Gelişmiş Arama
Ziyaret
87387
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
“İyyake na’budu ve iyyake neste’in” ayetinin tefsiri nedir?
Soru
“İyyake na’budu ve iyyake neste’in”i kısaca tefsirini açıklayınız. Teşekkür ederim.
Kısa Cevap

Ayeti Şerife’nin tercümesi: “(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.[i]

Allah’a ibadet, insanın kendi varlığının sahibinin Rabbine ait olduğunu göstermektir.[ii]”İstianet” yardım talebinde bulunmaktır[iii] ve “a-v-n” mutlak yardım anlamındadır.[iv]

Fatiha Suresi’nin ilk ayetleri tevhid-i zati ve tevhid-i sıfati’den bahsediyor ve “İyyake na’budu ve iyyake neste’in” ayeti ise tevhid-i ibadet ve tevhid-i ef’al’den bahsediyor. Tevhid-i ibadet, Allah’ın dışında hiç kimseyi ve hiç bir şeyi tapınmaya layık bilmemek, yalnızca Allah’ın emrine boyun eğmek ve O’nun dışında hiç kimsenin karşısında kulluk etmeyip sadece O’na teslim olmaktır. Tevhid-i ef’al, âlemde gerçek eser sahibinin yalnızca Allah olduğunu bilmektir. Elbette bu, sebeplerin ardı süre gitmemek değil, eser sahibi olan her sebebin Allah’ın emriyle gerçekleşmesi anlamındadır.[v] Bu tefekkür ve böyle bir inanç, insanı herkesten kopararak yalnızca Allah’a bağlı kılar.[vi]

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurur: “İyyake na’budu”, kulun Allah’a doğru rağbetini, yakınlaşmasını ve O’na kulluğunu göstermesi ve amelini başkasına değil, yalnızca O’na has kılmayı ortaya koymasıdır. “İyyake neste’in”, Allah’a çok ibadet etmek için O’ndan yardım talep etmek, verilen nimetlerin devamını isteyip O’ndan yardım ummaktır”.[vii]

 


[i] Fatiha Suresi, 5.

[ii] Şu indekslere bakınız:

 “İbadet yöntemleri”, Soru 8931 (Site: 9418);

 “İbadet kendisi için veya Allah için?”, Soru 378 (Site: 389);

“İbadetin dereceleri ve kalp huzuru”, Soru 14743 (Site: 14486).

[iii] Bestani, Fuat Efram-Mehyar, Rıza, Ferhengi Ebcedi”, baskı, 2, Tahran: İntişarati İslami, y. 1375 ş, “istiane” kelimesi, s. 60.

[iv] Ferahidi, Halil b. Ahmet, Kitabu’l Eyn, baskı, 2, Kum: İntişarati Hicret, y.1410 k, c. 2, s. 253; Cevadi Amuli, Abdullah, Tesnim, Kum: Neşri İsra, c. 1, s. 425.

[v] Şu indekslere bakınız:

Tevhidin Mertebeleri”, Soru 1913 (Site: 3445);

“Allah ve Sıfati Subuti ve Selbi”, Soru 2330 (Site: 2859).

[vi] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, baskı, 1, Tahran: Daru’l Kutübü’l İslamiye”, y. 1374 ş, c. 1, s. 42 ve 43.

[vii] Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, “Men la yahzuruhu’l fakih”, Kum: Defteri İntişarati İslami, y. 1413 k, Muhakkik ve musahhih: Ğaffari, Ali Ekber, c. 1, s. 310.

 

Ayrıntılı Cevap

1. Yalnızca Allah ibadete layıktır ve yardım istemeye layık olan yegâne hakikat Allah-u Teâlâ’dır.

2. İnsanın itikadını oluşturan Fatiha Suresi’nin önceki ayetlerini dikkate alarak, insanın amelinin yani tapınmanın açıklandığı bu ayette, iki noktaya ulaşılabilir: Bir. İnsanın düşünceleri, onun amel ve davranışlarının temelini oluşturur.[1] İki. Allah’ın varlık üzerindeki Rabliği, Rahmanlığı ve Rahim olması; kıyamet gününün sahibi olması, O’nun ibadete layık oluşunun delilidir.[2]

3. Allah’ın huzurunda insanın kendini görmemesi, Allah’a ibadet etmenin adabındandır. “Men”in yerine “ma”nın kullanılması, bazen azemetin bazen de benlik ve bencillikten kaçınılmasının göstergesidir. Kelami karineler muradın belirleyicisidir ve burada, kulluk münasebetince benlik ve bencillikten kaçınmak kastedilmiştir. Bunun için “na’budü” deki zamir, çoğul (mütekellimi ma’al ğayr) gelmiştir.

4. İnsan Allah’a kullukta ve kulluğunu yalnızca ona has kılmada Allah’ın yardımına muhtaçtır. Fatiha Suresi’ndeki “Neste’in” kelimesinden vazifelerin tamamıyla alakalı olduğu ve bu vazifelerin tamamının da “iyyake na’budü” kelimesinden anlaşıldığı gibi tevhid-i ef’aliyi zorunlu kıldığı anlaşılmaktadır.

5. İnsan Allah’a ibadet etmede özgür olmasının yanı sıra, O’nun yardımı olmaksızın ibadetleri yerine getirme gücü yoktur[3] ve insan kendi işlerinin tamamında Allah’ın yardımına muhtaçtır.

Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.

 


[1] Gramerce fiilin mef’ulu olan “iyyake”nin “na’budü” ve “neste’in” fiillerinden önce gelmesi, hasr ve sınırlamayı gösterir.

[2] Fatiha Suresi’nin ilk ayetlerinden bahsimizin konusu “Rabbu’l âlemin”, “Er rahmanir rahim”, “Maliki yevmid din” ve “İyyake na’budu” ya kadar ayetlerin dikkate alınmasıyla.

[3] “İyyake na’budü”nün manasını dikkate alarak.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar