Gelişmiş Arama
Ziyaret
29541
Güncellenme Tarihi: 2009/05/17
Soru Özeti
Hayvana dönüşme nasıl olmaktadır ve şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
Soru
Kur’an- ı Kerim’de de işaret edildiği üzere, bazı insanların hayvana dönüşmesi nasıl olmuştur? Acaba şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
Kısa Cevap

“Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir; Kuran ve hadis teriminde ise, bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.

Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler; yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şeklini bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine giydirilmektedir ve mesh olan insana veya başka bir tabirle, hayvan kılıklı insan şekline dönüşmektedir.

Kuran tefsircilerinin birçoğu, Kuran-ı Kerim'de geçen meshi gerçek mesh olarak bilmektedirler; yani günahkâr kimse gerçekten hayvan şekline dönüşmektedir. Ama bazı Ehl-i Sünnet müfessirleri bu çeşit meshi, insanın içyapısında olan mesh olarak bilmektedirler; yani günahkâr kimse hayvan şekline dönüşmemekte ama bu hayvansal kişiliğe sahip olmaktadır.

Bir grup insanın mesh olmalarının illeti, onların işlemiş oldukları günahlar ve bu yüzden de diğerlerine ibret olmaları içindir. Rivayetlerden mesh olan kimselerin birkaç gün sonra yok oldukları anlaşılmaktadır ve günümüzde olan hayvanlar, mesh olan insanların soyundan değil, kendi asıl hayvani soylarındandırlar.

Ayrıntılı Cevap

“Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir.[1] Ama Kuran-ı Kerim ve İslam öğretilerinde Allah-u Teâlâ'nın, geçmiş ümmetler ve insanların bazıları üzerinde uyguladığı mucizevî bir çeşit azaptır. Bu mucizenin etkisi, insanların uyarılması ve onların günahkârların kötü sonunu görerek ibret almalarıdır.[2]

Aşağıdaki sorulara verilecek olan cevaplar konuyu daha fazla aydınlatacaktır:

1: Mesh nedir ve nasıl olmaktadır?

İnsan şeklinden hayvan şekline dönüşmeye mesh denmektedir. İnsanlar iyi bir ameli sürekli tekrarlamaları sonucunda melekûti şekillerden birisini kazanmaktadırlar;[3] yani yapmış olduğu iyi ameller sonunda, insan melekût âlemine doğru hareket etmektedir ve bunun tam tersi de kötü ve beğenilmeyen işleri yapması sonucunda, bu beğenilmeyen amelin melekesini kazanmaktadır. Birçok ahlaki rivayette, sinirlilik ateşe benzetilmiştir.[4] Aynı şekilde Kuran-ı Kerim'de yetim malının yenmesi ateşe benzetilmektedir.[5] Bunlar teşbih değildir; hak kitaplar ve peygamberlerin açıkladığı üzere, günahların hakikatidir.

Sonuç olarak, eğer bir kimse günahlara gömülmüş ise, bu günahların hakikati ve aslı onun nefsinde bir meleke haline gelebilir ve hatta bu melekeyle kıyamet günü haşr olabilir. İmam Bâkır (a.s)’dan nakledilen bir hadiste şöyle buyurmaktadır: “Her kim Allah’ı ve O’nun resulünü yalanlarsa, kıyamet günü kabirlerinden maymun ve domuz şeklinde çıkacak ve bu şekilde haşr olacaklardır.”[6]

Diğer bir taraftan ise, nefsî şekil ve hakikatlerin, tıpkı ahirette somut hale geldikleri gibi dünyada da batının zahire ve açığa dönüşmeyeceğine ve somut hale gelmeyeceğine dair hiçbir delil yoktur.[7]

Mesh konusunda, insan hayvana dönüşmemektedir, aksine insanın insanî şeklinin üzerine hayvansal şekil giydirilmektedir. Sonuç olarak mesh olan kimse, bir insandır ve insaniyet özelliğini kaybetmemektedir.[8]

Bu konuyu diğer başka deliller de onaylamaktadır; önceden de söylediğimin gibi mesh, bir grup günahkâr insanı azap etmek içindi. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: “Allah-u Teala, bazı ümmetleri peygamberlerden sonra onların yerine gelen vasilere ve imamlara itaat etmedikleri için mesh etmiştir.”[9] Onların ilahi azaba uğramaları için, önce kendi insanlıklarını derk etmeleri gerekmekte ve sonra hayvan şekli onlara giydirilmelidir. Eğer mesh edildikten sonra insan olduklarının farkında olurlar ama kendilerini domuz veya maymun şeklinde görürlerse, azap edilmiş olurlar.

