Gelişmiş Arama
Ziyaret
12916
Güncellenme Tarihi: 2009/02/22
Soru Özeti
Taklit mercilerinin günümüzde başa kama vurma hakkında ki fetvaları nedir?
Soru
1-Neden kama vuruluyor? Acaba kama vurmak bildiğimiz hacamat mıdır?
2-Matem meclislerinde kama vurmak, başı, yüzü yaralamak vs. gibi şekillerde bedene zarar vermek hakkında büyük müctehidlerin görüşleri nedir? Bu konuda görüş farklılığı söz konusu mudur?
3-Günümüzde İslam düşmanları, İslam’a zarar vermek için bunu aleyhte kullanarak propaganda yaptıkları konusunda görüşünüz nedir?
4- İmam Humeyni ve Ayetullah Hamenei’nin bu konuda görüşleri nedir?
Kısa Cevap

Hz. İmam Hüseyin Seyyid-i Şüheda'ya matem tutmak Masum İmamlar (a.s)'ın ve din önderlerinin her zaman üzerinde önemle durdukları bir noktadır ve tarih boyunca bu merasimleri hep yapılmıştır.

Başa kama vurmak, bazı şehir ve ülkelerde İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı için tutulan matem şekillerinden biridir. Eski zamanın taklit mercileri, insana zarar vermediği sürece buna cevaz vermişlerdir. Ama hiçbir rivayette kama vurmadan bahsedilmediği için onun müstehap olduğuna dair hüküm veren olmamıştır.

Ancak günümüzde bu matem şekli İslam düşmanları tarafından bir lekeleme malzemesi olarak kullanılmaktadır. Bu sahneleri her tarafta yayımlayarak İslamın ve Şia mezhebinin aleyhinde büyük propagandalar yapıyorlar. Bu da mezhebin zayıflamasına neden oluyor. Bu yüzden Veliyy-i Fakih ve taklit mercilerinin çoğunluğu başa kama vurmanın caiz olmadığına dair hüküm vermişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Masum İmamlar (a.s) ve din önderleri, her zaman Seyyid-i Şüheda İmam Hüseyin’e matem tutmanın üzerinde önemle durmuşlardır. Bu matemler İmam (a.s)'ın şehadetinden sonra tarih boyunca devam etmiş ve Aşura kültürünün yaşamasına, insanların İslam ve Kur'an'la tanışmasına neden olmuştur. İmam Humeyni (r.a) şöyle buyuruyor:

'Bin dört yüz senedir bu minberler, bu mersiyeler, bu ağıtlar ve bu sinezenler bizleri (İslam ve Müslümanları) korumuştur.'[1]

 

Yas merasimlerinin düzenlenmesine din önderleri çok önem vermişler ve bu hususta tavsiyede bulunmuşlardır. Masum İmamlar (a.s), İmam Hüseyin (a.s)'a matem tutulmasına çok önem vermişleridir.[2] Ama nasıl yapılacağı konusunda özel bir tavsiyede bulunulmamıştır. Matemler İslam şeriatının nurlu hükümlerine muhalif olmadığı, matem tutanlara zarar vermediği, İslamın ve Şia mezhebinin zayıflamasına neden olmadığı sürece İslam’ın ve Masum İmamlar (a.s)'ın onayladığı şeylerdir. İmam Caferi Sadık (a.s), Ebu Harun'dan kendisi için İmam Hüseyin (a.s)'ın mersiyesini okumasını istediği zaman ona şöyle buyurdu: 'İmam Hüseyin (a.s)'ın kabrinin yanında kendinize mersiye okuduğunuz gibi burada da mersiye oku.'[3]

Elbette zamanla şia kültüründe matem heyetleri ortaya çıkmaya başladı ve şekilleri de epey değişti.

 

İmam Hüseyin (a.s) için yapılan matemler, her kavim ve milletin adet ve gelenekleri göz önüne alındığında çeşitli bölgelerde ve değişik zamanlarda farklılık göstermektedirler. Şer'i açıdan bu konuda herhangi bir ayet ve rivayet yoktur. Bunlar örfe dayalı şeyler olup, Şiilerin Seyyid-i Şüheda (a.s)'a olan sevgilerinden kaynaklanmaktadır.

 

Irak, Pakistan, Hindistan gibi ülkelerde bazıları matem tutarken başa kama vurmaktadırlar (bu matem şeklinin İmam Hüseyin (a.s) ve din için can vermeye her zaman hazır olunduğu anlamına geldiği söylenmektedir).

 

Kama vurulmasının caiz olup olmadığı konusu eskiden beri alimler ve taklit mercileri arasında ihtilaflı bir mesele olmuştur. Bir grup fakih onun caiz olduğuna hüküm verirken bir başka grupta caiz bilmemektedir.

 

Bu meselenin hükmü ilk olarak Ayetullah Naini'de soruldu. Onun fetvası hem kendi zamanının, hem de daha sonra gelen mercilerin dayanağı olmuştur. Ayetullah Naini, başa kama vurma hakkında herhangi bir ayet ve hadisin olmadığını belirttikten sonra eğer insan bedenine zarar vermezse caiz olduğu fetvasını vermiştir. Ondan sonra gelen onlarca taklit merciide bu görüşü kabul etmiş, aksi yönde fetva vermemişlerdir. Ama kama vurmak ve baştan kan akıtmak bazı gayri Müslimler tarafından kötü karşılanıp Şianın aleyhinde propaganda yapmalarına sebep olunca Ayetullah Ebu'l Hasan İsfahani gibi bazı alimlerde onun haram olduğuna dair fetva vermişlerdir.[4]

 

Belirtmek gerekir ki geçmişte başa kama vurmaya cevaz veren fakihler bedene zarar vermeme halinde bunu caiz bilmişlerdir. Ama günümüzde herhangi bir dini dayanak olmadığı için müstehap[5] bile olmayan böyle bir matem şeklinden İslam düşmanları tarafından kötü amaçlı saptırıcı propagandalara vesile kılmaktadırlar. Bu gibi sahneleri medyada geniş bir şekilde yayınlayarak aleyhte kullanıyor ve izleyenlerin gözünde İslam’ı ve mezhebi kötülüyorlar. Bu yüzden İmam Humeyni (r.a), kendisine bu konuda sorulan bir soruya şöyle cevap vermiştir: 'Şu anki durumda başa kama vurulmamalıdır…'[6]

 

Yine batılı ülkelerin bu saptırıcı propagandalarından dolayıdır ki büyük taklit mercileri Ayetullah Hamenei, Ayetullah Fazıl Lenkerani, Ayetullah Mekarim Şirazi, Ayetullah Nuri Hemedani ve Ayetullah Tebrizi kendilerinden sorulan sorularda böyle işlerin yapılmasına cevaz vermemişlerdir.[7]

Günümüzde ki diğer bazı büyük taklit mercileri ise onun cevazına hüküm vermişlerdir. Nedeni ise onlara göre böyle şeyler mezhebi lekelemez ve zayıflatmaz.

Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki, hacamat müstehap olup kendisine özgü adap ve şartları vardır.[8] Tıbbi olarak başa kama vurmak başa hacamat etme özelliği taşıdığı ispat edilse bile, kama vurmanın caiz olduğu söylenemez; zira böyle bir şey öne sürülerek mezhebe zarar vermenin önüne geçilemez ve düşmanların yaptığı kötüye kullanmaya engel olunamaz.



[1] -Cevad Muhaddisi, Ferheng-i Aşura, s.339

[2] -Mukaddem, Maktel-i İmam Hüseyin, s.367; Porsişha ve Pasuhha (Sorular ve Cevaplar), c.13, s.169 ve 170

[3] -Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.341

[4] - Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.215

[5] - Seyyid Muhammed Hüseyin Fazlullah, Aşura'ya İslami Bir Bakış, s.44

[6] - Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.378

[7] - Mesail-i Cedid ez Didgah-ı Ulema ve Meraci', c.4 s.201 ve 202; Tevzihu'l Mesail (el-Muheşşi li'l İmam Humeyni), c.2, s.1026; Rehber Ayetullah Hamanei'den İstifta: 1460. soru: Başa kama vurmak gizlide olursa caiz midir yoksa fetvanız genel midir?

Cevap: Başa kama vurmak örfi olarak bile hüzün ve keder sayılmamasının yanı sıra Masum İmamlar (a.s)'ın zamanında ve ondan sonra ki dönemlerde de böyle şey yoktu. Günümüzde ise mezhebin de adını karalamaktadır. Bu yüzden hiçbir durumda caiz değildir.

Porsişha ve Pasohha, no.13, s.330; Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.198;

Mevsuatu'l Atabati'l Mukaddese, c.8, s.378, Soru: İmam Humeyni (r.a)'in kama vurma, piyes, mersiye ve matem hakkında ki görüşü nedir?

Cevap: Şu anda ki durumda başa kama vurulmamalıdır. piyes, eğer harama ve mezhebin zayıflamasına neden olmazsa sakıncası yoktur. Ama mersiye okumak daha iyidir ve Mazlumların efendisine matem tutmak en üstün yakınlıktır.

[8] -Şeyh Abbas Kummi, Sefinetu'l Bihar, c.1, Hacm maddesi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar