Gelişmiş Arama
Ziyaret
12700
Güncellenme Tarihi: 2009/02/22
Soru Özeti
Taklit mercilerinin günümüzde başa kama vurma hakkında ki fetvaları nedir?
Soru
1-Neden kama vuruluyor? Acaba kama vurmak bildiğimiz hacamat mıdır?
2-Matem meclislerinde kama vurmak, başı, yüzü yaralamak vs. gibi şekillerde bedene zarar vermek hakkında büyük müctehidlerin görüşleri nedir? Bu konuda görüş farklılığı söz konusu mudur?
3-Günümüzde İslam düşmanları, İslam’a zarar vermek için bunu aleyhte kullanarak propaganda yaptıkları konusunda görüşünüz nedir?
4- İmam Humeyni ve Ayetullah Hamenei’nin bu konuda görüşleri nedir?
Kısa Cevap

Hz. İmam Hüseyin Seyyid-i Şüheda'ya matem tutmak Masum İmamlar (a.s)'ın ve din önderlerinin her zaman üzerinde önemle durdukları bir noktadır ve tarih boyunca bu merasimleri hep yapılmıştır.

Başa kama vurmak, bazı şehir ve ülkelerde İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı için tutulan matem şekillerinden biridir. Eski zamanın taklit mercileri, insana zarar vermediği sürece buna cevaz vermişlerdir. Ama hiçbir rivayette kama vurmadan bahsedilmediği için onun müstehap olduğuna dair hüküm veren olmamıştır.

Ancak günümüzde bu matem şekli İslam düşmanları tarafından bir lekeleme malzemesi olarak kullanılmaktadır. Bu sahneleri her tarafta yayımlayarak İslamın ve Şia mezhebinin aleyhinde büyük propagandalar yapıyorlar. Bu da mezhebin zayıflamasına neden oluyor. Bu yüzden Veliyy-i Fakih ve taklit mercilerinin çoğunluğu başa kama vurmanın caiz olmadığına dair hüküm vermişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Masum İmamlar (a.s) ve din önderleri, her zaman Seyyid-i Şüheda İmam Hüseyin’e matem tutmanın üzerinde önemle durmuşlardır. Bu matemler İmam (a.s)'ın şehadetinden sonra tarih boyunca devam etmiş ve Aşura kültürünün yaşamasına, insanların İslam ve Kur'an'la tanışmasına neden olmuştur. İmam Humeyni (r.a) şöyle buyuruyor:

'Bin dört yüz senedir bu minberler, bu mersiyeler, bu ağıtlar ve bu sinezenler bizleri (İslam ve Müslümanları) korumuştur.'[1]

 

Yas merasimlerinin düzenlenmesine din önderleri çok önem vermişler ve bu hususta tavsiyede bulunmuşlardır. Masum İmamlar (a.s), İmam Hüseyin (a.s)'a matem tutulmasına çok önem vermişleridir.[2] Ama nasıl yapılacağı konusunda özel bir tavsiyede bulunulmamıştır. Matemler İslam şeriatının nurlu hükümlerine muhalif olmadığı, matem tutanlara zarar vermediği, İslamın ve Şia mezhebinin zayıflamasına neden olmadığı sürece İslam’ın ve Masum İmamlar (a.s)'ın onayladığı şeylerdir. İmam Caferi Sadık (a.s), Ebu Harun'dan kendisi için İmam Hüseyin (a.s)'ın mersiyesini okumasını istediği zaman ona şöyle buyurdu: 'İmam Hüseyin (a.s)'ın kabrinin yanında kendinize mersiye okuduğunuz gibi burada da mersiye oku.'[3]

Elbette zamanla şia kültüründe matem heyetleri ortaya çıkmaya başladı ve şekilleri de epey değişti.

 

İmam Hüseyin (a.s) için yapılan matemler, her kavim ve milletin adet ve gelenekleri göz önüne alındığında çeşitli bölgelerde ve değişik zamanlarda farklılık göstermektedirler. Şer'i açıdan bu konuda herhangi bir ayet ve rivayet yoktur. Bunlar örfe dayalı şeyler olup, Şiilerin Seyyid-i Şüheda (a.s)'a olan sevgilerinden kaynaklanmaktadır.

 

Irak, Pakistan, Hindistan gibi ülkelerde bazıları matem tutarken başa kama vurmaktadırlar (bu matem şeklinin İmam Hüseyin (a.s) ve din için can vermeye her zaman hazır olunduğu anlamına geldiği söylenmektedir).

 

Kama vurulmasının caiz olup olmadığı konusu eskiden beri alimler ve taklit mercileri arasında ihtilaflı bir mesele olmuştur. Bir grup fakih onun caiz olduğuna hüküm verirken bir başka grupta caiz bilmemektedir.

 

Bu meselenin hükmü ilk olarak Ayetullah Naini'de soruldu. Onun fetvası hem kendi zamanının, hem de daha sonra gelen mercilerin dayanağı olmuştur. Ayetullah Naini, başa kama vurma hakkında herhangi bir ayet ve hadisin olmadığını belirttikten sonra eğer insan bedenine zarar vermezse caiz olduğu fetvasını vermiştir. Ondan sonra gelen onlarca taklit merciide bu görüşü kabul etmiş, aksi yönde fetva vermemişlerdir. Ama kama vurmak ve baştan kan akıtmak bazı gayri Müslimler tarafından kötü karşılanıp Şianın aleyhinde propaganda yapmalarına sebep olunca Ayetullah Ebu'l Hasan İsfahani gibi bazı alimlerde onun haram olduğuna dair fetva vermişlerdir.[4]

 

Belirtmek gerekir ki geçmişte başa kama vurmaya cevaz veren fakihler bedene zarar vermeme halinde bunu caiz bilmişlerdir. Ama günümüzde herhangi bir dini dayanak olmadığı için müstehap[5] bile olmayan böyle bir matem şeklinden İslam düşmanları tarafından kötü amaçlı saptırıcı propagandalara vesile kılmaktadırlar. Bu gibi sahneleri medyada geniş bir şekilde yayınlayarak aleyhte kullanıyor ve izleyenlerin gözünde İslam’ı ve mezhebi kötülüyorlar. Bu yüzden İmam Humeyni (r.a), kendisine bu konuda sorulan bir soruya şöyle cevap vermiştir: 'Şu anki durumda başa kama vurulmamalıdır…'[6]

 

Yine batılı ülkelerin bu saptırıcı propagandalarından dolayıdır ki büyük taklit mercileri Ayetullah Hamenei, Ayetullah Fazıl Lenkerani, Ayetullah Mekarim Şirazi, Ayetullah Nuri Hemedani ve Ayetullah Tebrizi kendilerinden sorulan sorularda böyle işlerin yapılmasına cevaz vermemişlerdir.[7]

Günümüzde ki diğer bazı büyük taklit mercileri ise onun cevazına hüküm vermişlerdir. Nedeni ise onlara göre böyle şeyler mezhebi lekelemez ve zayıflatmaz.

Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki, hacamat müstehap olup kendisine özgü adap ve şartları vardır.[8] Tıbbi olarak başa kama vurmak başa hacamat etme özelliği taşıdığı ispat edilse bile, kama vurmanın caiz olduğu söylenemez; zira böyle bir şey öne sürülerek mezhebe zarar vermenin önüne geçilemez ve düşmanların yaptığı kötüye kullanmaya engel olunamaz.



[1] -Cevad Muhaddisi, Ferheng-i Aşura, s.339

[2] -Mukaddem, Maktel-i İmam Hüseyin, s.367; Porsişha ve Pasuhha (Sorular ve Cevaplar), c.13, s.169 ve 170

[3] -Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.341

[4] - Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.215

[5] - Seyyid Muhammed Hüseyin Fazlullah, Aşura'ya İslami Bir Bakış, s.44

[6] - Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.378

[7] - Mesail-i Cedid ez Didgah-ı Ulema ve Meraci', c.4 s.201 ve 202; Tevzihu'l Mesail (el-Muheşşi li'l İmam Humeyni), c.2, s.1026; Rehber Ayetullah Hamanei'den İstifta: 1460. soru: Başa kama vurmak gizlide olursa caiz midir yoksa fetvanız genel midir?

Cevap: Başa kama vurmak örfi olarak bile hüzün ve keder sayılmamasının yanı sıra Masum İmamlar (a.s)'ın zamanında ve ondan sonra ki dönemlerde de böyle şey yoktu. Günümüzde ise mezhebin de adını karalamaktadır. Bu yüzden hiçbir durumda caiz değildir.

Porsişha ve Pasohha, no.13, s.330; Cevad Muhaddisi, a.g.e. s.198;

Mevsuatu'l Atabati'l Mukaddese, c.8, s.378, Soru: İmam Humeyni (r.a)'in kama vurma, piyes, mersiye ve matem hakkında ki görüşü nedir?

Cevap: Şu anda ki durumda başa kama vurulmamalıdır. piyes, eğer harama ve mezhebin zayıflamasına neden olmazsa sakıncası yoktur. Ama mersiye okumak daha iyidir ve Mazlumların efendisine matem tutmak en üstün yakınlıktır.

