Gelişmiş Arama
Ziyaret
28468
Güncellenme Tarihi: 2012/05/15
Soru Özeti
Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
Soru
Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’ ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılsa da bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde tefsir edilmiştir. Örneğin Kafi’deki bir rivayette, ayette geçen Kitap’tan maksadın İsm-i A’zam olduğu buyurulmaktadır. Ancak eldeki bütün deliller gözönüne alındığında şu sonucu alıyoruz: Bütün peygamberler risaletleri doğrultusunda, takipçilerinin yerine getirmekle yükümlü olduğu ideal, plan ve programlara sahiptiler. Bu ideoloji yazılı bir kitap şeklinde olabileceği gibi sözlü de olabilmektedir. Kaldı ki Hz. Nuh ulu’l-azm peygamberlerden olduğu halde ayet ve rivayetlerde belli bir isim altında yazılı bir kitabının olduğundan söz edilmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’[1] ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılmaktadır.

Ancak bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde tefsir edilmiştir. Örneğin Kafi’de ki bir rivayette ayette geçen Kitap’tan maksadın İsm-i A’zam olduğu buyurulmaktadır.[2]

Yine Semaet b. Mehran’ın rivayetinden de Hz. Nuh’un kitap sahibi olduğu anlaşılmaktadır. O şöyle diyor: İmam Sadık’tan (a.s) Allah’ın (azze ve celle) ‘Artık, peygamberlerden azim ve irade sahipleri nasıl sabrettilerse sen de sabret.’[3] sözünün ne manaya geldiğini sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Onlardan maksat Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed’dir (s.a.a).’ Ben ‘Onlar nasıl ulu’l-azm oldular?’ diye sorduğumda buyurdular ki: ‘Nuh kitap ve şeriatla gönderildi. İbrahim sahifeleri getirinceye kadar Nuh’tan sonra kim geldiyse O’nun kitap, şeriat ve yoluna amel etti. İbrahim sahifeleri getirip, Nuh’un (a.s) kitabına kafir olmadan onu terketmeleri fermanını verdi. Musa (a.s) Tevrat’ı getirinceye kadar İbrahim’den sonra gelen her peygamber O’nun şeriatına, yoluna ve sahiflerine amel etti. Musa (a.s) kendi şeriatıyla beraber Tevrat’ı getirdi ve Sahifeleri terketme fermanını verdi. İsa İncil’i getirinceye kadar Musa’dan sonra gelen her peygamber Tevrat’a, O’nun şeriatına ve yoluna amel etti. İsa, Musa’nın şeriatı ve yolunu terketme fermanını verdi. Muhammed (s.a.a) gelip Kur’an’ı, şeriatı, İslamı... getirinceye kadar İsa’dan sonra gelen peygamberler Onun şeriatına ve yoluna amel ettiler...’[4]

Ama bu, onlarının hepsinin Tevrat ve İncil gibi yazılı bir kitapları olduğu manasına mı gelmektedir?

Eldeki bütün deliller gözönüne alındığında şu sonucu alıyoruz: Bütün peygamberler risaletlerinin doğrultusunda, takipçilerinin yerine getirmekle yükümlü olduğu ideal, plan ve programlara sahiptiler. Bu ideoloji yazılı bir kitap şeklinde olabileceği gibi sözlü de olabilmektedir. Kaldı ki Hz. Nuh ulu’l-azm peygamberlerden olduğu halde, ayet ve rivayetlerde belli bir isim altında yazılı bir kitabının olduğundan söz edilmemiştir.

 


[1] -Hadid/25

[2] -Kuleyni, el-Kafi, c.1, s.293

[3] -‘Artık, peygamberlerden azim ve irade sahipleri nasıl sabrettilerse sen de sabret ve azaba uğramaları için acele etme. Onlara vaadedilen azabı gördükleri gün sanırlar ki dünyada bir günün bir anı kadar kalmışlar; bu, bir tebliğdir, buyruktan çıkan topluluktan başkası helak olur mu?’ (Ahkaf/35)

[4] -Kafi, c.3, s.28 (Mustafavi’nin tercümesi) ve c.2, s.17 (Gencine-i Rivayat).

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar