzel delildir. İkincisi, başkalarından daha üstün ...
  • Babam bir spor salonunda çalışıyor. Salonun beyazcamından kendi evimizden şahsi olarak istifade etmenin hükmü nedir?
    5369 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.
  • Eğer bir kadın zinadan hamile kalır ve çocuğu düşürmediği takdirde büyük bir sıkıntıya girerse, ruh girmeden (dört aylık olmadan) onu düşürmesi caiz midir?
    50300 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/31
    İmam Humeyni ve diğer merciler şöyle demişlerdir: Eğer bir kadın zinadan hamile kalır. Eğer o kadın veya onunla zina eden erkek müslüman iseler o zaman kadının çocuğu düşürmesi caiz değildir.[1] Bu çocuk onun çocuğu sayılır ama miras almaz.
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11457 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120199 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İmam Muhammed Bakır (a.s)‘ın biyografisini beyan eder misiniz?
    3060 Masumların Siresi 2020/01/19

En Çok Okunanlar