Gelişmiş Arama
Ziyaret
9634
Güncellenme Tarihi: 2012/01/18
Soru Özeti
Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
Soru
Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum veya Kerbela’ya yöneliyor ve İmam Hüseyin’e (a.s) selam veriyorum. Bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir? Bir meddah, bu halin belirtilen esnada imamların (a.s) bize baktıklarının, bize yöneldiklerinin ve selamımızın cevabını verdiklerinin göstergesi olduğunu söylemiştir. Bu tespit doğru mudur? Çok teşekkür ederim.
Kısa Cevap

Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun delili mevcuttur. Yanı sıra, bizim ibadet, tövbe ve isteklerimizin kabul oluşuna dair rivayetlerde bir takım işaretler belirtilmiştir ve tüylerin ürpermesi, gözyaşı ve benzerleri bu cümledendir. O halde bu haller vardır, ama her ne zaman böyle olursa insanın meseleyi bu şekilde yorumlaması doğru değildir. Doğrusu, insanın dikkat ve halis niyetle kendi vazifesine göre amel etmesi ve Allah tarafından ve masum hazretlerden karşılık verme beklentisi içinde olmasıdır.

Ayrıntılı Cevap

Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerimizde de bu yer almaktadır; örneğin İmam-ı Zamanın (a.s) bir rivayette şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Biz sizin halinizden gafil değiliz ve sizi unutmayız.[1] Bu rivayet amel ve davranışlarımızın İmamın gözetiminde olduğunu iyice göstermektedir. Böyle olması nedeniyle, haremlere gidenler veya uzaktan onlara yönelenler ve saygı ifadesinde bulunanlar kesinlikle o büyük şahsiyetlerin özel ilgisine muhatap olmaktadır. Bu bağlamda İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bu rivayet çok açıklayıcıdır. İmam, Eba Abdullah’ın (a.s) kendi ziyaretçilerine bakması hakkında şöyle buyuruyor: Hüseyin b. Ali (a.s) Rabbinin yanında olup ziyaretçilerini gözlemlemekte, onları tanımakta ve kendileri için istiğfarda bulunmaktadır… .[2] Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmaktadır ve manevi hususlar karşısında reaksiyon göstermeye Kur’an ve rivayetlerde de işaret edilmiştir. Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: “Allah, bütün öğretilerin en güzelini, kendi içinde tutarlı, (gerçeğin) her türlü ifadesini çeşitli biçimlerde tekrarlayan bir ilahi kelam şeklinde indirir; (bir ilahi kelam ki) Rablerinden korkanların ondan tüyleri ürperir.”[3] Tüylerin ürperdiği, gözyaşın aktığı ve bir isteğin olduğu zaman, isteğinin kabul olduğunu bil.[4] Bu nedenle, her ne kadar biz her zaman Allah ve masum hazretlerin karşısında olsak da gözyaşı akması ve tüylerin ürpermesi gibi işaretler, bizim ile onlar arasında samimi bir ilişki kurulduğunun ve onların bize ilgi gösterdiğinin göstergesidir inşallah. Elbette böyle işaretler her ne kadar bir tür irtibatı yansıtsa da bu hallerin gerçekleştiği her vakitte böyle bir netice alınamaz, ama asla ümit kaybedilmemelidir.



[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 53, s. 175, bap. 31, Ma Harece Min Tevkiatihi, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404 k.

[2] Hür Amıli, Muhammed b. Hasan, Vesailü’ş-Şia, c. 14, s. 72, Bab-ı Tekid-u İstihbab-i Ziyareti’l-Hüseyin, h. 19508, Müessese-i Âli’l-Beyt, Kum.

[3] Zümer, 23.

[4] Vesailü’ş-Şia, c. 7, s. 72, Bab-u İstihbabi’d-Dua İnde Rifketi’l-Kulub, h. 8760.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müslüman olmayanın malını çalmak caiz midir?
    16069 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Taklid mercilerinin büroları bu soruyu şöyle yanıtladılar:Müslüman olmayanların mallarını Müslümanlarla savaş halinde olmadıkları durumlarda gasp etmek ve sahiplenmek caiz değildir. Eğer savaş halinde bile olsalar müslümanların bu işi yapmamaları daha iyidir.Ayetullah el-Uzma Fazıl Lenkerani’nin bürosunun yazılı ...
  • Sermayenin humusu var mıdır?
    5131 Humusa Konu Olan Şeyler 2012/05/16
    Muhterem taklit mercilerinin sermayenin humusu hakkındaki görüşü şudur: Eğer bir kimse bir sermaye edinirse ve bu sermayenin humusunu vermesi durumunda kalan kısmıyla bir işe girişemezse ki bu sermayeyle geçinmeyi istiyorsa bu sermayenin humusunu vermeli midir? Tüm merciler (Ayetullah Vahit ve Ayetullah Safi dışında): ...
  • Toplumun tüketime yöneldiği, ümmetin darmadağın olduğu ve yalan, hilekârlık ve düzenbazlığın çokça yaygın olduğu şartlarda İslam’ın buyruklarına göre doğru bir şekilde nasıl amel edilebilir?
    5739 Pratik Ahlak 2012/05/16
    İslam dininin hüküm ve buyrukları iki alanda icra edilir. Bazıları ferdi ameller ve bazıları da toplumsal meseleler alanına girer. Ferdi ameller her toplumda uygulanabilir; yani eğer bir Müslüman İslam hüküm ve buyruklarını ferdi ve şahsi boyutta uygulamak isterse; örneğin namaz kılmak ve oruç tutmak isterse, toplum bozuk ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    9570 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Acaba necis bir şeye el sürmek necasetin bulaşmasına yol acar mı? Pak olmak için gusül almak gerekli midir?
    7125 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/30
    Ne zaman pak bir şey necis bir şeye temas ederse ikisi veya ikisinden birinde diğerine sirayet edecek düzeyde rutubet varsa pak şeyde necis olur.[1] Necis olmuş olan nesneyi pak ve tathir etmek için önce necasetin kendisi bertaraf edilmeli ve daha sonra akar su, çok ...
  • Şeytan bizim fikir ve düşüncelerimize nasıl sızmakta ve isteklerini dillendirmektedir?
    12820 Eski Kelam İlmi 2010/11/27
    Şeytanın insana sızma yollarını incelemeye tabi tutmadan önce şeytan denen varlık hakkında kısa da olsa bir bilgi edinmemiz lazımdır. Şeytan sözcüğünün türediği ilk lafız hakkında görüş sahipleri arasında bir takım ihtilaflar mevcuttur. Ama bu kelimenin uzak olmuş anlamındaki “şatan” kavramından türediğini söylememiz daha doğrudur. Dolayısıyla birçok ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    6515 سوء استفاده از مهدویت 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Al-i İmran suresinin 144. ayeti Resul-i Ekrem’in (s.a.a) şehid olduğunu gösterir mi?
    14380 Tefsir 2012/02/18
    Sorudaki ayetin nüzul sebebinde, Uhud savaşında Müslümanların içinde Peygamberin öldüğünün söylentisi yayıldığı görülmektedir. Birçok Müslüman savaş meydanından kaçmış, bazıları da Peygamberin ölümüyle İslam dininden çıkıp putperestlerin reislerinden güvence dilemek düşüncesindeydiler. Bu arada ayet nazil olarak savaştan kaçan Müslümanları dinlerinde sabit olmadıkları için kınamış, Peygamber yaşasa veya ölse ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    18511 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Niçin Hz. Muhammed’e Emin diyorlardı?
    29707 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Emin, hainin karşısında yer alır; yani emanete hıyanet etmeyen ve halkın güvendiği ve itimat ettiği anlamına gelir.Halk arasında Peygamber (s.a.a)’in gençlik dönemindeki ferdi ve toplumsal ahlaki temelleri Emin ve güvenilir unvanında tanınmasından ötürü ona “Emin” diyorlardı.İslam Peygamberi (s.a.a)’nin, hem vahiy konusunda Allah-u Teâlâ’nın itimat etmesi hem de halkın ...

En Çok Okunanlar