Gelişmiş Arama
Ziyaret
6195
Güncellenme Tarihi: 2010/05/19
Soru Özeti
Bir Hindu, Kur’an’ı araştırmak ve okumak isterse ona Kur’an hediye etmenin şer’î hükmü nedir?
Soru
Bir Hindu, Kur’an’ı tanımak ve okumak isterse ona Kur’an hediye etmenin şer’î hükmü nedir? Belirtmek gerekir ki onun Kur’an’ın sayfalarına el vurma ihtimali çoktur.
Kısa Cevap

Büyük taklit mercilerinin görüşlerine geçmeden önce bazı noktaları dikkatlerinize sunuyoruz:

1- Hindular kafirler sınıfındandır.

2- Kafirin Kur’an’a saygısızlık veya necis edeceği bilinse (ihtimal demiyoruz) taklit mercilerinden hiç biri bunu caiz bilmemekteler.

3- Kafir, okumak maksadıyla ıslak eliyle Kur’an’a dokunmazsa Kur’an necis olmaz.

4- İmam Humeyni ve Ayetullah-ul Uzma Behçet gibi bazı taklit mercileri farz ihtiyata göre Kur’an’ın kafire verilmesine cevaz vermemişlerdir. Ancak başka taklit mercilerinin görüşlerine de müracat edilebilir.

 

Büyük taklit mercilerinin bu konudaki fetvaları şöyledir:

 

-İmam Humeyni (r.a): Farz ihtiyata göre Kur’an’ı kafire vermemek gerek; Kur’an onun elindeyse imkan dahilinde ondan alınmalıdır.[1]

İmam (r.a) ‘Necat-ul İbad’ adlı kitabında ‘Kafire Kur’an hibe etmek doğru değildir’ diye buyurmaktadır.[2]

 

-Ayetullah-ul Uzma Behçet: Farz ihtiyata göre Kur’an’ı kafire vermemek gerekir; Kur’an onun elindeyse imkan dahilinde ondan alınmalıdır.[3]

 

-Ayetullah-ul Uzma Hoi, Tebrizi, Sistani ve Zencani: Kafire Kur’an vermek saygısızlığa yol açacaksa haram ve ondan almak farzdır.[4]

 

-Ayetullah-ul Uzma Safi: Kafire Kur’an vermek saygısızlık ve ihanet sayılırsa veya saygısızlığa maruz kalacaksa haram ve ondan almak farzdır.[5]

 

-Ayetullah-ul Uzma Vahid Horasani: Kafire Kur’an vermek saygısızlığa yol açacaksa haram ve ondan almak farzdır.[6]

 

-Ayetullah-ul Uzma Mekarim: Kafire Kur’an vermek saygısızlığa neden olacaksa haramdır; kafirin hidayet olma veya İslam’ı tebliğ ümidi varsa caiz hatta farzdır.[7]

 

- Ayetullah-ul Uzma Fazıl: Kafire Kur’an vermemek gerekir. Elinde de varsa imkan dahilinde elinden alınması gerekir. Ancak Kur’an’ı vermek veya Kur’an’a sahip olmak dini araştırma ve okuma maksatlıysa ve insan kafirin ıslak elle Kur’an’a dokunmayacağını bilirse sakıncası yoktur.[8]



[1] - Tevzih-ul Mesail, c.1, mesele:139

[2] - İmam Humeyni, Necat-ul İbad, s.303

[3] - Ayetullah Behçet, Tevzih-ul Mesail, mesele:140

[4] - Tevzih-ul Mesail.

[5] - Ayetullah Safi, Tevzih-ul Mesail, mesele:140

[6] - Ayetullah Vahid, Tevzih-ul Mesail, mesele:140

[7] - Ayetullah Mekarim, Tevzih-ul Mesail.

[8] - Ayetullah Fazıl, Tevzih-ul Mesail.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Humus yılının sonunda kalan harcama kalemleri humusunun hesap şekli nasıldır?
    6193 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Yüce rehberlik makamı bu husustaki bir sorunun cevabında şöyle buyurmuştur: “Pirinç, yağ vb. günlük kullanılan ihtiyaçlardan artı kalan ve humus yılının başına kadar duran her şeyin humusu vardır.”[1] Humus bizzat kalemlere düşer; mesela humus yılının başında beş kilogram pirinç ...
  • Ahlak ve Terbiye arasında nasıl bir bağ vardır?
    2570 کلیات 2020/01/19
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10167 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9383 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...
  • Ehlisünnet’in görüşünü dikkate alarak Şia fıkhına göre yolculukta namazı kasır etmek ruhsat mıdır yoksa vacip midir?
    9724 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/10
    Kesin ve tartışmasız olan şu ki beş vakit namaz ilkin iki rekâtlı şeklinde teşri ve farz kılınmıştır. Şunda da şüphe yok ki ikametgahta (haderde/ kendi memleketi ve vatanında) kılınan namazlara ikişer rekât izafe edilmiştir. Şu halde zihinlere takılan soru şu: Yolculukta kılınan namazlara da iki rekât izafe ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    32414 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10554 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi sebebiyle şeytan ezeli ve ebedi olmada Allah gibimidir?
    18065 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Ebedi olmak gelecekte yok olmamak anlamındadır. Şeytansa Allah’ın yarattığı bir yaratık ve her mahlûk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez, o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur. Allah’ın şeytana mühlet vermesi ise kıyamete kadar değildir “malum” vakte kadardır. Eğer “malum” ...
  • Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
    6198 Eski Kelam İlmi 2012/03/12
    Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize ...
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    13591 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...

En Çok Okunanlar