Gelişmiş Arama
Ziyaret
14677
Güncellenme Tarihi: 2010/10/12
Soru Özeti
Spor hareketleri müzikle yapılırsa sakıncası olur mu? Bu hareketler dans hükmüne girer mi?
Soru
Hızlandırmak için hareketli müziklere (trans müzik) ihtiyaç duyulan sporların hükmü nedir? Bu sporları yapmaktan amaç kiloları çoğaltma veya azaltma yahut sağlık için olursa ve dansta olmazsa hükmü nedir? Ve acaba öğretmende olmak üzere başkalarının niyeti dans etmek olsa hükmü nedir?
Kısa Cevap

Dans ve müzik birbirinden ayrı iki konu olup her birinin kendine özgü hükümleri vardır. Yani haram dansla haram müzik bir arada olursa insan iki haram iş yapmış olur.

Fakihlerin çoğu, oynak ve fesat amaçlı eğlence ortamlarına uygun müziklerin haram olduklarını söylerken, bazılarıda her türlü müziğin haram olduğunu söyleyip müzik çeşitlerinin arasında herhangi bir fark görmemekteler.
Dansın tarifi konusunda dayanaklar farklıdır. Kimi fakihler eğlence maksatlı ölçülü hareketlere dans derken, kimiside örfçe dans denilen her şeye dansın ahkamını uygulamaktadır. Hükmü hakkında ise bir grup onun tümüyle haram olduğunu söylerken, diğer bir grupta fesat veya haram bir fiil ile olursa haram olduğunu söylemektedir.
Kısacası spor hareketleri, haram dans veya haram müzik dinlemek kapsamına girmezlerse sakıncası yoktur; ancak bu konularda herkes kendi müçtehidine başvurmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu sorunun cevabına geçmeden önce haram müziğin özelliklerinden olan ‘Tarb’ (etkileyici müzik), ‘Lahiv’ (oyun) ve ‘Eğlence Meclisi’ deyimlerinin ne manaya geldiğine bakmamız daha uygun olur:

1- Tarb (=Mütrib=Etkileyici müzik): Duyduğu müzik karşısında insanın ruhunda meydana gelen bir durumdan dolayı, insanın aklının hafiflemesine ve onu ölçülü olmaktan çıkmasına neden olan müziğe denir. Bu hal sadece mutluluğa ait değildir, üzüntülü ve hüzünlü zamanlarda da olabilir.[1]

2- Lahiv (Eğlence Müziği): Fakihlerin lahiv sözcüğünden maksadı, fesat meclislerine uygun olarak söylenen ve eğlenme amaçlı müziklerdir. Yani bir müzik mütrip olmayabilir, ama fasıkların ve hevalarına tapanların meclislerinde yaygın olan türden olabilir.[2]

3-  Fesat Amaçlı Meclisler: Ayyaşlık, şehvet, dans ve oyun amaçlı düzenlenen meclislerdir. Kutsalların örfünde bunlara günah meclisleri denmektedir.[3]

Bu girişten sonra bazı taklit mercilerinin ‘müzik dinleme’ hakkındaki görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğu bütün müziklerin değilde ‘lahiv’ türündeki müziğin haram olduğunu söylemekteler. Bazıları ise mütrip içerikli müziği dinlemeyide haram bilmekteler.[4]

Ayat-ı İzam Humeyni (r.a), Hamanai, Sistani, Fazıl Lenkerani (r.a) ve Mekarim Şirazi şöyle buyuruyorlar: ‘Mütrib olan her türlü müzik haramdır. (Ve) müziğin neşeli veya dertli olması ölçü değildir. Ölçü mütrib olup olmadığıdır.[5]

Ayetullah Gulpaygani: Müzik dinlemek veya çalmak (lahvi ve mütrib olsun ya da olmasın) haramdır.[6]

Ayetullah Safi Gulpaygani: Halkın örfünde müzik olarak bilinen şeyi dinlemek, bestelemek, öğrenmek ve öğretmek haramdır.[7]

Ayetullah Nuri Hamadani: Her türlü mütrib, lahvi, günah ve eğlence meclislerine uygun olan müziği dinlemek haramdır.[8]

Ayetullah Vahid Horasani: Günah ve eğlence meclislerine uygun lahvi şarkıları dinlemek caiz değildir.[9]

Ayetullah Behcet: Lahive ait olan aletleri lahiv olmayan yerlerde kullanmak (çalmak) vacip ihtiyat gereği caiz değildir. Onların lahivde kullanılması kesinlikle haramdır. Ve onun mütrib müziğini dinlemekte haramdır.[10]

