Gelişmiş Arama
Ziyaret
11030
Güncellenme Tarihi: 2012/01/29
Soru Özeti
Kur’an’la iç içe ve ona bağlanmanın yolları nelerdir?
Soru
Bir genç Kur’an’a yönelmek, Kur’an’la iç içe olmak ve ona bağlanmak isterse ona tavsiyeniz ne olur?
Kısa Cevap

Tilavet, ilahi niyetle, üzerinde düşünmeyle ve amelle birlikte olursa kendiliğinden Kur’an’ın cezzabiyetini artırır ve insanı ona bağlar.

Ayrıntılı Cevap

İmam Sadık’tan (a.s) rivayet edilen bir hadis, ebedi kurtuluşun gençlikte Kur’an’la iç içe olmanın neticesinde gerçekleşeceğini bildirir: ‘İmanlı genç Kur’an tilavet ederse, Kur’an onun etine ve kanına karışır, Allah onu meleklerin safına çıkarır ve Kur’an onun kıyamette koruyucusu olur... Kim bu işte daha fazla zorluğa düşse mükafatıda daha fazla olur.’[1]

Ancak Kur’an’ın maneviyatından pay almak için bazı şartlara riayet etmek gerekir. Onlarında en önemlisi takvalı olmaktır. İnsan her zaman Kur’an’la iki yönlü irtibatta olmalı ve Kur’an’dan aldığı her tavsiyeye amel ederek maneviyatta ilerlemenin ve Kur’an’ın diğer nüktelerinden faydalanmanın zeminini hazırlamalıdır. Yoksa Kur’an’ın tavsiyelerini bilmek ve onu okumak yalnız başına yeterli değildir.

Kur’an’ın bu konudaki şu ayetlerine dikkat edin:

1-‘Biz, Kur'an'dan, müminlere şifa ve rahmet olan ayetleri indiriyoruz ve bunlar, zalimlerin ziyanlarından başka bir şeyi artırmaz.’[2]

2-‘De ki: O, inananlara doğru yolu gösterir ve şifadır; inanmayanlarınsa kulaklarında ağırlık var ve Kur'an, onları kör etmede; sanki onlara pek uzak bir yerden nida edilmede.[3]

3- Şüphesiz bu Kur'an, en doğru yola yöneltir.’[4]      

4- ‘Artık, azaptan korkana Kur'an'la öğüt ver.’[5]

Buna göre insan Kur’an tilavet etmeden önce şeytan’dan Allah’a sığınmalı[6] ve Kur’an, Allah’ın özelliklerinden birini hatırlattığı zaman kendisini kör ve sağırlığa vurmamalı,[7] aksine ağlayarak huşu ile Allah’ın karşısında secdeye kapanmalıdır.[8] Kur’an’ın öğretileri neticesinde beden titrediğinde bedenler ve kalpler Allah’ın yadıyla yumuşamalı, kendilerini bir sonra ki merhaleye yükselmeye hazırlamalıdırlar.[9]

Kur’an aşkı bu şekilde insana yerleşir ve yaşamının bütün merhalelerinde onun yar ve yardımcısı olur. Ne güzel söylüyor Hafız-ı Şirazi:

Aşkın feryat etmelidir, Hafızın ki gibi

Kur’an’ı ezberden oku on dört kıraatla.

İşte o zaman Kur’an’a aşıkça bakarak manevi ilerlemeye ve yükselmeye doğru gidilebilir:

Hafız gibi sabah erken kalk ve selamet talep et

Ne yaptıysam hepsi Kur’an’ın devletindendi.

Ama Kur’an’ı öğrenmek ve tilavet etmek onunla öğretileriyle çelişir ve önemsenmezse[10] veya Kur’an’la irtibat kurmaktan hedef maddi olursa, bu insana manevi ilerlemesini sağlayamacağı gibi Allah katındaki itibarı, Kur’an’la irtibatı olmayanlardan daha aşağı olacaktır. Kur’an’la irtibatta olmanın çeşitlerine işaret edilen bir çok rivayetten birkaçını aşağıda getiriyoruz:

1- Allah Resulü şöyle buyuruyor: ‘Açıkta ve gizlide tevazu, namaz ve oruc tutmaya en layık kimse Kur’an’ı yüklenendir.’ Sonra yüksek sesle şöyle buyurdu: ‘Ey Kur’an’ı yüklenen kimse! Kendini Kur’an’la mütevazi kıl ki Rabbinde senin makamını yüceltsin. Kur’an’la iftihar peşinde olma ki Allah seni yere vurur. Kur’an’la Allah karşısında kendini ziynetlendir ki Allah ziynetini artırtsın. Ve kendini Kur’an’la halk için ziynetlendirme ki Allah seni utandırır. Kur’an’ı tümüyle güzel bir şekilde tilavet eden sanki vahiysiz risalet mesajı sinesinde yer bulan kimse gibidir. Kur’an’la olan, cahillere cahilce davranmaz, başkalarının gazabı karşışında gazaplanmaz ve saldırganlara karşı saldırgan olmaz. Kur’an’la olan Kur’an’ı yüceltmek için sabrı, bağışlamayı ve göz yummayı ilke edinir...’[11]

2- İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Kur’an okuyanlar üç kısımdır: Bir kısmı Kur’an’ı kazanç vesilesi haline getirerek makam sahiplerinin yanında onu okuyup, halka karşı gururlananlardır. Bir kısmı Kur’an’ın dış kurallarına gerekli dikkati gösteripte öğretilerinden gafil olan kimselerdir!.. Allah böyle Kur’an okuyucularının sayısını artırmasın. Bir kısmı da Kur’an’ı okuyup hükümlerini kalbinin dertelerine derman eden, gecesini gündüzünü onunla geçiren, namazına onunla başlayan ve yatağından onunla kalkan kimselerdir. Allah bu Kur’an okuyucularının varlıklarının bereketiyle belaları geri çevirir, düşmanları uzaklaştırır ve rahmet yağmurlarını gökten nazil eder...’[12]

3- Cabir, İmam Bakır’a (a.s) şöyle arzetti: ‘Kur’an okuduklarında veya duyduklarında (dikkat çekmek için) kendilerinden geçenler var; öyle ki onları görenler, ellerini ayaklarını kessen farkına varmayacaklarını sanırlar.’ İmam (a.s) şöyle buyurdu: ‘Subhanallah! Bu şeytani bir yöntemdir ve Allah onlardan böyle bir şey istememiştir. Tilavet, peşinden kalp yumuşaklığını, yükün azalmasını, göz yaşı ve Allah’tan korkmayı getirmelidir.’[13]



[1] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kafi, c.2, s.603, H.4, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, H.Ş.1365

[2] -İsra/82

[3] -Fussilet/44

[4] -İsra/9

[5] -Kaf/45

[6] -Nahl/98

[7] -Furkan/73

[8] -Meryem/58, İsra/107-109

[9] -Zümer/23

[10] -Casiye/45

[11] -Kafi, c.2, s.604, H.5

[12] -a.g.e, s.627, H.1

[13] -a.g.e, s.616, H.1

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar