Gelişmiş Arama
Ziyaret
10793
Güncellenme Tarihi: 2010/10/12
Soru Özeti
İranın dini medreselerinde tahsil sistemi nasıldır?
Soru
Bengla radyosunu dinleyenlerden biri İranın dini medreselerinde tahsil sisteminin nasıl olduğunu bilmek istiyor?
Kısa Cevap

Günümüzde İranın ilmi havzalarındaki tahsil sistemi şöyledir: Bir öğrenci ilköğretim veya ortaöğretimi (lise) bitirdikten sonra havzaya girer ve tahsil dönemi boyunca sırasıyla mukaddime dersleri (sarf ve nahiv, maani-beyan ve mantık), satıh/üst düzey eğitim (usul, fıkh ve felsefe), ek dersler (akaid, tefsir, iktisat, milel ve nihel, Kur’an ilimleri, ahlak, yabancı diller, bilgisayar kursu vs.), hariç dersleri (içtihadi ve fıkıh) ve uzmanlık dersleri (tefsir, kelam, tebliğ vs.) eğitimi alır.  

Ayrıntılı Cevap

İslam devriminin zafere ulaşması ve İslam cumhuriyetinin kurulmasından sonra, havzalarda ve dini medreselerde tahsil etmeye önemli ölçüde talep artmıştır. İranın ilmi havzalarında tahsil sistemi şu şekildedir: Bir öğrenci ilköğretimi veya ortaöğretimi (lise) bitirdikten sonra havzaya girer. İlim havzasına girdikten sonra, tahsil süresi boyunca sırasıyla mukaddime, satıh (üst düzey eğitim), hariç, uzmanlık dersleri ve ek dersleri okur. Aşağıda bu merhaleler hakkında kısaca bilgi veriyoruz:

 

1) Mukaddime Dersleri:

Bu merhalenin dersleri sarf ve nahiv, maani-beyan ve mantıktır. Bu derslerin okutulmasındaki hedef talebelerin ‘Kur’an Dili’ni kavramalarıdır. Bu merhale İslami maarifi anlamanın anahtarıdır. Çünkü, Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) hadis ve sünnetleri Arapçadır.[1] Bu dönem üç ila dört yıl sürmektedir.

2) Satıh (Üst Düzey) Dersleri:

Usul ve fıkıh ilimlerinin okutulduğu merhaledir. Usul’da genellikle Maalim, Usul-u Fıkh, Resail, Kifaye, fıkhta ise Lüm’a ve Mekasib adlı kitaplar okunur.

Bazı havzalarda başka kitaplarda okutulabilmektedir. Bu merhalenin genel hedefi talebenin fıkıh, usul ve bunlara ait konuları öğrenmesidir. Geçmiş alimlerin fıkıh ve usul kitapları okunarak öncelikle onların görüş ve yenilikçilikleri, fıkhi ve usuli istidlallerin yöntemi ve ekolleri öğrenilir, sonra hariç derslerinde ayet ve hadislerden istinbat edebilmek için hazırlık yapılır. Bu dönem beş ila yedi yıl sürebilmektedir.

3) Fıkıh ve Usul Derslerinin Harici:

Bu merhalede üstad ve talebe, bahislerin düzenli olması için Şerayi’, Tahrir-ul Vesile, Urvet-ul Vuska veya usul alanında Kifayet-ul Usul gibi bir kitabı seçer, ona göre konuları işler ve o ilimdeki uzmanların görüşleri incelenip eleştirilir. Üstad her konunun delillerini inceler ve sonunda kendi görüşünü söyler. Talebeler ise üstadın görüşünü kabul edip etmemek konusunda serbesttirler.

Bu merhaledeki hedef, talebelerin fıkıhta görüş sahibi olmalarının sağlanması, her yeni fıkhi meseleyi ahkamın dört kaynağı olan kitap, sünnet, akıl ve icma’ya dayanarak halledebilmeleri ve deyim yerindeyse fürûu usula uygulamak ve içtihat edebilmek için istinbat ve içtihat yeteneklerini geliştirmektir. Bu merhalede fıkıh ve usul dersleri yüksek derecede öğretilir. Üstad, ders verdiği zaman belli bir kitaba bağlı olmadığı, kendi görüşlerinide çeşitli kitap ve kaynaklarda yayılmış olan delillere dayanarak ispatladığı için Hariç Dersleri diye meşhur olmuştur. Talebe bu merhalede satıh ve yüksek dersleri tamamlamak için ve kendi düşünce tarzına göre felsefenin, irfanın ve diğer derslerin bazı kısımlarının haricini inceleyip araştırır ve bazende o konuda bir kitap yazar ve ders verir. Başarılı talebeler üstadlarının derslerini kaynaklara başvurarak yeterli araştırmayı yaptıktan sonra yazıya döker ve yazdıklarını üstadın onayına sunar. Hariç devresi talebenin yeteneğine ve üstadın derinliğine göre genellikle sekiz ila on yıl sürer. Ders saatleri ise bir ile iki saat arasındadır. Bazı talebeler değişik üstadların derslerine de katılmaktadırlar. İşte bu merhalede havzaların yetenekli ve fazıl talebeleri içtihad derecesine ulaşır ki bu, havza ilimlerinin tekamülünün son merhalesidir.

Din talebeleri genellikle birden çok hariç derslerine katılabilmekte ve kendi çaba ve zekalarına göre içtihat derecesine ulaşabilmekteler.

4) Uzmanlık Dersleri:

Bu derslerin -tefsir, kelam, tebliğ, tarih vs.- amacı havza ve toplumun ihtiyaç duyduğu dallarda uzman yetiştirmektedir. Bu değerli iş, kişinin fıkıh ve usulda içtihat etmesinin yanı sıra, havzada ve toplumda daha fazla faydalı olmak için islami ilimlerin dallarının birinde uzmanlaşmasına neden olmaktadır.

5) Ek Dersler:

Kum ilim havzasında ve bazı şehirlerde, mukaddime ve satıh dönemleriyle birlikte akaid, tefsir, iktisad, milel ve nihel, Kur’an ilimleri, ahlak, yabancı diller, bilgisayar vs. gibi derslerde verilmektedir. Bunlar talebenin kaynaklardan faydalanması ve bilgisinin artmasında etkili faktörlerdir. Bu dersler her ne kadar gerekli iselerde havza derslerinden ayrı sayılmamaktalar. Genelliklede diğer merhalelerdeki derslerle beraber okuturlar.[2]   


[1] - www.hawzah.net sitesi (Cumhuru-i İslami gazetesiden alınmıştır, 3645. Sayı, s.12 ve 3567. Sayı, s.12.

[2] - Şiveha-i Tahsil ve Tedris Der Havzaha-i İlmiyye, s.27 (az bir değişiklikle)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar