Gelişmiş Arama
Ziyaret
23697
Güncellenme Tarihi: 2010/07/24
Soru Özeti
Cennetin değişik kapıları ve bu kapıların da özel adları mı vardır?
Soru
Cennetin değişik kapıları ve bu kapıların da özel adları mı vardır? Mümkünse kapıların adları ve tercümelerini söyleyiniz.
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

Cennetin değişik adları vardır; çünkü Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır.”[1]


Aynı şekilde bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır: “Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır.”[2] Şia ve Ehli Sünnetten bu hususta nakledilen birçok rivayete göre cennet kapılarının sayısı sekizdir.[3] Müminlerin Emiri’nden (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: Peygamberler ve sadıkların cennete girecekleri kapı, şehit ve salihlerin cennete girecekleri kapı, Şiiler ve sevenlerimizin cennete girecekleri beş kapı ve la ilahe illallah diyen diğer Müslümanların girecekleri kapı olmak üzere cennetin sekiz kapısı vardır.[4] Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) nakledilen bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır: Cennetin sekiz ve cehennemin yedi kapısı vardır.[5]  Nitekim Kur’an’da cehennemin yedi kapısı olduğuna işaret edilmiştir: “Cehennemin yedi kapısı vardır.”[6] Ehli Sünnet’ten nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: Namaz kılanlar için bir tane, oruç tutanlar için bir tane, hacılar için bir tane, umre yapanlar için bir tane, mücahitle için bir tane, zikredenler için bir tane ve şükür edenler için de bir tane olmak üzere cennetin sekiz kapısı vardır.[7] Diğer rivayetlerden de istifade edildiği üzere her amel için cennet kapılarından bir kapı vardır ve cennetlik insan kıyamet günü en üstün ameliyle çağrılacaktır.[8] Bundan ötürü, ayet ve rivayetlerin kesin anlamı, cennetin değişik kapılarının bulunduğu ve sayılarının da sekiz olduğudur. Ama tam olarak onların adlarının ne olduğu ve her birinin hangi gruba özgü olduğu hakkında ihtilaf mevcuttur ve hepsinin adlarına işaret edilmemiştir. Lakin örnek sıfatıyla bazı kapıların adlarının zikredildiği birkaç rivayete işaret edilebilir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Cennetin sekiz kapısı vardır. Onlardan birinin adı reyyandır. Sadece oruç tutanlar ondan geçebilir.[9] Reyyan tok demektir. Bilal, Peygamberden (s.a.a) cennetin kapıları hakkında bir soru sordu ve Peygamber şöyle buyurdu: Cennetin kapıları muhteliftir. Babü’r-Rahmet (Rahmet Kapısı) kızıl yakuttandır. Babü’s-Sabr (Sabır Kapısı) bir kolu olan küçük ve kızıl yakuttan bir kapıdır. Babü’ş-Şükr (Şükür Kapısı) beyaz yakuttandır, onun iki kolu vardır ve beş yüz yıl yol kadar genişliğe sahiptir. Babü’l-Bela (Bela Kapısı) musibet ve hastalık kapısıdır, sarı yakuttan olup bir kolu vardır ve az sayıda insan bu kapıdan geçer. Babü’l-Azam (En Büyük Kapı), salih kulların geçeceği kapıdır. Onlar züht ve takva ehli olup Allah’a yönelen ve O’nunla ünsiyet kuran kimselerdir.[10] Ehli Sünnet kanalıyla Peygamber-i Ekrem’den nakledilen bir rivayette de şöyle buyrulmaktadır: Cennette “Zahi” denilen bir kapı vardır. Kıyamet günü olduğu zaman, çağırıcı Zahi Namazı’nı sürekli kılanlar neredeler, bu sizin giriş kapınızdır haydi Allah’ın rahmetiyle içine girin diye seslenir.[11] Zahi, güneşin doğup her yeri kapladığı günün bir zamanıdır. Bu hadislerden istifade edilen şudur: Hayırlı ameller cennete girmek için birer yoldur ve bu kapıların her biri de hayırlı bir amel işlemede mümtaz olan cennetlik özel bir grup için bir yoldur.


[1] Zümer suresi, 73. ayet.

[2] Sâd suresi, 50. ayet.

[3] Muhammed b. Muhammed Rıza Kumî Meşhedî, Tefsir-u Kenzi’l-Dekaik ve Behru’l-Ğeraib, c. 11, s. 343; Celaluddin Suyutî, Tefsiru’l-Darri’l-Mansur Fi Tefsiri’l-Me’sur, c. 5, s. 342.

[4] Şeyh Seduk, el-Hızal, c. 2, s. 407.

[5] Abd Ali b. Cuma Arusî Huveyzi, Tefsir-u Nuri’l-Sakaleyn, c. 4, s. 506.

[6] Hucr suresi, 44. ayet.

[7] ed-Darru’l-Mansur, c. 5, s. 343.

[8] İbid.

[9] Tabersi, Macmau’l-Beyan, c. 4, s. 511.

[10] Şeyh Seduk, Men La Yehziru el-Fakih

[11] ed-Darru’l-Mansur, c. 5, s. 343.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur’an, beşeriyetin bütün sorunlarını halletmiş midir?
    6677 Yeni Kelam İlmi 2011/04/28
    Biz Müslümanlar Kur’an’ın, beşeriyetin her türlü sorununu halledebilen kapsamlı bir kitap olduğuna inanıyoruz. Ama bu sözün manası ‘bütün meseleleri hatta fizik, kimya vs. meseleleri de Kur’an halleder’ demek değildir.Kur’an-ı Kerim bütün insanların hidayet kitabıdır ve bundan da başka bir işi yoktur. Doğal olarak yalnızca bu ...
  • “Abdullah b. Cafer”in kabri Medine’de mi yoksa Dımışk’ta mıdır?
    7525 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Hz. Zeynep (s.a)’in eşi Abdullah b. Cafer’in kabrinin yeri konusunda iki görüş vardır: 1. Medine’de ve Baki mezarlığındadır. 2. Şam’da ve Babu’s Sağir mezarlığındadır. Muteber tarih kaynaklarını ve bu konuda tarihçilerin ortaya koyduğu sözlerini dikkate alarak birinci söz, yani onun kabrinin Baki mezarlığında olması daha ...
  • İnsanların cennet ve cehennemde yaşları ne kadar olacaktır?
    8702 Tefsir 2012/02/22
    İnsanların yaşlarına göre bedende görülen değişiklikler bu dünyaya ait olan konulardandır. Ama ahirette özellikle cennette böyle şeyler söz konusu değildir. Yani öteki dünyada çocuk, orta yaş, yaşlı olmak diye bir şey yoktur. Hatta ahiretin maddi olduğuna inansak bile bugün bizim düşündüğümüz şekliyle yaş meselesi cennetlikler için olmayacaktır. ...
  • Bir kimse, Allah rızası için bir iş yapmaya niyet eder ve niyet ettiği işi yerine getirir getirmez halis niyeti aradan giderse, acaba böyleli bir amelin Allah nezdinde sevabı var mıdır?
    12346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    İslam kültüründe amellerin kabul edilmesi için, amelin iyi olmasının (hüsnü fiili) yanında, halisane bir niyetin de (hüsnü faili) olması şart koşulmuştur. Buna izafeten, yalnızca amellerin halisane yapılması yeterli değildir. Amellerin kabulünün bir diğer şartı da, niyetteki ihlâsın devamlılığıdır. Allah-u Teâlâ şöyle buyurur: “Kim kendisiyle birlikte bir iyilik getirirse, ona on ...
  • Kuran’ı Kerim’e göre yöneticiler ve işverenlerin topluma karşı ne görevleri vardır?
    3680 رفتار اجتماعی در حکومت اسلامی 2020/01/20
  • İlahi marifette ilerlemek ve Hz. Mehdi’nin ilgisini kazanmak için ne yapmamız gerekir?
    5990 Pratik Ahlak 2010/06/20
    Size muvaffakiyet diliyoruz, Ehl-i Beyt Mektebiyle onurlanmanız bizi sevindirdi, istediğiniz konular hakkında bilgi edinmeniz için bu sitede önceden cevaplandırılmış bazı soruları cevaplarıyla birlikte size gönderiyoruz.İlgili Sorular:
  • Filistin İsrail’in asıl yeri değil midir?
    11838 tarihi Yerler 2012/08/21
    Yahudiler ve Siyonistler Filistin’in ilk sakinleri değildi. Bilakis onlar bu bölgeye gelmeden uzun bir zaman önce Filistin’de kalanlar vardı. M.Ö. 3500 yılında Sami kavimleri Hicazın merkezinden Filistin gibi bölgelere göç etmiş idi. Kenan Arapları gibi kavimler de Filistin’i kendilerine yurt edinmiş idi. Filistin’i yurt edinen ilk sakinler ...
  • Ehl-i Sünnet ve Şia arasında, Hz. Mehdi (a.f.) hakkında farklılık var mıdır?
    27387 Eski Kelam İlmi 2009/05/17
    Mehdilik inancı ve Hz. Mehdi (a.f.)’nin zuhur edeceği düşüncesi, İslamî inançlardan biri olarak kabul edilir. Bu inancın Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in müjdelemesi sonucu bütün İslamî fırkalar ve mezhepler arasında önemli bir yeri vardır. Ehl-i sünnete göre bu inanç temel inançlar arasında yer almamasına rağmen ama bunun temeli sağlam inançlarda olduğunda da ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8198 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Cansız varlıklar ve bitkiler Allah’ı nasıl tespih ederler?
    11213 بندگی و تسبیح 2012/07/24
    İnsanların âlemdeki varlıklara yönelik ilmi çok az ve naçizdir. Varlıkların yüce Allah’ı nasıl tespih ettikleri meselesi de henüz beşerin niteliğini kavramadığı konulardan biridir. Değişik ayet ve rivayetlerde varlığın tüm cüzlerinin yüce Allah’ı tespih ettiği beyan edilmiştir. Varlığın cüzlerinin tespih şekli hakkında müfessirler arasında iki görüş vardır:

En Çok Okunanlar