Gelişmiş Arama
Ziyaret
6474
Güncellenme Tarihi: 2010/07/17
Soru Özeti
İmamlar (a.s) terörist saldırılara karşı neden kendi türbelerini koruyamadılar?
Soru
Masum İmamların (a.s) her şeye güçleri yetiyorsa neden terörist saldırılara ve silahlı kişilerin kurşunlamalarına karşı kendi türbelerini koruyamadılar?
Kısa Cevap

Allah-u Teala, Yüce Peygamberine (s.a.a) ve Masum İmamlara (a.s) teşrii (yasama, helal ve haramları belirleme) velayetin yanı sıra, tekvini velayette vermiştir. Onların alemi istedikleri şekilde idare etme ve müdahele güçleri vardır. Böylesi bir velayet ve güç sadece bu dünyadaki maddi yaşamlarıyla sınırlı değildir; Onlar berzah aleminde de bu güce sahip olan mukaddes zatlardır. Ancak Onlar bu kudretlerini her yerde ve her zamanda kullanmazlar. Dinin ve insanların hidayetine faydalı olduğu yerlerde ve değişmez ilahi sünnete aykırı olmayacak şekilde kullanırlar.

Bir yandan Masum İmamların (a.s) türbelerine saygı göstermenin insanı hidayete, Onlara ve pak türbelerine saygısızlığın ise dalalete götürdüğünü görürken, diğer yandan ilahi sünnetlerden olan kıyamete kadar bütün insanların hidayet ve dalalet yolunu seçme konusunda özgür olduklarınıda görmekteyiz. Bu esasa göre Allah-u Teala’nın kudreti bütün kudretlerin üstünde ve her şeye kadir olmasına rağmen bunu her zaman kullanmadı ve kullanmıyorsa, Onlarda bu güçlerini her zaman ve her yerde kullanmamışlardır. Tarih boyunca zalimler ve azgınlar defalarca Kâbe’ye saldırıp onu yıktılar, ama Allah-u Teala bir tek Ebrehe’nin ordusunu mucize gösterek yoketti.         

Ayrıntılı Cevap

Allah-u Teala, Yüce Peygamberine (s.a.a) ve Masum İmamlara (a.s) teşrii[1] velayetin yanı sıra, tekvini velayette inayet etmiştir. Onlar tekvini velayetleri gereği alemi her türlü idare etme ve müdahele güçleri vardır. İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İsm-i A’zam 73 tanedir; Asıf b. Berhiya birini biliyordu ve o bunu kullanarak Belkıs’ın tahtını bir anda (uzaklardan) getirdi. Biz (İmamlar) ise 72’sini biliyoruz.’[2] Bu hadis-i şerif, Masum İmamların (a.s) güç ve kudretinin ne ölçüde olduğunu ortaya koymaktadır.  Böylesi bir velayet ve güç Onların sadece bu dünyadaki maddi yaşamlarıyla sınırlı değildir; çünkü Onlar, yaşamlarıyla ölümleri arasında fark olmayan mukaddes zatlardır; yani şehid olup bu dünyadan göçtükten sonra berzah aleminde bile bu güce sahiptirler. Ama Onlar günlük yaşamlarında normal bir ilim ve kudretten faydalanır, mucizevi ve olağanüstü işler yapmamayı gerekli görürlerdi. Bu güçlerini İlahi izinle yalnızca dinin hayırına ve insanların hidayetine ait durumlarda kullanırlardı. Bu yüce zatlar dünya yaşantılarında her zaman bu kudretten istifade etmediler. Nitekim bütün güç ve kudretlerin üstünde olan Allah-u Teala’da bu kudretini her zaman kullanmadı ve kullanmıyor. Tarih boyunca zalimler ve azgınlar defalarca Kâbe’ye saldırıp onu yıktılar, ama Allah-u Teala, tarihe kaydolsun ve istese bir anda kafirleri, zalimleri ve fasıkları cezalandırıp yokedebilecek en üstün kudretin kendisine ait olduğunu herkes bilsin diye bir tek Ebrehe’nin ordusunu mucize gösterek yoketti. Allah cehaletlerinden dolayı dalalete gidenler dönsünler ve kıyamette ‘Allah’ım, bize mühlet vermiş olsaydın bizde hidayet olurduk’ bahanesini getirmesinler diye lütuf ve merhametinden dolayı insanlara fırsat vermektedir. İşte tam bu esastan dolayı Peygamberler (a.s) ve Masum İmamlar (a.s) herkesin hidayet imkanına sahip olabilmesi için vazifelerini doğal sebepler çerçevesinde yerine getirirlerdi.

Masum İmamlar (a.s), belli yerlerde kendileri, takipçileri ve mutahhar türbelerini korumak için güç ve mucizelerini kullanmışlardır. Bunlar tarihte kayıtlıdır; ancak yukarıda belirtilen nedenden dolayı bunun genelliği yoktur.

Masum İmamlar’ın (a.s) türbelerine saygı göstermek hidayet ve saadet götürdüğü gibi, saygısızlıkta dalalete götürür. İlahi sünnet, kıyamete kadar bütün insanların hidayet ve dalalet yolunu seçmekte özgür olmalarını gerektirmektedir. Masum İmamlar (a.s), her zaman ilahi ilim ve kudretlerini kullansalardı ve gerçekte Allah’ın düşmanları olan kendi düşmanlarını ve muhaliflerini kısa sürede yoketmek isteselerdi bu iş, değişmez İlahi sünnete aykırı olurdu. Artık ondan sonra insanların asıl yaratılış hedefi olan tekamül, imtihan ve nefis tezkiyesi hedefleri gerçekleşmezdi.

Günümüzde mazlum ve savunmasız Müslümanlara karşı düzenlenen bir çok terörist eylemler Müslümanların kendileri tarafından yapılmaktadır. Böyleleri maalesef şeytani güçler tarafından aldatılan, onların elinde maşa olan kimselerdir. Onlar kendi sapık düşüncelerince Allah rızası ve Ona yakınlaşma amacıyla Müslümanlara saldırıyorlar. Bu eylem ve bu tiynet insana Hz.Ali’yi (a.s) Kadir gecesinde, camide kurbet kasdıyla(!) şehid eden Haricileri ve İmam Hüseyin’in (a.s) dedesinin (s.a.a) dininden çıktığını iddia ederek Onunla savaşan Yezidin ordusunu hatırlatıyor. Nehrevan Haricileri Hz. Ali’yi (a.s) kafir olarak gördükleri gibi Yezidilerde İmam Hüseyin’i (a.s) kafir olarak görüyorlardı. Ama bu merhametli imamlar (a.s) ilahi güç ve tekvini velayetlerinden onları yoketmek için istifade etmediler.

Son olarak şu noktayıda hatırlatmakta fayda var: Masum İmamlar (a.s) böyle olaylara karşı ilahi kudretlerinden faydalanmamakla doğal yollardan onları yoketmenin şeklini insanlığa öğretmişlerdir; yani eğer ilahi güçlerinden istifade etmiş olsalardı artık bize örnek olamazlardı. Bizlerin böyle bir kudreti olmadığından İmam Hüseyin’in (a.s) bulunduğu şartlarda olsaydık İslamı korumak için ne yapmamız gerekirdi bilemeyecektik. Bu yüzden Onlar bu güçlerinden her yer ve zamanda istifade etmezlerdi.


[1] - Bu meselede alimler arasında ihtilaf vardır.

[2] - Muhammed b. Yakup Kuleyni, Usul-ul Kafi, c.1, s.230, h.1

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Namazı terk etmek orucu bozar mı?
    5628 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanın gelişmesi ve erginleşmesi için teşrii edilmiştir ve onlara göre amel edilmesi durumunda da bunun fayda ve yararı insana dönecektir. Bu hükümlerin tümü bir külliyattır ve ancak bütün buyruklarla amel edilmesi durumunda kâmil neticeye ulaşılır. Netice itibariyle oruçsuz namaz veya namazsız orucun hiçbiri, ideal ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9776 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Gençte depresyonun göstergeleri ve tedavi yolu nedir?
    11648 Pratik Ahlak 2011/10/22
    Depresyon, bireylerdeki bir tür davranış veya duygusal bozukluğa denir. Çocuk ve gençliğe yeni adım atmış kimseler, çevrelerindeki birisinin (özellikle anne veya baba) ölmesinden kaynaklanan ruhsal baskı, ailenin anormal ve tabii olmayan tutumu, şiddet, baba veya annenin uyuşturucu bağımlısı olması sebebiyle ailenin güven ve sebattan yoksun olması veya ailevî uyuşmazlıklar ...
  • Mersiye okuyucuların her yıl mersiyelerine ekledikleri yeni şeylerin sakıncası yok mudur?
    8594 تاريخ بزرگان 2009/01/29
    Aşura kıyamı ve Kerbela tarihinin iki sayfası vardır: Biri yiğitlik ve iftiharla dolu nurlu ve beyaz bir sayfa, diğeri benzersiz veya eşine az rastlanır bir cinayetin işlendiği bir facia oluşu. Bu yüzden Kerbela’da meydana gelen musibetleri imkansız ve akla aykırı olarak algılamamak gerekir. ...
  • Vesveseyi tedavi etme yolu nedir?
    13993 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Sözlerinizde belirttiğiniz gibi vesveseye müptelasınız. Belirttiğiniz ruhsal ve psikolojik sorunlarınızın çoğu kesinlikle bu hastalıktan kaynaklanmaktadır. Bu sorunlardan kurtulmak için ilk etapta hastalığınızı tedavi etmeye yönelin. Vesvesenin şeytanın desise ve tuzaklarından olduğunu bilmeli ve ona itina etmemelisiniz. Ondan kurtulmak ve bu tür hallerin bertaraf edilmesi için, kendinizi ...
  • Rum ordusunu başında (İran’la olan savaşta) imparator Heraklüyus vardı. Bu imparator, Allah’ın sevgili kullarından ve mümin midir? Acaba cennete gidecek midir?
    8493 تاريخ بزرگان 2008/08/12
    Müslümanların, Rumluların zaferinden sonraki sevinçleri, onların ve imparatorlarının müslüman oldukları anlamına gelmez. Ama iman getiren ve iyi amel yapan herkes cennete gitmeyi hak edecektir. ...
  • İnternetten film ve müzik indirmenin hükmü nedir?
    7599 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/17
    Film müstehcen ve müzik haram türden olursa onları indirmek, izlemek ve dinlemek, site sahiplerinin izniyle ve parasını ödeyerek olsa bile haramdır. Ama izlenmesi ve dinlenmesi caiz olan film ve müziklerin indirilmesi, site sahiplerinin koyduğu şartlara uyularak ve parasını ödeyerek olursa sakıncasızdır. Yoksa hırsızlık olur ve caiz değildir. ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6672 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • İkamet ettiğimiz evimizin dışında iki parça da arsamız var. Sattıktan sonra onların humusunu vermemiz gerekir mi?
    5571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Elde edilen kazançtan ticaret yapmak ve değerinin yükselmesi için satın alınmışsa satıldıktan sonra humusunun verilmesi gerekir. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Şimdi de humusunu verebilirsiniz, ama sıkıntıdaysanız sattıktan hemen sonra da verebilirsiniz. Ayetullah el-Uzma Hadevi Tahrani’nin Cevabı: Arsa sahibi ...
  • Acaba bir insan cinle evlilik yapabilir mi?
    4518 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/05/28
    Öncelikle sagılarımızı sunarak şu noktayı hatırlatmayı gerek görmekteyiz.bu be benzeri konuları öğrenmenin hayatımıza hiçbir faydası yoktur. Bunun hükmünü öğrenmek bize hiçbir maddi ve manevi fayda sağlamayacaktır. “~~55.56~ فٖيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ”

En Çok Okunanlar