Gelişmiş Arama
Ziyaret
4042
Güncellenme Tarihi: 2012/08/16
Soru Özeti
Acaba evliliğin kendine özgü şartları varmı?
Soru
Acaba evliliğin kendine özgü şartları varmı? Kadın ve erkek kalben razılarsa geçici nikah aktini okumaya gerek varmı?
Kısa Cevap
 İslam dinine göre geçici ve daimi evliliğin kendine özgü şartları bulunmaktadır. Bu şartlar şunlardır:
  1. Nikah akdini okumak. Kadın ve erkeğin razı olması yeterli değildir. Bunun yanında nikah kastıyla nikah akdi okunmalıdır.
  2. Vacip olan ihtiyat nikah akdinin sahih arapcayla okunmasıdır. Eğer kadın ve erkeğin kendisi nikah akdini sahih arapcayla telefuz edemezlerse herhangi bir dilde okuyabilirler. Bu noktada vekil tutmalarına gerek yoktur. ‘eşlik talebe’ ve ‘kabul’ manasına gelen tabirler kullanılmalıdır.
  3. Eğer nikah akdini kadın ve erkeğin kendisi okuyacaksa; kadın ilk önce şöyle demeli:
زَوَّجْتُكَ نَفْسىِ عَلَى الصَّداقِ الْمَعْلُومِ” ‘Belirlenen mehr karşılığında kendimi senin eşin karar kıldım.’ Sonra derhal erkek şöyle demeli: “قَبِلْتُ التَّزْويجَ” ‘Bu evliliği kabul ettim.’ Böylelikle bu nikah sahih dir.
Ama eğer başka birisini vekil edeceklerse; örneğin kadının adı fatıma erkeğin adı ahmet olsun.
Kadının vekili şöyle der: «زَوَّجْتُ مُوكّلَتِى فٰاطِمَةَ مُوَكّلَكَ احْمَدَ عَلَى الصَّدٰاقِ الْمَعْلُوم» ’Müvekkilim Fatıma’yı müvekkilin Ahmet’e belirlenen mehr karşılığında nikahlıyorum. ’ sonra derhal erkeğin vekili şöyle der:
«قَبِلْتُ لِمُوَكّلى احْمَدَ عَلى الصَّدٰاقِ»  ’ Müvekkilim Ahmet için nikahı mehr karşılğında kabul ediyorum.‘ Böylelikle bu nikah sahih dir.
Geçici nikah akidindeyse;  nikah süresi ve mehr belirlendikten sonra kadın şöyle söylerse:
«زوجتک نفسی فی المدة المعلومة علی المهر المعلوم» ” Ben kendimi belirlenen süre için, belirlenen mehr karşılığı sana eş karar kıldım.“ Sonra derhal erkek şöyle derse: «قبلت»  ‘Kabul ettim.’ Bu nikah sahih dir. Veya kadının vekili şöyle der: «متعت موکلتی موکلک فی المدة المعلومة علی المهر المعلوم»
“Müvekkilimi senin müvekkiline belirlenen süre için, belirlenen mehr karşılığında nikahlıyorum.” Erkeğin vekili ise «قبلت لموکلی هکذا» ” Müvekkilim için  bu şekliyle Kabul ediyorum.“ derse geçici nikah akdi sahihdir.
  1. Mehr’in (mehriye) belirlenmesi ve akit okunurken zikredilmesi.
  2. Kadın ve erkek veya vekilleri nikah akdini okurken nikah kastı taşımaları gerekir. Yani eğer kadın ve erkek kendileri nikah akdini okuyorsa kadın  «زوجتک نفسی»  “kendimi sana eş karar kıldım” dediğinde kastı gerçekten bu adamın eşi olmak için demeli ve erkekte “قَبِلْتُ التَّزْويجَ”  “Bu evliliği kabul ettim” dediğinde bu kadını eşi olarak kabul etme kastıyla söylemelidir.
  3. Nikah akdini okuyan akil ve baliğ olmalıdır.
  4. Nikah akdini okuyan vekil veya veli nikahı kıyarken evlendirilen kadın ve erkeğin belirli olması gerekir. (örneğin: Kızlarımdan birini sana nikahlıyorum diye nikah akti okuyamaz veli hangi kız olduğu muayyen olmalıdır.)
  5. Kendi hayrını teşhis verebilen reşit olmuş baliğ kız evlenmek istediği zaman eğer bakireyse babasından veyahut büyükbabasından izin alması gerekir. Eğer bakire değilse ve bekareti evlilik yoluyla son bulmuşsa artık evlenmek için babasından veyahut büyük babasından izin alması gerekmez.
  6. Kadın nikah akdi okunurken başka bir erkeğin daimi veya geçici eşi olmamalıdır. Aynı şekilde başka bir erkekle yapmış olduğu daimi veya gecici evlilik sonrası iddet döneminde olmaması gerekir.
  7. Kadın ve erkek bu evliliğe razı olmalı zorlama veya baskıyla bu evliliğe mecbur edilmemesi gerekir.[1]
  8. Kadın daha önce nikahında olduğu başka bir erkekle evliyken şuanda evlenmek istediği erkekle zina yapmış olmamalıdır. Zira eğer bir erkek evli bir kadınla zina yaparsa o kadın ebediyen bu erkeğe haram olur. Yani hiçbir şekilde evlenemezler.[2]
  9.  Kadın ve erkek kendisine mahrem olan fertlerle evlenemezler. Örneğin: Kadın; erkek kardeşi, babası amcası, dayısı, yiyenleri, torunları, dedesi, büyük babasıyla evlenemez.
  Burada zikredilen kriterler İmam Humeyni’nin fetvalarından elde edilmiş olup genel olarak evlilik şartlarını içermektedir. Bu konuda daha fazla bilgi için fıkıh kitaplarına ve ilm-i hallere müracaat ediniz. Eğer özellikle bir taklit mercinin görüşlerini bilmek istiyorsanız. Taklit mercinin ismini zikrederek tekrar bize yazın.
Her halükarda Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin sorunuzun ikinci bölümüne cevabı şu şekildedir: “Kadın ve erkek arasında her türlü şehvet içeren irtibat daimi veya geçici nikah olmadan haramdır. Nikah akdinin tahakkuku için tarafların kalben razı olmaları yeterli değildir. Nikah akdi okunmalıdır.
 
 
 

[1] İmam Humeyni, Seyit Ruhullah, Tevzuh’ul-mesaili meraci, 2.c, 449-460.s, defter intişarat İslami, 8.bk, 1424.k; tehrir’ul-vesile, 2.c, 701-704,734-736.s.
[2] Dizin:961, Gecici evlilik sonrası tekrar evlilik. iktibas edilmiştir.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allahın rızasını ve muhabbetini kazanmak noktasında temizlik ve nezafetin rolü nedir?
    6298 Hadis 2015/02/15
    Temiz bedene sahip olmak, temiz elbise giymek ve güzel koku sürmek güzellikten hoşlanan fıtri hisse sahip olan kimseler için bir nevi ruhani bir halet vücuda getirir, onun Allaha ve Allahın da pak ve temiz olan insana muhabbetini fazlalaştırmasına neden olabiliyor. Molla Ahmed-i Nereki (r.h.) zahiri temizlik ile ...
  • Namaz kılmayan birinin arkasından konuşmak gıybet sayılır mı?
    19332 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İslami olmayan bankalara para yatırmak ve onlardan kar almak faiz sayılır mı ve belirtilen bankalarda çalışmanın bir sakıncası var mıdır?
    11596 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Sorudaki ilgili mesele hakkında mercilerin bürolarından aldığımız cevaplar şunlardır: Hz Ayetullah UzmaHameney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Cevap 1 ve 2: Sorudaki varsayıma göre eğer parayı borç sıfatıyla bankaya vermemişse alınan karın bir sakıncası yoktur. Cevap 3: Bu görevin yapılması gerçekte sakınca ...
  • Acaba Halifetullah / Allah’ın halifeliği makamı herkes için midir ve ayrıca bu makamdan daha üstün bir makam bulunmakta mıdır?
    11014 Eski Kelam İlmi 2008/05/03
    Arapça literatürde halife yahut hilafet kavramları “hulf: başın gerisi” kökünden türemiş ve birinin yerine gecen manasında kullanılmıştır. Başka birisinin yerine geçmek ise; somut işlerde kullanıldığı gibi, kuramsal ve hakiki işlerde de kullanılır.Bakara suresinin 30. ayetinde gecen, “Ben yeryüzünde muhakkak bir halife kılacağım…” cümleden ...
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5369 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Eğer Allah bir ferdi severse, halkın geneli de onu sever mi?!
    11573 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar Allah’ın salih kullarının sevgisini halkın kalbine aktardığını yansıtan rivayetler olsa da, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde ...
  • Kurban bayramında boynuzu kırık olan hayvan kesilebilir mi?
    19802 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    Kurbanlıktan maksat kurban bayramında Mina’da kesilen hac kurbanıysa fakihlerin çoğunun fetvasına göre yaratılıştan boynuzu var imişse (şu anda boynuzu olmasa veya kırılmış olsa bile) kurbanlık için yeterlidir.[1] Ancak boynuzun içi kırılmış veya kesilmiş ise yeterli olmaz. Dış boynuzun kırılmasının sakıncası ...
  • Kur’anî ve dinî faaliyetler karşılığında veya genel olarak vacib-i kifayinin karşılığında ücret almanın hükmü nedir?
    7201 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/15
    Kur’an öğretmek, hıfzetmek gibi Kur’anî faaliyetlerin dışında kalan, namazın farzlarını öğretmek gibi farzların karşılığında alınan ücret caiz değildir. Ama dinin müstehap olan amelleri için ücret almanın sakıncası yoktur. Kur’anî faaliyetler, Hamd ve sure öğretmenin dışında olursa onun karşılığında da ücret almanın sakıncası olmaz, ancak mekruhtur. Fakat hediye ...
  • Ahbariler ve Usuliler kimlerdir?
    19010 Tarih Felsefesi 2012/05/03
    Ahbarilik, hadis ashabına denir ve Şiilikte onlar Ahbarî olarak adlandırılır. Bu grup içtihadı geçersiz bilmekte ve sadece habere (rivayetler ve hadisler) uymaktadır. Ahbariler karşısında olan Usuliler ise birçok İslam fakihinin içinde bulunduğu ve Usulî olarak adlandırılan gruba denir. Bu grup, İslam’ın şer’i hükümlerini belirlemede Kur’an, sünnet, akıl ...
  • Rububiyet yalnız Yüce Allah’a mı özgüdür?
    16440 Teorik İrfan 2010/05/04
    Rububiyet Arapça bir sözcük olan rab kökünden türemiştir, rab; sahip ve eğitici anlamındadır. Allah bütün yaratılış aleminin sahibi olması hasebiyle, bu alemin yöneticiliğini de Ona aittir. O, kendisinden başka her şeyin rabbidir. Yaratılış aleminin tüm varlıkları Allah’ın bir simge ve mazharıdır ama bu mazharların da bir takım temelleri ve ...

En Çok Okunanlar