Gelişmiş Arama
Ziyaret
17363
Güncellenme Tarihi: 2009/10/12
Soru Özeti
Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
Soru
İnsanların cennetteki durumu nasıl olacaktır? Onlar bu dünyevi cisim ile mi cennete gireceklerdir yoksa sadece ruhlar mı orada bulunabilir?
Kısa Cevap

Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa hayali ve misali bir cisim olup olmayacağı akli deliller yoluyla kanıtlanabilecek konular zümresinden değildir. Bu yüzden bir grup mütekellim ahireti sadece cisimsel bilmiş, beden ve mekanizması dışında bir ruhun varlığına inanmamıştır. Başta Meşşa ekolü takipçileri olmak üzere bir grup filozof da sadece ruhani ahirete inanmıştır. Onlar, öldükten sonra ruhun beden ile ilişkisinin kesildiğini ama mevcut ruhun maddeden yoksun olması nedeniyle fena ve yokluğa maruz kalmayacağını ve beden ile ilişkisinin kesilmesinden sonra baki ve ebedi kalacağını söylemiştir. Ama birçok bilge, arif, kelam ilmi bilgini ve Şeyh Müfit, Şeyh Tusi ve Hacı Nasır gibi Şii âlimler her ikisine inanmış ve dirilişte ruhun bedene döneceğini ve neticede insanın dirilişinin cisimsel olacağını söylemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kesin olan şey, ahiret ve dirilişe inanmanın tanrıya inanmak gibi tüm din ve mezhep takipçilerinin inançları olduğudur.[1] Dolayısyla hikmetli bir başlangıca inanan fertler – her ne kadar belirli bir mezhebi takip etmeseler bile -  batini vicdan ve deruni bilinçleri vesilesi ile bu genel inancı (diriliş) itiraf ederler. Ama onlar bunun niteliği hakkında görüş ayrılığı taşırlar. Diriliş cisimsel midir yoksa ruhani midir, cisimsel olması durumunda ahiretteki beden insanın bu dünyada taşıdığı doğal beden gibi midir veya beden misali veya berzah bedeni olarak adlandırılan daha latif bir beden midir? Burada özet olarak bilginlerin görüşlerini dile getirecek ve sonra meşhur görüşü açıklayacağız:[2]

1. Bir grup mütekellim dirilişi sadece cisimsel bilmiş, beden ve mekanizması dışında bir ruhun varlığına inanmamıştır.

2. Bir grup filozof özellikle Meşşa ekolü takipçileri sadece ruhani dirilişe inanmış ve şöyle demiştir: Öldükten sonra ruhun beden ile ilişkisi kesilir, ama mevcut ruh maddeden yoksun olduğu için onda fena ve yokluk olmaz ve onun bedenle ilişkisi kesildikten sonra baki ve ebedi olur. Bu görüş, bu grup filozofun cisimsel dirilişin şüphe ve eleştirilerini yanıtlayamamalarından kaynaklanmış, onlar çaresiz olarak ruhani dirilişe inanmış ve cisimsel dirilişi ise inkâr etmiştir.

3. Birçok bilge, arif, kelam ilmi bilgini ve Şeyh Müfit, Şeyh Tusi ve Hacı Nasır gibi Şii âlimler her ikisi hususa inanmaktadır: Dirilişte ruh bedene döner ve neticede insanın dirilişi cisimseldir. Elbette bu cisim ruhsuz değil, ruh taşıyan bir cisimdir. Bu görüşü taşıyanlar iki gruba ayrılmıştır:

A. Onların bazıları kıyamette ruhun doğal ve kimyasal etki ve etkileşim içinde olan tabii ve maddi bir bedene döneceğine inanır.

B. Bir grup da ruhun latif, maddeden arı, miktar ve şekil sahibi bir misal ve berzah bedenine döneceğine inanır. Bu latif beden bir tür dünya bedenine tekabül eder ve onu gören herkes “bu” dünyada yaşayan filan insandır der. Ama maddi olmadığından ve kimyasal ve fiziksel etki ve etkileşim kabiliyeti taşımadığından onunla arasında fark olur.  Bu cisim insanın rüyada gördüğü cisimler gibidir.

Her ne kadar akli deliller diriliş ve bu dünya dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de dirilişin niteliği, sadece ruhani ve cismani olup olmadığı ve cisimsel olması durumunda maddi mi yoksa berzah ve misal cismi mi olup olmadığı konuları akli deliller yoluyla ispat edilebilecek konular değildir. Bu yüzden büyük bilge İbn. Sina şöyle demektedir: Bilinmelidir ki dirilişin bir bölümü şeriat yoluyla nakledilmiş ve şeriat onu kabul etmiştir. Onu ispat etmek için şeriat ve Hz. Peygamberin (s.a.a) tasdik yolu dışında başka bir yol yoktur ve o bedenin dirilmesi ile ilgilidir. Cisimsel dirilişin niteliği ve onun detaylarını şeriat delili ve vahyin bildirimi ile kabullenmeliyiz; zira belirtilen kıstas insanlığın bu yolla hakikatleri kavraması için en güvenilir ve mükemmel ölçüdür.[3]

Bundan dolayı dirilişin niteliği hakkında Kur’an ayetleri ve hadislere müracaat etmek ve bu zor meselede onlardan yardım almak zorunludur.

Kur’an ve Cisimsel Diriliş

Kur’an ayetleri açıkça insanların dirilişinin kıyamet gününde sadece ruhani olmadığına, bunun hem ruhani ve hem  cismani olduğuna tanıklık etmektedir. Aynı şekilde ruhun bağlı olacağı cisim de dünyevi maddi cisim olacaktır. Birçok ayet buna delalet etmektedir ve burada kısa olması için sadece bir kaçını belirtmekle yetiniyoruz:

1. Bazı ayetler kemiklerin dirilmesini muhal bilen kimselere yanıt vermektedir: De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.”[4]  İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır? Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.[5]

2. Bir grup ayet kıyamet gününde insanın kabirden kalkacağını ve hesaba çekileceğini bildirmektedir: Fakat bilmez mi ki kabirlerdekiler, dışarı çıkınca.[6] Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.[7]

3. Bazen Kur’an cisimsel dirilişin imkânını, onun dünyada gerçekleşmesi aracılığıyla ispat eder; Uzeyr’in[8] şaşırtıcı serüveni ve Hz İbrahim’in Allah’tan cisimsel diriliş hakkındaki sorusu bu kabildendir.[9]

Kur’an-ı Kerim’in bazen ilk hayata yöneltmesi ve bazen de Uzeyr veya Ashabı Kehf kıssasında olduğu gibi ölülerin dirilmesine dönük örnekler vermesinden, insanın yeni hayatının bu maddi bedenle birlikte olacağı neticesi elde edilir.

İmam Ali’nin Nehcü’l Belağa’daki sözlerinden de diğer dünyada insanların dirilişinin tabii beden ile olacağını anlamak mümkündür. İmam Ali (a.s) bu hususta şöyle buyurmaktadır: Biliniz ki insanın bu nazik derisi ateşte dayanamaz, o halde kendinize merhamet edin…[10]  Veya şöyle buyurmaktadır: Diriliş zamanı gelecek, o zaman insanları mezarlıklardan çıkaracaklardır. Bu esnada onların tümü Allah’ın emriyle koşacak ve hızlıca dönüş yerine doğru ilerleyecektir.[11] İmam Ali başka bir yerde şöyle buyurmaktadır: Yeryüzü içinde bulundurduğu her şeyi dışarıya atacak, Allah onları eski haldeyken yenileyecek ve dağılmışken toplayacaktır…[12]

4. Renkli meyvelerden[13], kuşların etinden[14] ve gözü büyük kadınlarla evlenmekten[15] yararlanmak gibi cennette iyi fertlere vaat edilmiş birçok nimet, dirilişin cisimsel olmaması durumunda zor bir şekilde tasavvur edilebilir.

Netice: Meşhur mütekellim, filozof ve din âlimleri ayet ve rivayetlerden yararlanarak insanların kıyamet gününde dirilişinin cisimsel olacağına inanır.

Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için 125. (Site: 2404) yanıta müracaat edebilirsiniz. 

 


[1] Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için 11594. Soruya (Site: tr11443) (Ehli Kitap Açısından Cisimsel Ahiret) müracaat edebilirsiniz.

[2] Molla Sadra, Mebde ve Mead, Ahmed bin Muhammed Hüseyni Erdekani, Abdullah Nurani, s: 433 – 436, Merkezi Neşri Danişgahi, Tahran, 1362; Subhani, Cafer, İlahiyat ve Mearifi İslami, S: 290 – 297, İntişaratı Şafak, Kum, çapı dovvum, 1379.

[3] Bu Ali Sina, İlahiyat Şifa, Hasanzade Amuli, Hasan, Makalei 9, s: 460, İntişaratı defteri tabligatı İslami, Kum, çapı evvel, 1376.

[4] Yasin Suresi, 79. ayet: “قُلْ يُحْييهَا الَّذي أَنْشَأَها أَوَّلَ مَرَّةٍ وَ هُوَ بِكُلِّ خَلْقٍ عَليم

[5] Kıyamet Suresi, 3 - 4. ayet: "أَ يَحْسَبُ الْإِنْسانُ أَلَّنْ نَجْمَعَ عِظامَهُ * بَلى‏ قادِرينَ عَلى‏ أَنْ نُسَوِّيَ بَنانَه‏".

[6] Adiyat Suresi, 9. ayet: "أَفَلا يَعْلَمُ إِذا بُعْثِرَ ما فِي الْقُبُور".

[7] Yasin Suresi, 51. ayet: "وَ نُفِخَ فِي الصُّورِ فَإِذا هُمْ مِنَ الْأَجْداثِ إِلى‏ رَبِّهِمْ يَنْسِلُون‏".

[8] Bakara Suresi, 259. ayet: "أَوْ كَالَّذي مَرَّ عَلى‏ قَرْيَةٍ وَ هِيَ خاوِيَةٌ عَلى‏ عُرُوشِها قالَ أَنَّى يُحْيي‏ هذِهِ اللَّهُ بَعْدَ مَوْتِها فَأَماتَهُ اللَّهُ مِائَةَ عامٍ ثُمَّ بَعَثَهُ قالَ كَمْ لَبِثْتَ قالَ لَبِثْتُ يَوْماً أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قالَ بَلْ لَبِثْتَ مِائَةَ عامٍ فَانْظُرْ إِلى‏ طَعامِكَ وَ شَرابِكَ لَمْ يَتَسَنَّهْ وَ انْظُرْ إِلى‏ حِمارِكَ وَ لِنَجْعَلَكَ آيَةً لِلنَّاسِ وَ انْظُرْ إِلَى الْعِظامِ كَيْفَ نُنْشِزُها ثُمَّ نَكْسُوها لَحْماً فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُ قالَ أَعْلَمُ أَنَّ اللَّهَ عَلى‏ كُلِّ شَيْ‏ءٍ قَدير".

[9] Bakara Suresi, 260. ayet: "وَ إِذْ قالَ إِبْراهيمُ رَبِّ أَرِني‏ كَيْفَ تُحْيِ الْمَوْتى‏ قالَ أَ وَ لَمْ تُؤْمِنْ قالَ بَلى‏ وَ لكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبي‏ قالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلى‏ كُلِّ جَبَلٍ مِنْهُنَّ جُزْءاً ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتينَكَ سَعْياً وَ اعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ عَزيزٌ حَكيم‏".

[10] Meadihah, Abdu’l Mecit, Hurşidi bi gurubu Nehcü’l Belağa, hadis 182, s: 218, Neşri Zerre, çapı evvel, 1373.

[11] a.g.e, hadis 82, s: 80.

[12] a.g.e,  hadis 108, s: 125.

[13] Mürselat Suresi, 42. ayet; Muminun Suresi, 19. ayet; Saffat Suresi, 42. ayet; Duhan Suresi, 55. Ayet …

[14] Vakıa Suresi, 21. ayet; Tur Suresi, 22. Ayet…

[15] Rahman Suresi, 72. ayet; Vakıa Suresi, 22. Ayet…

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8809 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • daimi ve geçici nikâhın akdi nasıl okunuyor?
    6096 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/20
    Ayetullah Mehdevi Hadevi Tahrani Hazretleri (damet berakatuh) mezkûr sorunun cevabı hakkındaki açıklaması şöyledir: Eğer erkek bayan tarafından, bayanı kendine aktetme vekaletine sahip ise daimi akitte mihriyesini tayin ettikten sonra şu şekilde akti okuyabiliyor: a) bayan adına desin: “zevvectü müvvekkileti li nefsi ala sidaki’l malum. Yani ...
  • Ramazan ayında dövme yapmak orucun bozulmasına neden olur mu?
    32547 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Dövme, orucu bozmaz. Hatırlatılmalıdır ki orucu bozan şeyler şunlardan ibarettir: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima, 3. Mastürbasyon (insanın kendi başına meni gelmesine neden olacak bir şey yapması), 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve onun halifelerine yalan isnat etmek, 5. Boğaza katı toz ulaştırmak, 6. Tüm başı suya sokmak, 7. ...
  • Eşinin veya başkalarının verdiği hediyelerle kadına hac farz olur mu?
    5693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bu malların size hediye edilip sizin kabul etmenizden sonra sizin malınız olduğuna göre bunlar da sizin diğer mallarınız gibi sayılır. Sizin bu mallarla mustati (hacca gitmeye gücünüzün) olduğu farz edilmiştir. Bu yüzden sizi mustati kılacak diğer şartlar da var ise hac size farz olur. ...
  • Hermonotik nedir ve onun görecelikle ne gibi bağlantısı vardır?
    14327 Yeni Kelam İlmi 2010/12/28
    Hermonotik teriminin iki manası vardır:a) Geniş Mana: Bu kelime bu manada, bir metnin yorumu hakkındaki her türlü araştırmadır. Bu yüzden hermonotik, bu alanda bütün dinleri, hatta ilm-i usul’un lafızlar bölümünü dahi kapsamaktadır. b) Dar Mana: Bu kelimenin bu manasıyla ...
  • Akli Burhan ile Fıkhi Kıyas arasındaki fark nedir?
    12000 Düzenler 2012/11/01
    Fakihler nezdinde kıyas ıstılahı, mantık ve felsefedeki “temsil” (analoji) ıstılahıyla aynıdır. ” kıyas ve temsilden maksat birinci şeyin hükmünü ikinci bir şeye, iki şeyde nitelik benzerlik olduğundan dolayı sirayet etmektir. Burhan, mantık ilminde “kıyas” türlerinden bir ıstılahtır ki yakini mukaddimelerden (öncül) oluşur ve verdiği netice ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    48069 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Niçin Allah bütün insanları Müslüman yaratmadı?
    38415 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Allah Teala insanları Allah’ı tanıyan, tapan, akıl ve düşünce gücüne sahip, irade ve ihtiyar sahibi bir yapıda yaratmıştır. İnsanların hidayeti için de peygamberler göndermiştir. Allah kimseyi kâfir, Hıristiyan, Yahudi… olarak yaratmamıştır. Aksine insan sahip olduğu ihtiyarı kötüye kullanmak ve yaşadığı alan ve koşullar dolayısıyla yanış yola sapmaktadır.
  • Sermayenin humusu var mıdır?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Muhterem taklit mercilerinin sermayenin humusu hakkındaki görüşü şudur: Eğer bir kimse bir sermaye edinirse ve bu sermayenin humusunu vermesi durumunda kalan kısmıyla bir işe girişemezse ki bu sermayeyle geçinmeyi istiyorsa bu sermayenin humusunu vermeli midir? Tüm merciler (Ayetullah Vahit ve Ayetullah Safi dışında): ...
  • Mülk sahibi, mülkünün yarısını bir hayır kuruluşuyla sulh ediyor (anlaşıyor) ve orada veya ona bedeli olacak mekanda okul yapılmasını şart koşuyor. Bu kuruluş orada medresenin dışında bir şey yapabilir mi?
    5721 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Bu meselede üç nokta göz önüne alınmalıdır: 1. Akitteki söz konusu şarta aykırı davranmak caiz değildir. Yani o mekan veya bedel mekan okulun dışında bir şey için kullanılamaz. Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Şart, lazım akdin içindeyse ona amel etmek gereklidir ve aykırı davranmak caiz değildir.

En Çok Okunanlar