Gelişmiş Arama
Ziyaret
10894
Güncellenme Tarihi: 2012/01/29
Soru Özeti
Kur’an’la iç içe ve ona bağlanmanın yolları nelerdir?
Soru
Bir genç Kur’an’a yönelmek, Kur’an’la iç içe olmak ve ona bağlanmak isterse ona tavsiyeniz ne olur?
Kısa Cevap

Tilavet, ilahi niyetle, üzerinde düşünmeyle ve amelle birlikte olursa kendiliğinden Kur’an’ın cezzabiyetini artırır ve insanı ona bağlar.

Ayrıntılı Cevap

İmam Sadık’tan (a.s) rivayet edilen bir hadis, ebedi kurtuluşun gençlikte Kur’an’la iç içe olmanın neticesinde gerçekleşeceğini bildirir: ‘İmanlı genç Kur’an tilavet ederse, Kur’an onun etine ve kanına karışır, Allah onu meleklerin safına çıkarır ve Kur’an onun kıyamette koruyucusu olur... Kim bu işte daha fazla zorluğa düşse mükafatıda daha fazla olur.’[1]

Ancak Kur’an’ın maneviyatından pay almak için bazı şartlara riayet etmek gerekir. Onlarında en önemlisi takvalı olmaktır. İnsan her zaman Kur’an’la iki yönlü irtibatta olmalı ve Kur’an’dan aldığı her tavsiyeye amel ederek maneviyatta ilerlemenin ve Kur’an’ın diğer nüktelerinden faydalanmanın zeminini hazırlamalıdır. Yoksa Kur’an’ın tavsiyelerini bilmek ve onu okumak yalnız başına yeterli değildir.

Kur’an’ın bu konudaki şu ayetlerine dikkat edin:

1-‘Biz, Kur'an'dan, müminlere şifa ve rahmet olan ayetleri indiriyoruz ve bunlar, zalimlerin ziyanlarından başka bir şeyi artırmaz.’[2]

2-‘De ki: O, inananlara doğru yolu gösterir ve şifadır; inanmayanlarınsa kulaklarında ağırlık var ve Kur'an, onları kör etmede; sanki onlara pek uzak bir yerden nida edilmede.[3]

3- Şüphesiz bu Kur'an, en doğru yola yöneltir.’[4]      

4- ‘Artık, azaptan korkana Kur'an'la öğüt ver.’[5]

Buna göre insan Kur’an tilavet etmeden önce şeytan’dan Allah’a sığınmalı[6] ve Kur’an, Allah’ın özelliklerinden birini hatırlattığı zaman kendisini kör ve sağırlığa vurmamalı,[7] aksine ağlayarak huşu ile Allah’ın karşısında secdeye kapanmalıdır.[8] Kur’an’ın öğretileri neticesinde beden titrediğinde bedenler ve kalpler Allah’ın yadıyla yumuşamalı, kendilerini bir sonra ki merhaleye yükselmeye hazırlamalıdırlar.[9]

Kur’an aşkı bu şekilde insana yerleşir ve yaşamının bütün merhalelerinde onun yar ve yardımcısı olur. Ne güzel söylüyor Hafız-ı Şirazi:

Aşkın feryat etmelidir, Hafızın ki gibi

Kur’an’ı ezberden oku on dört kıraatla.

İşte o zaman Kur’an’a aşıkça bakarak manevi ilerlemeye ve yükselmeye doğru gidilebilir:

Hafız gibi sabah erken kalk ve selamet talep et

Ne yaptıysam hepsi Kur’an’ın devletindendi.

Ama Kur’an’ı öğrenmek ve tilavet etmek onunla öğretileriyle çelişir ve önemsenmezse[10] veya Kur’an’la irtibat kurmaktan hedef maddi olursa, bu insana manevi ilerlemesini sağlayamacağı gibi Allah katındaki itibarı, Kur’an’la irtibatı olmayanlardan daha aşağı olacaktır. Kur’an’la irtibatta olmanın çeşitlerine işaret edilen bir çok rivayetten birkaçını aşağıda getiriyoruz:

1- Allah Resulü şöyle buyuruyor: ‘Açıkta ve gizlide tevazu, namaz ve oruc tutmaya en layık kimse Kur’an’ı yüklenendir.’ Sonra yüksek sesle şöyle buyurdu: ‘Ey Kur’an’ı yüklenen kimse! Kendini Kur’an’la mütevazi kıl ki Rabbinde senin makamını yüceltsin. Kur’an’la iftihar peşinde olma ki Allah seni yere vurur. Kur’an’la Allah karşısında kendini ziynetlendir ki Allah ziynetini artırtsın. Ve kendini Kur’an’la halk için ziynetlendirme ki Allah seni utandırır. Kur’an’ı tümüyle güzel bir şekilde tilavet eden sanki vahiysiz risalet mesajı sinesinde yer bulan kimse gibidir. Kur’an’la olan, cahillere cahilce davranmaz, başkalarının gazabı karşışında gazaplanmaz ve saldırganlara karşı saldırgan olmaz. Kur’an’la olan Kur’an’ı yüceltmek için sabrı, bağışlamayı ve göz yummayı ilke edinir...’[11]

2- İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Kur’an okuyanlar üç kısımdır: Bir kısmı Kur’an’ı kazanç vesilesi haline getirerek makam sahiplerinin yanında onu okuyup, halka karşı gururlananlardır. Bir kısmı Kur’an’ın dış kurallarına gerekli dikkati gösteripte öğretilerinden gafil olan kimselerdir!.. Allah böyle Kur’an okuyucularının sayısını artırmasın. Bir kısmı da Kur’an’ı okuyup hükümlerini kalbinin dertelerine derman eden, gecesini gündüzünü onunla geçiren, namazına onunla başlayan ve yatağından onunla kalkan kimselerdir. Allah bu Kur’an okuyucularının varlıklarının bereketiyle belaları geri çevirir, düşmanları uzaklaştırır ve rahmet yağmurlarını gökten nazil eder...’[12]

3- Cabir, İmam Bakır’a (a.s) şöyle arzetti: ‘Kur’an okuduklarında veya duyduklarında (dikkat çekmek için) kendilerinden geçenler var; öyle ki onları görenler, ellerini ayaklarını kessen farkına varmayacaklarını sanırlar.’ İmam (a.s) şöyle buyurdu: ‘Subhanallah! Bu şeytani bir yöntemdir ve Allah onlardan böyle bir şey istememiştir. Tilavet, peşinden kalp yumuşaklığını, yükün azalmasını, göz yaşı ve Allah’tan korkmayı getirmelidir.’[13]



[1] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kafi, c.2, s.603, H.4, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, H.Ş.1365

[2] -İsra/82

[3] -Fussilet/44

[4] -İsra/9

[5] -Kaf/45

[6] -Nahl/98

[7] -Furkan/73

[8] -Meryem/58, İsra/107-109

[9] -Zümer/23

[10] -Casiye/45

[11] -Kafi, c.2, s.604, H.5

[12] -a.g.e, s.627, H.1

[13] -a.g.e, s.616, H.1

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8750 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Sebr ve taksim burhanı ne şekildedir ve nasıl uygulanır?
    13092 İslam Felsefesi 2012/03/11
    Sebr ve taksim burhanı, çeşitli ilimlerde olduğu gibi usul-u fıkh’ta da kullanılan ve birçok yerde hüccet olan bir burhandır. Ancak ona her zaman güvenilmez; zira mantık kitaplarında gelen dört şekil ispat metotlarından yoksundur. Bu konuda önce bu burhandaki sözcüklerin açıklamasını yapacağız: Sebr, denemek, taksim ise ...
  • Bankadan alınan kredi, bankayla yapılan anlaşmanın dışında bir yerde kullanılırsa hükmü nedir?
    5672 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İslam inkılabı rehberi Hz. Ayetullah Hamanei’nin görüşüne göre alınan para borç mahiyetinde olursa her türlü harcama doğrudur ve o para borcu alanın malı olduğu için onu, belli bir yerde harcama şartı koşulsa bile o bunu istediği yerde harcayabilir. Ancak teklifi hükümolarak o şarta amel etmesi farzdır ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    11800 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Kıyamet azabından kurtulmak için bir ümit var mı?
    10265 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Dini öğretilerden anlaşıldığı kadarıyla Allah’ın rahmetine ümit bağlamak ve kıyamet azabından korkmak birbirini tamamlayan iki önemli özellik olup mümin kul eşit bir şekilde bu iki özelliğe sahip olmalıdır. Yani mümin kimse farzları yerine getirip, haramları terketmekle akıbetinin hayırlı olması için Allah’ın rahmetine ümit bağlarken aynı ölçüde Allah’tan ...
  • Takva ile Vera (nefsine hâkim olma) arasında ne fark var?
    3654 Hadis 2020/01/20
  • Hz Zehra (s.a) hangi yılda dünyaya gelmiştir?
    8980 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Eski zamanlarda imkanların az olması ve dakik zabıt tutma ve kaynakları dikkatli saklamaya özen göstermeme vb … tarihi olay ve vakıalarda ve büyük şahsiyetlerin doğum, ölüm ve şahadet tarihleri hakkında görüş farklılıklarının bulunması olağan ve doğaldır. Bu nedenle tarih ve hadis kitaplarında Hz Zehra’nın (s.a) doğum tarihi ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Farz veya müstehap oruç tutarken dalgınlıkla yemek ve içmek orucu batıl eder mi?
    7133 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    Oruçlu kimse bilerek bir şeyi yer ve içerse orucu batıl olur.[1] Bu meselede farz ve müstehap oruç arasında fark yoktur. Ama bilmeden ve dalgınlığına gelerek bir şey yer ve içerse orucu batıl olmaz.[2] ...
  • İslam peygamberi hz. Muhammed (s.a.a.) Salih olamayan bir ailede büyüyen bir güzel kızı hayvan gübresinin bulunduğu yerde yeşermiş olan ota benzetiyor. Hazreti resul bu benzetmeden maksadı nedir?
    10480 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/10/09
    Bu hadis uygun ve münasip olmayan ortamlarda yetişmiş ve rüşt eden bireylerle evlenmenin haram veya mekruh olduğunu beyan etmiyor. Belki sadece şu noktaya tekit ediyor: Evlilikte sadece zahiri güzelliğe göz dikip gönül bağlanmamalı ve yüzeysel bir aşka mağlup olup dini, ahlaki, davranışsal ve … gibi nitelikleri göz ...

En Çok Okunanlar