Bu konuda İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmaktadır. “Allah-u Teâlâ, mesh olan kimseleri insanlara ibret vesilesi kıldı ve bazı kimselerin asıl hilkat şekillerinde değişiklik olması ve bu mesh olunmada da insana benzerliğin olması, bunların gazaba uğramış insanlar olduklarının anlaşılması içindir.”[10] Yani hem kendileri insan olduklarının farkındadırlar ve hem de diğerleri onların insan olduklarını anlamaktadırlar ve bu mesh, onların insani şekillerinin üzerinde gerçekleşmiştir.

İmam Zeynelabidin’den (a.s) gelen bir rivayette şöyle geçmektedir: “Allah-u Teala, Yahudileri cumartesi günündeki avlanma yasağına uymayarak işledikleri günahlarından dolayı onları maymuna dönüştürmüştür. 'İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! Dediklerimizi elbette bilmektesiniz.'[11] Etraf şehirlerde olan müminlerden bazıları onları görmek için geldiler. Bu günahkârları tanıyan müminlerden bazıları, onların değişmiş şekillerini görünce onları yinede tanıdılar ve şöyle sordular: Sen filanın oğlu filan değil misin? O maymuna dönüşen kimse de ağlar halde başını sallayarak cevap vermekteydi.”[12]

2: Acaba meshin (hayvana dönüşmenin) çeşitleri var mıdır?

Müfessirlerin çoğu, Kuran-ı Kerim'deki maymun ve domuza dönüşen kimseler hakkındaki meshi, gerçek mesh olarak bilmektedirler; yani şahıs gerçekten maymun veya domuz şekline dönüşmüştür. Ama şeyh Muhammed Abduh ve diğerleri gibi Ehl-i Sünnet müfessirlerinden az bir grup Kuran-ı Kerim'de geçen bu meshi, insanın kişiliğinde olan bir mesh bilmektedirler. Örneğin Kuran-ı Kerim'deki şu ayette: “Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir.” Burada muhatap olunan kimse merkep şekline dönüşmemiştir; ama bu yapıya sahiptir.[13]

3: Mesh olan kimseler, o mesh olmuş şekillerinde de türlerini devam ettiriyorlar mıydı ve günümüze kadar gelmişler midir?

Bu sorunun cevabı pozitif ilimler ve genetik bilimin dışındadır ve bu ilimler aslında bu gibi konuları ispatlama gücüne sahip değillerdir. Çünkü eğer mesh olan insanlar baki kalmış olsalar diğer maymunlara benzeyen bir maymun şeklinde olacaklardır ve eğer bazı maymunlar arasında da bazı farklılıkların olduğu ispatlansa dahi bu, mesh olan kimselerin neslinin devam ettiğine dair delil olamaz.

Ehl-i Beyt'ten  (a.s) gelen rivayetlerde bu konuya işaret edilmiştir. İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Mesh olan kimseler üç güne kadar hayattaydılar. Sonra Allah-u Teala yağmur ve rüzgâr göndererek onların hepsini denize döktü ve üç günden sonra mesh olan hiç kimse kalmadı. Günümüzde gördüğünüz onlara benzeyen bu hayvanlar ise sadece onlara benzemektedirler ve onların kendisi veya onların nesillerinden değildirler.”[14]

Bazı rivayetlerde köpek, domuz ve maymunların etlerinin yenmemesinin illeti olarak, onların mesh edildikleri geçse de, maksat bu hayvanların onların neslinden geldikleri değildir ve asıl maksat; “Bu hayvanların etinde olan bazı zararlar ve insanların Allah-u Teâlâ'nın, bir grubu bu şekillere dönüştürerek azap etmesini büyük görmeleri ve bu sayede de bu tür hayvanlara karşı sevgi oluşmaması ve ilahi azabın küçümsenmemsinden dolayıdır.”[15]



[1] El-Müncid, “Mesh” kelimesi.

[2] Daha fazla bilgi edinmek için şu kaynağa başvurabilirsiniz: El-Mizan, c: 1, s: 310 ve sonrası.

[3] El-Mizan, c: 1, s: 311.

[4] Mi’rac-us Saadet, Gazaplanmanın Yerilmesi Bölümü, s: 172.

[5] Nisa Sûresi, 10. ayet.

[6] Sefinet-ul Bihar, c: 4, s: 377.

[7] El-Mizan, c: 1, s: 311.

[8] Aynı kaynak.

[9] Sefinet-ul Bihar, c: 4, s: 376.

[10] Nur-us Sakaleyn Tefsiri, c: 1, s: 86.

[11] Bakara Sûresi, 65. ayet.  

[12] Tefsir-i Safi, Molla Muhsin Feyz, c: 1, s: 620.

[13] Tefsir-i Kaşif, Muhammed Cevat Muğine, c: 1, s: 121.

[14] Tefsir-i Safi, Molla Muhsin Feyz, c: 1, s: 620.

[15] Sefinet-ul Bihar, c: 4, s: 375.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar