Gelişmiş Arama
Ziyaret
53149
Güncellenme Tarihi: 2010/02/28
Soru Özeti
Uyumak ve istirahat etmek için kıbleye doğru yatmak mı gerekir? Cenaze nasıl defnedilmelidir?
Soru
Uyumak ve dinlenmek için kıble tarafına doğru yatılması meselesi doğru mudur? Acaba cenazenin defnedilmesinde de böyle mi amel edilmelidir? Eğer cevabınız olumlu ise lütfen bunun delil ve senedini açıklayınız.
Kısa Cevap

Bizim rivayetlerimizde uyumak dört şekilde taksim edilir ve bunların en güzel türü müminin sağ tarafa ve kıbleye doğru yatmasıdır.

Ali (a.s) şöyle buyurur: Uyumak dört şekildedir: Peygamberler sırtüstü uyuyorlardı ve gözleri uyumuyordu; Allah’ın vahyi beklentisi içindeydiler. Müminler sağ tarafları üzerine ve kıbleye doğru uyurlar, padişahlar ve onların çocukları sol tarafları üzerinde uyurlar böylelikle yedikleri sindirilmiş olur. Şeytan ve onun kardeşleri, deli ve hasta yüzüstü uyur.

Mezarda cenazeyi kıbleye doğru yatırmak

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Bera b. Marur-i Ensari Medine’de Peygamber Ekrem’de (s.a.a) Mekke’deydi. Bera ölümün eşiğindeyken (bu, Peygamber ve Müslümanların Beytü’l Mukaddes’e doğru namaz kıldıkları zamanlardı) yüzünü Mekke’de Peygambere (s.a.a) doğru çevirmelerini ve malının da üçte birini vasiyet etmişti. Böylelikle bu sünnet sayıldı.” Bu sebeple, bu ve başka deliler esasına göre fakihler de “kabirde cenaze sağ tarafı üzerine ve ön tarafının kıbleye bakacak şekilde defnedilmesi gerekir” fetvasını verdiler.

Ayrıntılı Cevap

Bu soru iki kısımda sorulmuştur ve biz de bu esas üzere cevap vereceğiz.

Birinci kısımda uyurken ve istirahat ederken kıbleye doğru yatma hakkında sorulmuştur.

İslam dinini, beşerin kemali için Allah-u Teâlâ tarafından gönderilmiş en son dindir[1] ve bu yönden İslam’ın en kâmil ve en kapsayıcı bir din olması lazımdır[2] ve bundan dolayı küçüğünden büyüğüne; en alt düzeyden en yüksek düzeyine kadar beşerin tüm ihtiyaçları bu dinin içinde mevcuttur.[3]Uyumak da bunlardan birisi olup din tarafın uyumanın hükümleri söz konusu edilmiştir. Elbette bu konudaki dinin hükümleri zorunlu değil aksine sünnet ve müstehap cinsindendir ve biz burada bunların bir kaçına işaret edeceğiz.

İmam Hadi (a.s) şöyle buyurur: “Biz Ehli Beyt uyuma esnasında on şeye dikkat ederiz: Abdestli olmak, yüzü sağ elin içine koymak, otuz üç defa sübhanallah, otuz üç defa elhamdü lillah ve otuz dört defa Allah’u ekber demek, yüzümüz kıbleye bakacak şekilde kıbleye yönelip yatmak, Hamt suresini ve Ayetel kürsi ve şehidallahu… ayetlerini okumak.[4] Böyle yapan kimse o gecenin faydasına ermiştir.”[5]

Uyumanın çeşitleri

Biz Şiaların rivayetlerinde uyumak dört şekilde taksim edilir ve bunların en güzel türü, müminin sağ tarafa ve kıbleye doğru yatmasıdır.

Abdullah b. Ahmet b. Amir, İmam Rıza (a.s)’dan o da babasından Hüseyin b. Ali (a.s)’nin şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Ali b. Ebi Talip (a.s) Kufe mescidindeyken Şam ehlinden birisi kalkıp ona sorular sordu. Onun sorularından bir tanesi şuydu: Bana kaç türlü uyuyabilineceğini söyle. Ali (a.s) şöyle buyurdular: Peygamberler sırtüstü uyuyorlardı ve gözleri uyumuyordu; Allah’ın vahyi beklentisi içindeydiler. Müminler sağ tarafları üzerine ve kıbleye doğru uyurlar, padişahlar ve onların çocukları sol tarafları üzerinde uyurlar böylelikle yedikleri sindirilmiş olur. Şeytan ve onun kardeşleri, deli ve hasta yüzüstü uyur.”[6]

Sorunuzun ikinci kısmına yani cenazeyi kıbleye doğru defnetmek meselesine gelince şöyle cevaplamamız gerekiyor: İslam’ın insan hayatının başlangıcından ölüm anına; hatta defnedilip kefenlenmesine kadar yaşamın tüm merhaleleri için hükümleri vardır ve biz onların bazılarına işaret edeceğiz:

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Zorla can veren kimseyi, namaz kıldığı yere götürün.”

Başka bir hadiste İmam (a.s) şöyle buyurur: “Ölümün eşiğine gelen ve can vermekten zorlanan kimseyi namaz kıldığı yere veya seccadesi üzerine yatırın.”

Ölüm eşiğinde can veren kimsenin kıbleye doğru çevrilmesi hakkında İmam Cafer (a.s) şöyle buyurur: “Siz Şialardan birisi ölümün eşiğindeyse, onun ayağını kıbleye doğru çekiniz ve üzerini örtünüz. Gusül esnasında kıble istikametinde mezar kazınız ve cenaze tahtasını üzerine örtünüz; öyle ki cenazenin ayağı ve yüzü kıbleye dönük olsun.”[7]

Cenazeyi kabirde kıbleye doğru yatırmak hakkında “Vesailü’ş-Şia” kitabında birçok hadis yer almaktadır ve konuyla alakalı özel bir bölüm vardır. Bu rivayetlerde mezarda cenazenin sağ tarafa doğru ve yüzünün kıble istikametinde olacak şekilde defnedilmesi açıklanmıştır. Söz konusu hadislerden bir tanesi şöyledir:

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: Bera b. Marur-i Ensari Medine’de Peygamber Ekrem’de (s.a.a) Mekke’deydi. Bera ölümün eşiğindeyken (bu, Peygamber ve Müslümanların Beytü’l Mukaddes’e doğru namaz kıldıkları zamanlardı) yüzünü Mekke’de Peygambere (s.a.a) doğru çevirmelerini ve malının da üçte birini vasiyet etmişti. Böylelikle bu sünnet sayıldı.”[8] Bu sebeple bu ve başka deliler esasına göre fakihler de “kabirde cenaze sağ tarafı üzerine ve ön tarafının kıbleye bakacak şekilde defnedilmesi gerekir” fetvasını verdiler.[9]

 

 


[1] Bu bağlamda sitedeki şu indekse müracaat ediniz: İndeks “Hatamiyet risaletin sonu”, sayı 5222.

[2] Bu bağlamda sitedeki şu indekse müracaat ediniz: İndeks “Dinin kâmil oluşu ve değişim kabul etmezliği”, sayı 781.

[3] Eğer yeni bir mesele öne çıkarsa Şia’nın büyük fakihleri ellerinde var olan genel kurallardan yararlanarak bu meselenin hükümlerini dini kaynaklardan elde ederler.

[4] Âli İmran Suresi, 18.

[5] Hüseyin Üstat Veli, Adap, sünen ve revişi reftariyi peygamberi girami, Tahran 1381 ş, İntişarati Peyami Azadi, s. 80.

[6] Şeyh Saduk, El-hisal, İntişarati Camiayi Müderrisini Kum, 1403 h. k, c. 1, s. 262; Şeyh Saduk, Uyunu ahbari’r-Rıza, Ğaffari ve Müstefit, Tahran 1378 h. ş, birinci baskı, Neşri Cihan, c. 1, s. 510.

[7] Kuleyni, Kâfi”, Tahran 1365 h. ş, dördüncü baskı, Daru’l kutübü’l İslamiye, c. 3, s. 127.

[8] Şeyh Hürrü Amuli, Vesailü’ş-Şia, Kum 1409 h. k, Müesseseyi Âlü’l beyt, c. 3, s. 231.

