Gelişmiş Arama
Ziyaret
20080
Güncellenme Tarihi: 2011/01/07
Soru Özeti
Muhtar Ebubekir ve Ömer’in sevgisini kalbinde taşıyor muydu? Niçin Kerbela’da İmam Hüseyin’i (a.s) savunmadı?
Soru
Muhtar Sakafi kalbinde Ebubekir ve Ömer’e karşı sevgi beslediği ve bu sebeple Sırat Köprüsü’nden düşeceği ve İmam Hüseyin’in (a.s) onu kurtaracağı doğru mudur? İmam Hüseyin (a.s) kıyam ettiğinde o nerdeydi de İmam Hüseyin’i (a.s) savunmadı?
Kısa Cevap

Hadis kitaplarında Muhtar hakkında gelen rivayetler iki kısımdır. Bu rivayetlerden bazıları onu öven ve bazı rivayetlerde de onu yeren sözler söylenmiştir. Hadis ve Rical ilmi âlimleri, Muhtar hakkındaki hadislerle karşılaştıklarında onu öven hadislerin tarafını tutmuşlar ve yeren rivayetler hakkında görüşler ortaya koymuşlardır.

Meclisi (r.a) rivayeti (muhtarın kurtulmasına dair rivayeti) onun övülüp yerildiği rivayetlerin tamamının ortak paydası bilir, zira o, inancı doğrultusunda ilk etapta cehennem ehlindendi ancak akıbeti, İmam Hüseyin’in (a.s) yardımıyla ilahi azaptan kurtulmak oldu. Ancak Ayetullah Hui (r.a) bu rivayetin senedini zayıf bilir.

Muhtar Sakafi, Aşura hareketinden ve İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki kıyamından önce İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe elçisi Müslim b. Akil’i koruması sebebiyle İbni Ziyad’ın emriyle zindana atıldı ve Kerbela kıyamının sonuna kadar zindandaydı.

Ayrıntılı Cevap

Muhtar b. Ebi Ubeyde, Sakif kabilesindendir ve lakabı Keysan’dır. Keysan, zeki ve keskin zekâlı anlamına gelir.[1] Müminlerin Emiri’nin (a.s) ashabından Esbağ b. Nübate’nin naklettiği bir rivayette İmam şöyle buyurur: “Muhtar’a Keyyis lakabını Müminlerin Emiri (a.s) vermiştir.[2]

Muhtar, edep ve ahlaki faziletleri Peygamber’in (s.a.a) Ehli Beyt’inden (a.s) öğrendi ve gençlik döneminin başında babası ve amcasıyla birlikte savaşa katılmak için İran ordusuyla Irak’a geldi. Muhtar Müminlerin Emiri’nin (a.s) yanındaydı ve İmam’ın (a.s) şahadetinden sonra kısa süreliğine Basra’ya geldi ve bu şehre yerleşti.[3]

Allame Meclisi şöyle yazıyor: Muhtar, Ehli Beyt’in (a.s) faziletlerini açıklıyordu ve hatta Müminlerin Emiri (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) güzel sıfatlarını halk arasında yayıyordu. Muhtar, Peygamber (s.a.a) hanedanından herkesin, Peygamber’den (s.a.a) sonra hükümete daha layık olduğuna inanıyordu ve Peygamber’in (s.a.a) Ehli Beyti’nin (a.s) çektiği zorluklardan rahatsızlık duyuyordu.[4]

Rivayetlerde Muhtar’ın şahsiyeti

Hadis kitaplarında Muhtar hakkında gelen rivayetler iki kısımdır. Bunlardan bazıları onu öven ve bazı rivayetlerde de onu yeren sözler söylenmiştir.

A. Muhtar’ı öven hadisler

Muhtar’ı öven hadis kitapları pek çoktur, ancak konunun uzamaması için bunlardan üçüne işaret edeceğiz.

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Muhtar’ın İmam Hüseyin’in (a.s) katillerinin kellesini bizim hanedanımıza göndermesine kadar Haşimi kadınlarının hiçbirisi başını taramadı ve kına çalmadı.”[5] Ayetullah Hui (r.a) bu rivayeti sahih bilir.[6] Bu rivayet, Muhtar’ın yaptığının teyit edildiğini gösterir.

2. “Muhtar hakkında kötü konuşmayınız, zira o, bizim katilerimizi öldürdü ve dökülen kanlarımızın öcünü aldı; zorluk anında malını bizim aramızda paylaştırdı ve kocası olmayan kadınları evlendirdi.”[7]

3. Başka bir rivayette de geldiğine göre İmam Seccad (a.s), Ubeydullah b. Ziyad ve Ömer Sa’d’ın başları kendisine gönderildiğinde secde etti ve Allah-u Teâlâ’ya şükrederek şöyle buyurdu: “Allah-u Teâlâ Muhtar’ı hayırla mükâfatlandırsın.”[8]

B. Muhtar’ı yeren hadisler

Bu kısımda da sadece üç numune zikredeceğiz.

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Muhtar, İmam Seccad’a (a.s) yalancılık nispetinde bulundu.”[9]

2. Başka bir rivayette de şöyle gelmiştir: “Muhtar, İmam Zeynel Abidin (a.s) için bin dirhem gönderdi ve İmam Zeynel Abidin’de (a.s) bu parayı yıkılan evlerin yapımında kullandı. Sonra İmam (a.s) için kırk bin dirhem daha gönderdi, ancak bu defa İmam Zeynel Abidin (a.s) bu hediyeyi kabul etmedi.”[10] Başka bir rivayette İmam’ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Ben, yalancıların hediyesini kabul etmem.”[11]

3. Muhtar’a atılan iftiralardan birisi de onun Muhammed b. Hanefiye’nin imametine inanması ve halkı ona davet etmesidir ve bu doğrultuda Keysaniye fırkası oluşmuştur.[12]

Âlimler açısından Muhtar

Hadis ve Rical ilmi âlimleri, Muhtar hakkındaki hadislerle karşılaştıklarında onu öven hadislerin tarafını tutmuşlar ve yeren rivayetler hakkında görüşler ortaya koymuşlardır:

A. Muhtar’ın yerilmesi doğrultusundaki rivayetler senet itibariyle zayıftır.[13] Keşşi (r.a) bu konuda şöyle der: Anlaşıldığı kadarıyla bu rivayetler cali ve Ehli Sünnet’in uydurmasıdır.[14]

B. Bu tür hadislerin, zalim hâkimlerin şerrinden korunmak için İmam ve Beni Haşim’in takiye doğrultusunda söylemiş olması ihtimali vardır.[15]

C. Daha önce zikrettiğimiz: “Muhtar iki defa İmam Secced (a.s)  ve Ehli Beyt’e (a.s) hediye gönderdi ve İmam ikinci hediyeyi Muhtar’ın yalancı olması sebebiyle kabul etmedi” rivayette, bu işin uzak bir ihtimal olduğu anlaşılıyor, zira İmam’ın ikinci hediyeyi, onun yalancı olması sebebiyle almamışsa, bu sebep birinci hediye içinde söz konusuydu.[16]

D. Muhtar’a nispet verilen Keysaniye fırkası ve güya Muhtarın çok yalancı olması rivayeti de Rical ilmi âlimlerine göre Ehli Sünnet’in Muhtara attıkları iftiradır, çünkü Muhammed b. Hanefiye, kesinlikle Muhtarın halkı ona davet etmesine vesile olacak İmamlık iddiası gibi bir iddiada bulunmamış, bilakis bu fırka, Muhammed b. Hanefiye’nin vefatından sonra ortaya çıkmıştır.[17]

Muhtar’ın kabulleri

Düşünürlerin bazıları, Muhtar’ın doğru bir inanca sahip olduğunu kabul ederler ve bu kabullerini iki rivayete dayandırırlar. Burada söz konusu iki rivayete işaret edeceğiz:

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Peygamber Ekrem (s.a.a) Sırat Köprüsü’nden geçer ve Hz. Ali (a.s) ve İmam Hasan, Peygamber’in (s.a.a) ardı süre geçerler. Onlardan sonra İmam Hüseyin (a.s) Sırat Köprüsü’nün ortasına ulaştığında, Muhtar (cehennem azabındadır) seslenir: Ya Eba Abdillah! Ben, sizin dökülen kanlarınızın öcünü almıştım. Peygamber “Ey Hüseyin! Onun cevabını ver” buyurur ve İmam Hüseyin (a.s) kartal gibi Muhtarı kurtarır. Şayet Muhtarın kalbi yarılsaydı, iki halifenin sevgisinin olup olmadığı ortaya çıkardı.”[18]

2. Başka bir rivayette bu anlamda İmam Sadık’tan (a.s) nakledilmiş ve rivayetin sonunda ravi İmam Sadık’a (a.s): Onca yaptığı hizmetlere rağmen niçin Muhtar cehennem ateşine maruz kalıyor? diye sorduğunda İmam şöyle cevaplandırır: “Çünkü Muhtar’ın kalbinde o iki halifenin sevgisi vardı.” Sonra İmam yemin ederek şöyle buyurur: “Cebrail ve Mikail’in kalbinde o ikisine karşı zerre kadar sevgi olsaydı Allah-u Teâlâ onları yüzüstü cehenneme atardı.”[19]

Allame Meclisi (r.a) bu iki rivayeti (muhtarın kurtulmasına dair rivayeti) onun övülüp yerildiği rivayetlerin tamamının ortak paydası bilir, zira o, inancı doğrultusunda ilk etapta cehennem ehlindendi ancak akıbeti, İmam Hüseyin’in (a.s) yardımıyla ilahi azaptan kurtulmak oldu.[20] Ancak Ayetullah Hui (r.a) bu rivayetin senedini zayıf bilir.[21]

Muhtar ve İmama Hüseyin’in (a.s) kıyamı

Muhtar Sakafi, Aşura hareketinden ve İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki kıyamından önce İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe elçisi Müslim b. Akil’i koruması sebebiyle ve Müslim’in şehadetinde sonra İbni Ziyad’ın emriyle zindana atıldı ve Kerbela kıyamının sonuna kadar zindandaydı[22] ve Kerbela’da yer alamadığı için İmam Hüseyin’i (a.s) savunamadı.[23]

 


[1] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut: 1404 k, Müessesetü’l Vefa, c. 45, s. 345; Firuz Abadi, Muhammed b. Yakup, Kamusu’l Muhit, Beyrut: 1991 m, Daru İhyai’t-Turasi’l Arabî, c. 1, s. 257.

[2] -Keşşi, Er-Rical, Tahran: 1348 ş, s. 127; Biharu’l Envar, c. 45, s. 344.

[3] -el-Musevi’l Makrem, Abdulrezzak, Mekatilü’l Hüseyin”, Daru’s-Sakafe, ikinci baskı 1411, c. 167; Ez-Zerkili, Hayru’d-Din, El-A’lam, Beyrut: Birinci baskı, Daru’l İlmi li’l Melayin, c. 8, s. 70.

[4] -Biharu’l Envar”, c. 45, s. 352.

[5] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 386; “Ricalü’l Keşşi”, s. 127.

[6] -Hui, Ebu’l Kasım, “Mucemu’r-Rical”, Kum: 1410 k, s. 94.

[7] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 343; “Ricalü’l Keşşi”, s. 125.

[8] -“Ricalü’l Keşşi”, s. 127.

[9] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 343.

[10] -Ricalü’l Keşşi”, s. 128.

[11] -a.g.e, s. 126.

[12] -Hilli, İbni Davut, Rical, Tahran 1383 ş, s. 514.

[13] -Mucemu’r-Rical”, c. 18, s. 97.

[14] -Ricalü İbni Davut”, s. 524. Bu konuya “Ricalü’l Keşşi”de rastlamadık, İbni Davut’un elindeki başka bir nüshada olması mümkündür.

[15] -Mucemu’r-Rical, c. 18, s. 100.

[16] -Ricalü İbni Davut, s. 514.

[17] -a.g.e; Mucemu’r-Rical, c. 18, s. 101.

[18] -Şeyh Tusi, Tehzibu’l Ahkâm, Tahran 1365 ş, c. 1, s. 467, hadis no: 1528.

[19] -Biharu’l Envar”, c. 45, s. 340; Musteterrefatü’s-Serair, s. 567.

[20] -Biharu’l Envar, c. 45, s. 345, hadis no: 5.

[21] -“Mucemu’r-Rical”, c. 18, s. 100.

[22] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut: 1404 k, Müessesetü’l Vefa, c. 45, s. 353; Keremi, Ali, Der Suki Emir-i Azadi, Guyaterin Tarihi Kerbela, Kum:  1380 ş, Birinci baskı, Neşri Hazik, s. 398; İbni Hacer Askelani, Ahmet b. Ali, El-İsabetü fi Temyizi’s-Sahabe, Araştıran: Adil Ahmet Abdülmevcut ve Ali Muhammed Muavvez, Beyrut: 1415 k, Daru’l Kutubi’l İlmiyye, c. 6, s. 250; Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Tarihi Taberi, Araştıran: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, Beyrut: 1387 k, Daru’t-Turas, c. 5, s. 571.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8366 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • basiret gözüyle Allah-ı görmek, kalp ile Allah-ı müşahede etmekle aynı mıdır?
    13739 Pratik İrfan 2010/12/18
    Hazreti Ali'nin (a.s.) kelamında söz konusu olan basiret gözü ile Allah-ı müşahede etme meselsi kelam ilmince Allah-ı görme meselesiyle ilgili bir konudur. Bu konuyla ilgili hak ve doğru olan görüşe göre kalbi rüyet ve tecelliden farklı olan gözsel rüyet hak Teâlâ hakkında imkânsızdır. Ama Allah ile buluşmak ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10642 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • Allah, taklit üzere Müslüman olmayı kabul eder mi?
    7867 Eski Kelam İlmi 2009/08/25
    Ahirette inancımız hakkında sorulan soruya “Atalarımızı taklit edip onları körü körüne takip ettik” demekten başka bir cevabımız yoksa bu cevap geçerli olmaz. Çünkü böyle bir durum insanın fıtrat ve yaratışına da aykırıdır. İnanç, ilim ve yakin üzerine olmalıdır. Elbette bu ilim ve yakini insan bir bilenin ...
  • Sol elin işaret parmağına yüzük takmanın hükmü nedir?
    7937 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Altından olan süs eşyalarını takmak ve altın yüzük kullanmak sadece erkekler için haramdır ve onunla kılınan namaz geçersizdir.[1] Ama kadınların altın yüzük takmasının veya erkeklerin altın olmayan yüzük kullanmasının hiçbir sakıncası yoktur. Bir bayan altın veya altın olmayan bir ...
  • Vaizlerin Sultanı Şirazi kimdir?
    3630 تاريخ بزرگان 2019/06/22
    Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur Alim şahsiyetlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi (1314/1391.k) dir. Minberde, vaiz vermede, hitabette vede münazarada üstad ve yetenekli bir şahsiyettir. ‘Peşaver geçeleri’ adlı eser kendisinin ehlisünnet ulemasından bazı alimlerle peşaver şehrinde yapmış olduğu münazaraların metinleştirilmiş şeklidir. O dönemden günümüze bu eser ...
  • İnsan utangaçlıktan nasıl kurtulabilir?
    58986 Pratik Ahlak 2010/12/05
    Utangaçlığın olumsuz ve istenmeyen sonuçları olup, insanın yaşamda başarılı olmasına engel olmaktadır. İnsan, bu ruhsal özelliktende diğer kötü özellikler gibi kurtulabilir ve onun tedavisi mümkündür. Çocukları sohbetlere katmak ve onları topluma girmeye teşvik etmek çocukların bu hastalığa yakalanmasını önleyen çözümlerdendir.Telkinde bulunmak, kendine ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    14909 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • İslamla Hıristiyanlığın maneviyatları arasındaki farklılıklar nedir?
    10208 Yeni Kelam İlmi 2010/07/17
    Her dinin maneviyatının değer ve itibarı, o dinin kendisinin değer ve itibarıyla direkt olarak ilgilidir. Hıristiyanların kendi itiraflarına görede onların dini akla yatkın olmayan öğretilerle doludur. Dolayısıyla bu gibi kaynaklardan gelen menaviyatta doğal olarak bir sürü yanlışlıklarla dolu olacaktır. İslamın maneviyatıyla Hıristiyanlığın maneviyatı arasındaki temel fark işte buradadır; ...
  • Bismillahirrahamanirrahim’in Kuran ayetlerinden olup olmadığı hakkındaki görşler nelerdir? olAraf suresinin Genel anlamı ve okumasının fazileti nedir?
    6004 Tefsir 2012/04/07
    Bismillahirrahamanirrahim’in Kuran suresinin ayeti olup olmadığı bağlamında Müslümanlar arasında ihtilaf var olmaktadır. İmamiye (Şia),[1] şafi’iye,[2] Mekke ve Küfe karileri ve fakihleri[3] anlayışında hamd ve diğer surelerdeki bismillah surelerin bir ayeti saılmaktadır. Ama Medine, Basra ve Şam fakihleri ve ...

En Çok Okunanlar