Gelişmiş Arama
Ziyaret
16151
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
acaba, "kıyamet gününde her kes kendi ismiyle hem isim olan imamın arkasında duracaktır" şeklindeki rivayet doğru mudur?
Soru
acaba, "kıyamet gününde her kes kendi ismiyle hem isim olan imamın arkasında duracaktır" şeklindeki rivayet doğru mudur?
Kısa Cevap

Rivayetler içerikli külliyatlarda yapılan incelemelerden sonra peygamberler ve immaların (a.s.) ismini taşıyan kimselerin kıyamet gününde özel bir konuma ve ayrıcalığa sahip olduklarını görülmektedir. Ancak bu durum ve sadece isim benzerliği bu şahısların kamil bir şekilde (Allahın azabından) korunacaklarına delalet ediyor anlamında değildir.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetler içerikli külliyatlar incelendi ve bu yapılan bu inceleme neticesinde şöyle denilmesi mümkün: peygamberler ve imamların (a.s.) isimleriyle isimlendirilmiş olan kimselerin dünya ve ahirette bazı imtiyaz ve ayrıcalıklara haizdirler. Bu konuda "vesilu'ş-şia"nın 21. Ve "biharu'l-envar"ın 101. Cildine müracaat ediniz. Ama arapça metni ve kaynağı zikir edilmemiş olan zikir ettiğiniz rivayet hakkında ise konuyla alakalı rivayetler arasında yapılan icmali araştırmada aynı anlamda her hangi bir rivayetle karşılaşılmadı. Ama ayni rivayete yakın içerikli bir rivayet söz konusudur. Bu içerikteki rivayet imam Cafer Sadık'tan (a.s.) şöyle nakil edilmiş: "kendiniz için münasip ve yakışır isimler seçiniz. Zira kıyamet gününde şöyle çağırılacatır; ey falankesin oğlu falankes kalk ayağa ve kendi nuruna doğru hareket et ve ey falankes kalk ayağa, ancak senin nurun yoktur".[1] Ancak söz konus olan bu rivayette sorunun kendisinde hakkında sorulan rivayetle aynı olmadığı da açıktır. Zira ilkin: bu rivayette kendi nuru, zikir edilmiş. Kendi nuru tabiri ise kendi imamı tabirinden farklıdır. İkinci olarak: bu rivayetteki nur kelimesi imama tefsir edilse bile bu rivayet şahsın kendi nuruyla (imamıyla) beraber oluşunun sebebinin isminin benzerliğinden olduğunu söylemiyor. Belki de bu rivayet şunu vurgulamak istiyor: kendiniz için güzel isimler seçin ki kıyamet gününde isimlerinizle çağrıldığınızda utanç duygusuna kapılmayasınız.

Peygamberler ve imamların (a.s.) isimleriyle isimlendirilmiş olan kimselerin dünya ve ahirette bazı imtiyazlar ve ayrıcalıklara haiz olmalarına rağmen, islamın temel ilkelri, kuran ve tartışılmayan rivayetlerin hükmü gereğince bu imtiyaz ve özellik peygamber ve imamların isimleriyle hem isim olanlar, Allahın azabından korunurlar şeklindeki telaki ve algının kesinlikle doğru değildir. Örnek olma babından; dikkat ediniz ki hz Hüseyni öldüren katiller arasında Munammed b. Aş'as isminde şahıslarda mevcut idi.[2]  Bun kişinin ismi peygamberin (s.a.a.) ismiyle hem isim idi. Bu kişilerin sadece bu isim benzeliğinden dolayı ahirette sorgulanmayacaklarını, tasvvur etmek bile imkansızdır. Evet! Eğer mezkur isimlerle isimlenmiş olan kimseler islam dininin ölçülerine bağlı kalırlarsa ve bu vesileyle kazandıkları makama ve ayrılacalığa bir ayrıcalık ve özellik daha bu isimler vasıtasıyla kendisine veriliyor.

İmamların (a.s.) yarlarından birçoğu ehlibetin (a.s.) düşmanı olan kimselerin; Muaviye veya Yezid ve… isimleriyle isimlendirilmişler. Bu şahıslar kıyamet gününde imamların (a.s.) arkasında mı duracaklar yoksa imamların (a.s.) düşmanı olan kimselerin arkasında mı?

Bunun yanı sıra ayeti kerime açık bir şekilde insanların konumlarını belirtmiş ve bu konumların elde edilmesi için ölçü olarak isim ve ad takmayı değil, inanç ve düşünce tarzı olduğunu belirtmiştir. Allah u teala bu bağlamda şöyle buyuruyor: "Bütün insanları kendi önder ve imamlarıyla birlikte çağıracağımız günü hatırla"[3] ibrahime (a.s.) tabi olanları getirin, Musaya (a.s.) tabi olanları getirin, Muhammede (s.a.a.) tabi olanları getirin denilecektir. Peygamberlerin (a.s.) takipçileri kitapları sağ ellerine verilmiş haliyle bir diğerinin ardından kalkıyorlar. Sonra şeytanın takipçilerine ve sapık yoldan giden kimselerin ve reislerin arkasından gidenlere seslenecek ve kendilerine kalkın denilecektir. Bazıları da bu unvanla hazır olunacaklardır.[4]  

Nümüne tefsirinde şöyle yazılmaktadır: "peygamberlerin ve halifelerinin rehberliğini her asırda ve her zamanda kabul edenler, kendi önderleriyle birlikte haşır olacaklardır. Şeytanın, sapıklığın ve zülmün önderliğini yapan önderlerin önderliğini seçip kabul edenler de onlarla birlikte haşır olacaklardır.

Özetle; bu dünyadaki önderlik ile takipçiliğin arasında var olan bağlantı kamil bir şekilde ahiret diyarına inikas edecek ve orada önderlik esasınca kurtuluş ve azap grupları belirlenecektir".[5]



[1] "Biharu'l-envar" c. 101, s. 131, rivayet no: 29.

[2] "Biharu'l-envar" c. 44, s. 316.

[3] İsra, 71.

[4] "EL-CESAS, "ahkamu'l-kuran" c. 5, s. 31; TABATABAİ, "el-mizan-u fi tefsiri'l-kuran", c. 13, s. 167.

[5] MEKARIMİ ŞİRARZİ, "tefsiri nümüne", c. 12, s. 201.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Neden Cevşen-i Kebir duasının seksen beşinci kısmında insanın sudan yaratıldığı buyrulmuştur?
    8417 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Evrendeki maddî varlıkların tümü “su” adındaki ortak bir madde taşımaktadır. Bu kategoride evren bahçesinin gülü olan insan da sudan yaratılmıştır. Su insan yaratılışının ilk madde tohumudur. Öte taraftan insan bedeninin %80’nini su teşkil etmektedir. Bu husus hem Kur’an ve rivayetlerde ve hem de modern bilim tarafından ispat edilmiştir. Elbette ...
  • Nasihatler edip sohbetler yapan alimlerin bunları yapmaya layık olduklarını nereden anlayacağız?
    7360 Pratik Ahlak 2010/10/12
    İslamın buyruklarına göre halkın dini anlayabilmesi için ya kendisi ilahi hükümleri araştırıp incelemeli veyadin alimlerine başvurmalıdır. Halkın çoğu dini konularda araştırma yapma gücüne sahip olmadığından din alimlerine müracaat etmeleri gerekir. Masum İmamlar (a.s), salih ve değerli alimleri tanıtan ve Şiilerin işini kolaylaştıracak yolları açıklamışlardır. Örneğin: ...
  • Zalimin zulmü Allah’a nispet verilebilir mi?
    2212 Eski Kelam İlmi 2020/01/19
  • Domuz enzimli cips yemek caiz midir?
    7292 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Büyük taklit mercileri yukarıdaki soruyu şöyle yanıt vermişlerdir:Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun):Sorudaki varsayımda caiz değildir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi (ömrü uzun olsun):Caiz değildir.
  • Caiz olmamak haram olmak manasında mıdır?
    10796 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/03
    Şerî hükümler yükümlülük ve vaziyet hükümleri diye iki kısma ayrılır. Yükümlülük hükümleri, baştan direkt olarak yükümlü bireylerin amel ve işlerine taalluk eden farz, haram, müstehap, mekruh ve caiz (mubah) hükümlerine denir.[1] Vaziyet hükümleri ise baştan ve direkt olarak bireylerin ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kırkı hakkında açıklamada bulunabilir misiniz?
    13458 تاريخ بزرگان 2012/03/12
    Kırkıncı gün merasimi hakkında kültürümüzde yer alan şey, Sefer ayının yirmisine denk gelen Şehitlerin Efendisinin (a.s) şahadetin kırkıncı gününü anmaktır. İmam Hasan Askeri (a.s) bir hadiste müminin alametlerinin altı tane olduğunu buyurmuştur: Elli bir rekât namaz, kırk duası, sağ ele yüzük takmak, toprağa secde etmek ve namazda ...
  • Nazarı engellemek için üzerlik otu dumanını saçmanın dinî bir kanıtı var mıdır?
    141184 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Bazı hakikat ve gerçekleri anlamada insan aklı ve bilgisi yetersizdir. Nazar en azından bugüne kadar insan aklı ve bilgisinin ispat edemediği ve aynı şekilde onu reddetmeye dönük bir kanıt bulamadığı bir fenomendir. Kur’an ve rivayetleri içeren dinî metinlere müracaat ederek nazarı ispat eden deliller bulmak mümkündür. İnsan ...
  • Eşimin ailesinin aile hayatımıza müdahalelerine karşı nasıl tavır almalıyız?
    3608 دستور العمل ها 2019/03/09
    Evlilik iki insanın hayatlarını birleştirmesinin yanında iki ailenin arasında bağ kurulmasıdır. İşte buna binaen gençlere eş seçiminde mümkün olduğu kadar dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Evlilikte riayet edilmesi gereken temel ve asıl kriterlerle çelişmediği sürece ailelerin öngördüğü kriterlere riayet edilmesi de tavsiye edilir. Sizin probleminizle ilgili olarak bazı ...
  • Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
    10634 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/21
    Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)
  • Malik Eşter’in ecdadı ve evlatları muvahhid miydiler? Onların da velayete imanları var mıydı?
    13722 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Yemen’in Naha ve Mizhac kabilelerinden olan Malik Eşter’in ecdadının muvahhid olması hususunda muteber tarih ve siret kitaplarında, Yemen’de bu kabilenin İslama girmekte öncü olmasının dışında bir şey zikredilememiştir.Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlu vardı. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in (a.s) yaranlarından olup, ...

En Çok Okunanlar