[9] “Tevzuhu’l mesail” (El-mahşi lil İmamu’l Humeyni), c. 1, s. 339 ve 615.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10888 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi hangi alanları kapsamına alır?
    9392 Politika Felsefesi 2011/04/11
    İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi onun temel görüşlerinden bir parça sayılır ve çeşitli alanlardaki düşünceleri ile ilişki içindedir. Çok yönlü bir şahsiyet olan İmam Humeyni'den irfan, fıkıh, felsefe, kelam ve siyaset alanlarında bir çok eser kalmıştır. O İslami düşünceye dayalı bir düzenin kurucusu ve lideri olduğu ...
  • Yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddeden ayetler hangileridir? Bu ayetler Allah’ın ruhunu insana üflemesi meselesiyle nasıl bir uyum sağlamaktadır?
    16190 Tefsir 2011/10/20
    Tevhid inancından, ister insan olsun ister başka şey, hiç bir şeyin Allah’a benzeme imkanının olmadığı manası çıkmaktadır. Kur’an’da birçok ayet yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddetmektedir. Örneğin:1- ‘Ve ona, bir tek eşit ve benzer yoktur.’2- ‘Ona hiçbir benzer yoktur’3- ‘Artık Allah'a eşit varlıklar tanımayın; şüphe yok ki Allah ...
  • İslamî olmayan devletlerin bankalarından borç almanın hükmü nedir?
    6785 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    “Borç almak devlet bankasından olsa dahi zatı itibariyle şerî otoritenin iznine bağlı değildir ve faizli olsa bile durum hükmü açısından doğrudur. Ancak faizli olması durumunda ister Müslüman’dan veya Müslüman olmayandan, ister İslam devletinden veya İslamî olmayan bir devletten alınmış olsun sorumluluk açısından haramdır. Harama bulaşmayı caiz ...
  • Bakire kızla geçici evlilik yapmanın hükmü nedir?
    13636 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Günümüzde ki taklit merciilerin çoğunluğu bakire kızın geçici veya daimi evliliğinde babanın izninin şart olduğunu söylüyorlar. Baba olmadığı zaman babanın babasından izin alması gereklidir. Eğer bakire olmazsa veya baba ve babanın babası olmazsa izine ...
  • Neden Kur’an sizler kadınlarınızı dövebilirsiniz diye buyurmaktadır?
    8943 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Kur’an’da tavsiye edilmiş üçüncü taktik (öğüt verme ve yataktan uzaklaştırmadan sonra) hakkında, ilk bakışta insan, istediği şekilde kadına davranması ve yumruk, tokat ve tekmeyle onu teslim alması için İslam’ın erkeğe imkan tanımak istediği sanısına kapılabilir. Oysaki durum asla bundan ibaret değildir. Kadınların isyan etmesi, vazife ve sorumluluklarına sırt çevirmede ...
  • İslam Peygamber’inin mektuplarını padişahlara kim ulaştırmaktaydı?
    3462 Tarih 2020/01/20
  • Habil ve Kabil kimle evlendiler?
    82846 Tefsir 2009/06/17
    Tarih ve hadis kaynaklarına göre bugünkü insan soyu ne Habil nede Kabil’in soyundandır. Bu günkü insanlar Hz. Adem’in diğer oğlu olan Şeys veya Hibetu’llah’ın soyundandır.Ancak, Hz. Adem’in çocuklarının evlenmesine gelince Müslüman bilginler bu konuda farklı görüşlere sahiptirler ve genelde şu iki görüşten birini ...
  • Kur’an’da kaç tane kelime vardır?
    15688 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Müslümanlar, İslamın başlangıcından bu yana semavi kitapları Kur’an’a her yönüyle büyük önem vermiş, onun bütün kelimelerini hatta Mekki ve Medeni olanları bile ayrı ayrı saymışlardır. Bu sayımdan elde edilen rakamlar şöyledir:Mekki kelimeler 45653, Medeni kelimeler 32154’tür. Buna göre Kur’an-ı Kerim’deki kelimlerin toplamı: 77807’dir.
  • Örfün geçerliliği ne ölçüdedir ve onu belirlemek kime aittir? Acaba örf değişebilir mi?
    7680 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Örfün lügatte iki manası vardır:a) Beğenilen işb) Marifet ve TanımaFakihler ...

En Çok Okunanlar