Gelişmiş Arama
Ziyaret
20629
Güncellenme Tarihi: 2011/01/07
Soru Özeti
Muhtar Ebubekir ve Ömer’in sevgisini kalbinde taşıyor muydu? Niçin Kerbela’da İmam Hüseyin’i (a.s) savunmadı?
Soru
Muhtar Sakafi kalbinde Ebubekir ve Ömer’e karşı sevgi beslediği ve bu sebeple Sırat Köprüsü’nden düşeceği ve İmam Hüseyin’in (a.s) onu kurtaracağı doğru mudur? İmam Hüseyin (a.s) kıyam ettiğinde o nerdeydi de İmam Hüseyin’i (a.s) savunmadı?
Kısa Cevap

Hadis kitaplarında Muhtar hakkında gelen rivayetler iki kısımdır. Bu rivayetlerden bazıları onu öven ve bazı rivayetlerde de onu yeren sözler söylenmiştir. Hadis ve Rical ilmi âlimleri, Muhtar hakkındaki hadislerle karşılaştıklarında onu öven hadislerin tarafını tutmuşlar ve yeren rivayetler hakkında görüşler ortaya koymuşlardır.

Meclisi (r.a) rivayeti (muhtarın kurtulmasına dair rivayeti) onun övülüp yerildiği rivayetlerin tamamının ortak paydası bilir, zira o, inancı doğrultusunda ilk etapta cehennem ehlindendi ancak akıbeti, İmam Hüseyin’in (a.s) yardımıyla ilahi azaptan kurtulmak oldu. Ancak Ayetullah Hui (r.a) bu rivayetin senedini zayıf bilir.

Muhtar Sakafi, Aşura hareketinden ve İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki kıyamından önce İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe elçisi Müslim b. Akil’i koruması sebebiyle İbni Ziyad’ın emriyle zindana atıldı ve Kerbela kıyamının sonuna kadar zindandaydı.

Ayrıntılı Cevap

Muhtar b. Ebi Ubeyde, Sakif kabilesindendir ve lakabı Keysan’dır. Keysan, zeki ve keskin zekâlı anlamına gelir.[1] Müminlerin Emiri’nin (a.s) ashabından Esbağ b. Nübate’nin naklettiği bir rivayette İmam şöyle buyurur: “Muhtar’a Keyyis lakabını Müminlerin Emiri (a.s) vermiştir.[2]

Muhtar, edep ve ahlaki faziletleri Peygamber’in (s.a.a) Ehli Beyt’inden (a.s) öğrendi ve gençlik döneminin başında babası ve amcasıyla birlikte savaşa katılmak için İran ordusuyla Irak’a geldi. Muhtar Müminlerin Emiri’nin (a.s) yanındaydı ve İmam’ın (a.s) şahadetinden sonra kısa süreliğine Basra’ya geldi ve bu şehre yerleşti.[3]

Allame Meclisi şöyle yazıyor: Muhtar, Ehli Beyt’in (a.s) faziletlerini açıklıyordu ve hatta Müminlerin Emiri (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) güzel sıfatlarını halk arasında yayıyordu. Muhtar, Peygamber (s.a.a) hanedanından herkesin, Peygamber’den (s.a.a) sonra hükümete daha layık olduğuna inanıyordu ve Peygamber’in (s.a.a) Ehli Beyti’nin (a.s) çektiği zorluklardan rahatsızlık duyuyordu.[4]

Rivayetlerde Muhtar’ın şahsiyeti

Hadis kitaplarında Muhtar hakkında gelen rivayetler iki kısımdır. Bunlardan bazıları onu öven ve bazı rivayetlerde de onu yeren sözler söylenmiştir.

A. Muhtar’ı öven hadisler

Muhtar’ı öven hadis kitapları pek çoktur, ancak konunun uzamaması için bunlardan üçüne işaret edeceğiz.

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Muhtar’ın İmam Hüseyin’in (a.s) katillerinin kellesini bizim hanedanımıza göndermesine kadar Haşimi kadınlarının hiçbirisi başını taramadı ve kına çalmadı.”[5] Ayetullah Hui (r.a) bu rivayeti sahih bilir.[6] Bu rivayet, Muhtar’ın yaptığının teyit edildiğini gösterir.

2. “Muhtar hakkında kötü konuşmayınız, zira o, bizim katilerimizi öldürdü ve dökülen kanlarımızın öcünü aldı; zorluk anında malını bizim aramızda paylaştırdı ve kocası olmayan kadınları evlendirdi.”[7]

3. Başka bir rivayette de geldiğine göre İmam Seccad (a.s), Ubeydullah b. Ziyad ve Ömer Sa’d’ın başları kendisine gönderildiğinde secde etti ve Allah-u Teâlâ’ya şükrederek şöyle buyurdu: “Allah-u Teâlâ Muhtar’ı hayırla mükâfatlandırsın.”[8]

B. Muhtar’ı yeren hadisler

Bu kısımda da sadece üç numune zikredeceğiz.

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Muhtar, İmam Seccad’a (a.s) yalancılık nispetinde bulundu.”[9]

2. Başka bir rivayette de şöyle gelmiştir: “Muhtar, İmam Zeynel Abidin (a.s) için bin dirhem gönderdi ve İmam Zeynel Abidin’de (a.s) bu parayı yıkılan evlerin yapımında kullandı. Sonra İmam (a.s) için kırk bin dirhem daha gönderdi, ancak bu defa İmam Zeynel Abidin (a.s) bu hediyeyi kabul etmedi.”[10] Başka bir rivayette İmam’ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Ben, yalancıların hediyesini kabul etmem.”[11]

3. Muhtar’a atılan iftiralardan birisi de onun Muhammed b. Hanefiye’nin imametine inanması ve halkı ona davet etmesidir ve bu doğrultuda Keysaniye fırkası oluşmuştur.[12]

Âlimler açısından Muhtar

Hadis ve Rical ilmi âlimleri, Muhtar hakkındaki hadislerle karşılaştıklarında onu öven hadislerin tarafını tutmuşlar ve yeren rivayetler hakkında görüşler ortaya koymuşlardır:

A. Muhtar’ın yerilmesi doğrultusundaki rivayetler senet itibariyle zayıftır.[13] Keşşi (r.a) bu konuda şöyle der: Anlaşıldığı kadarıyla bu rivayetler cali ve Ehli Sünnet’in uydurmasıdır.[14]

B. Bu tür hadislerin, zalim hâkimlerin şerrinden korunmak için İmam ve Beni Haşim’in takiye doğrultusunda söylemiş olması ihtimali vardır.[15]

C. Daha önce zikrettiğimiz: “Muhtar iki defa İmam Secced (a.s)  ve Ehli Beyt’e (a.s) hediye gönderdi ve İmam ikinci hediyeyi Muhtar’ın yalancı olması sebebiyle kabul etmedi” rivayette, bu işin uzak bir ihtimal olduğu anlaşılıyor, zira İmam’ın ikinci hediyeyi, onun yalancı olması sebebiyle almamışsa, bu sebep birinci hediye içinde söz konusuydu.[16]

D. Muhtar’a nispet verilen Keysaniye fırkası ve güya Muhtarın çok yalancı olması rivayeti de Rical ilmi âlimlerine göre Ehli Sünnet’in Muhtara attıkları iftiradır, çünkü Muhammed b. Hanefiye, kesinlikle Muhtarın halkı ona davet etmesine vesile olacak İmamlık iddiası gibi bir iddiada bulunmamış, bilakis bu fırka, Muhammed b. Hanefiye’nin vefatından sonra ortaya çıkmıştır.[17]

Muhtar’ın kabulleri

Düşünürlerin bazıları, Muhtar’ın doğru bir inanca sahip olduğunu kabul ederler ve bu kabullerini iki rivayete dayandırırlar. Burada söz konusu iki rivayete işaret edeceğiz:

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Peygamber Ekrem (s.a.a) Sırat Köprüsü’nden geçer ve Hz. Ali (a.s) ve İmam Hasan, Peygamber’in (s.a.a) ardı süre geçerler. Onlardan sonra İmam Hüseyin (a.s) Sırat Köprüsü’nün ortasına ulaştığında, Muhtar (cehennem azabındadır) seslenir: Ya Eba Abdillah! Ben, sizin dökülen kanlarınızın öcünü almıştım. Peygamber “Ey Hüseyin! Onun cevabını ver” buyurur ve İmam Hüseyin (a.s) kartal gibi Muhtarı kurtarır. Şayet Muhtarın kalbi yarılsaydı, iki halifenin sevgisinin olup olmadığı ortaya çıkardı.”[18]

2. Başka bir rivayette bu anlamda İmam Sadık’tan (a.s) nakledilmiş ve rivayetin sonunda ravi İmam Sadık’a (a.s): Onca yaptığı hizmetlere rağmen niçin Muhtar cehennem ateşine maruz kalıyor? diye sorduğunda İmam şöyle cevaplandırır: “Çünkü Muhtar’ın kalbinde o iki halifenin sevgisi vardı.” Sonra İmam yemin ederek şöyle buyurur: “Cebrail ve Mikail’in kalbinde o ikisine karşı zerre kadar sevgi olsaydı Allah-u Teâlâ onları yüzüstü cehenneme atardı.”[19]

Allame Meclisi (r.a) bu iki rivayeti (muhtarın kurtulmasına dair rivayeti) onun övülüp yerildiği rivayetlerin tamamının ortak paydası bilir, zira o, inancı doğrultusunda ilk etapta cehennem ehlindendi ancak akıbeti, İmam Hüseyin’in (a.s) yardımıyla ilahi azaptan kurtulmak oldu.[20] Ancak Ayetullah Hui (r.a) bu rivayetin senedini zayıf bilir.[21]

Muhtar ve İmama Hüseyin’in (a.s) kıyamı

Muhtar Sakafi, Aşura hareketinden ve İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki kıyamından önce İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe elçisi Müslim b. Akil’i koruması sebebiyle ve Müslim’in şehadetinde sonra İbni Ziyad’ın emriyle zindana atıldı ve Kerbela kıyamının sonuna kadar zindandaydı[22] ve Kerbela’da yer alamadığı için İmam Hüseyin’i (a.s) savunamadı.[23]

 


[1] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut: 1404 k, Müessesetü’l Vefa, c. 45, s. 345; Firuz Abadi, Muhammed b. Yakup, Kamusu’l Muhit, Beyrut: 1991 m, Daru İhyai’t-Turasi’l Arabî, c. 1, s. 257.

[2] -Keşşi, Er-Rical, Tahran: 1348 ş, s. 127; Biharu’l Envar, c. 45, s. 344.

[3] -el-Musevi’l Makrem, Abdulrezzak, Mekatilü’l Hüseyin”, Daru’s-Sakafe, ikinci baskı 1411, c. 167; Ez-Zerkili, Hayru’d-Din, El-A’lam, Beyrut: Birinci baskı, Daru’l İlmi li’l Melayin, c. 8, s. 70.

[4] -Biharu’l Envar”, c. 45, s. 352.

[5] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 386; “Ricalü’l Keşşi”, s. 127.

[6] -Hui, Ebu’l Kasım, “Mucemu’r-Rical”, Kum: 1410 k, s. 94.

[7] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 343; “Ricalü’l Keşşi”, s. 125.

[8] -“Ricalü’l Keşşi”, s. 127.

[9] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 343.

[10] -Ricalü’l Keşşi”, s. 128.

[11] -a.g.e, s. 126.

[12] -Hilli, İbni Davut, Rical, Tahran 1383 ş, s. 514.

[13] -Mucemu’r-Rical”, c. 18, s. 97.

[14] -Ricalü İbni Davut”, s. 524. Bu konuya “Ricalü’l Keşşi”de rastlamadık, İbni Davut’un elindeki başka bir nüshada olması mümkündür.

[15] -Mucemu’r-Rical, c. 18, s. 100.

[16] -Ricalü İbni Davut, s. 514.

[17] -a.g.e; Mucemu’r-Rical, c. 18, s. 101.

[18] -Şeyh Tusi, Tehzibu’l Ahkâm, Tahran 1365 ş, c. 1, s. 467, hadis no: 1528.

[19] -Biharu’l Envar”, c. 45, s. 340; Musteterrefatü’s-Serair, s. 567.

[20] -Biharu’l Envar, c. 45, s. 345, hadis no: 5.

[21] -“Mucemu’r-Rical”, c. 18, s. 100.

[22] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut: 1404 k, Müessesetü’l Vefa, c. 45, s. 353; Keremi, Ali, Der Suki Emir-i Azadi, Guyaterin Tarihi Kerbela, Kum:  1380 ş, Birinci baskı, Neşri Hazik, s. 398; İbni Hacer Askelani, Ahmet b. Ali, El-İsabetü fi Temyizi’s-Sahabe, Araştıran: Adil Ahmet Abdülmevcut ve Ali Muhammed Muavvez, Beyrut: 1415 k, Daru’l Kutubi’l İlmiyye, c. 6, s. 250; Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Tarihi Taberi, Araştıran: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, Beyrut: 1387 k, Daru’t-Turas, c. 5, s. 571.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar