Gelişmiş Arama
Ziyaret
20635
Güncellenme Tarihi: 2011/12/20
Soru Özeti
İmam Hüseyin’e (a.s) neden Sarallah denmektedir?
Soru
İmam Hüseyin’e (a.s) neden Sarallah denmektedir?
Kısa Cevap

Sar, hem intikam almak hem de kan demektir. Birinci manaya göre İmam Hüseyin’e (a.s) Sarallah denmesinin nedeni Allah’ın Onun kanının velisi ve intikam alıcısı olmasından dolayıdır.

Ama Sarallah’ın, ‘Allah’ın kanı’ manasına geldiğini söylersek bunun nedeni aşağıdaki şıklardan biridir:

1- Sar’ın ‘Allah’a izafe olması (mal edilmesi) gösteriyor ki kan, değerli bir kandır; yani izafe burada şeref kazanmak izafesidir.

2- Kamil insan, kemal derecelerinde farz kurblar makamına ulaştığı için Yedullah (Allah’ın eli), Lisanullah (Allah’ın dili) ve Sarallah (Allah’ın kanı) olur. Yani Allah bir şey yapmak istediği zaman onun eliyle yapar, konuşmak istediği zaman onun diliyle konuşur, dinine toplumda hayat vermek istiyorsa onun kanını kullanır. İmam Hüseyin (a.s) Sarallah’dır, zira onun yere dökülen kanı dine hayat vermiştir.

Bize göre, birinci mana doğrudur, ancak ikinci mana da bu lakap için doğru bir manadır. Bu mananın derinine inen işin ehli kimseler bazı yönlerden ona öncelik vermişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, bu lakap İmam Ali (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) olmak üzere iki masum imamın lakabıdır. İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaretinde şöyle bir cümle var: Selam sana ey Allah’ın kanı ve Allah’ın kanının oğlu![1]

Sarallah’ın manası hakkında iki ihtimal var:

1- İntikam Almak: Lügatte el-Sar  kanı talep etmek yani intikam almak demektir. Buna göre Sarallah, Allah’ın Onun kanının velisi ve intikam alıcısı olan kimseye denir.

Belirtmek gerekir ki, ‘Hüseyin’in kanının intikamını almak’ anlamına gelen ‘Ya Lesarati’l-Hüseyin’ şiarı Tevvabin ve Muhtar’ın kıyamının şiarı idi.[2] Yine İmam Zaman’ın (a.f) zuhuruna kadar Onun (a.s) mezarının başında olan meleklerinde şiarıdır.[3] Kıyam edeceği zaman İmam Zaman’ın (a.f)[4] ve şehadet aşığı ashabının şiarlarıda budur.[5]

Yukarıda Sarallah için söylenen mana, alimlerin çoğunun kabul ettiği manadır.[6] Buna göre ‘Sarallah’ın anlamı şudur: ‘Ey kanının diyeti Allah’a ait olan kimse, O’dur kanının diyetini alacak olan; zira sen bir aileye ait değilsin ki kanının diyetini o ailenin reisi alsın veya bir kabileye ait değilsin ki o kabilenin reisi senin diyetini alsın. Sen insanlığa aitsin, sen varlık alemine, sen Cenab-ı Hakk’a aitsin, öyleyse diyetini Onun alması gerekir. Ve sen Allah yolunda şehid olan Ali. b. Ebi Talib’in oğlusun, Onunda diyetini Allah’ın alması gerekir.’

2- Allah’ın Kanı: Allame Meclisi’nin (r.a) sözünden el-Sar kelimesinin kan ve intikam manasına geldiği anlaşılmaktadır.[7] Lisanu’l-Arap lügat kitabında da aynı şey yazılıdır: ‘el-Sar, kanı talep etmek (intikam almak) demektir. Kan manasına geldiği de söylenmiştir.’[8] Buna göre Hüseyin (a.s) Allah’ın kanıdır denebilir. Peki böyle bir mana kabul görür mü? Yani Allah madde midir ki kanı olsun? Allah’ın hakkında böyle bir şey düşünmek doğru mudur?

Cevap şudur: Yedullah (Allah’ın eli) vb. gibi kelimeler İslami literatürde kinaye veya mecaz olarak kullanılmaktadır.[9] Mesela Ali (a.s) yedullahtır denildiği zaman bu Allah’ın cisim olduğu, insan gibi elinin olduğu ve Allah’ın elinin Hz. Ali’nin (a.s) olduğu manasında değil, Ali (a.s), ilahi kudretin (a.s) kendisinde tecelli ettiği kimse manasındadır.

Buna göre İmam Hüseyin’e (a.s) ‘Sarallah’ lakabının verilmesi hakkında aşağıdaki ihtimallerden biri söz konusu olabilir:

1- Sar’ın ‘Allah’a izafe olması (maledilmesi) teşrifiyyedir. Yani bu kan, en şerif varlık olan Allah’a izafe olmuş ki şerafet elde etsin ve bu kanın şerif bir kan olduğu bilinsin. Çünkü Allah yolunda döküldüğü için Allah’a aittir. Nitekim ‘Allah’ın Devesi’[10] ayetinde deve veya ‘Beytullah’ kelimesinde ve ‘Senin evinin yanında’[11] ayetindeki  beyt (ev) kelimesi Allah’a ve ikinci tekil zamire şerafet elde etmek için izafe olmuştur.[12]

2- Kamil insan, kemal derecelerinde farz kurblara[13] ulaştığı için ‘Yedullah’ (Allah’ın eli), Lisanullah (Allah’ın dili) ve ‘Sarallah’ (Allah’ın kanı) olur. Yani Allah bir şey yapmak istediği zaman onun eliyle yapar, konuşmak istediği zaman onun diliyle konuşur ve dinine hayat vermek istiyorsa onun kanını kullanır.

İmam Ali (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) ‘Sarallah’tırlar. Çünkü onların yere dökülen kanları dine hayat vermiştir.

Kısacası dini kaynaklarımızda ‘Sarallah’ lakabı İmam Hüseyin (a.s) için kullanılmıştır. Bize göre birinci mana doğrudur, ancak ikinci mana da ‘Sarallah’ lakabı için doğrudur. Bu mananın derinine inen işin ehli kimseler bazı yönlerden ona öncelik vermişlerdir.

Bu görüşte, O yüce İmamın (a.s) Allah’ın kanı olmasının nedeni kanının dine yeni bir hayat kazandırıdığı ve Allah’ın adını canladırdığı içindir. Çünkü Allah gittikçe unutuluyor, ibadetler adet haline geliyordu.

İşte bu yüzden ‘İslam Nebeviyu’l Hüdus Hüseynu’l Beka’ (İslam’ı Peygamber getirdi, Hüseyin devam ettirdi) denmiştir. İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için kana ihtiyacı var; kanın damarlarda akması yaşamın sembolüdür. Kan damarda akmazsa insan ölür. İslamın yaşaması içinde aynı şekilde damarlarında kanın akması gerekir. Bir gün o kan İslamın bedeninden çıkarsa onun ölümü kesindir. Geriye kalan sadece ruhusuz ve cansız bir cesettir.[14]

 

 



[1] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.4, s.576. Bu cümle recep ayı, recep ayının yarısı, şaban ayı ve İmam Hüseyin’in Arefe günü dualarında gelmiştir.

[2] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.45, s.333; Keremi, Ali, Der Sug-i Emir-i Azad: Guyaterin  Tarih-i Kerbela, s.385.

[3] -Dört bin melek İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için nazil olduklarında İmamın (a.s) şehid olduğunu gördüler. Onlarda İmam Mehdi’ye (a.s) yardım etmek için zuhura kadar perişan ve toprağa bulaşmış şekilde bekleyecekler. Onları şiarı ‘Ya Lesarati’l-Hüseyin’dir. (Şeyh Saduk, Emali, s.130, el-Meclisi’lSabi’ ve’l-İşrun; Meclisi, Muhammed Bakır, a.g.e, c.44, s.286).

[4] -Kummi, Şeyh Abbas, Münteha’l-Amal, c.1, s.542; yine İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kaimimiz kıyam ettiğinde Hüseyin’in kanını talep edecektir.’ (Meclisi, Muhammed Bakır, a.g.e, c.44, s.218)

[5] -Meclisi, Muhammed Bakır, a.g.e, c.52, s.308

[6] -Tefsir-i Nümune’de şöyle yazar: ‘Sar, Arapçada hiç bir zaman kan manasına gelmemiştir. Sar, ‘diyet’ manasına gelemektedir (Arapçada kana ‘Dem’ denmektedir), Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Nümune, c.4, s.229.

[7] -Allame ‘Şüphe yok ki sen Allah’ın yeryüzündeki kanısın’ cümlesini şöyle açıklıyor: ‘el-Sar (hamza harfli), kan ve intikam almak demektir. Yani ‘Sen Allah’ın kanının ailesindensin ve Allah’ın düşmanlardan kanını istediği kimsesin’ veya ‘O, Onun ve Ehl-i Beytinin kanını ric’atte Allah’ın emriyle talep edendir.’ (Meclisi, Muhammed Bakır, a.g.e, c.98, s.151).

[8] -İbn-i Manzur, Muhammed b. Mekarim, Lisanu’l-Arap, c.4, s.97.

[9] -Bkz: Mekarim Şirazi, Nasır, a.g.e, c.4, s.229; Kıraati, Tefsir-i Nur, c.2, s.443

[10] -Hud/64

[11] -İbrahim/37

[12] -‘Bu Allah’ın devesidir.’ cümlesinde Allah’a yapılan izafe (mal edilme) teşrifiyyedir, tıpkı Mekke’nin Allah’a izafe olup ‘Beytullah’ denmesi ve Hüseyin’in kanının Allah’a izafe olup ‘Sarallah’ denmesi gibi. (Bkz: Hüseyni Şirazi, Seyyid Muhammed, Takribu’l Kur’an İle’l Ezhan, c.2, s.200)

[13] -İnsanı Allah’a yakın eden şey ya kullara farz etmediği ama kulların Allah’a yakınlaşmak için kendilerine gerekli gördükleri ve yaptıkları mukarrebler demek olan nafilelerdir veya Allah’ın kulların farz ettiği ve kullarında emire itaat için yerine getirdikleri yine mukarrebler manasına gelen farzlardır.

[14] -Daha fazla bilgi için bkz: Terhan, Kasım, İmam Hüseyin’in (a.s) Kişiliğine ve Kıyamına İrfani, Felsefi ve Kelami Bakış, s.91-104, İntişarat-ı Çelçerağ, 1. Baskı, H.Ş. 1388. Belitrmek gerekir ki verilen kaynakların tümü Noor Computer Research Center of İslamic Sciences’ın yazılım programlarındadır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hıristiyanlar Hz. Hızır’ın varlığını kabul ediyor mu?
    13114 تاريخ بزرگان 2012/01/18
    İncil’de Hz. Hızır’ın (a.s) ismi geçmemektedir ve Hıristiyanlığın diğer kitaplarının da onun hakkında bir bilgi içereceği uzak bir ihtimaldir. Elbette Kur’an’da da “Hızır” adı geçmemektedir ve ondan sadece kendisinin ubudiyet makamını ve özel ilim ve bilgisini yansıtan kullardan bir kul sıfatıyla söz edilmiştir.
  • Hol’ boşanmasının kanun ve şartları nedir?
    6955 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Hol’ Boşanması, Özellikleri Ve ŞartlarıKocasına ilgi duymayan ve kendisini boşaması için kocasına mehir veya başka bir malını veren kadının boşanmasına hol’ denir.[1] Daha açık bir ifadeyle hol’ boşanması, kadının herhangi bir nedenden ötürü kocasıyla yaşamayı sürdürmek istememesi ve ...
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    12501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Hz Zeyneb’in (s.a) defnedildiği mekân hangi ülkededir?
    35332 تاريخ بزرگان 2012/06/16
    Hz Zeynep’in (s.a) temiz kabrinin mekânı hakkında üç ihtimal mevcuttur[i]: Medine, Şam ve Kahire. Bu üç ihtimalden her birinin taraftarları mevcuttur ve onlar kendi görüşlerini ispatlamak için bir takım deliller getirmişlerdir. Kesin bir şekilde Hz. Zeyneb’in (s.a) kabrinin nerede olduğu belli olmasa bile, bu ...
  • Dini öğreti ve ayinlere üstten bakmayı açıklar mısınız?
    8086 Yeni Kelam İlmi 2012/06/23
    Dinsel öğretilere yukarıdan bakmak, amel ve ibadetlerin ilahi rızayı kazanmak için vesile ve araç ve de manevi yetkinlikleri elde etmek için bir merdiven olması anlamına gelir. Birçok ibadetin felsefe ve hikmetinden bu anlam elde edilmektedir. Nitekim dünyanın sınanma yeri ve durak olduğu, kalınacak bir yer olmadığı, araç ...
  • Acaba düzgün örtünmeyen kadınların fotoğrafını dergilerde bu amelin kötü olduğuna işaret etmek için yayımlanması doğru mudur?
    5399 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/07
    Taklidi Mercii’lerin Defterlerinden alınan cevap şöyledir: Ayetül-Uzma Hameyei (yüze gölgesi devam etsin): Fesada veya şehvani duyguların tahrik edilmesine neden oluyorsa caiz değildir. Ayetul uzma Safi Gülpaygani (yüze gölgesi devam etsin):
  • Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
    94036 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/04/09
    On iki İmam’a bağlı olan Şia, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamları’nın sünnetine göre amel etmek için namazı eli açık olarak kılmaktadırlar. Onların delili, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamlarının namaz kılarken ellerini açıp normal şekilde namaz kıldıkları ve namaz esnasında elleri bağlamayı Mecusilere benzemeyi ifade eden rivayetlerdir. Aynı şekil ...
  • Eğer bir kadın zinadan hamile kalır ve çocuğu düşürmediği takdirde büyük bir sıkıntıya girerse, ruh girmeden (dört aylık olmadan) onu düşürmesi caiz midir?
    50379 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/31
    İmam Humeyni ve diğer merciler şöyle demişlerdir: Eğer bir kadın zinadan hamile kalır. Eğer o kadın veya onunla zina eden erkek müslüman iseler o zaman kadının çocuğu düşürmesi caiz değildir.[1] Bu çocuk onun çocuğu sayılır ama miras almaz.
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4794 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Habil ve Kabil kimle evlendiler?
    82241 Tefsir 2009/06/17
    Tarih ve hadis kaynaklarına göre bugünkü insan soyu ne Habil nede Kabil’in soyundandır. Bu günkü insanlar Hz. Adem’in diğer oğlu olan Şeys veya Hibetu’llah’ın soyundandır.Ancak, Hz. Adem’in çocuklarının evlenmesine gelince Müslüman bilginler bu konuda farklı görüşlere sahiptirler ve genelde şu iki görüşten birini ...

En Çok Okunanlar