Gelişmiş Arama
Ziyaret
10791
Güncellenme Tarihi: 2008/02/01
Soru Özeti
Acaba Halifetullah / Allah’ın halifeliği makamı herkes için midir ve ayrıca bu makamdan daha üstün bir makam bulunmakta mıdır?
Soru
Bütün insanlarda yaratılışta kapasite olarak halifetullah olma yeteneği varmıdır? Kullukta kemaletin en son makamımıdır halifetullah veya bundan başka makamlar var mıdır?
Kısa Cevap

Arapça literatürde halife yahut hilafet kavramları “hulf: başın gerisi” kökünden türemiş ve birinin yerine gecen manasında kullanılmıştır. Başka birisinin yerine geçmek ise; somut işlerde kullanıldığı gibi, kuramsal ve hakiki işlerde de kullanılır.

Bakara suresinin 30. ayetinde gecen, “Ben yeryüzünde muhakkak bir halife kılacağım…” cümleden açıkça anladığımız; Allahın halifesi olma makamı sadece Hz. Adem'e özgü bir makam değildir, bilakis tüm insanlar için potansiyel olarak var olan bir makamdır.

Sonraki ayetlerden de anlaşılan, Allah'ın yeryüzünde halifesi olmak için gerekli olan Allah’ı ve onun isimlerini tanımaktır, bu ise insanın kulluk vazifesini en güzel şekilde yerine getirmesine bağlıdır. Lakin tüm insanlar Allah'a olan kulluklarını istenildiği şekilde yerine getirmediklerinden Allah'ın halifesi olamamaktadırlar. Yeryüzünde Allah'ın halifesi olmak sadece Allah’a tam bir teslimiyet ile boyun eğenler için geçerlidir, aksi takdirde meleklerin bile layık olmadığı bu yüce makam büyük cinayetler işleyen bir insan ulaşması düşünülemez.

Elbette herkes aynı derecede Allah’ın halifesi olma makamına sahip değildir, zira kimin Allah’ın isimleri hakkındaki bilgi ve marifeti daha çoksa ve ne kadar o isimlerin mazharıysa, ilahi hilafet makamı da o denli yüksektir.

Ayet ve rivayetleri incelediğimiz de bu tanıma ve mazhariyeti kendisinde en üst seviyede bulunduranlar; Peygamber efendimiz (s.a.a), Hz. Fatime (s.a) ve 12 imamdır (a.s), dolayısıyla Allah’ın halifesi olmada en üst derecede bulunan on dört masumdur. Sonrasında ise diğer peygamberler ve peygamberlerden sonra da Allah’a kullukta kusur etmeyen, salih, bilgili ve bildiğine amel eden insanlar gelmektedir.

Acaba bir insan için düşünebileceğimiz en üst makam Allah’ın halifesi olmak mıdır yoksa bundan daha üstün bir makam var mıdır?

Halifetulllah / Allahın halifesi kavramını iyice incelediğimiz takdirde, bundan daha üstün bir makamın olmadığını anlıyoruz. Zira halife, yerine gecen anlamındadır Allah kelimesi ise; yüce Allah'ın tüm diğer sıfatlarını kapsayan ve kendisinde bulunduran bir isimdir. Nitekim Allah’ın halifesi olan aslında diğer bütün kemal sıfatlarında halifeliğini üstlenmiş kimsedir. Öyleyse bu makamdan daha üstün bir makam bulunmamaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Yukarıda sorulan sorunun çok daha iyi anlaşılması için öncelikle iki noktaya değinmemiz gerekmektedir:

1- Halife ve hilafet kavramları “hulf” kelimesinden türemiş ve birinin yerine gecen anlamındadır. Bu hilafeti üç şekilde düşüne biliriz; bazen somut işler için kullanılır: “O düşünmek veya şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü birbirine halef kılmıştır.”[1] Bazen kuramsal işler için: “Ey Davut, gerçek şu ki, biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet…”[2] Bazen ise hakiki işler için kullanılır, örneğin Hz. Adem'in yeryüzünde Allah’ın halifesi olarak tayin edilmesi gibi: “Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife tayin edeceğim, dedi…”[3]

2- Yüce Allah, insanı yarattığı zaman ona kendi ruhundan üflemekle, kendi halifesi olma potansiyelini insana vermiş oldu. “Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!”[4] Bu ayetin dışında, Bakara suresinin 30. ayetindeki “yeryüzünde bir halife tayin edeceğim” ayetinden de açıkça Hz. Adem'in Halifetullahlığından bahsedilmektedir ve bu hilafet sadece Hz. Adem'le sınırlı değildir, onun soyundan da bu makama ulaşacak kimselerin olacağı anlaşılmaktadır, çünkü: Birincisi, ayette gecen “hilafetin tayini” cümlesi Arap grameri açısından “cümle-i imsiye”dir ve böyle cümleler her zaman devamlılığa işaret eder. İkincisi, meleklerin: “Yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun?” sorusundan anlaşılan bu hilafet makamının Hz. Adem'den sonra da devam edeceğidir. Zira kan döküp, fesat çıkaracak olanlar başkalarıdır, melekler burada masum olan Hz. Adem'i kastetmemişlerdir, eğer maksatları Hz. Adem olsaydı şüphesiz yüce Allah : “Adem kan döküp, fesat çıkarmaz” diye buyururdu.

Fakat ilahi hilafet makamına ulaşmak; Allah’ın isimlerini tanımaya ve bu tanıma kulluğa bağlıdır. Kuşkusuz bazı insanlar da Allah’a kullukta kusur ettikleri ve ona gerektiği gibi kul olmadıklarından, Allah’ın isimlerini tanıyamamakta, dolayısıyla onun hilafetine ulaşamamaktadırlar. Çünkü meleklerin bile layık olmadığı bu yüce makama cinayetler işleyen bir insan ulaşması düşünülemez.[5]

Diğer taraftan tanımanın farklı dereceleri olduğu için; Allah'ın hilafeti de herkes için aynı derecede değildir. Kim ilahi isimleri daha güzel tanır ve kendisinde mazhar kılarsa o derece ilahi hilafetteki makamı yükselir.

Ayet ve rivayetleri incelediğimiz de, bu tanıma ve mazhariyeti kendisinde en üst seviyede bulunduranlar; Peygamber efendimiz (s.a.a), Hz. Zehra (s.a.) ve 12 imamdır (a.s), dolayısıyla Allah'ın halifesi olmada en üst derecede bulunan on dört masumdur. Sonrasında ise peygamberler ve peygamberlerden sonrada Allah'a kullukta kusur etmeyen, salih, bilgili ve bildiğine amel eden insanlar gelmektedir.

İnsan için bu makamdan daha üstün bir başka makam var mı sorusuna gelince, kesinlikle olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz, çünkü: Halifetulllah / Allahın halifesi kavramını iyice incelediğimiz takdirde, bundan daha üstün bir makamın olmadığı anlaşılır. Zira halife, yerine gecen anlamındadır Allah kelimesi ise; yüce Allah’ın tüm diğer sıfatlarını kapsayan ve kendisinde bulunduran bir isimdir. Nitekim Allah’ın halifesi olan aslında diğer bütün kemal sıfatlarında halifeliğini üstlenmiş kimsedir. Öyleyse bu makamdan daha üstün bir makamı düşünemeyiz.



[1] Furkan:62.

[2] Sad: 26.

[3] Bakara:30.

[4] Hicr:29.

[5] Recebi,İnsan Şinasi,s: 153- 154.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden İdeolojimizin ve dünya görüşümüzün bazı gerekliliklerini terk etmemiz yanlış karşılanmaktadır?
    4349 چیستی دین 2020/01/22
    Aslında İdeoloji sözlükte inanç bilimi olarak geçer. Ama inanç ve düşünce sistemi yerine istimal edilmektedir.Terminolojik olarak ise bazen genel anlamda Teorik ve pratik düşünceler bütünü olarak istimal edilmekte; bazen ise özel anlamda dünya görüşünün karşısında kullanılmaktadır.İkinci anlamında kullanılacak olursa İdeoloji, insan ...
  • Cenabet olan kimse gusül almadan banyodan çıkarsa bütün bedeni necis sayılır mı?
    25209 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sorunun cevabını vermeden önce şu noktayı hatırlamamız gerekir: Cenabetten maksat necasetle bütün bedenin necis olması değildir. Cenabet gerçekte manevi necasettir. Meni bedenin tümünü değil yanlızca bedenin değdiği yeri necis eder, yıkamakla ve necasetin gidermesiyle değdiği yer pak olur. Örneğin cenabet olan ...
  • Neden Enfal sorusuna Kuran, onun mülkiyeti ile cevap veriyor?
    5988 Tefsir 2012/01/23
    Eldeki mevcut şahit ve koşullar dikkate alındığında ve Şii ve Ehli Sünnet tefsirleri incelendiğinde “Enfal”in ne olduğu bu ayetin nüzulünden önce hatta İslam’ın ortaya çıkışından önce bilindiği sonucuna ulaşıyoruz. Onun hakkında da sorunun yersiz olduğu ortaya çıkıyor. Enfal suresinin ilk ayetinde işaret edilen soru sadece Enfal’in taksimi ...
  • Neden Hz Fatıma’ya masume lakabını vermişlerdir? Kendisi masum muydu?
    8788 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Hz Masume’nin adı Fatıma’dır. Rivayet ve tarih kitaplarında da ondan Musa bin Cafer’in kızı Fatıma olarak söz edilmiştir. Hz Masume peygamberler ve imamlar hakkında kullanılan kelam literatüründeki manasıyla masum değildir, ama kendisi yüksek bir ruh temizliği ve manevi kemale sahip idi. Masumiyetin nispi bir husus olduğu hatırlatılmalıdır. ...
  • Evrendeki şerlerin arazî olarak Allah’a isnat edilmesinin nedeni nedir?
    6954 İslam Felsefesi 2011/11/21
    Şer olarak anılan şeyler soyutlar âleminde mevut değildir ve bu konu madde âlemiyle ilişkilidir. Hayır ve şerrin manasının tahlilinde şöyle denmiştir: Hayır, her şeyin kendi doğası hasebince talep ettiği, sevdiği ve birkaç husus arasında tereddüt ettiğinde onların en iyisini seçtiği şeydir. Şer ise hayrın karşısındadır. Eşya hayır ve şer ...
  • Tevazu nedir? Tevazu nasıl bir esere sahiptir? Tevazu ile zillet arasındaki fark nedir?
    2413 فضایل اخلاقی 2020/01/19
  • Neden altın tabakları kullanmak haramdır?
    6647 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/01/14
    İlahi kanunların değişik felsefe ve hikmetleri vardır ve bu kanunlar, bilmesek dahi hiçbir zaman gelişigüzel ve hikmeti olmaksızın bir hüküm karar kılınmamışlardır. Hekim ve adil olan Allah Teâlâ hiçbir hükmü hikmeti olmaksızın insanlar için karar kılmayacağı için, Kur’an, hadis, akıl ve kesin ilimler çerçevesinde elimize gelen her ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    10919 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • Maliki Eşter'in oğlu İbrahim Eşter nerede ve nasıl öldü? Muhtar'ın şehadetinden sonra durumu ne oldu?
    24947 خونخواهان حسین ع 2014/05/18
    İbrahim b. Eşter Ehlibeytin sahabe ve dostlarından idi. O, kendi taifesinde önemli bir yere sahipti ve kendisinden cesur, çalışkan ve fasih bir şair olarak söz edilmiştir. Siffin savaşında babası Malik ile birlikte müminlerin önderi Hz. Ali’nin (a.s) ordusunda yer almış ve Muhtar’ın kıyamında onun ordusunun komutanlarından olmuştur. ...
  • Rükuda ‘Azim’, secdede ‘A’la’ isimlerinin söylenmesinin nedeni nedir?
    48961 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Rükuda Subhane Rabbiye’l-Azimi ve Bihamdih ve secdelerde Subhane Rabbiye’l-A’la ve Bihamdih dememizin asıl nedeni Allah’ın emri olması ve rivayetlerde bunları söylemeye emrolunmamızdan dolayıdır. Ama onları söylemeye emrolunmanın hikmetlerini de bulabiliriz. Rüku Allah’ı tazim etmektir. Her rükuyla Allah’ı tazim ediyoruz. Bir şeyi tazim etmek o şeyin ...

En Çok Okunanlar