Ayetullah Tebrizi: Fesat meclislerine uygun müzik lahiv müziktir, onu çalmak ve dinlemek haramdır.[11]

Binaenaleyh bütün taklit mercilerinin ittifakıyla müziğin haram olan türü[12] tahrik etsin veya etmesin, neşeli olsun, dertli olsun, İslam cumhuriyetinin televizyondan yayınlanmış olsun ya da olmasın vb. durumların onun haram oluşuna herhangi bir etkisi yoktur.[13]

Bu esasa göre, spor yapmak her ne kadar başlı başına sakıncasız olsa da haram müzikler bu sporlarla bile caiz değildir, bu sporları yapmaktan amaç sağlığı korumak vb. amaçlarla olsa dahi.

Spor hareketleri ve dans konusuna gelince diyoruz ki, bu spor hareketlerine dans denirse dansın hükmüne girer. Müziğin haram oluşu, dansın haram oluşunun dışında olup, dansın kendine has hükmü vardır.

Taklit mercilerinin dans için yaptıkları tarifler farklıdır:

Ayat-ı İzam Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamenei, Sistani, Fazıl ve Gulpaygani’ye göre örfün dans dediği herşey danstır.

Ayetullah Mekarim Şirazi’ye göre ise dans, oyun ve eğlence amaçlı yapılan ölçülü hareketlerdir.[14]

Buna göre eğer bir harekete dans denirse büyük taklit mercilerinin bu konudaki hükümleri şöyledir:

İmam Humeyni (r.a): Vacip ihtiyat gereği kadınların ister düğün meclislerinde olsun, ister doğum günlerinde dans etmeleri kocalarının dışında her yerde haramdır.[15]

Ayetullah Gulpaygani: Kadının yalnızca kocası için dans etmesi caizdir, bunun dışında haramdır.[16]

Ayetullah Eraki: Dans sakıncalıdır.[17]

Ayetullah Behcet: Dans kesinlikle sakıncalıdır.[18]

Ayetullah Safi Gulpaygani: Kadının yalnızca kocası için dans etmesi caizdir, bunun dışında haramdır.[19]

Ayetullah Vahid Horasani: Dans etmek -şeriata muhalif olmasına ve diğer yönlerden haram adını almasına bakılmaksızın- vacip ihtiyat gereği mutlak surette caiz değildir.[20]

Ayetullah Sistani: Karı kocanın yalnız olmalarının dışında dans etmeleri vacip ihtiyat gereği caiz değildir.[21]

Ayetullah Mekarim: Yalnızca kadının kocası için yapacağı dans caizdir, bunun dışında sakıncalıdır.[22]

Rehber Ayetullah Hamanei: Dans etmenin temelde sakıncası yoktur, ancak haram fiile (şehvetin haram şekilde tahrik edilmesi, müzik dinlemek vb. gibi) yol açmamalıdır. Bu meselede dansların arasında fark yoktur.[23]

Yine şöyle buyurmaktadır: Genel olarak, dans şehveti tahrik ederse veya haram fiile yahut fesada yol açarsa haramdır.[24]

Kadın kocası veya erkek karısı için dansederse, haram değildir, sakıncası da yoktur.[25]

Büyük taklit mercileri ‘Kadın veya erkek yalnız başlarına ve başkalarının (hatta eşlerinin bile) görmediği yerde aerobik yapmalarının hükümü  nedir? sorusuna şöyle cevap vermişlerdir:

Ayat-ı İzam Humeyni, Tebrizi, Hamenei ve Sistani: Sakıncasızdır, ancak mümine yakışan şey lahivden uzak durmaktır.[26]

Ayetullah Behcet, Fazıl, Nuri, Vahid: Vacip ihtiyat gereği caiz değildir.[27]

Ayetullah Safi ve Mekarim: Haramdır.[28]

Sonuç şu ki, dans ediliyor[29] veya spor hereketleriyle beraber haram müzik dinleniliyor denirse sakıncalıdır, denmezse sakıncasızdır. Bu işlerde herkes kendi taklit merciine başvurmalıdır.

Ayrıca sorunuzu taklit mercilerinin bürolarına gönderdik ve şimdiye kadar şu mercilerin bürolarından elimize cevaplar ulaşmıştır:

Hz. Ayetullah-ul Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Müzik, eğlence ve fesat meclisleri için değilse bir engel yoktur.

Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mutrib müzik, lahvi olmazsa bir engel yoktur ve bunu da belirlemek mükellefin kendi görevidir. Dans etmek şehveti tahrik etse veya haram işe yahut fesada yol açarsa veyahut kadın namahrem erkeklerin içinde dans ederse haramdır.

Hz. Ayetullah-ul Uzma Safi Gulpaygani’nin Bürosu: Spor başlı başına iyidir, ama müzik aletleriyle veya dansetmek amaçlı olursa haramdır. Vallah-ul Alim.

İlgili dizinler:

1-     Müziğin Haram ve Helal Oluşunun Delilleri, 388. Soru (Site:401).

2-     Haram Müzikle Helal Müziği Tanımanın Yolları, 499. Soru, (Site:540)

3-     Fıtrat ve Müziğin Haram Oluşu, 1078. Soru (Site: 1256).

4-     Müziğin Haram Oluşunun Delilleri, 932. Soru (Site:1004).

5-     İletişim Araçlarından Müzik Dinlemenin Hükmü, 1358. Soru (Site:1381).

6-     Spor Amacıyla Yapılan Dansın Hükmü, 1645. Soru (Site:2161).

7- Hadislerde Dansın Haram Oluşu, 423. Soru (Site:443).



[1] -Seyyid Mücteba Hüseyni, Porsişha ve Pasuhha-i Danişcui (Musiki Ahkamı), s.40

[2] -a.g.e. s.41.

[3] -a.g.e. s.42.

[4] -Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, c.2, s.813 ve 913; Mesail-i Cedid, c.1, s.47 ve sonrası.

[5] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd, s.227.

[6] -a.g.e. s.228.

[7] -Seyid Muhsin Mahmudi, Mesail-i Cedid Ez Didgah-ı Ulema ve Meraci’, s.54.

[8] -Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.43.

[9] -a.g.e.

[10] -Risale-i Tevzih-ul Mesail, Mesail-i Mütefferika, s.3, Mesele:20.

[11] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-i Zen ve Merd, s.228.

[12] -Ancak daha öncede söylediğimiz gibi bazı taklit mercileri müziğin tüm çeşitlerini haram bilmemekteler.

[13] -Bkz: Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd ve Ahkam-ı Müzik.

[14] -Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha ve Pasuhha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.84.

[15] -Seyid Muhsin Mahmudi, a.g.e. s.203.

[16] -a.g.e.

[17] -a.g.e.

[18] -a.g.e.

[19] -a.g.e.

[20] -a.g.e.

[21] -a.g.e.

[22] -a.g.e.

[23] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd, s.219.

[24] -Tevzih-ul Mesail (İmam Humeyni), c.2, s.970.

[25] -a.g.e.

[26] - Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha ve Pasuhha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.84.

[27] - a.g.e.

[28] - a.g.e.

[29] - veya bazı dayanaklara göre haram dans.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allah’ın yeryüzü ve gökyüzündeki kudret nişaneleri nelerdir?
    15244 Eski Kelam İlmi 2010/08/22
    Gökyüzü, yeryüzü, onlarda yer alan ve evrende olan her şey tümüyle Allah’ın kudret nişaneleridir. Bu nişaneler hiç kimsenin tümünü saymaya güç yetiremeyeceği kadar çoktur. Kur’an-ı Kerim defalarca inanları bu ayetleri görmeye davet etmiştir. Galaksiler, sistemler ve onlarda bulunan gezegen ve enteresan oluşumlar, çarpışmalar, ...
  • Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
    10175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir. ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    22414 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    11225 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    10120 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    8082 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9466 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    55601 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Ehlisünnetten olan bir bayanın Şia bir kimseyle evlenmesinin hükmü nasıl ve onlardan doğan çocuklar kime aittir?
    8853 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Değerli taklidi merciler şöyle buyurmaktadırlar: Sünni olan bir bayanın Şia olan bir kimseyle evlenmesinin işkâlı yok.[1]Nikâh akdinin nerede kıyılması hususunda her hangi bir ayrıcalık söz konusu değildir. Bazı yerlerin bazı nedenlerden ötürü ...
  • İmam Ali (a.s) zamanında kimler humus toplamakla görevliydi?
    10908 تاريخ بزرگان 2011/11/13
    Müslümanların tamamı, humusun ilahi farzlardan bir tanesi olduğuna inanmış ve bunu herkesin zorunlu olarak kabul etmeleri gerektiğini söylemişlerdir. Bu hükmün, Bedir savaşından sonra bir kanun haline gelerek sürekli uygulanmıştır. Hz. Ali (a.s)’de bu ilahi farzın uygulanmasında Peygamber (s.a.a)’in yanında yer alıp Peygamberle (s.a.a) gerekli işbirliği içinde olan ve Peygamber (s.a.a)’in ...

En Çok Okunanlar