Gelişmiş Arama
Ziyaret
8185
Güncellenme Tarihi: 2010/03/06
Soru Özeti
Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
Soru
Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
Kısa Cevap

“Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya kadar Mes edilmelidir.

Ayrıntılı Cevap

Mes’in Anlamı:

Mes bir şeyi başka bir şeyin üstünden geçirmek ve gezdirmek anlamındadır.[1] Fıkıh literatüründe ise, eli ıslak haliyle baş ve ayakların üzerinden çekme anlamındadır.

Kur’an’ı kerim, Maide suresinin altıncı ayetinde bu konuya değinmiş. Kur’an tefsirleri de bu ayeti kerimenin zeylinde bu konuyu mevzu bahis etmişlerdir. Ama sorunuz hadisler çerçevesinde konunun açıklanması doğrultusunda olduğu için bizde konuyu hadisler çerçevesinde ele alacağız.

Şia’nın muteber ve kaynak kitaplarında birçok rivayet var olmaktadır ki bu rivayetler baş ve ayakların mes edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir.

Şia’nın muteber kitaplarından muteber sayılan birisi “Vesailu’ş Şia”dir. Bu kitabın birinci cildinde sahih senetle nakledilen birçok rivayet vardır başın mes edilmesinden sonra ayakların da mes edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir. Biz burada bu rivayetlerden bir kaçını zikredeceğiz:

  1.  İmam Sadık’tan (a.s.) nakledilerek şöyle buyurduğu söylenmektedir: “(abdeste) başın ön kısmının dörde birini ve ayakların ikisini mes ediniz. Ayakları mes ederken sağ ayaktan başlayarak mes ediniz”.[2]
  2. İmam bakırdan (a.s.) ayağın mes edilmesi soruldu? İmam onun cevabında şöyle buyurdu: “Ayakların mes edilmesi Allah tarafından Cebrail vesilesiyle nazil olmuş olan bir şeydir”.[3]
  3. Zurare imamlar tarafından güvenilir ve imam Bakırın (a.s.) öğrencilerinden olan bir ravidir. Zurare söz konusu olan İmamdan şöyle naklediyor: “İmam Madie suresinin altıncı ayetine dayanarak şöyle buyurdu: “Ayakların üstünü (bir kısmını) mes etmek vaciptir”.[4]
  4. Zurare naklediyor: İmam Bakır’dan (a.s.) peygamberin (s.a.a.) abdestinin nasıl olduğu hakkında soruldu? O da şöyle cevap verdi: “Hazreti resul-i Ekrem (s.a.a) bir leğenin getirilmesine emir etti! Leğen getirildikten sonra peygamber (s.a.a.) abdest almaya başladı sırasıyla; yüzünü, sağ elini, sol elini yıkadı daha sonra başını ve iki ayağını aldığı abdestten kalan ıslak elleriyle mes etti ve şöyle buyurdu: ayakların parmaklarının ucundan ayaklardaki “ka’b”a kadar mes edilmesi gerekir. Ayaklardaki “ka’b” hakkında sorulunca şöyle buyurdu: ayağın çıkıntısı ve ayak bileğinden aşağısıdır ”.[5]

Buna binaen hadisler esasınca ve elbette Maide suresinin altıncı ayeti gereğince yüz ve ellerin yıkanmasından sonra baş ve iki ayağın mes edilmesi vaciptir. Mes edilmesinin miktarı da ayaktaki parmaklardan ta ayaklardaki çıkıntıya kadardır.  

 


[1] TUREYHİ, Farhruddin, “Mecmaü’l – Bahreyn”, baskı, 2, mektebet-u neşr-i  Sakafetü’l – islamiye, 1408, c. 4, s. 198.   

[2] AMİLİ, Hur, “Vesailü’ş – Şia”, baskı, 2, Kum: İntişarat-i müesesei alulbeyt, 1414, c. 1, s. 418.

[3] [3] AMİLİ, Hur, “Vesailü’ş – Şia”, c. 1, s. 419.

[4] TABATABAİ, Muhammed Hüseyin, “Tefsir-i el-Mizan”, Farsça tercümesi: MUSEVİ HEMEDANİ, Muhammed Bakır, Kum: İntişarat-i İslami, c. 5, s. 378. 

[5] TABATABAİ, Muhammed Hüseyin, “Tefsir-i el-Mizan”, Farsça tercümesi: MUSEVİ HEMEDANİ, Muhammed Bakır, Kum: İntişarat-i İslami, c. 5, s. 379

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar