Gelişmiş Arama
Ziyaret
5958
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Sovban’ın be gibi bir şahsiyet taşımaktadır? Ehli Beytin (a.s) kendisi ve rivayetleri hakkındaki görüşü nedir?
Soru
Sovban’ın be gibi bir şahsiyet taşımaktadır? Ehli Beytin (a.s) kendisi ve rivayetleri hakkındaki görüşü nedir? «ثوبان مولا رسول الله» tabirindeki “Mevla” kelimesinin anlamı nedir?
Kısa Cevap

Kendisinden «ثوبان مولا رسول الله» diye söz edilen Sovban, Hz. Peygamber (s.a.a) tarafından özgürleştirilen ve özgürleştikten sonra Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehli Beytin (a.s) dostu olan kölelerdendir. Onun Hz. Peygamber (s.a.a) ve ailesine yönelik büyük sevgi ve ilgisi hakkında bazı hadis kitaplarında bir takım rivayetler nakledilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Allah Resulü’nün birkaç ashabının adı Sovban idi. Ama «ثوبان مولا رسول الله»[1] sıfatıyla anılan Sovban adı, sadece bir şahsa söylenmiştir.[2] Bu nedenle, Sovban Allah Resulü’nün sahabelerinden birisidir ve kendisi hakkında az bir bilgi bulunmaktadır. Elbette kendisinin İslam Peygamberi (s.a.a) ve ailesine büyük bir sevgi ve ilgi duyduğu anlaşılmaktadır. Şeyh Tusi’nin Ricalinde şöyle belirtilmiştir: Künyesi Eba Abdullah olan Sovban, Hz. Peygamberin (s.a.a) sahabelerindendir.[3] Askalani’nin “el-Esabe”de belirttiği üzere, Sovban Hz. Peygamberin (s.a.a) meşhur sahabelerindendir ve Hz. Peygamber (s.a.a) ilkönce onu satın almış ve sonra da özgür kılmıştır. Ama Sovban kendi meyil ve seçimiyle Hz. Peygamberin (s.a.a) ömrünün sonuna dek ona hizmet etmiştir.[4] Dört kitap gibi muteber kitaplarımızda kendisinden bir rivayet nakledilmediği belirtilmelidir. Ama diğer hadis kitaplarında kendisinden bir takım rivayetler nakledilmiştir. Kendisinden nakledilen ve onda Allah Resulü (s.a.a) ve Ehli Beytine (a.s) yönelik kendisinin sevgisinin gözlemlendiği bir rivayet şudur: Hz. Peygamber (s.a.a), Sovban’dan kendisine ve ailesine yönelik ne tür bir ilgi duyduğunu sorar ve Sovban şöyle der: Allah’a yemin ederim ki kalbimde size ve ailenize ve de sahabelerinize yönelik en küçük bir samimiyetsizlik taşımaktansa, kılıçlar ile parça parça edilmem veya bedenimin makas ile doğranması veyahut ateşte yardırılmam benim için daha kolayıdır.[5] Tabersi, Mecmeu’l-Beyan tefsirinde «وَ مَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَ الرَّسُولَ فَأُولئِكَ مَعَ الَّذينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَ الصِّدِّيقينَ وَ الشُّهَداءِ وَ الصَّالِحينَ وَ حَسُنَ أُولئِكَ رَفيقاً»[6] ayetinin altında şöyle demektedir: Bu ayetin Hz. Peygamberin hizmetçisi Sovban hakkında nazil olduğu söylenmiştir; zira o bir gün perişan ve rahatsız bir halde Hz. Peygamberin (s.a.a) yanına gelir. Hz. Peygamber (s.a.a) ona ne oldu diye sorar. O hasta değilim, ama yarın kıyamette eğer cehenneme girersem sizi asla görmeyeceğim ve eğer cennete girecek olursam sizden çok aşağı bir makam ve yere sahip olacağım ve sizi göremeyeceğim diye düşünmeye başladım ve bu konu beni üzdü. İşte bu esnada bu ayet nazil oldu ve Hz. Peygamber (s.a.a) ona şöyle buyurdu: Allah’a yemin ederim ki hiçbir Müslüman’ın imanı beni; kendisi, babası, annesi, eşi, evlatları ve tüm halktan daha çok sevmedikçe kâmil olmaz.[7] Bu nedenle, belirtilen hususlara binaen kendisini Hz. Peygamberi (s.a.a) ve temiz ailesini sevenlerden bilmek mümkündür. Ama karinelerin belirginleştirdiği üzere, («ثوبان مولا رسول الله») Sovban için zikredilen “Mevla” sıfatı Allah Resulü’nün özgürleştirdiği kişi anlamında veya Allah Resulü’nün kölesi manasında olabilir. Lakin Sovban’ın daha ilk baştan Allah Resulü (s.a.a) tarafından özgürleştirilmesi dikkate alındığında, birinci mana onun şahsiyetiyle daha bağdaşmaktadır. Son olarak hatırlatılmalıyız ki Şii kaynaklarında Sovban’ın fazla rivayetleri bulunmamaktadır ve bu yüzden onun rivayetleri hakkında Ehli Beytin (a.s) bir görüşüne rastlanmamıştır.

 


[1] “Velayet” ve “Mevla” kelimeleri “veli” maddesinden türemiştir ve sözlük bilimciler bunun için değişik manalar ileri sürmüştür. Malik, köle, özgürleştiren, özgürleşen, yoldaş, akraba (amcaoğlu gibi), komşu, anlaşma tarafı, oğul, amca, rab, yardımcı, nimet veren, sakin, ortak, yeğen, seven, tabi olan, damat, tasarrufta en yetkili olan (bazı açılardan bir başkasının işlerinde kendisinden daha çok tasarruf etme hakkına sahip olan kimse).  İndeks: “Velayetin Anlamı”, Soru: 153 (Site: 1156).

[2] Askalani, İbn. Hacer, el-Esabe, c. 1, s. 528, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, 1415 k.

[3] Tusi, Muhammed b. Hasan, Rical-i Tusi, s. 31, İntişarat-ı Hayderiye, Necef, 1381 k.

[4] El-Esabe, c. 1, s. 528.

[5] Tefsir-i İmam Hasan Askleri (a.s), s. 370, Medrese-i İmam Mehdi (a.c), Kum, 1419 k; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 27, s. 100, Dar-u İhyai’t-Turasi’l-Arabi, Beyrut, çap-ı dovvom, 1403 k.

[6] Nisa, 69.

[7] Tabersi, Fazl b. Hasan, Mecmeu’l-Beyan, c. 3, s. 110, İntişarat-ı Nasır Hosrov, Tahran, 1373 ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar