Gelişmiş Arama
Ziyaret
6327
Güncellenme Tarihi: 2015/04/16
Soru Özeti
ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
Soru
Selamun aleykum: ben geçmiş senelerde kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden yazılımların kopyalıyordum ve bu işin şeran işkalı olduğunu bilmiyordum. Şimdiki sorum şu: hangi şirketler olduğumu bilmediğimi dikkate alarak söz konusu şirketlerin hakkını nasıl eda edebiliyorum?
Kısa Cevap
Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır.
Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir.
Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ihtiyati vacip gereğince sahipleri için hak icat ediyor ve dolayısıyla sahibinin izni olmaksızın çoğaltılması ihtiyati vacip gereğince caiz değildir.
Ayetullah Fazıl, Mekarım ve Nuri Hemedani hazretleri yazılım ve her hangi bir programı icat etmek sahibine hak icat ediyor ve dolayısıyla sahibinin izni olmaksızın çoğaltılması caiz değildir.
Bütün bu taklidi mercilerce bu hükümlerde daha önce başkaları tarafından şifresi kırılmış olsun veya ilk defa şahsın kendisi tarafından şifresi kırılmış olsun fark koyulmamışlar.
Elbette eğer yazılım muamele edildiği sırada satıcı (üreten kişi) çoğaltılmamasına dair şart koymuş veya satışı çoğaltılmaması üzerine bina edilmişse ve hakeza: eğer söz konusu program sd.sinin çoğaltılmaması için bir kanun söz konusuysa, bu durumda söz konusu kanuna riayet edilmesi bütün mercilerce gereklidir.[1]  
Her halükarda eğer kopyalama caiz olmadığını farz eder ve kişinin üreten kimseye karşı meşgulü zimme (borçlu) olduğunu farz edersek şunu söylemek gerekir:
İnsanın boynunda borç olur ve borç sahibi belli değil veya kendisine ulaşılmıyorsa malından bir miktarını kendisine borçlu olan kimsenin adına (reddil mezalım/mazlüm hakkı niyetiyle) gerekli şartlara haiz olan müçtehidin izniyle fakirleri verilmesi gerekiyor.[2]  
Genle anlamda başkasının her çeşit hakkı ve malı insanın boynunda var ve sahibi belli olmazsa “meçhulül malik” yani sahibi belli olmayan maldan sayılıyor, dolayısıyla sahibini bulmak için gereken çalışma yapılıp bulunamayacağına dair yese düşerse ihtiyat gereğince hâkimi şer’i izniyle sadaka olarak fakirlere verilsin.[3]
Her halükarda sizin sorunuz mercilerin defterlerinden soruldu ve verdikleri cevap şöyledir:
Ayetullahil Uzma Sistani ve Hamenei hazretleri (damet berakatuhuma)
Eğer kendi şahsi istifaden için yapmışsan işkalı yoktur ve boynunuzda her hangi bir borç söz konusu değildir.
Ayetullahil uzma Safi gülpaygani hazretleri (medde zilluhul ali):
Eğer Sd veya kaset satın alınırken kopyalamaması şart koşulmuşsa şarta muhalefet edilmesi haramdır. Ama eğer şart edilmemişse işkâlı yoktur. Birinci halette (şart edilmiş şarta muhalefet yapılmışsa) de tövbe etmelisin ve borç olarak boynunda bir şey yok.
Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani hazretleri (damet berekatuhu),
Kültürel mahsullerinden izni olmaksızın caiz olmayan şirketler –yani Müslüman şirketler veya İslami ülkelerle karşılıklı olarak bir birinin haklarına riayet edilmesine dair antlaşma yapılmış şirketler - eğer icmalen tanınıyorsa hakları geri verilmelidir.      
Yani eğer örneğin, biliyorsun ki a ve b şirketine borçluysan ve borcunun en az miktarı senin için malum ise onu söz konusu şirkete kavuşturman gerekiyor. Ama eğer şirketler icmalen de olsa tanımıyorsanız ama borç miktarı azda olsa senin için yakini olarak belli ise onu tanımadığın şirketler adına reddi mezalım (zülüm görmüş) unvanıyla sadak ver.
 

[1] Alıntı: soru: 1410 (site: 1430).
[2] Lenkerani, Muhammed Fazıl Muvvehidi, “Risale- Tevdihül Mesail”, s. 542, Kum: sedu çahardehum, 1426, hicri kameri.
[3] 12718 sorudan iktibas.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar