Gelişmiş Arama
Ziyaret
91224
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
Soru
İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

Kuran hidayet kitabıdır ve bu hususta yardımcı olacak her konu onda yer almaktadır. Kuran-ı Kerimin konuları anlatma yöntemi, bu konuların ince ayrıntılarına değinmeden onların temeline ve geneline işaret etmektir. Bu şekilde olması cüzi ve ayrıntılı konu ve hükümlerin çok fazla olmasından dolayıdır.[1]

Kuran-ı Kerimde, çeşitli varlıklar, bitkiler[2] ve hayvanlar diye ikiye ayrılmasına, karada yaşayan canlıların yürüyen hayvanlar ve kuşlar[3] diye kısımlandırılmasına ve yeryüzünde yürüyen hayvanların sürüngenler ve dört veya iki ayağı üzerinde hareket edenler[4] diye kısımlandırılmasına şahidiz, aynı şekilde bazı haşere, balık ve diğer canlıların isimleri anılarak onlar hakkında değerli bilgiler verilmiştir. Ama Kur’an-ı Kerim’de dinozorların yaşayışı hakkında hiçbir şey geçmemektedir ve İslam dini de bu konuya değinmemiştir. Kur’an-ı Kerim bu tür konularda, her ilmin bilim adamlarına saygı göstererek kendi hükümlerini bu bilim adamlarının bulgularına göre düzenlemektedir.

Hayvanların, bitkilerin ve maddelerin ince ayrıntıları ve çeşitleriyle ilgili konular tabiat ilminin içinde yer almaktadır ve bunun gibi konularda bu ilme bakılmalıdır. Bu yüzden dinozorlarla ilgili bilgiler için, arkeoloji ve türü tükenmiş hayvanlarla ilgili kitaplara veya bu konuyla ilgili müzelere bakılmalıdır.

Açıklandığı üzere Kur’an-ı Kerim ve diğer İslami kaynaklarda tabiata, ondaki güzelliklere ve çeşitli varlıklara çok fazla değinilmiştir ve onlardan ilahi nimet ve nişaneler ve Allah’ın azamet ve kudretinin göstergeleri olarak bahsedilmiştir. Çünkü Allah’ı tanımanın yollarından birisi de O’nun yarattığı şeyler hakkında tefekkür etmektir. Bu yüzden insanların daha kolay kavrayabilmeleri için gözleri önündeki hayvanlardan daha çok bahsedilmiştir.

Eğer ilim, dinozorlar gibi türü tükenmiş olan tarihi hayvanların özellikleri ve geçmişleri hakkında bizlere bilgiler sunabilirse, bu aslında Allah’ın azametini anlamada O’nun sayısız nişanelerinden bir nişanenin ispatlanması demektir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyurmaktadır:

“De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.”[5] Numune tefsirinde bu ayetin açıklanmasında şöyle yazmaktadır: Günümüzde bu gibi ayetler bilim adamlarına daha derin ve ince anlamlar verebilir. Bilim adamları okyanusların ve dağların derinliklerine ve yeryüzünün çeşitli yerlerine giderek oralardaki fosil veya başka şekillerde olan ilk hayvan kalıntılarını inceleyip yeryüzündeki hayatın başlangıç sırlarından birisini çözebilir ve Allah’ın azamet ve kudretini ve aynı şekilde hayatı yeniden yaratabileceğini anlayabilirler.[6]

Bazı dinlerin öğretileri bazen ilmi konularla (özellikle tabiat ilmi ve yaratılışla ilgili konularla) çelişmektedir ve bu yüzden de ilimi dilin dini dilden ve ilmi hayatın dini hayattan ayrı olduğunu veya dini dilin manasız olduğunu ve bunun gibi konular ortaya atılmıştır. Ama bunların tersine İslam’ın ve Kur’an’ın öğretileri hiçbir ilmi konularla çelişkisi yoktur ve Peygamber (s.a.a.)’in zamanında birçok ilmi buluşlar ve gelişmelere işaret edilmiştir. İslam dini ilim ve âlinim makamına değer vermekte ve onların görüşlerine saygı göstermektedir ve aynı şekilde birçok ilmi buluşlardan faydalanarak hayatın başlangıcı ve ölümden sonraki hayatı ispatlamada delil olarak kullanmıştır.

Ama ilmi açıdan ispatlanmış hayvanların, necis veya pak, helal veya haram olduklarına dair hükümler, İslam dininde “gerçek konular” diye konu edilmiştir; yani konusu farz edilen genel kaideler şeklinde hükümleri açıklanmıştır. Bu anlattıklarımıza göre eğer geçmişte dinozorlar yaşamışsa veya dinozorlar için söylenen özelliklere sahip olan bir hayvan ortaya çıkacak olursa, İslam dini bu hayvan hakkında bir görüş sunmamış olsa da, müçtehitler fıkıh kaide ve kurallarına göre bu hayvan hakkındaki hükümleri eksiksiz bir şekilde insanlara sunabilirler. Çünkü müçtehitler bu güne kadar geçmişi olmayan yeni karşılaşılan birçok konunun hükmünü deliller ışığında ortaya koymuşlardır.



[1] Daha fazla bilgi edinmek için şu kaynağa bakabilirsiniz: Velayet Ve Diyanet, İslam’ın Siyasi Düşüncesindeki Gelişmeler, Hadevi Tahranî, Mehdevî, s: 47–57.

[2] “O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik.” (En’am Sûresi, 99. ayet.)

[3] “Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır.” (En’am Sûresi, 38. ayet.)

[4] “Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yaratır; şüphesiz Allah her şeye kadirdir.” (NÛR Sûresi, 45. ayet)

[5] Ankebût Sûresi, 20. ayet.

[6] Numune Tefsiri, c: 16, s: 238.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar