Gelişmiş Arama
Ziyaret
20381
Güncellenme Tarihi: 2011/04/11
Soru Özeti
Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
Soru
Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
Kısa Cevap

Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.

Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt olduğu gibi diğer vasıtalar da olabilir.

Ayrıntılı Cevap

Kur'an'da şu ayet yer almaktadır: "Allah canları ölüm zamanı alır."[1]

Yüce Allah bu ayette canları almak işini kendisine isnat etmiştir. Allah kelimesi "yetevvefa" sözcüğünden önce geldiği için bu bir çeşit sınırlamayı ifade eder. Yani canları almak yalnız Allah'ın işidir başkalarının değil.[2]

Ancak Kur'an'ın diğer ayetlerinden, Yüce Allah dünyanın işlerini bir takım melekler vasıtasıyla yönettiği anlaşılır. Nitekim Allah Naziat Suresinin beşinci ayetinde şöyle buyurur: "Yemin olsun işleri Allah'ın emriyle yöneten meleklere."

Bu yüzden meleklerden bir grup ve onların başında[3] meleku'l-mevt canları almakla görevlidirler.[4]

Kur'an bu konuda şöyle buyurmaktadır. "De ki, canınızı almakla görevli olan melek canınızı almaktadır. "[5] Ve yine buyuruyor ki: "Sizden birinizin ölüm zamanı gelince bizim melekler onun canını almaktadır."[6] Eğer bu iki ayeti birinci ayetle bir arada incelemeye kalkarsak şöyle bir sonuç ortaya çıkar: Canları almak işi asıl olarak Allah'a aittir, başkalarına değil. Onun izniyle Meleku'l-mevt bunu üstlenir ve diğer melekler de ölüm meleği Meleku'l-mevt'un yardımcıları olarak onun izniyle bu görevi üstlenirler.[7] Buna göre evrendeki bütün işler Allah'ın ve onun emrini icra eden meleklerin veya diğer varlıkların vasıtasıyladır.

Bir hadiste yer aldığına göre bir kimse İmam Sadık'tan: "Allah canları ölüm zamanı alır." buyurması ve diğer yandan "De ki, canınızı almakla görevli olan melek canınızı almaktadır. "[8] ve yine buyuruyor ki: "Sizden birinizin ölüm zamanı gelince bizim melekler onun canını almaktadır." Dünyada binlerce kişi bir anda ölmektedir, Ölüm meleği bir anda bunların hepsinin canını alması nasıl mümkündür?

İmam cevapta şöyle dedi: Yüce Allah Ölüm meleği için bir takım yardımcılar yaratmıştır. Ölüm meleği onların amiri sayılır. Onlardan her birini bir işle görevlendirir. Buna göre hem o ölüm meleği ruhları almaktadır hem de o melekler, Yüce Allah alınan ruhları Ölüm meleğinden almaktadır."[9]   Mülhit bir kişi Hz. Emirul-müminin Ali (a.s)'a gelerek Kur'an'da çelişki vardır dedi. Çünkü bir yerde Allah'ın insanların canlarını aldığını söylüyor ve diğer yerde meleku'l-mevtun bu işi yaptığını açıklıyor, başka bir yerde de meleklerden bir grubun bu görevi yaptığını söylüyor. İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Meleku'l-mevtun rahmet ve azap meleklerinden oluşan bir takım yardımcıları vardır. Onların işi meleku'l-mevtun işi sayılır ve yaptıkları işler meleku'l-mevta isnat edilir. Meleku'l-mevtun işi de Allah'ın işi sayılır. Çünkü Allah canları almaktadır. O vermek, esirgemek, mükafat ve azap etmeği de istediği kimsenin eliyle gerçekleştirir. Onun görevlilerinin işi Onun işi sayılır. Nitekim Kur'an şöyle buyurmaktadır: "Allah bir şeyi istemedikçe siz isteyemezsiniz.[10]"[11]

Başka bir ifade ile (genelde) meleku'mevt doğrudan canları almak yolunda bir girişimde bulunmaz. bunu yardımcıları vasıtasıyla gerçekleştirir. Bütün sebepler, gücünü Allah'tan aldığı ve Onun tedbiriyle hareket ettiği için her işi Allah'a isnat etmek mümkün olduğu gibi o işi diğer vasıtalara örneğin meleku'l-mevta ve onun yardımcılarına isnat etmek de mümkündür. Demek ki doğrudan bir işi yapan sebebe bir işi isnat etmenin yanı sıra, o işi aradaki vasıtalara ve son sebep ve yaratıcı olan Allah'a isnat etmek de mümkündür. Nitekim bir savaşta kazanılan zafer ve başarıyı hem askerlere hem de orta rütbeli komutanlara hem de baş komutana isnat etmek doğrudur.

Bu mukaddimeyi dikkate alarak sorunun cevabına geçelim:

İnsan dışındaki diğer canlıların ruhlarını kim alır?

Hz. Emiru'l-müminin Ali (a.s) bir hadiste şöyle diyor: "Şu kadarını bilmen yeter ki, dirilten ve öldüren Allah'tır. O canları istediği kimselerin eliyle alır. melekler olsun veya meleklerden başka yaratıkları vasıtasıyla olsun.[12]

Yani önemli olan şunu bilmektir ki Allah yaptığı her işi belli araçlar vasıtasıyla yapmaktadır. Bu vasıta meleku'l-mevt olduğu gibi başka bir vasıta da olabilir.

Evet başka bir rivayete göre Peygamber miraca çıktığında meleku'l-mevttan sordular ki: "Sen ölen ve ölecek olan her kesin canını alıyor musun?" O Evet… dedi. Bütün dünya ve Allah'ın bana musahhar ettiği her şey, benim yanımda elinde bir sikke olan ve onu istediği şekilde çevirebilen kimse gibidir. Ben dünyanın bütün evlerine günde beş defa uğruyorum. (Onların namazı zamanda kılıp kılmadıklarını öğrenmek için.)[13]  

Bu hadisin genel açıklaması meleku'l-mevtun insan olsun olmasın bütün canlı varlıkların canını aldığı ihtimalini güçlendirmektedir.

İlgili diğer dizinler:

1. Soru 1104 Dizin: Ömür ve meleklerin ölümü

2. Soru 96 Uyku ve insanın canın ölümü

3. Soru 849, Şeytan ve ölüm



[1]- Zümer, 42 "اللَّهُ یَتَوَفىَّ الْأَنفُسَ حِینَ مَوْتِهَا"

[2] Tabatabi, Muhammed Huseyin, Tefsir-i Mizan (tercüme) c. 17 s. 407

[3] Çünkü meleklerin varlık mertebeleri birbirlerinden farklıdırlar. Bu arada Azrail (meleku'l-mevt), canları almak için emri altında olan meleklerden daha yüksektir.

[4] Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Numune, c. 17 s. 140

[5] Secde, 11

[6] En'am, 61

[7] Tabatabi, Muhammed Hüseyin, Tefsir-i Mizan (tercüme) c. 17 s. 407

[8] Nehl, 32

[9] Şeyh Saduk, Menlayehzeruhu fakıh, c. 1 s. 136

[10] İnsan, 20; Tekvir, 29

[11] Meclisi, Biharu'l-envar, c. 6 h. 1 s. 140

[12] Ade Hadis 6 s. 143

[13] Ade Hadis 6 s. 141

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininin kadına bakış açısı nasıldır ve onun için nasıl bir konum belirlemiştir? Onlar tıpkı erkekler gibi midirler?
    24977 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2008/05/20
    İslam, insanın tekâmülünü hedef edinmiştir. Bu açıdan da kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur. İslam açısından önemli olan kadınlık veya erkeklik değil, kendini yetiştirme ve Allah’a yakın olmaktır. Kadın ve erkek insanlığın iki temel unsurunu teşkil etmeleri nedeniyle, İslam’da bazen kadından ve bazen de erkekten söz ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    7110 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    16585 Pratik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Lanetleşmenin bir şartı var mıdır? Hangi konuda lanetleşmek mümkündür? Lanetleşmek kesin olara gerçekleş midir?
    19167 مباهله 2012/05/27
    Lanetleşmek, batıl yolda olan kimsenin ilahi gazaba uğraması ve hak yolda olan kimsenin de tanınması ve böylece hak ve batılın birbirinden ayrılması için iki tarafın birbirine lanet etmesinden ibarettir. Lanetleşmek bir tür duadır ve kendine ait özellik ve şartlara sahiptir. Biz onların bazılarına işaret edeceğiz: İnsanın üç ...
  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10337 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • İslam’ın Hakkaniyetinin Aklî Delilleri
    21090 Yeni Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar bugün dünyada gözlemlenen dinlerde bir takım hakikatler yer alsa da, gerçek tevhit olan kamil hakikat sadece İslam’ın çehresinde gözlemlenebilirdir. Bu iddianın en büyük delili, diğer dinlerin muteber senetlerinin olmayışı ve metinlerinde tahrif ve aklî çelişkilerin bulunması ve bunun karşılığında Kur’an’ın senet taşıması, ...
  • Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
    36346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan ...
  • Ayakkabı giymenin adabı nedir?
    20961 Pratik Ahlak 2012/05/12
    İslam dini semavi dinlerin en sonuncusu, en kâmili ve en camiidir. Bu bağlamda İslami öğretiler insanın tüm boyutlarını; bireysel ve toplumsal yönlerini her zaman ve her mekân için göz önünde bulundurmuş ve onun tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Her halükarda İslam dininin hakkında nazar vermiş ve adap belirlemiş ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızı var mıydı?
    23693 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Fedakarlık ve insani kemallerle dolu Kerbela gibi bir olayda yaşı küçük olan kimseler fazla dikkat çekmemiş olabilir. Hz. Rugayye’nin (s.a) yaşamı, babası, amcası, halası gibi yüce şahsiyetlerin nurlarının ışığı arkasında kaldığından tarih kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s) Rugayye adında küçük bir kızı olduğu konusuna değinilmemiştir. Bazı maktellerde İmam ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11686 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.

En Çok Okunanlar