Gelişmiş Arama
Ziyaret
6300
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Sovban’ın be gibi bir şahsiyet taşımaktadır? Ehli Beytin (a.s) kendisi ve rivayetleri hakkındaki görüşü nedir?
Soru
Sovban’ın be gibi bir şahsiyet taşımaktadır? Ehli Beytin (a.s) kendisi ve rivayetleri hakkındaki görüşü nedir? «ثوبان مولا رسول الله» tabirindeki “Mevla” kelimesinin anlamı nedir?
Kısa Cevap

Kendisinden «ثوبان مولا رسول الله» diye söz edilen Sovban, Hz. Peygamber (s.a.a) tarafından özgürleştirilen ve özgürleştikten sonra Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehli Beytin (a.s) dostu olan kölelerdendir. Onun Hz. Peygamber (s.a.a) ve ailesine yönelik büyük sevgi ve ilgisi hakkında bazı hadis kitaplarında bir takım rivayetler nakledilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Allah Resulü’nün birkaç ashabının adı Sovban idi. Ama «ثوبان مولا رسول الله»[1] sıfatıyla anılan Sovban adı, sadece bir şahsa söylenmiştir.[2] Bu nedenle, Sovban Allah Resulü’nün sahabelerinden birisidir ve kendisi hakkında az bir bilgi bulunmaktadır. Elbette kendisinin İslam Peygamberi (s.a.a) ve ailesine büyük bir sevgi ve ilgi duyduğu anlaşılmaktadır. Şeyh Tusi’nin Ricalinde şöyle belirtilmiştir: Künyesi Eba Abdullah olan Sovban, Hz. Peygamberin (s.a.a) sahabelerindendir.[3] Askalani’nin “el-Esabe”de belirttiği üzere, Sovban Hz. Peygamberin (s.a.a) meşhur sahabelerindendir ve Hz. Peygamber (s.a.a) ilkönce onu satın almış ve sonra da özgür kılmıştır. Ama Sovban kendi meyil ve seçimiyle Hz. Peygamberin (s.a.a) ömrünün sonuna dek ona hizmet etmiştir.[4] Dört kitap gibi muteber kitaplarımızda kendisinden bir rivayet nakledilmediği belirtilmelidir. Ama diğer hadis kitaplarında kendisinden bir takım rivayetler nakledilmiştir. Kendisinden nakledilen ve onda Allah Resulü (s.a.a) ve Ehli Beytine (a.s) yönelik kendisinin sevgisinin gözlemlendiği bir rivayet şudur: Hz. Peygamber (s.a.a), Sovban’dan kendisine ve ailesine yönelik ne tür bir ilgi duyduğunu sorar ve Sovban şöyle der: Allah’a yemin ederim ki kalbimde size ve ailenize ve de sahabelerinize yönelik en küçük bir samimiyetsizlik taşımaktansa, kılıçlar ile parça parça edilmem veya bedenimin makas ile doğranması veyahut ateşte yardırılmam benim için daha kolayıdır.[5] Tabersi, Mecmeu’l-Beyan tefsirinde «وَ مَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَ الرَّسُولَ فَأُولئِكَ مَعَ الَّذينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَ الصِّدِّيقينَ وَ الشُّهَداءِ وَ الصَّالِحينَ وَ حَسُنَ أُولئِكَ رَفيقاً»[6] ayetinin altında şöyle demektedir: Bu ayetin Hz. Peygamberin hizmetçisi Sovban hakkında nazil olduğu söylenmiştir; zira o bir gün perişan ve rahatsız bir halde Hz. Peygamberin (s.a.a) yanına gelir. Hz. Peygamber (s.a.a) ona ne oldu diye sorar. O hasta değilim, ama yarın kıyamette eğer cehenneme girersem sizi asla görmeyeceğim ve eğer cennete girecek olursam sizden çok aşağı bir makam ve yere sahip olacağım ve sizi göremeyeceğim diye düşünmeye başladım ve bu konu beni üzdü. İşte bu esnada bu ayet nazil oldu ve Hz. Peygamber (s.a.a) ona şöyle buyurdu: Allah’a yemin ederim ki hiçbir Müslüman’ın imanı beni; kendisi, babası, annesi, eşi, evlatları ve tüm halktan daha çok sevmedikçe kâmil olmaz.[7] Bu nedenle, belirtilen hususlara binaen kendisini Hz. Peygamberi (s.a.a) ve temiz ailesini sevenlerden bilmek mümkündür. Ama karinelerin belirginleştirdiği üzere, («ثوبان مولا رسول الله») Sovban için zikredilen “Mevla” sıfatı Allah Resulü’nün özgürleştirdiği kişi anlamında veya Allah Resulü’nün kölesi manasında olabilir. Lakin Sovban’ın daha ilk baştan Allah Resulü (s.a.a) tarafından özgürleştirilmesi dikkate alındığında, birinci mana onun şahsiyetiyle daha bağdaşmaktadır. Son olarak hatırlatılmalıyız ki Şii kaynaklarında Sovban’ın fazla rivayetleri bulunmamaktadır ve bu yüzden onun rivayetleri hakkında Ehli Beytin (a.s) bir görüşüne rastlanmamıştır.

 


[1] “Velayet” ve “Mevla” kelimeleri “veli” maddesinden türemiştir ve sözlük bilimciler bunun için değişik manalar ileri sürmüştür. Malik, köle, özgürleştiren, özgürleşen, yoldaş, akraba (amcaoğlu gibi), komşu, anlaşma tarafı, oğul, amca, rab, yardımcı, nimet veren, sakin, ortak, yeğen, seven, tabi olan, damat, tasarrufta en yetkili olan (bazı açılardan bir başkasının işlerinde kendisinden daha çok tasarruf etme hakkına sahip olan kimse).  İndeks: “Velayetin Anlamı”, Soru: 153 (Site: 1156).

[2] Askalani, İbn. Hacer, el-Esabe, c. 1, s. 528, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, 1415 k.

[3] Tusi, Muhammed b. Hasan, Rical-i Tusi, s. 31, İntişarat-ı Hayderiye, Necef, 1381 k.

[4] El-Esabe, c. 1, s. 528.

[5] Tefsir-i İmam Hasan Askleri (a.s), s. 370, Medrese-i İmam Mehdi (a.c), Kum, 1419 k; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 27, s. 100, Dar-u İhyai’t-Turasi’l-Arabi, Beyrut, çap-ı dovvom, 1403 k.

[6] Nisa, 69.

[7] Tabersi, Fazl b. Hasan, Mecmeu’l-Beyan, c. 3, s. 110, İntişarat-ı Nasır Hosrov, Tahran, 1373 ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allah’ın yeryüzü ve gökyüzündeki kudret nişaneleri nelerdir?
    15244 Eski Kelam İlmi 2010/08/22
    Gökyüzü, yeryüzü, onlarda yer alan ve evrende olan her şey tümüyle Allah’ın kudret nişaneleridir. Bu nişaneler hiç kimsenin tümünü saymaya güç yetiremeyeceği kadar çoktur. Kur’an-ı Kerim defalarca inanları bu ayetleri görmeye davet etmiştir. Galaksiler, sistemler ve onlarda bulunan gezegen ve enteresan oluşumlar, çarpışmalar, ...
  • Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
    10175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir. ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    22414 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    11225 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    10120 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    8082 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9466 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    55601 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Ehlisünnetten olan bir bayanın Şia bir kimseyle evlenmesinin hükmü nasıl ve onlardan doğan çocuklar kime aittir?
    8853 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Değerli taklidi merciler şöyle buyurmaktadırlar: Sünni olan bir bayanın Şia olan bir kimseyle evlenmesinin işkâlı yok.[1]Nikâh akdinin nerede kıyılması hususunda her hangi bir ayrıcalık söz konusu değildir. Bazı yerlerin bazı nedenlerden ötürü ...
  • İmam Ali (a.s) zamanında kimler humus toplamakla görevliydi?
    10908 تاريخ بزرگان 2011/11/13
    Müslümanların tamamı, humusun ilahi farzlardan bir tanesi olduğuna inanmış ve bunu herkesin zorunlu olarak kabul etmeleri gerektiğini söylemişlerdir. Bu hükmün, Bedir savaşından sonra bir kanun haline gelerek sürekli uygulanmıştır. Hz. Ali (a.s)’de bu ilahi farzın uygulanmasında Peygamber (s.a.a)’in yanında yer alıp Peygamberle (s.a.a) gerekli işbirliği içinde olan ve Peygamber (s.a.a)’in ...

En Çok Okunanlar