[8] -Şeyh Abbas Kummi, Sefinetu'l Bihar, c.1, Hacm maddesi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi surede insan ilminin okyanustaki bir damladan daha az olduğu belirtilmiştir?
    9878 Tefsir 2012/05/15
    Sorudaki konuya Kur’an’ın bazı surelerinde işaret edilmiştir. Mesela: ‘De ki: Deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi.’ gibi. Yine ‘Size ilimden pek az bilgiden başka bir şey verilmemiştir’ diye buyurulmaktadır. Ehl-i Beyt’in (a.s) bazı sözlerinde ayet ‘Size çok az ilim verilmiştir ve birçok kişinin ...
  • Kadın namazda secdedeyken ayaklarının altını ve üstünü örtmesi gerekir mi?
    5768 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Taklit merciilerinin çoğuna göre eğer namahrem görmezse namazın secdesinde ayağın altını ve üstünü örtmek farz değildir.[1][1]
  • İslamî bir toplumda yaşan Müslüman vatandaşların en önemli özellikleri nelerdir? Acaba İslam dini bu konuda görüş belirterek yol göstermiş midir? Lütfen İslamiyet'in bu husustaki görüşünü açıklayınız?
    17852 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Hayat kaynağı olan İslam dini, son ilahî şeriat olması özelliği ile mükemmel ve evrensel bir dindir. Dolayısıyla İslam dininde toplumsal kanunlar, bireysel kanunlar gibi aynı derecede önemlidir. İslam dinine göre; toplumsal hayat, bireylerin birbirleriyle olan ilişkisi ve bir vatandaşın yaşadığı toplum ve insanlar karşısındaki vazifeleri belli bir düzen ve kural ...
  • İç veya dış necaset insan içine sirayet ederse onu necis eder mi?
    5832 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Belirtilen soru büyük taklit mercilerinin bürolarına yollandı ve aşağıdaki cevaplar elde edildi:Ayetullah Uzma Hamaney (Ömrü uzun olsun):1 ve 2. Sorunun Cevabı: Necis olmaz.3. Sorunun Cevabı: Dışarıya çıktığında bizzat necis ile birlikte olursa necis olur.Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi (Ömrü uzun olsun):İçte birbirine değme ...
  • Eğer ben vakit yokluğu nedeniyle gusül veya abdest almak yerine teyemmüm alırsam, bu yeterli olacak mıdır?
    16384 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Teyemmüm durumlarından birisi abdest veya gusül almak için fırsatın bulunmayışıdır.1. Her ne zaman abdest veya gusül alırken namazın tümü veya onun bir miktarı vakit sonrasına sarkacak derecede zaman darlığıyla karşılaşılırsa, teyemmüm almak gerekir.[1]2. Eğer insan bilerek abdest veya gusül ...
  • Namazı ikame etmek ne demektir?
    21189 Tefsir 2011/10/22
    Kur’an’da namaz kılmak ve fiili için kaza, kıyam, gelmek ve ikame gibi değişik tabirler kullanılmıştır. Ayetlerin tefsirlerine göre, namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10552 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • İhtiyat esasınca fetva vermek ne demektir ve bunda başka bir müçtehide müracaat etme hakkı var mıdır?
    7825 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    İhtiyat hadis metinlerinden alınan bir kavramdır. Bu kavram hem mukallidin ameli ve hem de müçtehidin fetvası hakkında kullanılmaktadır. Her yükümlü ya müçtehit olmalı ya da bir müçtehidin mukallidi olmalı veyahut (müçtehitlerin görüşlerini yeterli derecede biliyor ve onlara hâkimse) ihtiyat etmelidir. Bu kavramın müçtehit hakkındaki kullanımı üç konudadır:1. Farz ihtiyat.2. ...
  • Dinle kültür arasında ne gibi bir ilişki vardır?
    30328 Yeni Kelam İlmi 2009/06/16
    Din ile kültürün arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi için dinin ve kültürün mahiyet, hedef ve işleyişini tam olarak bilinmesi gerekir. Dinle kültür arasında her hangi bir ilişkinin olmadığını söyleyenler varsa da bu görüş geçerli değildir. Ancak bir kısım kültürler, kemale ...
  • Kur’an ve hadisler bakımından ihtiyari ölüm nedir?
    12436 Pratik İrfan 2012/07/21
    İslami irfanda “mevt-i ihtiyari” teriminin asıl kaynağı ve mebdei İslam peygamberinin (s.a.a.) buyurmuş olduğu şu sözünün: “mutü kalbe en temutü”[i] ölmeden önce ölünüz” olduğunu söylemek mümkündür. Bu kelamda birinci olarak “ölünüz” denmekle “ölüm”, ihtiyari bir amel olarak ortaya atılmış ve ikinci olarak “ölünüz” denmekle ...

En Çok Okunanlar