Gelişmiş Arama
Ziyaret
38414
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Kameri yıl kaç gündür? Bir kamerin yılın başka kameri yıllarla farkı var mı? Varsa ne yapmak gerekir?
Soru
Hicri yıl kaç gündür? Bir kamerin yılın başka kameri yıllarla farkı var mı? Varsa ne yapmak gerekir?
Kısa Cevap

Kameri ayların günleri birbirleriyle aynı olup, tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika 3 saniye veya 29/53059028 gündür. Bütün hicri kameri yılların günlerinin sayısı eşit olup tam olarak 12 ay yani 354/3670834 gündür. Ancak astronomlar her ayı sahih yani kesirsiz olarak hesaplamak zorunda olduklarından ve olayları ve tarihi yazdıklarında ayın otuzuncu gününün yarısını geçmiş aya yarısını da gelecek aya veremeyeceklerinden mecburiyetten dolayı kameri ayı en az 29 gün, en fazlada 30 gün hesap ediyorlar. Bu yüzden astronomlar kameri ayı ikiye (hesap ayı ve hilal ayı) ayırmışlardır.  Ancak ay ve yılın günlerinin sayısı kesirsiz bir sayı olmadığından fıkıha göre hesap ayı muteber değildir ve fakihler yalnızca rü’yet olunan hilal ayını muteber saymışlardır. Rü’yette her yerde ve her saatte aynı zamanda gerçekleşmediğinden doğal olarak hilalin rü’yetinde geçmişte farklı görüşler ortaya çıkmış ve halende çıkmaktadır. Bu farklı görüşler bir sonraki ayda kendiliğinden çözülmektedir. Bazende Şer’i hakimin yeni ayın girdiğine hükmetmesiyle sorun hallolmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Kameri ayların günleri birbirleriyle aynı olup, tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika 3 saniye veya 29/53059028 gündür. Hicri kameri yılların hepsinin günleri eşit sayıda ve tam olarak 12 ay olup, 354/3670834 gündür. Ancak hesapların kolay olabilmesi için kameri yıl 354 gün sayılmaktadır. Bu şekilde bir yılın 6 ayı 30 gün, 6 ayıda 29 gündür.

Yılların eksikliklerini gidermek için her üç yılda, bir gün ilave edilmektedir; yani üçüncü yıl 355 gün olmaktadır. Çünkü üç yıldaki eksiklik 3*0/3670834 veya 1/101 gündür.

Bu hesaplamanın ortaya çıkardığı ve gaflet edilmemesi gerek önemli sonucu ‘Ara’ kuralıdır. Yani kameri yılda bir ay 30 gün olurken, bir sonraki ay 29 gündür.

Bununla birlikte ayın ya da yeni yılın başlamasında ortaya çıkan yanlışlık veya ihtilafların önemli
 nedenlerinden biri ‘Ara’ kuralına uyulmamasıdır.

Ancak astronomlar her ayı sahih (kesirsiz) olarak hesaplamak zorunda olduklarından, olayları ve tarih yazdıklarında ayın otuzuncu gününün yarısını geçmiş aya yarısını da gelecek aya bölemeyeceklerinden mecburiyetten kameri ay en az 29 gün, en fazlada 30 hesap edilmektedir. Bu yüzden astronomlar kameri ayı ikiye ayırmışlardır:

1-     Hesap ayı

2-     Rü’yet hilali ayı

Astronomlar hesap ayını düzenlemek için takvimler hazırlamışlardır. Bu takvimler, ayın ve güneşin süreli hareketine göre değilde genel bir kural üzerine olsun diye ayın seyrine göre, astronomi kuralları, ayların sayıları, yıllar ve onların başlangıçlarının belirlenmesi, bütün bunlar Ayın, Güneşin ve yıldızların orta hareketi kaidesine göre düzenlenmiştir. Ayın ve Güneşin orta hareketine göre deniliyor ki: Ayın bir dönüş süresi (bir kavuşumdan diğer kavuşuma kadar) 29 gün, 12 saat, 44 dakikadır. Astronomların kendi ikrarlarına göre Ay’la Güneş’in birleşme sırasında hilal gözle görülmez. Bu takvimlerin ve astronomi hesaplarının sonucu şudur: Bir ay, 12 saat ve 44 dakika, 29 günden fazla olduğundan ve bu miktar arka arkaya gelen iki ayda bir tam günden çok etmektedir. Bu yüzden bir gün tam hesap edilerek bir ay 30 gün, diğer ayda 29 gün olarak sayılmaktadır. Bu şekilde önceki ayın eksikliği giderilmektedir. Yani gerçekte ikinci ayın 12 saati bir önceki ayın 12 saatine eklenmekte, bir tam gün önceki aya verilmekte böylece 30 güne çıkmaktadır. Kameri yıl muharrem ayından başladığı için muharrem 30, zilhicce’de 29 gün olacaktır.

Rü’yet hilali ayı’ndan maksat ise gözle görülen aydır. İslam ahkâmının yörüngesi bu ayın üzerine kuruludur. Değerli fakihler her hilal ayını, hilalin görülmesinden bir sonraki hilalin görülmesi olarak kabul etmekteler, yukarıda bahsettiğimiz 30 ve 29 gün olarak hazırlanan takvimleri kabul etmiyorlar.

Onlar diyorlar ki, rü’yet hilali ayında Ay’ın ekliptik hareketi neticesinde bir kaç ay (en fazla 4 ay) arka arkaya 30 gün, bir kaç ayda 29 gün olabilir.

Şii fakihler iki delilden dolayı astronomların hesap ayını muteber kabul etmemekteler:

1-     Şeriatta takvimlerin muteber olacağına dair bir delil yoktur. Aksine onun muteber olmadığına dair şer’i delil vardır. Örneğin: ‘(Ramazan) Hilali (ni) gördüğünde oruç tut, (şaban) hilali (ni) gördüğünde orucunu ye.’[1] gibi.

2-     Astronomların matematik hesaplarına göre yaptığı hesaplarda kebise yıllarında sorun çıkmaktadır; zira astronomlar yaptıkları hesaplara göre her 30 yılın 11 yılını kebise (artık yıl)  olarak almaktalar. Dolayısıyla kendi hesaplarına göre 29 gün olan zilhicce ayını mecburiyetten 30 gün saymaktalar.[2]

 

Buna göre ay ve yılın günlerinin bir sayı olması doğru olmadığından ve diğer taraftan fıkıhta da hesap ayı muteber bilinmediğinden fakihler rü’yet hilal ayına itibar etmekteler. Rü’yette her yerde ve her saatte aynı zamanda olmadığından doğal olarak ayın hilalinin rü’yetinde farklı görüşler meydana gelmiş ve gelmektedir. Böyle durumlarda bu farklı görüşler bir sonraki ayda kendiliğinden giderilmektedir. Bazende Şer’i hakimin yeni ayın girdiğine hükmetmesiyle bu konuda ki görüş farklılıkları ortadan kalkmaktadır.


[1] - Tehzib-ul Ahkam, c.4, s.159, h.17-18

[2] - Hüccet-ul İslam Rıza Mehdevi’nin ketabnews sitesinde yayınlanan makalesinden faydalanmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar