Gelişmiş Arama
Ziyaret
10103
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
Teorik İrfan ile Pratik İrfanın farkı nedir?
Soru
Teorik İrfan ile Pratik İrfanın farkı nedir?
Kısa Cevap

Pratik irfanın iki manası söz konusudur:

1- Sulûkun bizzat kendisi ve davranış.

2-Sulûk yöntemini içeren öğretiler.

Pratik irfan bazen birinci anlamın karşısında kullanılırken bazen de ikinci anlamın karşısında; yani pratik irfan, salikin bulgularını veya varlık felsefesi ve bilgi felsefesi konularını araştırmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Teorik irfan ve pratik irfanın aydınlığa kavuşması ve bu ikisi arasındaki farkın ortaya çıkması için, uzmanların çeşitli tabirleri vardır:

Birinci açıklama:

İrfanın iki yönü vardır:

1-Toplumsal yönü (tasavvuf): Bu yönde arifler, toplumsal bir fırka unvanıyla özel vasıflarıyla inceleme konusu olurlar.[1]

2- İlmi ve kültürel yönü:

Buda iki kısımdır:

A)- Pratik yönü, bu yönüyle irfan, insanı değiştirmek ister ve özetle insanın kendisiyle, dünyayla ve Allah ile ilişki ve görevlerini açıklar.

B)- Teorik yönü, bu yönüyle irfan, varlığı açıklamak ister; yani Allah, dünya ve insanını yorumlar.[2]

İkinci açıklama:

İnsanı tanıma, kâmil insan, tevhit, isimler, Allah’ın sıfatları ve varlık felsefesi gibi yönlendirici konular pratik irfanın söylemi olup, züht, muhabbet, riyazet, zikir, ihsan, ibadet ve… gibi konular ise tamamen pratik irfanın söylemidir.[3]

Üçüncü açıklama:

Teorik irfanda arif, kalp gözü ile müşahede ettiği şeyleri, akıl diliyle açıklar.[4]

Dördüncü açıklama:

“İrfan i Nazari” kitabının sahibi, İslam İrfanının en temel konusu (İrfan esaslarının temeli); vahdet, şuhut, fena, riyazet ve aşk konularından ibarettir dedikten sonra, pratik irfan ile teorik irfanın farkı konusunda şöyle der:

“Pratik irfan; çok ince ve meşakkatli bir programın uygulanmasıyla merhale ve menzilleri geçmek ve yoldaki makam ve hallere ulaşarak, irfani bir bilinç elde etmek ve tarikat olarak tabir edilen tevhit ve fenaya ulaşmaktır.

Pratik irfan ise, ariflerin dünya ve insanın hakikati konusunda kendi bilinç ve şuhudi bulgularının tamamının yorumlanmasıdır.[5]

Beşinci açıklama:

Temhidu’l-Kavait kitabında “Kamil insanın varlığının zorunluluğu” ilkesiyle ilgili eleştirileri açıkladıktan sonra, - kevni cami makamına ulaşmak için tavsiye edilen- pratik irfan ilkesiyle ilgili eleştirileri söz konusu ederek şöyle der: “ Önceki eleştiriler, irfanın teorik kısmıyla alakalıdır, bu eleştiriler ise, pratik ile alakalıdır…

Ayetullah Cevadi, bu kısmın açıklamasında şöyle der: “ Burada pratik irfandan kastedilen; suluk ve davranış yöntemini kapsayan öğretilerdir ve bunun için, burada zikredilen pratik irfan ile suluk ve davranışın özünü oluşturan ve lafız ve önermeler ile sınırlandırılamayan pratik irfan arasında fark vardır.”[6] O şöyle devam eder: “ İrfanda mesele ve önermelerden bir iz ve bir eser olmaz irfanda merhaleler söz konusu edilir; yani arif merhaleleri geçerek aynü l- yakine ulaşmak için çaba gösterir, aynü l- yakin ise, kavramların aracılığı ile bilgi elde edilmesinden farklıdır. Gerçeğin özünü müşahede etmektir.”

Gerçeği kavramlar aracılığıyla algılayan kimse, ateşin dumanını uzaktan seyredip, ateş konusunda konuşan kimse gibidir. Ama Hariset b. Malik gibi vasıtaları aradan kaldıran bir şahıs, aynü l yakin ile doğrudan ateşin hünerini müşahede etmeyi elde edebilir.

Ateşi görmeyi hüner bil

Dumanı görmek hüner değil

Teorik irfana gelince, kavramlar üzerine kurulu olan bu ilim, bir ilim olarak önermeleri ve burhanı vardır.

Sonuç:

Peş peşine gelen bu açıklamalarda görünürde bir aykırılığın olduğu göze çarpmaktadır, ama söz konusu edilen açıklamalardan, teorik irfan kavramının anlamının genişleyip darlaşması, zihnimizde var olan pratik irfanın anlamlarına bağlı olduğu anlaşılır.

Buna göre

Pratik irfanın iki manası olduğu söz konusu edildi:

1- Suluk’un bizzat kendisi ve arifin Allah’a doğru seyri.

2-Suluk yöntemini içeren öğretiler.

İlk iki açıklama, teorik irfan ikinci mananın karşısında yer alması hasebiyle teorik irfan ile pratik irfanın farkıyla alakalıdır. Ama son üç açıklamada ise teorik irfanı birinci mananın karşısında değerlendirmişlerdir ve bu ikinci anlayış gereğince Esfar-ı Erbea’nın bütün konularının, seyr ü suluk merhalelerinin açıklanmasının, kavs ı suut, züht, muhabbet, riyazet ve benzeri konuların, teorik irfanda söz konusu edilmesinin bir sakıncası yoktur.



[1] Bu yönüyle bu fırkaya sufiyye diyorlar. Doktor Kasım Ensari, Mebaniy i İrfan kıtabının birinci dersinde bu fırkanın sufiyye fırkası olarak isimlendirilmesi yönleri açıklanmıştır.

[2] Şehit Mutahhari, İslam İlimleriyle Tanışma, İrfan bölümü, s 70–75.

[3] Nazım Zade Kummi, İrfan Aynasında Ali (a.s), s 40–41.

[4] Şehit Mutahhari, İslami İlimlerle Tanışma, İrfan bölümü, s 76–77

[5] Doktor Yesribi, İrfani Nazari, s 38–53.

[6] Ayetullah Cevadi Amuli, Tahrir i Temhidu l Kavait, s 598–601.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar