Gelişmiş Arama
Ziyaret
10943
Güncellenme Tarihi: 2011/10/30
Soru Özeti
Neden Kâbe’de doğmak İmam Ali’ye (a.s) özgü kılınmıştır?
Soru
Neden Kâbe’de doğmak İmam Ali’ye (a.s) özgü kılınmıştır?
Kısa Cevap

Hakikat şudur ki keramet iki şeydedir.

1. Keramet, toplumda değer ve eseri korunacak şekilde olmalıdır. Bu yüzden keramet eğer çok vuku bulursa ve onu yapan şahıslar çok olursa, onun değeri azalır ve bu mesele normal bir husus telaki edilir.

2. Bir insan bir keramet sergilediği vakit, bu gerçekte kerameti sergileyen şahsın ilahî güç ve yüksek iman konumundan yararlanması demektir. Bu iman, gelecekte onu bekler ve din ile dünya hususunda onun üzerinde olan mesuliyetin miktarını bildirir. Bu yüzden bu iki hedefin gerçekleşmesi için Yüce Allah bu kerametin İmam Ali’ye (a.s) özgü olmasını istemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Hakikat şudur ki keramet iki şeyde mevcuttur: Birincisi kerametin kendisiyle ve ikincisi ise keramet sahibiyle ilişkilidir.

Birincisi şudur: Keramet, toplumda değer ve eseri korunacak şekilde olmalıdır. Bu yüzden keramet eğer çok vuku bulursa ve onu yapan şahıslar çok olursa, onun değeri azalır ve bu mesele normal bir husus telaki edilir.

İkincisi ise şundan ibarettir: Bir insan bir keramet sergilediği vakit, bu gerçekte kerameti sergileyen şahsın ilahî güç ve yüksek iman konumundan yararlanması demektir. Bu iman, gelecekte onu bekler ve din ile dünya hususunda onun üzerinde olan mesuliyetin miktarını bildirir. Bu yüzden, Yüce Allah’ın bu kerameti neden Ali (a.s) özgü kıldığını anlamaktayız. Böylece bir yandan bu kerametin etkisi sürecektir. Öte taraftan ise bu Ali’nin (a.s) imamlar arasındaki özel konumunu bildirmektedir. Bu yüzden İmam Ali’nin (a.s) Kâbe’de doğmasının önemini azaltmak için şöyle söylediklerini görmekteyiz: Bu Ali’nin (a.s) has ve özgün bir şey değildir, bilakis Hekim b. Hazan gibi başkaları da bu hususta onunla ortak özelliğe sahiptir. Onun da annesi Kâbe’ye girmiş ve oğlu orada dünyaya gelmiştir.[1] Apaçık olduğu üzere bu haber doğru olsa bile hiçbir şekilde keramet sayılmaz; zira Hz. Ali’nin (a.s) doğum niteliğini bize bildiren kaynaklara binaen doğruluğu varsayılan belirtilen hadise ile İmamın Kâbe’deki doğumu arasında bulunan fark çok açıktır. İbn. Şazan şöyle buyurmaktadır: İbrahim b. Ali kendi senetleriyle Ebi Abdullah Cafer b. Muhammed ve atalarından şöyle nakletmektedir: Abbas b. Abdulmuttalib ve Yezid b. Ka’nab, Kâbe’nin kenarında Haşim oğulları ve Abduluzza’dan bir grup arasında oturmuşlardı. Bu esnada hamileliğinin dokuzuncu ayında olan ve doğum zamanı gelmiş Müminlerin Önderinin annesi Fatıma b. Esed geldi, Kabe’nin örtüsünün bir kenarını tuttu, yukarıya attı ve şöyle dedi: Ey Rabbim ben sana, senin elçinin getirdiği şeye, gönderdiğin tüm peygamberlere ve kitaplara ve eski evi yapan ceddim İbrahim’in sözlerine iman etmekteyim. O halde bu evin, onu inşa edenin, benimle konuşan ve sözlerini işittiğim ve senin nişane ve hüccetlerinden biri olduğuna iman ettiğim karnımda taşıdığım bu evladın hatırı için senden bu doğumu bana kolay kılmanı istiyorum. Abbas b. Abdulmuttalib ve Yezid b. Ka’nab şöyle nakletmiştir: Fatıma bu sözleri söyledikten ve dua ettikten sonra Kâbe’nin arkadan açıldığını, Fatıma’nın içeriye girdiğini, gözlerden kaybolduğunu ve oranın yeniden kapandığını gördük. Biz kapıyı açıp bazı kadınların içeriye girmesini istedik ama bunu yapamadık ve bunun Allah’ın bir işi olduğunu anladık. Fatıma orada üç gün kaldı. Mekke ehli ve kadınları hepsi bundan bahsediyordu. Üç gün sonra Kâbe’ye girdiği yer yeniden açıldı ve Fatıma Ali’yi kucağına almış bir şekilde dışarı çıktı.[2] Bu nerede ve bir şahsın oraya tabii olarak girerek doğum yapması nerede?



[1] Bkz: el-İstiab Fi Marifeti’l-Ashab, c. 1, s. 106, Bab-ı Hekim.

[2] Cevad Kazım Münşid, Fezail-i Emiri’l-Muminin (a.s), s. 161 – 162.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar