Gelişmiş Arama
Ziyaret
38486
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Kameri yıl kaç gündür? Bir kamerin yılın başka kameri yıllarla farkı var mı? Varsa ne yapmak gerekir?
Soru
Hicri yıl kaç gündür? Bir kamerin yılın başka kameri yıllarla farkı var mı? Varsa ne yapmak gerekir?
Kısa Cevap

Kameri ayların günleri birbirleriyle aynı olup, tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika 3 saniye veya 29/53059028 gündür. Bütün hicri kameri yılların günlerinin sayısı eşit olup tam olarak 12 ay yani 354/3670834 gündür. Ancak astronomlar her ayı sahih yani kesirsiz olarak hesaplamak zorunda olduklarından ve olayları ve tarihi yazdıklarında ayın otuzuncu gününün yarısını geçmiş aya yarısını da gelecek aya veremeyeceklerinden mecburiyetten dolayı kameri ayı en az 29 gün, en fazlada 30 gün hesap ediyorlar. Bu yüzden astronomlar kameri ayı ikiye (hesap ayı ve hilal ayı) ayırmışlardır.  Ancak ay ve yılın günlerinin sayısı kesirsiz bir sayı olmadığından fıkıha göre hesap ayı muteber değildir ve fakihler yalnızca rü’yet olunan hilal ayını muteber saymışlardır. Rü’yette her yerde ve her saatte aynı zamanda gerçekleşmediğinden doğal olarak hilalin rü’yetinde geçmişte farklı görüşler ortaya çıkmış ve halende çıkmaktadır. Bu farklı görüşler bir sonraki ayda kendiliğinden çözülmektedir. Bazende Şer’i hakimin yeni ayın girdiğine hükmetmesiyle sorun hallolmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Kameri ayların günleri birbirleriyle aynı olup, tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika 3 saniye veya 29/53059028 gündür. Hicri kameri yılların hepsinin günleri eşit sayıda ve tam olarak 12 ay olup, 354/3670834 gündür. Ancak hesapların kolay olabilmesi için kameri yıl 354 gün sayılmaktadır. Bu şekilde bir yılın 6 ayı 30 gün, 6 ayıda 29 gündür.

Yılların eksikliklerini gidermek için her üç yılda, bir gün ilave edilmektedir; yani üçüncü yıl 355 gün olmaktadır. Çünkü üç yıldaki eksiklik 3*0/3670834 veya 1/101 gündür.

Bu hesaplamanın ortaya çıkardığı ve gaflet edilmemesi gerek önemli sonucu ‘Ara’ kuralıdır. Yani kameri yılda bir ay 30 gün olurken, bir sonraki ay 29 gündür.

Bununla birlikte ayın ya da yeni yılın başlamasında ortaya çıkan yanlışlık veya ihtilafların önemli
 nedenlerinden biri ‘Ara’ kuralına uyulmamasıdır.

Ancak astronomlar her ayı sahih (kesirsiz) olarak hesaplamak zorunda olduklarından, olayları ve tarih yazdıklarında ayın otuzuncu gününün yarısını geçmiş aya yarısını da gelecek aya bölemeyeceklerinden mecburiyetten kameri ay en az 29 gün, en fazlada 30 hesap edilmektedir. Bu yüzden astronomlar kameri ayı ikiye ayırmışlardır:

1-     Hesap ayı

2-     Rü’yet hilali ayı

Astronomlar hesap ayını düzenlemek için takvimler hazırlamışlardır. Bu takvimler, ayın ve güneşin süreli hareketine göre değilde genel bir kural üzerine olsun diye ayın seyrine göre, astronomi kuralları, ayların sayıları, yıllar ve onların başlangıçlarının belirlenmesi, bütün bunlar Ayın, Güneşin ve yıldızların orta hareketi kaidesine göre düzenlenmiştir. Ayın ve Güneşin orta hareketine göre deniliyor ki: Ayın bir dönüş süresi (bir kavuşumdan diğer kavuşuma kadar) 29 gün, 12 saat, 44 dakikadır. Astronomların kendi ikrarlarına göre Ay’la Güneş’in birleşme sırasında hilal gözle görülmez. Bu takvimlerin ve astronomi hesaplarının sonucu şudur: Bir ay, 12 saat ve 44 dakika, 29 günden fazla olduğundan ve bu miktar arka arkaya gelen iki ayda bir tam günden çok etmektedir. Bu yüzden bir gün tam hesap edilerek bir ay 30 gün, diğer ayda 29 gün olarak sayılmaktadır. Bu şekilde önceki ayın eksikliği giderilmektedir. Yani gerçekte ikinci ayın 12 saati bir önceki ayın 12 saatine eklenmekte, bir tam gün önceki aya verilmekte böylece 30 güne çıkmaktadır. Kameri yıl muharrem ayından başladığı için muharrem 30, zilhicce’de 29 gün olacaktır.

Rü’yet hilali ayı’ndan maksat ise gözle görülen aydır. İslam ahkâmının yörüngesi bu ayın üzerine kuruludur. Değerli fakihler her hilal ayını, hilalin görülmesinden bir sonraki hilalin görülmesi olarak kabul etmekteler, yukarıda bahsettiğimiz 30 ve 29 gün olarak hazırlanan takvimleri kabul etmiyorlar.

Onlar diyorlar ki, rü’yet hilali ayında Ay’ın ekliptik hareketi neticesinde bir kaç ay (en fazla 4 ay) arka arkaya 30 gün, bir kaç ayda 29 gün olabilir.

Şii fakihler iki delilden dolayı astronomların hesap ayını muteber kabul etmemekteler:

1-     Şeriatta takvimlerin muteber olacağına dair bir delil yoktur. Aksine onun muteber olmadığına dair şer’i delil vardır. Örneğin: ‘(Ramazan) Hilali (ni) gördüğünde oruç tut, (şaban) hilali (ni) gördüğünde orucunu ye.’[1] gibi.

2-     Astronomların matematik hesaplarına göre yaptığı hesaplarda kebise yıllarında sorun çıkmaktadır; zira astronomlar yaptıkları hesaplara göre her 30 yılın 11 yılını kebise (artık yıl)  olarak almaktalar. Dolayısıyla kendi hesaplarına göre 29 gün olan zilhicce ayını mecburiyetten 30 gün saymaktalar.[2]

 

Buna göre ay ve yılın günlerinin bir sayı olması doğru olmadığından ve diğer taraftan fıkıhta da hesap ayı muteber bilinmediğinden fakihler rü’yet hilal ayına itibar etmekteler. Rü’yette her yerde ve her saatte aynı zamanda olmadığından doğal olarak ayın hilalinin rü’yetinde farklı görüşler meydana gelmiş ve gelmektedir. Böyle durumlarda bu farklı görüşler bir sonraki ayda kendiliğinden giderilmektedir. Bazende Şer’i hakimin yeni ayın girdiğine hükmetmesiyle bu konuda ki görüş farklılıkları ortadan kalkmaktadır.


[1] - Tehzib-ul Ahkam, c.4, s.159, h.17-18

[2] - Hüccet-ul İslam Rıza Mehdevi’nin ketabnews sitesinde yayınlanan makalesinden faydalanmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar