Gelişmiş Arama
Ziyaret
16535
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Şimdiye kadar şeytana karşı kimler direnmiştir ve mücadele şekilleri nasıl olmuştur?
Soru
Şeytanlar ve cinden olan orduları, çoğu zaman Allah’a iman etmiş kimselere saldırırak onları küfüre ve şirke götürmeye çalışırlar. Şimdiye kadar kim onlara karşı direnmiştir ve mücadele şekilleri nasıl olmuştur? Şimdiden teşekkür ederim.
Kısa Cevap

Kur’an’a göre şeytanın yalnızca Allah’ın muhles (ihlasa eren) kullarına etkisi yoktur. Muhlesler, şeytanın kendilerine nüfuz edemediği kimselerdir. Şeytanla mücadele etmenin yolları vardır, bu yollardan giderek onunla mücadele edip başarıya ulaşılabilir. O yollardan birkaçı şunlardır:

1- İman: Kur’an-ı Kerim, şeytanın hakimiyetine engel olmanın temel etkenin iman olduğunu buyuruyor.

2- Tevekkül: Şeytana ve ordusuna galip gelmenin yollarından bir diğeri Allah’a tevekkül etmektir.

3- İstiaze: Allah’tan sığınma talebinde bulunmak demektir.

4- Allah’ı anmak: Allah’ı anmak insana basiret verir, onu vesveselerden korur ve şeytanın nüfuz etme yolunu kapatır.

5- Takva: Takva melekesini kazanmak ve onu sağlamlaştırmak, kalp gözünü İblisin vesveselerine karşı açar ve insanı onun tuzağından korur.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’a göre şeytanın yalnızca Allah’ın muhles kullarına etkisi yoktur.

Şeytan, Allah’ın bütün kullarını yoldan çıkarmak için yemin ettiğinde muhles (ihlasa eren) kullarını bundan istisna etmiştir: Dedi ki: 'Andolsun senin izzetine, ben, onların tümünü azdıracağım. Ancak içlerinden, ihlasa eren kulların müstesna.’ [1]

Yine Allah’a Teala ona şöyle buyuruyor: Şüphesiz, sana uyan azgınların dışında kullarıma hiçbir suretle gücün yetmez.’ [2]

Bu ayetlere göre muhlesler [3] şeytanın hakimiyet diaresinin dışında olan kimselerdir. Ve bu, hem şeytanın itirafıdır, hem de Allah’ın bildirdiği bir gerçektir: ‘Kullarıma hiçbir suretle gücün yetmez.’

Şeytanla Mücadelenin Yolları

Muhlesler, şeytanın kendilerine nüfuz edemediği kimselerdir. Şeytanla mücadele etmenin yolları vardır, bu yollardan giderek onunla mücadele edip başarıya ulaşılabilir. O yollardan birkaçı şunlardır:

1- İman: Kur’an-ı Kerim, şeytanın nüfuzuna engel olmanın temel etkenin iman olduğunu buyuruyor: Şüphe yok ki (şeytanın) inananlara... karşı gücü kuvveti yoktur, hükmü yürümez onun.’ [4]

2- Tevekkül: Şeytana ve ordusuna galip gelmenin yollarından bir diğeri Allah’a tevekkül etmektir: Şüphe yok ki (şeytanın)... Rablerine güvenen kimselere karşı gücü kuvveti yoktur.’ [5]

Dolayısıyla Allah’a ve ayetlerine iman etmek, şeytanın insanlar üzerindeki velayet ve hakimiyetine engel olur. Şeytanın, iman kalesinde siper alanlara ve Allah’a tevekkül edenlere asla hakimiyeti olmaz. Onun ancak kendisine uyanlara ve Allah’a şirk koşanlara velayeti vardır: Onun gücü, ancak ona dost olup itaat edenlere yeter ve onlar da Allah’a şirk koşanlardır.’ [6]

3- İstiaze: Allah’tan sığınma talebinde bulunmak demektir. Bu sığınma talebi bazen tekvini olurken, bazen de teşriidir. Doğal şerlerden korunmak için Allah’ın tekvini sığınağından faydalanmak gerekir. Tekvini sığınak yaratılış düzeninde Allah’ın nedenler şeklinde koyduğu kanunlar ve ilahi sünnetlerdir. Nefsani şerlerden uzak kalabilmek içinde Nas suresinde buyurulduğu gibi Allah’ın teşrii sığınağından istifade edilmelidir. Teşrii sığınak mukaddes şeriatte belirlenen itikadi temeller ve eğitici programların olduğu ilahi öğretilerdir: Şeytandan sana aykırı bir kışkırtma gelirse Allah'a sığın, şüphesiz O, her şeyi işiten ve bilendir.’ [7]

Gerçekte tevhid, insanın hayır ve menfaati kazanmasını, işlerine Bismillah’la başlamasını, yine zararı ve şerri uzaklaştırmakta ona yardımcı olmasını, işlerine Euzubillah’la başlamasını gerektirir. Zira tevhidi bakış açısına göre alemde Allah’tan başka müessir yoktur.  

4- Allah’ı anmak: Allah’ı anmak insana basiret verir, onu vesveselerden korur ve şeytanın nüfuz etme yolunu kapatır: İyice düşünürler (Allah'ı anarlar), sonra bakarsın ki (doğruyu) görüp bilirler.’ [8]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İnsan Allah’ı anmaktan yüz çevirmediği sürece şeytanın ona vesvese vermeye gücü yoktur.’ [9]

Emirü’l-Müminin (a.s) ise, Allah’ı anmanın şeytanı uzaklaştırmaya neden olduğunu buyurmaktadır: ‘Allah’ı anmak şeytanı uzaklaştırılır.’ [10]  

5- Takva: Takva melekesini kazanmak ve onu sağlamlaştırmak, kalp gözünü İblisin vesveselerine karşı açar ve insanı onun tuzağından korur: (Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde iyice düşünürler (Allah'ı anarlar), sonra bakarsın ki (doğruyu) görüp bilirler.’ [11]

Ayetin özgün metninde geçen ‘Taif’ ( طائف ) kelimesi tavaf eden manasına gelip, sanki şeytanın vesveseleri tavaf edenler gibi insanın ruhunda ve düşüncesinde nüfuz etmek için dönüp dururlar.

Şeytan, iman ve takvayla ruhu güçlenen kimselere etki edemez. Ama hep bir fırsat peşinde olur. Şehvet, gazap, haset ve intikam alma gibi bazı nefsani heva ve hevesleri uyandırarak ona nüfuz etmeye ve saptırmaya çalışır.

Ehl-i Beyt’i anmak, Ehl-i Beyt’in dostlarına ihsanda bulunmak, şeytanın nüfuz edemediği kimselerin sınıfına girmek için uğraşı vermek vb. şeytanla mücadele etmenin yolları arasındadır.

Sonuç

Allah inancına sahip olmak insanın günahlardan ve kötülüklerden uzak kalması için etkilidir. Allah’ın izzeti, hikmeti ve zatının işleri üzerinde tefekkür etmek, şeytana karşı mücadelede kulun ruhunu güçlendirir. Ayrıca iman, tevekkül ve takvayı güçlendirmek, devamlı Allah’ı anmak, şeytanı üzecek ve kendisinden uzaklaştıracak işler yapmak ve sonunda şeytandan taraf gelecek şer ve fesatlardan istiaze etmek onun nüfuzuna engel olmak için önemli şeylerdir. Unutmayalım ki bütün bunlar Ehl-i Beyt’e tevessül ve Onların inayeti olmadan mümkün değildir.

İlgili dizinler

Şeytanın İnsana Nüfuz Etme Yolları: 11111 (Site: 10971)

Şeytanın Hedef ve Planları: 2392 (Site: 2545)



[1] -Sad/82-83

[2] -Hicr/42

[3] -Muhles, ruhunu maddiyatın zincirlerinden koparmış ve kalbini Allah’tan başkasına vermeyen, onu Allah’ın sevgisiyle dolduran kimsedir.  

[4] -Nahl/99

[5] -Nahl/99

[6] -Nahl/100

[7] -A’raf/200, Fussilet/36.

[8] -A’raf/201

[9] -Muhaddis Nuri, Müstedreku’l Vesail, c.1, s.178, Müessese-i Alu’l-Beyt, Kum, HK.1408; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.72, s.124, Müessesetu’l-Vefa, Beyrut, HK.1404

[10] -Amedi Temimi, Abdulvahid, Gureru’l-Hikem ve Düreru’l-Kelim, s.188, Mektebu’l-A’lami’l-İslamiyye, Kum, HŞ.1366

[11] -A’raf/201

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 1
Perşembe, 24 Mayıs 2012
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar