Gelişmiş Arama
Ziyaret
14738
Güncellenme Tarihi: 2010/10/12
Soru Özeti
Spor hareketleri müzikle yapılırsa sakıncası olur mu? Bu hareketler dans hükmüne girer mi?
Soru
Hızlandırmak için hareketli müziklere (trans müzik) ihtiyaç duyulan sporların hükmü nedir? Bu sporları yapmaktan amaç kiloları çoğaltma veya azaltma yahut sağlık için olursa ve dansta olmazsa hükmü nedir? Ve acaba öğretmende olmak üzere başkalarının niyeti dans etmek olsa hükmü nedir?
Kısa Cevap

Dans ve müzik birbirinden ayrı iki konu olup her birinin kendine özgü hükümleri vardır. Yani haram dansla haram müzik bir arada olursa insan iki haram iş yapmış olur.

Fakihlerin çoğu, oynak ve fesat amaçlı eğlence ortamlarına uygun müziklerin haram olduklarını söylerken, bazılarıda her türlü müziğin haram olduğunu söyleyip müzik çeşitlerinin arasında herhangi bir fark görmemekteler.
Dansın tarifi konusunda dayanaklar farklıdır. Kimi fakihler eğlence maksatlı ölçülü hareketlere dans derken, kimiside örfçe dans denilen her şeye dansın ahkamını uygulamaktadır. Hükmü hakkında ise bir grup onun tümüyle haram olduğunu söylerken, diğer bir grupta fesat veya haram bir fiil ile olursa haram olduğunu söylemektedir.
Kısacası spor hareketleri, haram dans veya haram müzik dinlemek kapsamına girmezlerse sakıncası yoktur; ancak bu konularda herkes kendi müçtehidine başvurmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu sorunun cevabına geçmeden önce haram müziğin özelliklerinden olan ‘Tarb’ (etkileyici müzik), ‘Lahiv’ (oyun) ve ‘Eğlence Meclisi’ deyimlerinin ne manaya geldiğine bakmamız daha uygun olur:

1- Tarb (=Mütrib=Etkileyici müzik): Duyduğu müzik karşısında insanın ruhunda meydana gelen bir durumdan dolayı, insanın aklının hafiflemesine ve onu ölçülü olmaktan çıkmasına neden olan müziğe denir. Bu hal sadece mutluluğa ait değildir, üzüntülü ve hüzünlü zamanlarda da olabilir.[1]

2- Lahiv (Eğlence Müziği): Fakihlerin lahiv sözcüğünden maksadı, fesat meclislerine uygun olarak söylenen ve eğlenme amaçlı müziklerdir. Yani bir müzik mütrip olmayabilir, ama fasıkların ve hevalarına tapanların meclislerinde yaygın olan türden olabilir.[2]

3-  Fesat Amaçlı Meclisler: Ayyaşlık, şehvet, dans ve oyun amaçlı düzenlenen meclislerdir. Kutsalların örfünde bunlara günah meclisleri denmektedir.[3]

Bu girişten sonra bazı taklit mercilerinin ‘müzik dinleme’ hakkındaki görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğu bütün müziklerin değilde ‘lahiv’ türündeki müziğin haram olduğunu söylemekteler. Bazıları ise mütrip içerikli müziği dinlemeyide haram bilmekteler.[4]

Ayat-ı İzam Humeyni (r.a), Hamanai, Sistani, Fazıl Lenkerani (r.a) ve Mekarim Şirazi şöyle buyuruyorlar: ‘Mütrib olan her türlü müzik haramdır. (Ve) müziğin neşeli veya dertli olması ölçü değildir. Ölçü mütrib olup olmadığıdır.[5]

Ayetullah Gulpaygani: Müzik dinlemek veya çalmak (lahvi ve mütrib olsun ya da olmasın) haramdır.[6]

Ayetullah Safi Gulpaygani: Halkın örfünde müzik olarak bilinen şeyi dinlemek, bestelemek, öğrenmek ve öğretmek haramdır.[7]

Ayetullah Nuri Hamadani: Her türlü mütrib, lahvi, günah ve eğlence meclislerine uygun olan müziği dinlemek haramdır.[8]

Ayetullah Vahid Horasani: Günah ve eğlence meclislerine uygun lahvi şarkıları dinlemek caiz değildir.[9]

Ayetullah Behcet: Lahive ait olan aletleri lahiv olmayan yerlerde kullanmak (çalmak) vacip ihtiyat gereği caiz değildir. Onların lahivde kullanılması kesinlikle haramdır. Ve onun mütrib müziğini dinlemekte haramdır.[10]

Ayetullah Tebrizi: Fesat meclislerine uygun müzik lahiv müziktir, onu çalmak ve dinlemek haramdır.[11]

Binaenaleyh bütün taklit mercilerinin ittifakıyla müziğin haram olan türü[12] tahrik etsin veya etmesin, neşeli olsun, dertli olsun, İslam cumhuriyetinin televizyondan yayınlanmış olsun ya da olmasın vb. durumların onun haram oluşuna herhangi bir etkisi yoktur.[13]

Bu esasa göre, spor yapmak her ne kadar başlı başına sakıncasız olsa da haram müzikler bu sporlarla bile caiz değildir, bu sporları yapmaktan amaç sağlığı korumak vb. amaçlarla olsa dahi.

Spor hareketleri ve dans konusuna gelince diyoruz ki, bu spor hareketlerine dans denirse dansın hükmüne girer. Müziğin haram oluşu, dansın haram oluşunun dışında olup, dansın kendine has hükmü vardır.

Taklit mercilerinin dans için yaptıkları tarifler farklıdır:

Ayat-ı İzam Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamenei, Sistani, Fazıl ve Gulpaygani’ye göre örfün dans dediği herşey danstır.

Ayetullah Mekarim Şirazi’ye göre ise dans, oyun ve eğlence amaçlı yapılan ölçülü hareketlerdir.[14]

Buna göre eğer bir harekete dans denirse büyük taklit mercilerinin bu konudaki hükümleri şöyledir:

İmam Humeyni (r.a): Vacip ihtiyat gereği kadınların ister düğün meclislerinde olsun, ister doğum günlerinde dans etmeleri kocalarının dışında her yerde haramdır.[15]

Ayetullah Gulpaygani: Kadının yalnızca kocası için dans etmesi caizdir, bunun dışında haramdır.[16]

Ayetullah Eraki: Dans sakıncalıdır.[17]

Ayetullah Behcet: Dans kesinlikle sakıncalıdır.[18]

Ayetullah Safi Gulpaygani: Kadının yalnızca kocası için dans etmesi caizdir, bunun dışında haramdır.[19]

Ayetullah Vahid Horasani: Dans etmek -şeriata muhalif olmasına ve diğer yönlerden haram adını almasına bakılmaksızın- vacip ihtiyat gereği mutlak surette caiz değildir.[20]

Ayetullah Sistani: Karı kocanın yalnız olmalarının dışında dans etmeleri vacip ihtiyat gereği caiz değildir.[21]

Ayetullah Mekarim: Yalnızca kadının kocası için yapacağı dans caizdir, bunun dışında sakıncalıdır.[22]

Rehber Ayetullah Hamanei: Dans etmenin temelde sakıncası yoktur, ancak haram fiile (şehvetin haram şekilde tahrik edilmesi, müzik dinlemek vb. gibi) yol açmamalıdır. Bu meselede dansların arasında fark yoktur.[23]

Yine şöyle buyurmaktadır: Genel olarak, dans şehveti tahrik ederse veya haram fiile yahut fesada yol açarsa haramdır.[24]

Kadın kocası veya erkek karısı için dansederse, haram değildir, sakıncası da yoktur.[25]

Büyük taklit mercileri ‘Kadın veya erkek yalnız başlarına ve başkalarının (hatta eşlerinin bile) görmediği yerde aerobik yapmalarının hükümü  nedir? sorusuna şöyle cevap vermişlerdir:

Ayat-ı İzam Humeyni, Tebrizi, Hamenei ve Sistani: Sakıncasızdır, ancak mümine yakışan şey lahivden uzak durmaktır.[26]

Ayetullah Behcet, Fazıl, Nuri, Vahid: Vacip ihtiyat gereği caiz değildir.[27]

Ayetullah Safi ve Mekarim: Haramdır.[28]

Sonuç şu ki, dans ediliyor[29] veya spor hereketleriyle beraber haram müzik dinleniliyor denirse sakıncalıdır, denmezse sakıncasızdır. Bu işlerde herkes kendi taklit merciine başvurmalıdır.

Ayrıca sorunuzu taklit mercilerinin bürolarına gönderdik ve şimdiye kadar şu mercilerin bürolarından elimize cevaplar ulaşmıştır:

Hz. Ayetullah-ul Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Müzik, eğlence ve fesat meclisleri için değilse bir engel yoktur.

Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mutrib müzik, lahvi olmazsa bir engel yoktur ve bunu da belirlemek mükellefin kendi görevidir. Dans etmek şehveti tahrik etse veya haram işe yahut fesada yol açarsa veyahut kadın namahrem erkeklerin içinde dans ederse haramdır.

Hz. Ayetullah-ul Uzma Safi Gulpaygani’nin Bürosu: Spor başlı başına iyidir, ama müzik aletleriyle veya dansetmek amaçlı olursa haramdır. Vallah-ul Alim.

İlgili dizinler:

1-     Müziğin Haram ve Helal Oluşunun Delilleri, 388. Soru (Site:401).

2-     Haram Müzikle Helal Müziği Tanımanın Yolları, 499. Soru, (Site:540)

3-     Fıtrat ve Müziğin Haram Oluşu, 1078. Soru (Site: 1256).

4-     Müziğin Haram Oluşunun Delilleri, 932. Soru (Site:1004).

5-     İletişim Araçlarından Müzik Dinlemenin Hükmü, 1358. Soru (Site:1381).

6-     Spor Amacıyla Yapılan Dansın Hükmü, 1645. Soru (Site:2161).

7- Hadislerde Dansın Haram Oluşu, 423. Soru (Site:443).



[1] -Seyyid Mücteba Hüseyni, Porsişha ve Pasuhha-i Danişcui (Musiki Ahkamı), s.40

[2] -a.g.e. s.41.

[3] -a.g.e. s.42.

[4] -Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, c.2, s.813 ve 913; Mesail-i Cedid, c.1, s.47 ve sonrası.

[5] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd, s.227.

[6] -a.g.e. s.228.

[7] -Seyid Muhsin Mahmudi, Mesail-i Cedid Ez Didgah-ı Ulema ve Meraci’, s.54.

[8] -Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.43.

[9] -a.g.e.

[10] -Risale-i Tevzih-ul Mesail, Mesail-i Mütefferika, s.3, Mesele:20.

[11] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-i Zen ve Merd, s.228.

[12] -Ancak daha öncede söylediğimiz gibi bazı taklit mercileri müziğin tüm çeşitlerini haram bilmemekteler.

[13] -Bkz: Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd ve Ahkam-ı Müzik.

[14] -Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha ve Pasuhha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.84.

[15] -Seyid Muhsin Mahmudi, a.g.e. s.203.

[16] -a.g.e.

[17] -a.g.e.

[18] -a.g.e.

[19] -a.g.e.

[20] -a.g.e.

[21] -a.g.e.

[22] -a.g.e.

[23] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd, s.219.

[24] -Tevzih-ul Mesail (İmam Humeyni), c.2, s.970.

[25] -a.g.e.

[26] - Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha ve Pasuhha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.84.

[27] - a.g.e.

[28] - a.g.e.

[29] - veya bazı dayanaklara göre haram dans.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar