Gelişmiş Arama
Ziyaret
5624
Güncellenme Tarihi: 2012/03/04
Soru Özeti
Masum İmamlar da iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?
Soru
‘Masum İmamlar iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?’ diye soranlara cevabınız ne olur?
Kısa Cevap

Birincisi, İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi.

İmam Ali’nin (a.s) ‘Beni bırakın ve başkalarının yanına gidin.’ sözü bu iddiaya en güzel delildir.

İkincisi, başkalarından daha üstün ve layık olduktan sonra imametin verasetle olmasının sakıncası olmadığı gibi akıl ve şeriatta bunu onaylamaktadır. Başka bir ifadeyle nübüvvet için nasıl ki Allah’tan direkt ferman gelmişse ve O, risaletini kime vereceğini biliyorsa, aynı fermana göre imamet ve nübüvvetin aynı nesilden gelmesini de kabul etmek gerekir. Örneğin Hz. İbrahim’den sonra iki oğlu İsmail ve İshak peygamber oldular. İshak’tan sonra Yakup, Yakup’tan sonra Yusuf ve bu şekilde devam etti.

Ayrıntılı Cevap

Sorunuzla ilgili olarak iki önemli noktayı dikkate almak gerekir:

1.Nokta: İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi, başka bir şey için değil. Aşağıda bu konu hakkında iki örnek getiriyoruz:

a) İkinci halife altı kişilik hilafet şurasını oluşturduğunda Zübeyr oyunu Hz. Ali’den, Talha Osman’dan, Saad b. Vakkas’ta Abdurrahman’dan taraf kullandıklarında geriye üç kişi kaldı. Hangisi diğerinin lehine çekilse o halife olacaktı. Abdurrahman, İmam Ali’nin yanına gelerek şöyle dedi: ‘Allah’ın kitabına, Peygamberin (s.a.a) sünnetine ve iki şeyhin (Ebubekr ve Ömer’in) siretine amel edersen sana biat ederim.’ İmam (a.s) ise: ‘Halife olursam Allah’ın kitabı, Peygamberin (s.a.a) sünnetine ve kendi siretime amel edeceğim, ama iki şeyhin siretine amel etmeyeceğim.’ diye buyurarak halifeliği reddetti.[1]

Bazı siyasetçilere göre İmam bu şartı görünüşte de olsa kabul etmeli, sonra onu bir kenara bırakmalıydı. Gerçekten dünya düşkünü ve makam sevdalısı herkes böyle düşünür. Oysa İmam böyle bir teklifi reddetmiştir.

b) Osmanı öldüren halk, Hz. Ali’nin evine akın ederek biat etmek istediklerinde ‘Benim müşavir ve yardımcı olmam size halife olmamdan daha iyidir... Beni bırakın, başkalarının yanına gidin.’[2] diye buyurdu

İktidar sevdalısı olan böyle bir şey yapar mı? Bu davranış, iktidar sevdasının hangi ölçüsüyle uyuşmaktadır?

Biz biliyoruz ki İmamlarımızın adalet dertleri olmasaydı asla iktidarda olmayı istemezlerdi. İmam Ali’nin (a.s) buyurduğu gibi böyle bir dert olmasaydı, dünyanın Onun yanında bir keçinin hapşırması kadar değeri yoktu.[3]

2. Nokta: Verasete dayalı nübüvvet, hilafet ve iktidar meselesi iki yönden incelenebilir:

I) Bir makam, layık olmadan, sadece akrabalık bağlarından dolayı birinden diğerine geçerse böyle bir veraseti ne İslam kabul ediyor, ne de akıl.

II) Akrabalık bağlarından ötürü değilde, yalnızca kendilerine ait olan üstünlüklerden dolayı makamı olan kimseler. Bu bölümle ilgili olarak önce peygamberler tarihine bakacak, sonra İmamların halifeliğine değineceğiz.

2.1- Hz. İbrahim, Allah tarafından imamete seçildikten sonra imametin kendi neslinden devam etmesi için dua ettiğinde Allah Teala şöyle buyurdu: ‘Benim ahdim asla zalimlere yetişmeyecektir.’[4]

2.2- Hz. Musa, Allah’tan kardeşi Harun’u kendisine vezir ve yardımcı etmesini istiyor.[5]

2.3- ‘Ve Süleyman, babası Davud’dan miras aldı.’[6]

Yukarıdaki şıkların tümünde bir tür veraset vardır. Kur’an’a göre baba, kardeş vb. konumlarda olanların özel liyakatları, onları peygamberliğe ulaştırması için yeterlidir.

Peygamberimizden (s.a.a) İmam Ali (a.s) ve onun neslinden gelen diğer İmamların hakkında gelen özel nassın yanı sıra Hz. Ali’nin (a.s) hakkında da ayrıca: ‘Sen benim varisimsin.’[7] diye buyurmuştur.

Diğer İmamların imametleri ise ikinci türün kapsamına girmektedir. Halifelik ve imamet için ölçü Allah’tan bize gelen emirdir. Zira O, risaletini kime vereceğini en iyi bilendir.[8] Bu emire göre hilafet ve imamet, layık olan bir nesile verilmişse onu kabul etmeliyiz. Tıpkı Hz. İbrahim’den sonra iki oğlu İsmail ve İshak’ın peygamber olmaları, İshak’tan sonra oğlu Yakup’un, ondan sonra da oğlu Yusuf’un ve Yusuf’tan sonra evlatlarının peygamber olmaları gibi.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki dizinlere bkz:

-İmametin Peygamberin Neslinden Gelmesi: Soru: 10209 (Site: 10148)

-Resul-i Ekrem’in (s.a.a) Devlet Kurmasıyla İlahi Fıtratın İlişkisi: Soru:12305 (Site:12080)

-İmamlar ve Siyasi Rehberlik: Soru:7163 (Site:8068)

-İmamete ve İmamlara İtikadın Delilleri: Soru: 7011 (Site: 7122)

-Hz. Ali’nin Kadir-i Hum’daki Siyasi Velayeti: Soru: 13057 (Site: 13065)

 


[1] -Kuleyni, Usul-u Kafi, c.2, s.721 (Kemerei, Muhammed Bakır), İntişarat-ı Usve, 4. Baskı, Kum, HŞ.1365

[2] -Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.32, s.7-8, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404. 

[3] -Nehcü’l-Belağa, s.50, Daru’l-Hicret, Kum, Bi Ta

[4] -‘O zamanlar Rabbi, İbrahim'i bazı kelimelerle sınadı. O, bunları tam olarak yerine getirince dedi ki: ‘Ben seni insanlara imam edeceğim.’ İbrahim: ‘Soyumu da imam et.’ dedi. Allah: ‘Benim ahdime zalimler nail olamazlar.’ dedi.’ (Bakara/124)

[5] -‘Bana ailemden bir yardımcı ver. Kardeşim Harun’u.’ (Ta-Ha/29-30)

[6]  -Neml/16

[7] -Şeyh Saduk, Emali, s.364, İntişarat-ı Kitaphane-i İslamiyye, HŞ.1362.

[8] -‘Allah, risaletini kime vereceğini bilir.’ (En’am/124)

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam evlatlarının adına yapılmış türbelere inanmanın ölçüsü nedir?
    6813 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    İmam evlatlarından maksat Ehl-i Beyt İmamlarının soyundan gelen zatların türbeleridir. Bir çok hadiste Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin gerekli olduğu vurgulanmış ve bu iş için büyük bir sevap ve mükafat vaat edilmiştir.Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin bir örneği de onların mezarlarına saygı göstermek, oraları ziyaret ...
  • Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
    10145 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ...
  • Neden yeni Müslüman olmuş birisi geçmiş namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmezken doğuştan Müslüman olan birisi eda etmediği namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmektedir?
    2736 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2020/01/19
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12734 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    7622 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    6967 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
    12187 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.1- Şer’i HükümŞer’i Hüküme göre ...
  • Nur suresinin iniş sebebi nedir?
    30901 Tefsir 2012/05/27
    Nur suresinin bir iniş sebebi yoktur; ama 6 ila 9, 11 ila 16 ve 30 ila 31. ayetlerinin iniş sebebi vardır ve aşağıda bunlara işaret edilecektir: Nur suresinin 6 ila 9. ayetlerinin iniş sebebi: Bu ayetlerin iniş sebebi hakkında İbn. Abbas’tan nakledildiğine göre ...
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8855 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Aşırılık nedir ve ondan nasıl uzak kalınabilir?
    17415 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    “Ğuluv” (aşırılık) sözlükte fazlalık ve uzamak anlamındadır; başka bir ifadeyle had ve ölçüyü aşmaktır veya daha iyi bir tabirle her şeydeki ölçü ve konumdan çıkmak ve öteye geçmek aşırılıktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de aşırılığa şöyle işaret etmektedir: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin.” ...

En Çok Okunanlar