Gelişmiş Arama
Ziyaret
11889
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Hz. Fatma\'nın (s.a) mutahhar ve pak olması nedeniyle çocuklarının cehenneme girmeyeceğini ifade eden bir hadis Peygamber-i erkemden nakledilmiştir. Lütfen bu hadisin analizini ve açıklamasını yapar mısınız?
Soru
Allah Resulünden (s.a.v.) bir hadisi şerif nakledilmiş ve hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: \'\' Hz Fatima (s) pak olduğu için Allah-u Teala Onun çocuklarını cehenneme koymayacaktır.\'\' (Biharul-Envar,c.43, s.20,231,132,). Senet açısından bu hadisin durumu nasıldır?
Kısa Cevap

Bu hadis hem Şii hem de Ehlisünnet kaynaklarında nakledilmiştir. Birçok ravi ve kaynak tarafından nakledildiği için güvenilirdir. Ancak mezkûr hadis, Kimleri kapsadığı ve kimleri içerdiği noktasında eskiden beri bir iphamlık taşımaktadır. Ancak bu bağlamda var olan başka hadisleri dikkate aldığımızda şöyle bir neticenin alınması mümkündür: Sadece pak ve tertemiz kılınan Hz. Zehra'dan (s.a.) vasıtasız olarak dünyaya gelen çocukları, günahtan uzak kalmışlardır ve dolayısıyla cehennemden kurtulacaklardır. Ama onun neslinden dünyaya gelen diğer torunları bazı imtiyaz ve niteliklere sahip olsalar bile kâmil bir şekilde cezalardan uzak kalacaklar diye bir kaide söz konusu değildir.

Ayrıntılı Cevap

Konuyla ilgili olarak "Biharul' - Envar"  adlı hadis kitabında şu anlamda olan bir rivayet var olmaktadır;  Temimi kanalıyla İmam Rızadan (a.s.) imam Rıza da kendi babalarından naklen Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurduğunu söylemişlerdir: ''Gerçekten Fatma Namusunu korudu. Dolayısıyla Allah Onun zürriyetine cehennemi haram kıldı.''[1] Bu hadis, "Biharul – Envar" kitabının kaynağı olan "Uyuni'l – Ahbar-i er-Rıza (a.s.)"  kitabında da aynı şekilde zikredilmiştir.[2]

Birçok Şii ve Sünni kaynaklar ve raviler tarafından bu hadis rivayet edilmiş ve bununla ilgili bazı görüşler ve sorular ortaya atmışlardır.[3] Bunun kendisi hadisin aslının Peygamberden sudur ettiğinin kesin olduğunu göstermektedir.

Onuncu asrın Ehlisünnet yazarlarından birisi, bu hadisin açıklamasını yaptıktan sonra şöyle diyor: alınması gereken sahih netice şudur ki; bu hadis senet açısından nisbeten sahihtir ve diğer bir kitabımda da detaylıca beyan ettiğim üzere, bu hadisin uydurma olduğunu savunan görüşü doğru değildir.[4]

Ancak mezkûr hadisi tartışma konusu yapan nokta,

Kapsadığı alanın nereye kadar uzadığıdır. Hass bazı

fertlerle sınırlı mırdır? Yoksa Hz. Fatma'nın bütün torunları, bu rivayetin kapsamında ve bunun misdaklarından mıdırlar?

Şii rivayetlerinden anlaşıdığına göre, güya bazı seyitler bu hadisi kendileri için Allah tarafından yakılmış bir yeşil ışık gibi algılamış ve bu sayede, yaptıkları bütün hatalarının bağışlanıp hiç bir cezayla karşılaşmayacaklarını sanmışlardır. Ama Masum İmamlar (a) bu görüşe karşı gelmiş ve bunu reddetmiş ve böyle bir rivayetin bazı Ehlibeyt müntesiplerinin kötüye kollanmasına yol açmaması gerektiğini belirtmişlerdir.

Bu görüşü kınayan rivayetlerden bazıları şöyledir;

Hasan bin Musa derki; Horasanda sekizinci İmam'ın huzurunda idim. Kardeşi Zeyd b. Musa'da ordaydı. Zeyd etrafına topladığı bir guruba, biz böyleyiz biz şöyleyiz anlatıp övünüyordu. O sırada, diğer bir gurubla sohbet eden İmam Rıza (a) onun söylediklerini duyar duymaz ona dönüp şöyle buyurur: ''Hz. Fatma'nın (a) pak olması nedeniyle cehennem ateşinin çocuklarına haram kılındığını ifade eden hadis, seni gururlandırmasın?! Allaha yemin olsun ki, bu hadis sadece İmam Hasan (a),İmam Hüseyin (a) ve Fatima'nın (s) diğer vasıtasız evlatlarını kapsar. Rabbine itaatkâr olan (babamız) Musa b. Cafer (a.s.) gündüzleri oruçla geceleri

İbadetle geçirirken sende günah işleyip itaatsizlik yapacaksın, sonrada kıyamet gününde ikinizde aynı kefede olacaksınız?!

Bu adaletle bağdaşır mı? Bu durumda sen, Allah katında ondan daha üstünsün! (zira onun Rabbine kulluk ederek ulaştığı mertebeye, sen yaptığın günaha rağmen olaşmış oluyorsun) Bu konuda (dedemiz) İmam Seccad (a.s.) şöyle buyururdu: Seyitlerden salih amel işleyenler, başkalarına nisbetle iki kat sevap alırlar ve kötü amel işleyenler ise başkalarına nisbetle iki kat fazla ceza alırlar.''[5]

Buna benzer rivayetler, değişik ifadelerle birlikte başka kaynak kitaplarda bulunmaktadır.[6]

Hamad bin Osman derki; Hz. Fatma'nın çocuklarının cehennem ateşinden kurtulduklarını beyan eden hadisin tefsirini altıncı İmam'a sorduğumda şöyle buyurdular:

''Bu rivayetten kast edilen Hz. Fatma'nın vasıtasız

Çocukları yani İmam Hasan (a.s.), İmam Hüseyin (a), Hz. Zeynep ve Ümmi Gülsüm'dür,''[7]

İmam Sadık'a (a) bir şahıs gelip ''Bu hadis Hz Fatma'nın soyundan gelen bütün seyitler için bir emanname konumunda değil midir?' 'diye sorduğunda, İmam (a) ona cevaben şöyle buyurdu; "siz cahil misiniz? Şüphesiz bu rivayetle kast edilenler, sadece Hasan ve Hüseyin'dir. Onlar masum olan Ehlibeyt'in bir parçasıdırlar. Ancak bunların dışında kalanlar hakkında bilinmesi gereken husus şudur; eğer bir şahsın kötü ameli, onun makamını ve menziletini alçaltırsa, muttakilere olan mensubiyeti onu yükseltmeyecektir.'' [8]

 

Buraya kadar denilenin tersine yorumlanacak başka hadisler elbetteki vardır.[9] Anacak Kur'anı ve İslami kaide ve kuralları dikkate aldığımızda, her nekadar has bir zümrenin daha fazla imtiyazlara sahip olduğunu kabul edebilsek de ancak, onlara mutlak özgür davranma hakkının verilmesi ve her türlü cazaya karşın donulmazlıklarının olması, dini öğretilerle bağdaşmaz. Hz. Zehra'nın vasıtasız çocuklarının kurtuluşu meselesi ise, annelerinin mutahhar olması karşılınğında onlara verilmiş bir tür basiretin sonuçudur ve bu yüce insanlar, kendi irade ve ihtiyarıyla günah ve masiyet tarafına gitmemişlerdir.

 

[1] Meclisi, Muhammed Bakır, ''Biharu'l - Envar'', Beyrut, Muessesetu'l-Vefa, c.43,s.20

[2]Şeyh Saduk, "Uyuni'l – Ahbar-i er-Rıza (a.s.)" ,Tahran, İntişarati Cihan, c. 2, s. 63.   

[3] İbni Şehri Aşub, ''Manakibu Al-i Ebi Talib'', Kum: İntişarat - i Allame, c. 3, s. 325.

Makrizi, Takiyuddin, ''İmtinau'l - Esma'' , Beyrut: Darul-Kutubi'l - İlmiyye, c. 4, s. 196.

[4]   Salihi Şami, ''Subulu'l-Huda Ver-Reşad fi Sireti Hayrul-İbad''  Beyrut: Daru'l - Kutubi'l - İlmiyye, c. 11, s. 50.

[5] Şeyh Saduk, Uyuni'l – Ahbar-i er-Rıza (a.s.)"'' ,c.2,s.232

[6] Erbili, Ali b.İsa,  ''Keşfu'l - Ğumme'', Tebriz: Mektebet-u Beni Haşim, c. 2, s. 310.

[7] Şeyh Saduk, ''Meaniyu'l - Ahbar'', Kum: İntişarat-i Camiey-i Muderrisin, c. 3, s. 106, (Bu kitabın önceki rivayti de, aynen bu konuyla irtibatlıdır.)    

[8] İbni Ebil-Hadid, ''Şerh-u Nahcü'l - Belaga'', Kum: Kitabhaneyi Ayetullah Mer'aşi,c.3,s.252

[9] Ravendi, Kutbuddin, ''El-haraic-u Vel-ceraih'' , Kum: Muessesetu İmam Mehdi (a.f.),c.1,s.281

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Haram yoluyla meydana gelmiş cenabetin teri temiz midir?
    12134 Fıkıh 2011/10/30
    Ayetullah Mekarim Şirazi’nin görüşüne göre haram yoluyla meydana gelen cenabetin teri temizdir. Lakin namaz için elbiseyi değiştirmek gerekir. Ama guslün ardından (müstehap ihtiyat gereği) tüm beden bir defa yıkanmalıdır. Mastürbasyondan hâsıl olan cenabetin eserleri ile uyurken hâsıl olan cenabetin eseri arasında fark vardır; çünkü mastürbasyon haram ve günahtır, ama ...
  • Yabancı ülkelerden (Müslüman olmayan ülkelerden) ithal edilen deriler necis midir?
    7448 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Mobilya üzerindeki yabancı sözcüklerin yazılı oluşu her zaman onu üreten ülkenin gayri Müslim bir ülke olduğuna delil olmaz. Bu konuda vesveseci olmamak gerekir.  Vesveseci olmak bir nevi ruhi hastalıktır ondan kendini korumalısın.Ama sorduğunuz meselenin hükmü kısaca şöyledir:Hayvan deriden yapılmış ...
  • Kur’an’ın nazil olan son ayeti hangisidir ve vahyin çoğalmasının imkanı var mıydı?
    47414 Tefsir 2010/10/12
    Peygamberimize (s.a.a) nazil olan son ayetler hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bütün rivayetleri göz önüne aldığımızda diyebiliriz ki, Peygamber’e (s.a.a) Mekke’nin fethinde ya da o yıl içinde nazil olan son tam sure ‘Nasr’ suresidir. Başlangıç ayetleri yönünden nazil olan son sure, hicretin 9. ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    8927 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Eğer bir kimse temiz ve necis olan iki şey arasındaki ıslaklığın birbirine ulaşmasından şüphe ederse temiz olan şey necis olur mu?
    7496 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Eğer bir şeyin temiz olduğunu kesin bilirseniz, ona necaset intikal ettiğini ve necis olduğunu kesin olarak bilmediğiniz sürece o şey temizdir.[1] Daha fazla bilgi için Bkz:808.
  • İmam Seccad’ın ahlaki yaşam tarzını açıklar mısınız?
    12617 Masumların Siresi 2010/12/22
    Dördüncü önder; Hak tarafından seçilen kâmil bir insan olup ahlak, ibadet ve ilim başta olmak üzere tüm alanlarda yetkinliğin zirvesine ulaşmıştı. Kendisi Kur’an ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tecessüm etmiş ve aynî örneğiydi. İnsani değerlerin ve ahlaki faziletlerin unutulmaya yüz tuttuğu Emevilerin karanlık egemenlik döneminde o ulu imam ışıldayan ve ...
  • Masum imamlar evla olanı terk etmiş midir?
    6753 Eski Kelam İlmi 2012/10/09
    Masumların dua ve bağışlanma talepleri günahlardan kaynaklanmaz; zira Şiilerin inancına göre onlar günahlardan korunmuşlardır. Bu dualar birçok yerde salt öğretici ve tebliğ boyutlu olamaz, bilakis gerçeklik yönleri daha güçlüdür. Yukarıdaki iki konudan elde edilen netice, onların bağışlanma taleplerinin bizim için günah olmayan, lakin o büyük şahsiyetler için ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12116 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8800 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Ramazan ve Kurban bayramları arasında evlenmenin hükmü nedir?
    7103 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar