Gelişmiş Arama
Ziyaret
27017
Güncellenme Tarihi: 2012/05/15
Soru Özeti
Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
Soru
Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’ ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılsa da bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde tefsir edilmiştir. Örneğin Kafi’deki bir rivayette, ayette geçen Kitap’tan maksadın İsm-i A’zam olduğu buyurulmaktadır. Ancak eldeki bütün deliller gözönüne alındığında şu sonucu alıyoruz: Bütün peygamberler risaletleri doğrultusunda, takipçilerinin yerine getirmekle yükümlü olduğu ideal, plan ve programlara sahiptiler. Bu ideoloji yazılı bir kitap şeklinde olabileceği gibi sözlü de olabilmektedir. Kaldı ki Hz. Nuh ulu’l-azm peygamberlerden olduğu halde ayet ve rivayetlerde belli bir isim altında yazılı bir kitabının olduğundan söz edilmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’[1] ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılmaktadır.

Ancak bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde tefsir edilmiştir. Örneğin Kafi’de ki bir rivayette ayette geçen Kitap’tan maksadın İsm-i A’zam olduğu buyurulmaktadır.[2]

Yine Semaet b. Mehran’ın rivayetinden de Hz. Nuh’un kitap sahibi olduğu anlaşılmaktadır. O şöyle diyor: İmam Sadık’tan (a.s) Allah’ın (azze ve celle) ‘Artık, peygamberlerden azim ve irade sahipleri nasıl sabrettilerse sen de sabret.’[3] sözünün ne manaya geldiğini sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Onlardan maksat Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed’dir (s.a.a).’ Ben ‘Onlar nasıl ulu’l-azm oldular?’ diye sorduğumda buyurdular ki: ‘Nuh kitap ve şeriatla gönderildi. İbrahim sahifeleri getirinceye kadar Nuh’tan sonra kim geldiyse O’nun kitap, şeriat ve yoluna amel etti. İbrahim sahifeleri getirip, Nuh’un (a.s) kitabına kafir olmadan onu terketmeleri fermanını verdi. Musa (a.s) Tevrat’ı getirinceye kadar İbrahim’den sonra gelen her peygamber O’nun şeriatına, yoluna ve sahiflerine amel etti. Musa (a.s) kendi şeriatıyla beraber Tevrat’ı getirdi ve Sahifeleri terketme fermanını verdi. İsa İncil’i getirinceye kadar Musa’dan sonra gelen her peygamber Tevrat’a, O’nun şeriatına ve yoluna amel etti. İsa, Musa’nın şeriatı ve yolunu terketme fermanını verdi. Muhammed (s.a.a) gelip Kur’an’ı, şeriatı, İslamı... getirinceye kadar İsa’dan sonra gelen peygamberler Onun şeriatına ve yoluna amel ettiler...’[4]

Ama bu, onlarının hepsinin Tevrat ve İncil gibi yazılı bir kitapları olduğu manasına mı gelmektedir?

Eldeki bütün deliller gözönüne alındığında şu sonucu alıyoruz: Bütün peygamberler risaletlerinin doğrultusunda, takipçilerinin yerine getirmekle yükümlü olduğu ideal, plan ve programlara sahiptiler. Bu ideoloji yazılı bir kitap şeklinde olabileceği gibi sözlü de olabilmektedir. Kaldı ki Hz. Nuh ulu’l-azm peygamberlerden olduğu halde, ayet ve rivayetlerde belli bir isim altında yazılı bir kitabının olduğundan söz edilmemiştir.

 


[1] -Hadid/25

[2] -Kuleyni, el-Kafi, c.1, s.293

[3] -‘Artık, peygamberlerden azim ve irade sahipleri nasıl sabrettilerse sen de sabret ve azaba uğramaları için acele etme. Onlara vaadedilen azabı gördükleri gün sanırlar ki dünyada bir günün bir anı kadar kalmışlar; bu, bir tebliğdir, buyruktan çıkan topluluktan başkası helak olur mu?’ (Ahkaf/35)

[4] -Kafi, c.3, s.28 (Mustafavi’nin tercümesi) ve c.2, s.17 (Gencine-i Rivayat).

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar