Gelişmiş Arama
Ziyaret
14304
Güncellenme Tarihi: 2011/04/11
Soru Özeti
Vesveseyi tedavi etme yolu nedir?
Soru
Merhaba. Ben genetik olarak vesvese hastalığına müptelayım. Ruh doktorları ve psikologlar beni iyileştirmediler. Ama ben Allah ve Peygambere inanmayı ve hiçbir günaha bulaşmamayı çok istiyordum ve henüz istemekteyim. Kaç yıldır Allah’ı tanımak ve bu hastalığı (sadece buna müptela olan anlayabilir) kendimden uzaklaştırmak için çabalıyorum, ama yapamadım. Bu yüzden hastalık nedeniyle bir takım şüphelere müptela oldum ve bir imam-ı zamanın veya sizin deyiminiz ile böyle durumlarda yardım etmesi gereken bulut arkasındaki bir güneşin somut bir varlığının olmadığını anladım. Kaç yıldır gitmediğim kötü arkadaşlarımın yanına gitmeyi ve arkadaşlarım gibi rahatça halkın namusuna bakmayı istiyorum; çünkü artık hiçbir gerçek ve hakikatin olmadığına inandım. Eğer olsaydı kendisine ulaşılmış olurdu.
Kısa Cevap

Sözlerinizde belirttiğiniz gibi vesveseye müptelasınız. Belirttiğiniz ruhsal ve psikolojik sorunlarınızın çoğu kesinlikle bu hastalıktan kaynaklanmaktadır. Bu sorunlardan kurtulmak için ilk etapta hastalığınızı tedavi etmeye yönelin. Vesvesenin şeytanın desise ve tuzaklarından olduğunu bilmeli ve ona itina etmemelisiniz. Ondan kurtulmak ve bu tür hallerin bertaraf edilmesi için, kendinizi yetiştirmek ve nefsinizi tezkiye etmekle özünüzü terbiye etmeye koyulmanızı tavsiye ediyoruz. Farzları yerine getirmeye, Kur’an okumaya, vaktinde namaz kılmaya, haramlardan sakınmaya, kötü arkadaşlardan uzak kalmaya ve günah ortamlarından fasıla almaya özen göstererek günahın zeminini ve nefsinizdeki sinsi şeytanın vesveselerini bertaraf edin.[1] Hastalıktan kurtulabileceğinizi ve bu hastalıktan şifa elde etmenin de kendi ellerinizde olduğunu ve başkasının elinde olmadığını bilmelisiniz. Ümitsiz olmamalı ve çelik gibi bir iradeyle şeytan ile mücadeleye girişmelisiniz. Mücadele yolu da vesveseden kaynaklanan istek ve arzulara itina etmemektir. Artı; hastalık, fakirlik ve birçok dünyevî sorun ve belanın bir tür ilahi bir imtihan olduğunu bilmeniz gerekmektedir. Gerçekte dünya sınanma diyarıdır. Zorluk ve sorunlarda şeytanın ümitsizlik yaratarak ve sabırsızlığı takviye ederek imanınızı zedeleyebileceğine dikkat etmelisiniz. Hatırlatılmalıdır ki eğer bir kimse belirli bir hastalığa yakalanacak olursa ve duayla iyileşmezse veya sorunları duayla giderilmezse, bu Allah’ın olmadığına veya Peygamber, temiz ve pak Ehli Beyt (a.s) ve gaybte olan son ilahi azık Hz. Mehdi’yi (a.s) inkâr etmeye delil teşkil etmez. Ağır hastalıklar ve tahammül edilemeyen sorunları ilahi bir imtihan olarak gören ve onları yakınlaşmak ve dereceyi yükseltmek için bir fırsat sayan birçok insan mevcuttur. Elbette özel ve tedavisi imkânsız hastalıkları olan birçokları da dua ve tevessül ile şifa bulmuştur. Duanın kabul edilmesinin bir takım şartlarının olduğunu bilmelisiniz. Bunun için 197. Soruda yer alan Duanın Kabul Edilme Şartları’na müracaat edebilirsiniz. Ayrıca zihninizde bulunan sorulara yönelik daha fazla bilgi elde etmek için aşağıdaki başlıklara müracaat etmenizi tavsiye ediyoruz:

1. Fıtrat Ve Allah’ı Tanımak, Soru: 1105 (Site:)

2. Doğru Yoldan Sapma Nedenleri, Soru: 1194 (Site:)

3. Kendini Yetiştirme Ve Nefis Tezkiyesi, Soru: 400 (Site:)

4. Günah Ve Eserleri, Soru: 1073 (Site:)

5. Gıybet Zamanında İmam-ı Zamanın (a.c) Varlığının Faydaları, Soru: 705 (Site:)    


[1] 866. sorudan alıntıdır.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar